Hartum: Ordu Komutanlığı yakınlarında büyük patlama sonrası çatışmalar başladı

Kuzey Darfur eyaletindeki çatışmaları durdurmak için anlaşma yapıldı

Hartum’daki çatışmaların etkileri (Reuters)
Hartum’daki çatışmaların etkileri (Reuters)
TT

Hartum: Ordu Komutanlığı yakınlarında büyük patlama sonrası çatışmalar başladı

Hartum’daki çatışmaların etkileri (Reuters)
Hartum’daki çatışmaların etkileri (Reuters)

Sudan’da ateşkesin Kurban Bayramı’nın ikinci gününde sona ermesinin üzerinden dakikalar geçmeden, Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve yardımcısı Orgeneral Şemseddin Kebaşi’nin ikamet ettiği Ordu Genel Komutanlığı’nın ana karargâhı yakınlarında büyük bir patlama oldu. Patlama sonra başkentte çatışmalar yeniden başladı.

Çatışmalar başkentin üç  yerleşim yeri Hartum, Omdurman ve Bahri’ye  sıçradıktan sonra, çatışmanın iki tarafı arasında bölünmüş olan Sudan Ordusu Genel Komutanlığı çevresinde bir ayı aşkın süredir herhangi bir çatışma olmuyordu. Dün Ordu Komutanlığı yakınlarında yüksek bir patlama duyuldu ve şehrin semalarına büyük duman sütunlarının yükseldiği görüldü.

Buna paralel olarak Ordu Başkomutan Yardımcısı Korgeneral Yaser el-Atta, özel harekât kuvvetlerinin başkent Hartum’un bazı bölgelerinde Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) karşı yürüttüğü spesifik operasyonlara işaret etti. Yaser el-Atta, Sudan Silahlı Kuvvetleri’nin resmi Facebook sayfasında dün (Perşembe) yayınladığı bir videoda “Sudan hepimizin üzerine emanettir” dedi.

Atta, özel harekât kuvvetlerinin birçok bölgede operasyonlar yürüttüğünü ve Omdurman’da çok sayıda HDK gücünü kuşattığını belirtti. Görgü tanıkları Şarku’l Avsat’a, ordu savaş uçaklarının Omdurman kenti üzerinde uçtuğunu ve HDK’ye ait bazı hedefleri bombaladığını söyledi.

Orta Darfur eyaletindeki Direniş Komiteleri (bir halk örgütü), başkent Zalingei’nin bölgedeki ordu komutanlığı tarafından herhangi bir direniş gösterilmeden tamamen HDK’nin eline geçtiğini duyurdu. Öte yandan Kuzey Darfur Valisi Nimr Muhammed Abdurrahman, eyaletteki çatışmaların durdurulması konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu. Abdurrahman yaptığı bir açıklamada, “Pek çok taraftan gelen iyi niyetli inisiyatiflerle, çatışmadan galip gelemeyeceğimize ve kaybettiğimize karar vererek, eyaletteki çatışmayı durdurmayı kabul ettik” açıklamasında bulundu.



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.