Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar ‘kitlesel imha’ konusunda uyardı

Sudan’ın devrik Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir, Eylül 2017'de Güney Darfur eyaletinin yönetim merkezi Nyala'da bir etkinlik sırasında Hamideti ile birlikte (AFP)
Sudan’ın devrik Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir, Eylül 2017'de Güney Darfur eyaletinin yönetim merkezi Nyala'da bir etkinlik sırasında Hamideti ile birlikte (AFP)
TT

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar ‘kitlesel imha’ konusunda uyardı

Sudan’ın devrik Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir, Eylül 2017'de Güney Darfur eyaletinin yönetim merkezi Nyala'da bir etkinlik sırasında Hamideti ile birlikte (AFP)
Sudan’ın devrik Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir, Eylül 2017'de Güney Darfur eyaletinin yönetim merkezi Nyala'da bir etkinlik sırasında Hamideti ile birlikte (AFP)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar, ülkedeki mevcut durumun devamının “Sudan ve komşu ülkelerde tam bir yıkıma neden olacağı” konusunda uyarıda bulundu.

Sudan Halk Kurtuluş Hareketi- Kuzey (SPLM-N) lideri olan Agar, hareketin Facebook sayfasından yaptığı açıklamada, “Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı sıfatıyla, barışı sağlayan ve ülkenin çöküşünü önleyen güvenli bir çıkış yolu bulmak amacıyla bölgesel ve uluslararası müzakere kolaylaştırıcılarının desteğiyle iç ve dış girişimleri güvenilir bir diyalog platformunda birleştirmek için çalıştığını” ifade etti.

Açıklamanın devamında, “savaş ikilemini çözmek, bir barış ve istikrar durumu inşa etmek” için Sudan ile komşu ülkeler arasındaki iş birliğini sıkılaştırarak ülkedeki durumun daha da kötüye gitmesini önlemek için çalışma gereği vurgulandı.

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan, Agar'ı geçtiğimiz mayıs ayında konseyin başkan yardımcılığına atadı. Bu görevde daha önce Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) bulunuyordu.

El-Burhan, salı akşamı televizyonda yaptığı konuşmada, gençleri orduya katılmak da dahil olmak üzere ülkelerini savunmaya çağırdı. “Komplonun ölçeği, herkesin uyanık olmasını ve ülkemize yönelik varoluşsal tehditlerle yüzleşmeye hazır olmasını gerektiriyor” dedi.

Birleşmiş Milletler’in Sudan’daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) dün (Çarşamba), Kurban Bayramı nedeniyle Sudan Silahlı Kuvvetleri ve HDK’nin ateşkesini memnuniyetle karşıladığını duyurarak, iki tarafın ateşkesi sürdürmesi gereğini vurguladı.

Diğer yandan Reuters üç askeri kaynak ve bir istihbarat kaynağına dayandırdığı haberinde, eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir döneminde Sudan Ulusal İstihbarat ve Güvenlik Teşkilatı'nda çalışan ve mensubu olduğu İslamcı hareketle bağlantıları olan binlerce kişinin, şu anda Sudan ordusunun saflarında savaştığını aktararak, dökülen kanı durdurmanın zorluğuna işaret etti.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.