Tunus, siyasi tutukluların dosyasında bir ilerlemeye mi sahne oluyor?

Tunus yargısı, önde gelen muhaliflerden Şeyma İsa'yı serbest bıraktı ve savcılık temyize gitti. Gözlemciler, tutukluların bayram münasebetiyle serbest bırakılmasından bahsediyor bunun şüpheli olduğunu söyleyenler var

Tunus yargısı, Şeyma İsa'yı serbest bıraktı, Cumhuriyet Savcılığı karara itiraz etti / Fotoğraf: AFP
Tunus yargısı, Şeyma İsa'yı serbest bıraktı, Cumhuriyet Savcılığı karara itiraz etti / Fotoğraf: AFP
TT

Tunus, siyasi tutukluların dosyasında bir ilerlemeye mi sahne oluyor?

Tunus yargısı, Şeyma İsa'yı serbest bıraktı, Cumhuriyet Savcılığı karara itiraz etti / Fotoğraf: AFP
Tunus yargısı, Şeyma İsa'yı serbest bıraktı, Cumhuriyet Savcılığı karara itiraz etti / Fotoğraf: AFP

Görünüşe göre Tunus, tutuklu siyasi tutuklular dosyasında bir ilerlemeye sahne olacak. Tutuklanmalarının üzerinden aylar geçmesine rağmen, henüz yargılamaları başlamadı ve suçlamaların doğası açıklanmadı.

Bir hakimin önde gelen muhalif Şeyma İsa'nın serbest bırakılmasına karar vermesi bu açılıma bir işaret olarak nitelendirildi. Ancak savcılık karara itiraz etti.

İsa, geçen şubat ayından bu yana muhalefet partisi Cumhuriyetçi Parti'nin genel sekreteri İsam eş-Şebi, bağımsız siyasi aktivist Gazi eş-Şevaşi ve nüfuzlu iş adamı Kemal Latif gibi 20 siyasetçi ve iş adamıyla birlikte tutuklanmıştı.

Bu kişilere devlet güvenliğine karşı komplo kurma suçlaması yöneltilmiş olsa da henüz bu suçlama ve bu olaya karışanlar hakkında ayrıntılı bilgi açıklanmadı.

Ülkede insan hakları konusundaki eleştirilerin artması, bu dosyada bir ilerleme kaydedilme ihtimaline dair spekülasyonları güçlendirdi.

Tunus, 14 Ocak 2011'deki devrimle sona eren, 23 yıl süren eski cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali döneminden sonra özgürlükler alanında bir açılım yaşayan bir ülke olarak biliniyor.

Bu nedenle, yetkililere yönelik artan eleştiriler, bu dosyada bir açılım olasılığını daha da güçlendiriyor.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in 25 Temmuz 2021 tarihinde eski parlamento ve en-Nahda İslami Hareketi'nin kontrolündeki hükümetin faaliyetlerini dondurma gibi bir  birçok karar açıklamasından bu yana Tunus'ta ender bir kazanım olan özgürlüklerin ve hakların çöküşüne dair artan korkular var.

Yakın zamanda bir açılım

Son günlerde, Tunus'ta, özellikle Kurban Bayramı vesilesiyle, siyasi tutuklular dosyasında bir ilerleme olasılığına dair geniş çaplı spekülasyonlar yaşandı.

Özellikle, siyasi tutuklularla ilgili soruşturma oturumlarının olmaması ve medya aracılığıyla dava hakkında bilgi paylaşımını yasaklayan bir yargı kararının çıkması, bu spekülasyonların artmasına sebep oldu.

Eski Cumhurbaşkanı Danışmanı Tarık el-Kehlavi, 'Şeyma İsa, Gazi Şevaşi ve diğerleri gibi siyasi tutukluların serbest bırakılmasıyla birlikte yakın bir zamanda bir ilerleme olacağını, yerel ve uluslararası gelişmelere uyumlu bir şekilde gerçekleşeceğini' belirtti. 

Kehlavi, yerel basında yayınlanan açıklamalarında "Siyasi tutuklamalarla ilgili olarak ülke içinde bir ilerleme zamanı geldi. Tunus'u ilgilendiren stratejik konulara odaklanabilmemiz için krizi ortadan kaldıran bir şey söz konusu" ifadelerini kullandı.

