Yerel seçimler, Bağdat’tan Erbil’e uzanan siyasi güçler arasında kartları yeniden karmaya başladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri, Şubat ayında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani katılımıyla yapılan toplantılardan birinde (INA)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri, Şubat ayında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani katılımıyla yapılan toplantılardan birinde (INA)
TT

Yerel seçimler, Bağdat’tan Erbil’e uzanan siyasi güçler arasında kartları yeniden karmaya başladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri, Şubat ayında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani katılımıyla yapılan toplantılardan birinde (INA)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri, Şubat ayında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani katılımıyla yapılan toplantılardan birinde (INA)

Irak’ta 5 ay sonra yapılması planlanan yerel seçimler, Bağdat’tan Erbil’e uzanan siyasi güçler arasında kartları yeniden karmaya başladı.

Sadr hareketi dışında en önde gelen Şii güçleri içeren iktidardaki Koordinasyon Çerçevesi, herkesi içeren tek bir listeyle seçime girmekten vazgeçmesinin ardından, partileri arasında bir ittifak haritası çizmeye çalışıyor.

Gazeteciler ve seçim çalışmalarına yakın kaynaklar, Koordinasyon Çerçevesi güçleri arasındaki ittifakın değişen eğilimlerine dair işaretleri bir süredir paylaşıyor.

Bu sürede, Koordinasyon Çerçevesi güçlerinden iki veya üç partiyi içeren umut verici bir cephenin oluşumu ve dağılmasına ilişkin söylentiler yayıldı.

Ancak Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin hareketlerindeki bu günlük değişimin en belirgin göstergesi, vilayet düzeyinde yeni bir harita çizme yolunda hızla ilerliyor olmalarıdır.

Bu adım, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ile eski Başbakan Nuri el-Maliki arasında iki rakip güç ortaya çıkarabilir.

Sudani ve Maliki arasındaki ilişkiye ilişkin, Koordinasyon Çerçevesi içinden çelişkili mesajlar var.

Birçoğu, iki liderin iyi ilişkiler içinde olduğunu ve Tahran’da çok ihtiyaç duyulan bir bölgesel çıkar taşıyan bu hükümeti başarılı kılmak için birlikte çalıştıklarını söylüyor.

Bununla birlikte, sınırlı bir lider çevresi, ihtiyatlı bir şekilde iki liderin arasındaki yoğun rekabetin göstergelerini sızdırıyor.

Bu rekabet eğer gelişirse, Koordinasyon Çerçevesi’nin dağılmasına yol açabilir.

Erbil’de ise, Bağdat ile Erbil arasında ihtilaflı bölge olan Kerkük vilayeti konusunda Kürt-Kürt anlaşmazlığı çıktı.

Seçimlere Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) üç valiliği (Erbil, Süleymaniye ve Dohuk) dahil olmayacak olsa da, Kürdistan Demokrat Partisi’nin Kerkük Sorumlusu Kemal Kerkuki, ihtilaflı bölgelerde ‘hain’ dediği kişilerle il genel meclisi seçimlerine katılmayı reddettiğini söyledi.

Kürdistan Yurtseverler Birliği de dahil olmak üzere Kürt partilerine ‘hain’ etiketi vuruluyor.

Kürdistan Demokrat Partisi’nin, 2017’de eski Başbakan Haydar İbadi döneminde, IKBY’nin Irak’tan bağımsızlık için yaptığı referandumun ardından, federal güvenlik güçlerinin Kerkük ve geri kalan tartışmalı bölgeler üzerindeki kontrolünü genişletmesi için Irak hükümeti ile anlaştığına inanılıyor.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.