Bathiliy, Kurban Bayramı münasebetiyle Libya liderlerini ‘uzlaşmaya’ çağırdı

İstikrar Hükümeti, petrol üretimini ve ihracatını durdurmakla tehdit ediyor.

Menfi, Trablus’ta bayram namazını kıldıktan sonra (Başkanlık Konseyi)
Menfi, Trablus’ta bayram namazını kıldıktan sonra (Başkanlık Konseyi)
TT

Bathiliy, Kurban Bayramı münasebetiyle Libya liderlerini ‘uzlaşmaya’ çağırdı

Menfi, Trablus’ta bayram namazını kıldıktan sonra (Başkanlık Konseyi)
Menfi, Trablus’ta bayram namazını kıldıktan sonra (Başkanlık Konseyi)

Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi ve BM Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdullah Bathiliy, ertelenmiş cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin düzenlenmesine ilişkin kanunlar üzerindeki anlaşmazlıklar devam etmesi halinde “yeni bir şiddet döngüsüne” girilebileceğine dair uyarıda bulundu. Bu sırada Usame Hammad liderliğindeki İstikrar Hükümeti ile Libya Ulusal Petrol Kurumu (NOC) arasında petrolün kapatılıp ihracatının engellenmesi olasılığına ilişkin tartışmalar devam ediyor.

Bathiliy, salı akşamı Kurban Bayramı münasebetiyle Libyalılara gönderdiği mesajında “Ülkesinin yeniden birleştiğini görmeyi, liderlerini ve temsilcilerini seçme hakkını kullanmayı ve ülke işlerini yürüten devlet kurumlarına meşruiyet vermeyi bekleyen halkın sabrı taşmak üzere” ifadelerini kullandı.

Bathiliy, “seçim yolunda belirleyici bir aşamaya gelindiğine” işaret ettikten sonra, Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi (DYK) tarafından oluşturulan 6+6 Ortak Komitesi’nin cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine ilişkin yasa tasarılarının hazırlanmasını bitirmesini “kaçırılmaması gereken bir fırsat” olarak nitelendirdi.

Bathiliy ayrıca Libya liderlerini, bu yasaların tartışmalı yönlerinde herkes tarafından kabul edilebilir kararlara varmak için sağduyuyu korumaya, uzlaşı ruhunu benimsemeye ve siyasi açıdan öngörülü olmaya çağırdı. “Aceleci ve kapsamlı olmayan kararların mevcut krizi derinleştirebileceği ve -mazallah- yeni bir şiddet döngüsüne neden olabileceği” konusunda uyarıda bulunarak, bundan “herkesin var gücüyle kaçınması gerektiğini” vurguladı.

Bathiliy, ulusal seçimlerin başarılı bir şekilde yapılmasına zemin hazırlayacak Libya-Libya çözümlerini bulmak için tüm taraflar arasındaki diyaloğu kolaylaştırma doğrultusunda rolünü ve iyi niyetlerini sürdürme sözü verdi. Seçimleri, ulusal uzlaşma sürecini sürdürmek ve tüm insanları için birleşik, istikrarlı ve müreffeh bir Libya inşa etmek için “vazgeçilmez bir adım” olarak değerlendirdi.

Öte yandan ABD’nin Libya Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard Norland, cumhurbaşkanlığı seçimleri adaylarından biriyle, Libyalıların ulusal seçimlere olan güçlü arzularını ve tüm Libyalıların sesini duyuracak bir yol üzerinde uzlaşmaya varılması gerektiğini tartıştığını söyledi. Salı akşamı Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, bunun Libya’nın “ülkeyi istikrara kavuşturmak, kurumlarını meşrulaştırmak ve aynı zamanda ülkeyi bölgesel kargaşadan uzak tutmak için mevcut fırsattan yararlanmasını” sağlayacağını kaydetti.

Norland ve ABD’nin Libya Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Leslie Ordman, ABD Büyükelçiliği’nin Facebook’taki resmi sayfasından yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı’nın “karşılıklı sevgi ve saygı, eşitlik ve toplum hizmeti için ortak değerleri yeniden sağlamlaştırma zamanı” olduğunu vurguladı.

Bu arada Temsilciler Meclisi’nin 42 üyesi ortak bir açıklama yaparak, meclisin geçen pazartesi günü toplanmasını kınadı ve bunu “geçersiz” saydı.

Bu toplantının bütün sonuçlarının geçersiz olduğunu ve yasama veya meclis kararı düzeyinde olmadığını belirterek, oturumları boykot ettiklerini duyurdular. Meclis Başkanlığı alınan kararları Meclis’in tarihinde belirleyici olacağına söz verdiği istişare toplantısı tarihine kadar iptal etmezse, Kurban Bayramı’ndan sonra Trablus’ta bir istişare oturumu düzenlemeye kararlı olduklarını belirttiler.

Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Belihak, pazartesi akşamı yaptığı açıklamada, Meclis üyelerinin kapalı bir oturumda, İdari Denetim Kurumu Başkanı’nı görevden alıp yerine Halid el-Mebruk’u getirmenin yanı sıra, kendileri tarafından oluşturulan Anayasa Mahkemesi’nin başkanını ve üyelerini oybirliğiyle seçtiklerini belirtmişti. Daha önce Yüksek Mahkeme mevcut başkanın görevden alınıp yerine atama yapılmasının anayasaya aykırı olduğuna hükmetmişti.

Öte yandan NOC Başkanı Ferhat bin Kıdara petrol sahalarının kapatılması gibi bir şeyin söz konusu olmadığını söylese de İstikrar Hükümeti, adli denetmenin NOC ve Libyan Foreign Bank’taki görevlerini yerine getirememesi durumunda, petrol üretimi ve ihracatının durdurulmasının “son seçenek olacağını” duyurdu.

sas
Libya’nın batısındaki petrol sahalarından biri (Şarku’l Avsat)

Hükümet dün sabah erken saatlerde yaptığı açıklamada, ülke zenginliklerinin adil dağıtımı, yolsuzluğun ve israfın önlenmesine ilişkin halkın taleplerinin gerçekleşmesini sağlayacak şekilde genel bütçeyi yeniden yapılandırmak üzere Temsilciler Meclisi tarafından atanan komitenin başkanı olarak Ferhat bin Kıdara’nın görevlerini yerine getirmekte başarısız olması durumunda, NOC’un Yönetim Kurulu’nu yeniden oluşturmak zorunda kalabileceğini açıkladı.

Bu açıklama, Kıdara’nın salı akşamı yaptığı basın açıklamasına bir yanıt gibi görünüyor. Kıdara söz konusu açıklamasında “Vatandaş ve devlet için feci sonuçlar doğuracağı için petrolün kapatılması hiçbir siyasi tarafın çıkarına olmaz” demişti. Ayrıca paralel İstikrar Hükümeti Başkanı Usame Hammad ile yaptığı son görüşmenin, gerilimi düşürmeyi ve tüm siyasi tarafları bütün bölgelerin haklarını garanti altına alan bir harcama mekanizması üzerinde uzlaşmaya ihtiyaç olduğuna ikna etmeyi amaçladığını belirtmişti.

assasa
Dibeybe, Libya’nın batısındaki Mısrata’da Galban Camisi’nde bayram namazını eda etti (Hukumetina Platformu)

Bayram münasebetiyle Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, başkent Trablus’ta bir camide bayram namazını kılarken, Dibeybe memleketi olan batıdaki Mısrata kentinde namazını eda etti.



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.