Tunus hükümeti, gözaltılar sonrasında insan hakları durumuyla ilgili sert eleştirilere maruz kalıyor. İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğünü kısıtlayabilecek yasalar da eleştirilerin hedefi oldu.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, geçen cuma günü yaptığı açıklamada Tunus'un insan hakları konusunda geriye gittiğinden duyduğu endişeyi dile getirmişti.

Tunus Dışişleri Bakanlığı, BM Komiserini 'gerçekçi olmayan pozisyonlar yayınlamadan önce doğruluğu ve tarafsızlığı incelemeye' çağrısında bulunarak Türk'ün açıklamalarını reddetti.

Dışişleri Bakanlığının açıklamasında Tunus'un, anayasal düzeyde ifade özgürlüğünün ve düşünce özgürlüğünün güvence altında olduğunu ve gerçeklikte de bu özgürlüklerin sağlandığını yeniden teyit ettiği ifade edildi.

Ayrıca, açıklamada bahsedilen yargı süreçleri ve gözaltıların, Tunus yasaları tarafından suç sayılan eylemlere dayandığı ve düşünce özgürlüğünün uygulanmasıyla ilgisi bulunmadığı vurgulandı.

Tunus'ta geçtiğimiz Şubat ayında gerçekleşen gözaltılar, muhalefet güçlerinin faaliyetlerine büyük ölçüde olumsuz etki etti. Bu gözaltılar, aylar süren protesto ve gösterilerin ardından gerçekleşmişti.

Bu gösteriler, Cumhurbaşkanı Kays Said'in siyasi sahneyi tamamen yeniden şekillendiren adımlarını engellemeyi hedefliyordu. Bu adımlar arasında yeni bir anayasa ve yeni seçim yasalarının oluşturulması gibi önemli değişiklikler yer alıyor.

İlerleme söz konusu değil 

Yetkililer, siyasi mahkumlar dosyasında bir rahatlama olasılığına dair spekülasyonlara yorum yapmadı. Ancak Savcılık, Şeyma İsa'nın serbest bırakılması kararına hemen itiraz etti.

Bu, gözlemciler tarafından şu anda olası bir ilerleme belirtilerinin yokluğunu yansıttığı şeklinde değerlendirildi.

Siyasi araştırmacı Hişam el-Hacı, "Tunus'ta siyasi nedenlerle gerçekleşen gözaltılar ve bunların ardından mahkeme sürecine geçilmeden uzun süreli hapis cezaları gibi bir fenomen yaşanıyor. Ayrıca, tutuklu yakınları veya savunma, normal olmayan tutuklama koşullarından bahsediyor, özellikle dosyaların eksiklikler içerdiği konusunda yaygın bir söylenti dolaşıyor. Bu da genel siyasi atmosferi olumsuz etkiliyor" dedi.

Hacı, Independent Arabia'ya yaptığı açıklamada, "Bu eksiklikler, iddia eden kişilerin aleyhine işleyebilir, çünkü iddia edenin ispat yükümlülüğü vardır. Ekonomik açıdan zor bir durumda olduğumuz ve yabancı taraflarla müzakere etmek ve pazarlık yapmak zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz. Bu tür durumlarda iç cephede birlik ve dayanışma önemlidir. Muhalefeti dışlamak, karalamak veya liderlerini hapse atmak, onlara darbe vurmak anlamına gelir. Çünkü belirli bir tarafın, aldığı oy oranı ne olursa olsun, tüm Tunuslular adına konuşma hakkı yoktur. Demokratik mantık, diyalog ve çoğulculuğu gerektirir. Benim inancıma göre, siyasi iktidar ilerlemeye yönelik bir politika izlemeli ve muhalefet güçleri veya diğerleri üzerinde siyasi bir tırmanış görebiliriz" ifadelerini kullandı. 

Muhalefetin sokaktaki bastırılmış sesi ve gazetecilerin sık sık yargılanması ışığında, Tunus'ta olası bir siyasi kapanma korkusu var.

Hacı, "Siyasî partiler neredeyse yok denecek kadar az ve önemsiz. Medya çoğunlukla kenara itiliyor. İçerisindeki çeşitlilik sınırlı. Büyük toplumsal dernek ve kuruluşların rolünün zayıf olduğu bir durumdayız. İktidar farklı her sesi reddediyor. Gazeteciler sorunlarla karşılaşıyor. Bu kapalı bir siyasî sistem üzerine net bir eğilim yansıtıyor" şeklinde konuştu. 

