Tunus’tan Libya çölüne sınır dışı edilen yüzlerce göçmen yaşadıkları zorlu süreci anlattı

Uluslararası Göç Örgütü, eleştirilerin ortasında göçmenlere insani yardım sağlıyor

Trablus yetkilileri tarafından, başkalarıyla birlikte kurtarılan ve kucağında bebeğini tutan düzensiz bir göçmen (Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı)
Trablus yetkilileri tarafından, başkalarıyla birlikte kurtarılan ve kucağında bebeğini tutan düzensiz bir göçmen (Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı)
TT

Tunus’tan Libya çölüne sınır dışı edilen yüzlerce göçmen yaşadıkları zorlu süreci anlattı

Trablus yetkilileri tarafından, başkalarıyla birlikte kurtarılan ve kucağında bebeğini tutan düzensiz bir göçmen (Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı)
Trablus yetkilileri tarafından, başkalarıyla birlikte kurtarılan ve kucağında bebeğini tutan düzensiz bir göçmen (Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı)

Geniş çaplı uluslararası eleştirilerin ardından bir grup düzensiz göçmen, yüzlerce göçmenin Libya çölüne sınır dışı edilmesi sürecinin ayrıntılarını anlattı. Göçmenler, Libyalı güvenlik güçleri kendilerini kurtarmaya çalışmadan önce Tunuslu yetkililerden ‘sert muamele’ gördüklerini belirtti.

Libya Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı, Pazartesi sabahı erken saatlerde, Sınır Muhafızlarına bağlı güvenlik devriyelerinin ‘Tunuslu yetkililer tarafından Libya sınır bölgelerine doğru sınır dışı edilen onlarca düzensiz göçmeni kurtardığını’ bildirdi. Bu kişilerin ‘haklarında gerekli tedbirler alınıncaya kadar geçici olarak barındırılacakları’ da açıklandı.

Birkaç Afrika ülkesinden bir grup göçmen, geçici Ulusal Birlik Hükümeti’nin İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bir videoda tanıdıklarının durumlarını anlattı. Göçmenler ayrıca, Libya sınırındaki çöle zorla sınır dışı edilmeden önce Tunuslu güvenlik görevlileri tarafından darp edildiklerini de bildirdi.

Libya’daki Uluslararası Göç Örgütü dün (Pazartesi), ‘Tunus sınırında kurtarılan göçmenlere acil insani yardım sağlandığını’ bildirdi. Ayrıca 191 göçmene hijyen kiti, giysi, şilte sağlanırken, tıbbi, koruma ve psikososyal yardım sağlandığı da aktarıldı.

strh
Bir Uluslararası Göç Örgütü personeli, başkalarıyla birlikte Trablus’ta sınır muhafızları tarafından çöl bölgesine sınır dışı edilen bir göçmenle konuşuyor (Uluslararası Göç Örgütü)

Göçmenlerden biri, Tunus güvenlik güçlerinin kendisini eşiyle birlikte Libya sınırına yakın bir bölgeye sınır dışı ettiğini, Libya güvenlik makamlarının kendilerine ulaştıktan sonra yiyecek, giyecek ve ayakkabı verdiğini anlattı.

Tunus İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre en az 450 göçmen, Ras Ejder bölgesi yakınlarındaki Tunus ile Libya arasındaki askeri tampon bölgede toplandı.

Libya’daki Arap İnsan Hakları Örgütü, ‘geçtiğimiz dönemde Tunus sınırları içinde zorlu insani koşullardan mustarip olan çöl (Al-Assa) bölgesindeki göçmenleri kurtarma’ operasyonunu memnuniyetle karşıladı. Libya Sınır Muhafızları güçlerine bağlı kaynaklar, göçmen sayısının kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere 360’a ulaştığını ve ‘hepsinin özel bakıma ihtiyacı olduğunu’ aktardı.

