Mısır cumhurbaşkanlığı seçimlerinde daha fazla rakip bekleniyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/4423716-m%C4%B1s%C4%B1r-cumhurba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-se%C3%A7imlerinde-daha-fazla-rakip-bekleniyor
Mısır cumhurbaşkanlığı seçimlerinde daha fazla rakip bekleniyor
Mısır Cumhuriyet Halk Partisi Yüksek Komitesi’nin cumhurbaşkanlığı seçimleri için adayın seçildiği toplantısı (Mısır Cumhuriyet Halk Partisi)
Mısır’da cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin resmiyette başlamasına aylar kala daha fazla olası rakip seçimlere katılıyor. Henüz açıklanmayan güçlü bir adayın varlığından bahseden Mısırlı gazeteci ve Milletvekili Mustafa Bekri, “Cumhurbaşkanlığı seçimleri için olası aday listesine daha fazla kişi katılacak” ifadelerini kullandı.
Mısır başkenti (Reuters)
Mısır'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en son olası aday, parti başkanlığını yürüten, Mısır Senatosu’nda Dış İşler Komitesi başkanlığında bulunan Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı Hazim Ömer’di. Cumhuriyet Halk Partisi cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adayını dün akşam açıklamıştı.
Vefd Partisi Başkanı Abdussened Yemame, partinin eski genel sekreteri Fuad Bedravi, Demokratik Barış Partisi lideri Ahmed el-Fadali ve eski Milletvekili Ahmed Tantavi de cumhurbaşkanlığı adaylıklarını açıklamıştı.
Mısır Cumhuriyet Halk Partisi Yüksek Komitesi’nin cumhurbaşkanlığı seçimleri için adayın seçildiği toplantısı (Cumhuriyet Halk Partisi)
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Muhammed Salah Ebu Hamile, Şarku’l Avsat’ın edindiği yazılı açıklamada “Partinin üst organı; partinin teşkilat ve parlamento liderlerinin onayı ardından yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde rekabet etmesi için Hazim Ömer’i aday göstermeyi kabul etti” ifadelerini kullandı.
Bekri ise Cuma akşamı bir televizyon programında yaptığı açıklamada, “Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday listesine daha fazla şahsiyet katılacak. Henüz açıklanmayan bir aday var. Bu kişi halk tarafından sevilen biri. Şuana dek seçime girmek istediğini dile getiren isimleri küçümsemiyorum. Mısır'a yakışan cumhurbaşkanlığı sahnesini tamamlamak için güçlü bir adayın açıklanmasını bekliyorum” ifadelerini kullandı.
Mısır anayasasının 142. maddesinde yer aldığına göre cumhurbaşkanlığına aday olma koşullarında adayın Temsilciler Meclisi'nin en az 20 üyesi veya en az 25 bin vatandaş tarafından desteklenmesi, en az 15 ilde seçim hakkına sahip olması, her ilden en az bin destekçisinin bulunması gerekiyor. Her halükarda kanunda düzenlendiğine göre birden fazla adayın desteklenmesine izin verilmiyor. Eylül 2012'de kurulan Cumhuriyet Halk Partisi, Temsilciler Meclisi'nde 50, Senato'da 17 milletvekili ile Vatanın İstikbali Partisi’nin ardından parlamento çatısı altında ikinci sırada yer alıyor.
2018 seçimleri sırasında Kahire caddesinde Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin afişi (EPA)
Hazim Ömer, cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkında Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Seçimlere katılma kararı kolay değildi. Bu ağır bir görev. Partinin üst kurul üyeleri, cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylık ile ilgili toplantıda dosyaları tartıştı. Seçim kampanyasına yapılan mali harcamalar, partinin seçim kampanyası sırasında Mısır sokağına yönelik medya söylemi ve partinin cumhurbaşkanlığı yarışı sırasında karşılaşması beklenen zorluklar ele alındı” vurgusunda bulundu.
Mısır Anayasası'nın 2014'te yayınlanan mükerrer 241. maddesine ve 2019'da Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi yönetiminde yapılan değişikliklere göre, mevcut cumhurbaşkanının görev süresi, 2018 yılında Cumhurbaşkanı seçildiğini ilan ettiği tarihten itibaren altı yılın dolması ile sona eriyor. Bir dahaki sefere yeniden seçilebiliyor.