Ayrıca siyasi çevreler, muhalefet güçlerinin Cumhurbaşkanı Kays Said'in siyasi kapanmaya yöneldiği veya muhalefet liderlerini hedef aldığı yönündeki suçlamalarını reddediyor.

Halk Hareketi Genel Sekreteri Zuheyr el-Magzavi, bazı partilerin bu safsataları yaymaya çalıştıklarını ileri sürerek, Cumhurbaşkanı'nı otoriter bir rejim kurmakla ve buna karşı çıkan herkesi hapse atmakla suçlamanın abartılı olduğunu söyledi.

Magzavi, "Ülkemizde kamu parasının çalınması ve terörizm de dahil olmak üzere birçok suç işlendi, ancak tutuklanan herkesin bu suçları işlemesi gerekmiyor" dedi.

Independent Arabia,Independent Türkçe



Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
TT

Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)

Magda Qinan, İsrail'in uyguladığı boğucu abluka ve yardımların engellenmesi nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya olan Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadırda yaşayan yerinden edilmiş ailesini doyurmak için üçüncü kez kaplumbağa pişirmek zorunda kaldı.

61 yaşındaki Magda eti temizliyor, un ve sirkeyle karıştırıyor, yıkıyor ve eski, hasarlı bir tencerede kaynatıp kızarttıktan sonra soğan, domates ve biberle çeşnilendiriyor. “Çocuklar kaplumbağadan korkuyorlardı, biz de onlara dana eti kadar lezzetli olduğunu söyledik,” diyerek odun ateşinde pişen kırmızı eti izlerken AFP'ye “Bazıları yedi, bazıları ise reddetti” diyor.

İsrail 2 Mart'ta Gazze'ye tam bir abluka uygulayarak ateşkesle birlikte yeniden başlayan uluslararası yardımların girişini engelledi ve ana tuzdan arındırma tesisine giden elektrik arzını kesti.

Bir grup uluslararası sivil toplum kuruluşu bu hafta “kıtlık sadece bir risk değil; Gazze'nin neredeyse tüm bölgelerinde hızla gelişiyor gibi görünüyor” uyarısında bulundu.

Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)

İsrail'in çarşamba günü Gazze'ye insani yardım girişini engellemeye devam edeceğini açıklamasının ardından, Hamas perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail'i “açlığı bir silah olarak kullanmakla” suçladı. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Hamas bu kararın “baskı araçlarından biri... ve bir savaş suçunun kamuoyu önünde yeniden kabulü” olduğunu belirtti.

Magda Qinnan, “Sınır kapıları kapalı. Pazarda domates, salatalık ve biberden başka bir şey yok” diyerek 80 şekele (19 avro) iki küçük torba sebze aldığını ve hiç et olmadığını belirtiyor. Kaplumbağaları yakalayıp kestikten sonra pişirdiklerini “birkaç aileye paylaşmaları için dağıttığını” söyleyen kadın, “bunların satılık olmadığını” ifade etti.

 Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)

“Bir gün kaplumbağa yiyeceğimizi hiç düşünmemiştik” diyen balıkçı akrabası Abdul Halim Qinan, kaplumbağa etinin yiyecek yerine geçtiğini belirtti: “Savaş başladığından beri ne bize ne de başkasına yiyecek var. İhtiyacımız olan protein ve besin maddelerini yerine koymaya çalışıyoruz. Et yok, kümes hayvanı yok, sebze yok” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) bu hafta “insani durumun savaşın başlamasından bu yana geçen 18 ay içinde muhtemelen en kötü durumda olduğu” uyarısında bulunarak “Gazze'ye geçişlere bir buçuk aydır izin verilmediğini, bunun bugüne kadarki en uzun tedarik kesintisi dönemi olduğunu” kaydetti.

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)

Dünya Sağlık Örgütü Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Hanan Balkhi haziran ayında, Gazze sakinlerinin lağım suyu içmeye ve hayvan yemi yemeye zorlandığı uyarısında bulundu.

İsrail ordusu, 19 Ocak'ta başlayan ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması anlaşmasının çökmesinin ardından 18 Mart'ta yeniden saldırıya geçmesinden beri Gazze Şeridi'nde hava bombardımanını yoğunlaştırdı ve kara operasyonlarını genişletti.