Örgüt, onlara acilen insani ve tıbbi yardım sağlanması çağrısında bulunurken, yetkili kuruluşlara, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Uluslararası Göç Örgütü’nün onları ziyaret etmesi ayrıca göçmen veya sığınmacı olarak sınıflandırma süreçlerinden sonra yasal ve insani yardım da dahil olmak üzere yardım sağlamasına izin verilmesi çağrısında bulundu.

Libya Sınır Muhafızları daha önce, personelinin son birkaç gün içinde güneşte ve 40 santigrat dereceyi aşan sıcaklıklarda, kaderine terk edilen en az 50 göçmeni kurtardığını açıkladı.

Başka bir göçmen, ‘Tunuslu yetkililer onları Tunus’un Zarzis şehrine ve ardından çöle sınır dışı ettiğinden bu yana çektikleri acıdan’ bahsetti. Tunus makamlarının ‘35 göçmenin pasaportunu Libya sınırına sürmeden önce yaktığına’ işaret edildi.

Yasal kınama

Libya’daki Ulusal İnsan Hakları Komitesi yaptığı açıklamada, Afrika Birliği Örgütü’nün 1969 yılında imzalanan Afrika’daki Mülteci Krizlerine İlişkin Sözleşme’nin “Hiç kimse, üye bir devlet tarafından sınırlardan girişin reddedilmesi, geri gönderme veya sınır dışı etme gibi, onu hayatının, fiziksel sağlığının veya özgürlüğünün tehdit altında olacağı bir bölgeye dönmesini veya orada kalmasını zorunlu kılamaz” ifadelerini içerdiğini belirtti.

Komite, İçişleri Bakanlığı’nın ve Sınır Muhafızları liderliğinin göçmenlerin nakline ilişkin anlatıları hakkında şüphelerini dile getirdi ve onları ‘bu göçmenleri ve sığınmacıları Libya’ya sınır dışı etmede Tunus güvenlik makamlarıyla gizli anlaşma yapmakla’ itham etti.

Heyet, ulaştığı ön bilgilerin, ‘Al-Assa’ bölgesine sürülen göçmen sayısının kadın, çocuk ve ailelerin de içinde bulunduğu 360 göçmene ulaştığını da teyit ettiğini belirtti. Söz konusu bölge başkent Trablus’un 150 km güneybatısında ve Libya-Tunus sınırına 15 km uzaklıkta yer alıyor.

xsadwefr
Bingazi makamları, düzensiz göçmenleri Avrupa’ya taşıması amaçlanan bir tekneye el koydu (Bingazi Emniyet Müdürlüğü)

Bingazi Emniyet Müdürlüğü dün yaptığı açıklamada, Sidi Khalifa polis karakolunun ‘kişi başına 18 bin Libya dinarı (Bir dolar 5 Libya dinarı) ödedikten sonra Libya kıyıları üzerinden İtalya’ya kaçmayı planlayan Bangladeşli düzensiz göçmenleri yakalamayı başardığını’ duyurdu.

Bingazi’deki güvenlik yetkilileri, sayısını vermedikleri göçmenleri soruşturmaya tabi tuttuklarını ve kendilerinin deniz yoluyla İtalya’ya götürmeleri karşılığında kaçakçılara para ödediklerini itiraf ettiklerini açıkladı.



Mısır, ‘Gazze dosyasında’ arabuluculuğu güçlendirecek ve İsrail ile gerilimi azaltacak

Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
TT

Mısır, ‘Gazze dosyasında’ arabuluculuğu güçlendirecek ve İsrail ile gerilimi azaltacak

Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)

Birkaç Mısır kurumu, ilgili arabulucularla iş birliği içinde, Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanması için çeşitli kanallarda çabalarını yoğunlaştırıyor. Bu durum, üst düzey bir Mısırlı yetkilinin İsrail'e yaptığı nadir ziyaret, önümüzdeki ay yapılacak uluslararası yeniden inşa konferansı hazırlıkları ve Mısır'ın yakında Gazze Şeridi'ndeki uluslararası güçlere liderlik etme veya bu güçlere katılma olasılığıyla açıkça ortaya çıktı.