Gazze’deki ateşkesin ilk aşamasının uzatılması için Hamas'a silahsızlanması baskısı yapılabilirhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5121025-gazze%E2%80%99deki-ate%C5%9Fkesin-ilk-a%C5%9Famas%C4%B1n%C4%B1n-uzat%C4%B1lmas%C4%B1-i%C3%A7in-hamasa-silahs%C4%B1zlanmas%C4%B1
Gazze’deki ateşkesin ilk aşamasının uzatılması için Hamas'a silahsızlanması baskısı yapılabilir
Gazze Şeridi’ndeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nın kuzeyinde İsrail tarafından düzenlenen bombardımanda yakınları öldürülen Filistinli kadınlar (AFP)
Gazze Şeridi’nde savaşan İsrail ile Hamas Hareketi arasında Katar’ın başkenti Doha’nın ev sahipliğinde gerçekleşen ilk doğrudan görüşmenin ardından ABD’nin ‘Hamas'ı silahsızlandırma’ söylemi giderek daha fazla dillendirilmeye başladı. Ateşkes anlaşmasının ilk aşamasının uzatılmayıp ikinci aşamasının başlatılmasında ısrar eden Hamas, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’ın müzakerelere katılmasına itiraz ederken reddederken, gözler Witkoff’ın katılımına çevrilmiş durumda.
Filistinli sağlık kaynakları dün Mısır'da yayın yapan El-Kahire el-İhbariye kanalına yaptıkları açıklamada Gazze Şeridi'nde son 24 saat içinde İsrail’in düzenlediği bombardımanlar sonucu 10 Filistinlinin öldüğünü söylediler.
Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, ateşkesin birinci aşamasının uzatılmasının ardından, birtakım garantiler ve koşullarla Gazze Şeridi’nin yeniden inşasını içeren ikinci aşamaya ilişkin müzakerelerin ya da Gazze Şeridi'nde savaşın yeniden başlaması gibi senaryoları göz ardı etmiyor.
İsrail televizyonu Kanal 13'ün aktardığına göre müzakereciler dün, İsrailli heyetin de katılımıyla Doha’daki görüşmelerin yeni turuna başladılar. Kanal 13, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun mizakere heyetine savaşı sona erdirmek için herhangi bir yetkisi ya da görevi olmayan Witkoff'un önerisine odaklanmasını tavsiye ettiğini bildirdi.
İsrail gazetesi Times of Israel'in pazartesi günü yayınladığı bir habere göre İsrail’in desteklediğini açıkladığı ‘Witkoff planı’ müzakereler sırasında masaya yatırıldı ve Hamas'ın 60 günlük ateşkes karşılığında ABD-İsrail çifte vatandaşı Aidan Alexander’ın da aralarında bulunduğu halen hayatta olan 10 rehinenin serbest bırakılmasını içeriyor.
Times of Israel'in dünkü bir haberine göre bugün Doha'da olması beklenen Witkoff, daha önce Fox News'e yaptığı bir açıklamada, ‘Hamas'ın silahsızlanmak ve Gazze'yi terk etmekten başka alternatifi olmadığını’ söylemiş “Eğer (Hamas Gazze’den) ayrılırlarsa, müzakere edilmiş bir barış için her şey masada olacak” diye eklemişti.
ABD Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler'in Hamas'la ayrı ve doğrudan görüşmelerde bulunmasının ardından pazar günü CNN'e söylediklerini tekrarlayan Witkoff, geriye kalan tüm rehinelerin serbest bırakılması için ‘birkaç hafta içinde’ bir anlaşmaya varılabileceğini ve ‘çok yakında uzun vadeli bir ateşkese varılabileceğini’ söyledi.
Bu durum pazar günü ABD merkezli haber portalı Axios'a konuşan kaynakların, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin mart ayı başlarında sona eren ateşkesin ilk aşamasını Ramazan ayı ve Paskalya Bayramı’nın ötesine ve muhtemelen savaşı sona erdirebilecek uzun vadeli bir ateşkese ulaştırmaya çalıştığı yönündeki açıklamalarıyla da örtüşüyor.
Öne sürülen senaryolar
Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede Witkoff'un katılacağı müzakerelerde ya esir takası karşılığında ateşkesin ilk aşamasının uzatılacağını ya da ikinci aşamanın İsrail'in tamamen çekilmesine izin vermeyecek şekilde değiştirileceğini söyledi.
Dr. Rakab, Washington'ın ‘Hamas'ın silahsızlandırılması’ koşuluyla uzun vadeli bir ateşkes yapılabileceğine ilişkin açıklamaların, bağımsız bir Filistin devletinin kurulması fikri varsa dışlanmayacağını, ancak bu olmadan baskıdan öteye geçemeyeceğini belirtti.
Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve İsrail meseleleri konusunda uzman bir akademisyen olan Dr. Ahmed Fuad Enver’e göre bu mesele, Witkoff planının uzatılması ihtimali çerçevesinde Washington'dan gelen baskıdan daha fazlası. Çünkü müzakerelerde ilerleme kaydedildiğine dair birtakım sinyaller taşıyor. ABD ise bunu Amerikan kamuoyuna ‘Hamas'ın büyük bir bedel ödeyeceği’ şeklinde pazarlamaya çalışıyor.
Mısırlı stratejist ve askeri uzman Tümgeneral Samir Ferec, ABD müzakerelerinin ateşkesin ilk aşamasını potansiyel olarak uzatmak için değil, her şeyi sona erdirmek için bir baskı olarak görülebileceğini söyledi.
Tümgeneral Ferec, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak bu Hamas'a, koşullarına ve talep ettiği garantilere bağlı. Çünkü İsrail, Hamas silahlarına sahip olmaya devam ederken herhangi bir yeniden inşa sürecini kabul etmez ve savaşa dönmek için silah bırakmayı reddetmesinden faydalanabilir.”
Hamas'tan bazı kaynaklar, dün Şarku’l Avsat'a Hamas’ın silahsızlanmayı kabul edeceğine dair herhangi bir tarafa taahhütte bulunmadığını ve bunu bir Filistin meselesi olarak gördüğünü söyledi. Kaynaklar, bunun ancak bir Filistin devletinin kurulmasına olanak tanıyacak açık bir siyasi yol bulunması halinde kabul edilebileceğini de sözlerine ekledi.
“Müzakerelerin yapılması için yapılan müzakereler”
Hamas'ın Boehler ile yaptığı son görüşmeleri ‘olumlu’ olarak nitelendiren kaynaklara göre görüşmelerin başarılı olması için daha fazla zamana ihtiyaç var. Kaynaklar, Boehler'e beş yıldan az olmamak kaydıyla 10 yıla kadar ya da daha uzun süreli bir ateşkesi kabul etme fikrini sunanların Hamas liderleri olduğunu da belirttiler.
Öte yandan dün Times of Israel'e konuşan kaynaklara göre İsrail, Boehler'in ABD'nin ‘İsrail'in ajanı olmadığı’ yönündeki sözlerinin ardından Beyaz Saray yetkilileriyle de görüşmelerde bulundu. İsrail, Boehler’in kendisine özel bir mesaj vermeyi amaçladığını düşünüyor.
ABD Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler, 6 Mart'ta Washington'da bir konuşması sırasında (AFP)
Washington'ın Hamas'la yürüttüğü müzakerelerin, özellikle de Trump'ın ‘Gazze Şeridi’nin Filistinlilerden arındırılması’ vaadinin ardından gelmesinin İsrail'de şok etkisi yarattığını belirten Mısırlı akademisyen Enver, ‘müzakerelerin karmaşık olduğunu ve İsrail'in Ramazan ayını atlatmak ve ardından savaşa dönmek için sonuçsuz müzakerelerle zaman öldürme çabası çerçevesinde hiçbir çözüme ulaşılamayacağını’ kaydetti.
Herkesin bunu beklediğini söyleyen Enver, “Washington'ın anlaşmayı devam ettirmek ya da uzatabilmek için her yolu deneyeceği olasılığı daha yüksek” ifadelerini kullandı.
ABD'nin Hamas'la doğrudan görüşmeler yapmanın önemine inanmasının, ilerlemek istediğine dair açık bir mesaj olduğunu düşünen Dr. Rakab ise ‘Netanyahu’nun eğer bir şekilde uzun vadeli bir anlaşmaya ulaşmak istiyorsa Trump'a karşı çıkmayacağını’ belirtti.
Mevcut müzakerelerin nasıl bir anlaşmayla sonuçlanacağını ya da İsrail'in ne gibi engeller çıkarabileceğini kesin olarak söylemek mümkün değil. Bu yüzden Tümgeneral Ferec, Doha’daki müzakere turunun en olası sonucunun Ramazan ayının sonu için iki haftalık bir uzatmanın görüşülmesi ve ardından savaşın sona erdirilmesi ve yeniden inşanın başlatılması için daha uzun vadeli bir yol üzerinde görüşmelere başlanması olduğunu söyledi.