Mısır, Şarm eş-Şeyh'te müzakerelere ev sahipliği yaptı ve bu müzakereler sonucunda 9 Ekim'de ABD Başkanı Donald Trump'ın planı üzerinde bir anlaşma sağlandı; söz konusu anlaşma, Washington ve bölge ülkelerinin onayıyla ertesi gün yürürlüğe girdi. Ardından şehir, dünya liderlerinin katılımıyla imza törenine ev sahipliği yaptı; Mısır, Katar, Türkiye ve ABD anlaşmanın şartlarını imzaladı.

Gazze yeniden inşa konferansı

Anlaşmanın imzalanmasının ardından Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, dünya liderlerini kasım ayında Mısır'ın çeşitli ülkeler ve dünya çapındaki kuruluşlarla birlikte düzenlediği Gazze'nin Yeniden İnşası Uluslararası Konferansı'na davet ettiğini duyurdu. Ardından Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati konferans hazırlıkları için temaslarda bulundu.

Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Tümgeneral Hasan Reşad'ın yaklaşık bir hafta önce İsrail'e yaptığı ziyaret, arabulucuların Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi istikrara kavuşturma çabalarının bir parçası olarak dikkat çekti. Bu ziyaret, iki yıl önce İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşının ardından ilişkilerde gerginliğin artması ve ‘olası bir askeri çatışma’ korkusunun doruğa ulaşmasının ardından üst düzey bir yetkilinin yaptığı ilk ziyaret oldu.

sdf
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir aşevinin önünde yemek almayı bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)

Ziyareti sırasında Reşad, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamaya göre ikili, ‘Mısır-İsrail ilişkileri, iki ülke arasındaki barışın güçlendirilmesi ve Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasının pekiştirilmesi’ konularını görüştü.

Mısırlı askeri uzman Tümgeneral Semir Ferec, Mısır'ın Gazze Şeridi'ndeki arabuluculuk sürecinin başlangıcından bu yana önemli bir rol oynadığını ve oynamaya devam edeceğini düşünüyor. Mısır'ın anlaşmayı benimsemesi ve onu desteklemek için ciddi çabalar göstermesi de bunu kanıtlıyor.

Gazze'deki güvenliğin kontrolü

İngiliz The Guardian gazetesinin birkaç gün önce diplomatik kaynaklara dayandırarak aktardığına göre, şu anda Avrupa ve ABD’nin desteğiyle Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne sunulmak üzere bir öneri hazırlanıyor. Bu öneri, Gazze’de güvenliği sağlamak üzere planlanan uluslararası bir istikrar gücüne geniş yetkiler verilmesini öngörüyor ve bu güce Mısır’ın liderlik etmesinin güçlü bir ihtimal olduğu belirtiliyor.

Trump’ın 20 maddeden oluşan planı, Gazze’ye derhal konuşlandırılacak ‘geçici bir uluslararası istikrar gücü’ kurulmasını öngörüyor. Bu güç, bölgedeki Filistin polis güçlerine eğitim ve destek sağlamaktan sorumlu olacak. Mısır da bu süreçte aktif bir rol oynamaktan geri kalmadı. Mısır Genel İstihbarat Servisi’nin öncülüğünde yürütülen görüşmelerin ardından Kahire’de toplanan Filistinli grupların toplantısı, ‘ateşkesin izlenmesi amacıyla kurulması planlanan geçici BM güçlerine ilişkin bir BM kararının çıkarılmasının önemine’ ve ‘tüm Filistinli güçler ve fraksiyonların ulusal bir strateji üzerinde uzlaşması için acil bir toplantı düzenlenmesi gerektiğine’ vurgu yaparak sona erdi.

Kahire ya da Filistinli gruplar bu acil toplantının tarihini henüz belirlemezken, İsrailli bir Savunma Bakanlığı yetkilisi, bir Mısır ekibinin birkaç mühendislik aracı eşliğinde Gazze Şeridi’ne girdiğini açıkladı. Bu ekibin, Gazze’de kalan 13 rehinenin naaşlarının yerini tespit etmeye yardımcı olmak amacıyla bölgede bulunduğu belirtildi. Söz konusu girişimin, İsrail’in siyasi liderliğinin onayıyla yürütüldüğü ifade edildi. Kahire el-İhbariyye televizyon kanalı da bu haberleri doğruladı.

Hamas, ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak şu ana kadar 15 rehinenin cesedini teslim etti, ancak 13 rehinenin naaşının daha iade edilmesi bekleniyor. Cesetlerin yerini tespit etmek için araç talep eden Hamas, ateşkes anlaşmasına ‘tam bağlılık’ gösterdiğini yineledi.

Ferec, Netanyahu'nun İsrail halkının dikkatini iç krizlerden uzaklaştırmak amacıyla Mısır ile gerginlik yaratanın İsrail olduğunu iddia etti ve Mısır'ın uluslararası güçlere katılımının Arap pozisyonu ve BM kararıyla bağlantılı olduğunu belirtti.

fr
Cibaliye'de İsrail hava saldırısı sonucu hasar gören bir binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi ve İsrail uzmanı Dr. Ahmed Fuad Enver, bu gelişmeleri, Mısır’ın ulusal güvenliğini gözeterek ve Filistin davasına dengeli bir şekilde destek vererek, İsrail’in çıkarabileceği herhangi bir engeli önlemeye yönelik dikkat çekici adımlarının bir parçası olarak değerlendiriyor.

Enver, Mısır’ın son adımının (Amerikan baskısı altında, İsrail’in onayıyla rehine cesetlerinin çıkarılmasına yardımcı olmak için harekete geçmesinin) Kahire’nin arabulucularla birlikte ateşkes anlaşmasının kalıcılığını sağlamaya çalıştığı anlamına geldiğini belirtti. Ayrıca, İsrail’in Kahire ile gerginliği azaltma eğiliminde olduğunu, özellikle Mısır İstihbarat Servisi Başkanı’nın gerçekleştirdiği önemli ziyaretten, Filistinli grupların Kahire’de ağırlanmasından ve yeniden inşa konferansının hazırlıklarından sonra bu yönelimin daha da belirginleştiğini ifade etti.

Mısır Dışişleri Bakanı Badr Abdulati ve Filistin Devlet Başkanı Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh dün bir telefon görüşmesi yaptılar ve bu görüşmede Filistin sahnesindeki son gelişmeleri ve Gazze Şeridi'nde yeniden inşa ve kalkınma konferansı için devam eden hazırlıkları ele aldılar.

Enver, Mısır'ın Kahire görüşmelerinde Filistin uzlaşma sürecini desteklemeye ve yeniden inşa sürecini ilerletmeye büyük önem verdiğini ve İsrail'in kaçamak tavırlarına rağmen Gazze'deki krizi sona erdirmeyi hedeflediğini düşünüyor.


Filistin Devlet Başkanı Abbas, Başkan Yardımcısı Şeyh'in yetkilerini güçlendirerek reformları derinleştirdi

Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini aramak için Mısırlı bir ekibin yürüttüğü kazıları inceleyen Filistinliler (AP)
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini aramak için Mısırlı bir ekibin yürüttüğü kazıları inceleyen Filistinliler (AP)
TT

Filistin Devlet Başkanı Abbas, Başkan Yardımcısı Şeyh'in yetkilerini güçlendirerek reformları derinleştirdi

Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini aramak için Mısırlı bir ekibin yürüttüğü kazıları inceleyen Filistinliler (AP)
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerini aramak için Mısırlı bir ekibin yürüttüğü kazıları inceleyen Filistinliler (AP)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Ebu Mazen), Başkan Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh'in yetkilerini güçlendirerek Filistin Yönetimi'nin taahhüt ettiği reformları derinleştirdi. Abbas dün, Ulusal Yönetimin başkanlık koltuğu boşaldığında, Yasama Konseyi'nin bulunmaması halinde, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi Başkan Yardımcısı ve Filistin Devleti Başkan Yardımcısı'nın geçici olarak Filistin Yönetimi Devlet Başkanlığı görevini üstleneceğini belirten bir anayasal bildiri yayınladı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Ramallah'tan kaynaklar, bu kararın mevcut aşamanın hassasiyeti ve karmaşıklığının gölgesinde Filistin Yönetimi’ni atlatma girişimlerini önlemek için gerekli olduğunu söylediler.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘ABD tarafından kontrol edildiği’ yönündeki suçlamaları savuşturmak için dün yaptığı açıklamada, bu tür eleştirilerin ‘saçma iddialar’ olduğunu söyledi.

İsrail basınında yer alan haberlerde Netanyahu’nun, kaçırılanların cesetlerini aramak için Mısırlı bir ekibi Gazze'ye göndererek ABD’nin baskısına boyun eğdiğinin ortaya çıkmasından sonra Netanyahu’ya yönelik suçlamalar yoğunlaştı. Ekip, dün sarı hattın doğusundaki İsrail ordusunun konuşlu olduğu bölgede çalışmalarına başladı.

Diğer taraftan Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad dün, Suudi Arabistan, Norveç ve Avrupa Birliği'nin (AB) başkanlığını yaptığı İki Devletli Çözüm için Küresel İttifak Yüksek Düzeyli Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. Toplantının gündemi, Filistin Yönetimi'nin desteklenmesi, Gazze Şeridi’ne insani yardımların ulaştırılması, New York Deklarasyonu'nun uygulanması ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'de ateşkes planıydı.


Hızlı Destek Kuvvetleri El Faşir üzerindeki kontrolünü duyurdu

El Faşir'den Tawila kasabasındaki kamplara yerleşen yerinden edilmiş aileler (Mülteciler ve Yerinden Edilmiş Kişiler Koordinasyonu Facebook hesabı)
El Faşir'den Tawila kasabasındaki kamplara yerleşen yerinden edilmiş aileler (Mülteciler ve Yerinden Edilmiş Kişiler Koordinasyonu Facebook hesabı)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri El Faşir üzerindeki kontrolünü duyurdu

El Faşir'den Tawila kasabasındaki kamplara yerleşen yerinden edilmiş aileler (Mülteciler ve Yerinden Edilmiş Kişiler Koordinasyonu Facebook hesabı)
El Faşir'den Tawila kasabasındaki kamplara yerleşen yerinden edilmiş aileler (Mülteciler ve Yerinden Edilmiş Kişiler Koordinasyonu Facebook hesabı)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, Sudan'ın batısındaki Kuzey Darfur Eyaleti'nin başkenti el Faşir'in kontrolünü, Sudan ordusuyla stratejik şehirdeki en çetin çatışmanın ardından tamamen ele geçirdiklerini açıkladı. HDK dün erken saatlerde, ordunun şehirdeki son kalesi olan 6. Piyade Tümeni'ni ele geçirdiklerini duyurdu.

Karadaki bu gelişme, HDK tarafından elde edilen en önemli askeri zaferi temsil ediyor, ancak ordudan konu hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

El Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu (yerel bir insan hakları grubu), Altıncı Piyade Tümeni komutanının yakalanmasıyla ilgili bilgilerin yayılmasının ardından, "tüm ordu ve ortak kuvvet komutanlarının güvende olduğunu ve çatışmaları El Faşir içinden yönettiğini" açıkladı. Şarku'l Avsat'ın görüştüğü el Faşir'deki yerel kaynaklar, "çatışmaların devam ettiğini" ifade etti.