Mısırlı ve İranlı yetkililer, Kahire ile Tahran arasındaki ilişkilerin gelişmesine dair karşılıklı olarak ‘eşzamanlı sinyaller’ gönderdiler. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Mısır ile iş birliğinin kapsamlı şekilde geliştirilmesine yönelik herhangi bir kısıtlama olmadığını yinelerken, Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd de iletişim ve etkileşimin her zaman var olduğunu ve kesintiye uğramadığını belirtti.
İran geçtiğimiz aylarda Mısır ile ilişkileri geliştirme arzusuna yönelik açıklamalarda bulunmuştu. Ancak Kahire’den yanıt gelmemişti.
Geçen salı akşamı bir İran kanalına konuşan bunun, Abdullahiyan, Suriye’nin ‘Mısır ile ortak iş birliğinin ilk noktası’ olduğunu söyledi. İran Dışişleri Bakanı, “Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Sisi’nin Suriye’deki yaklaşımı, terörizm ve radikalizm ile mücadele etmekti” diyerek, güvenlik görüşmelerine başladıklarını ifade etti.
İranlı yetkili, Umman Sultanı Haysem bin Tarık’ın geçtiğimiz günlerde Mısır Cumhurbaşkanı ile ‘Tahran ile Kahire arasındaki ilişkilerin gerekliliği ve Bin Tarık’ın birkaç hafta önce yaptığı ziyarette Kahire’den Tahran’a ilettiği mesaj’ konusunda görüşmede bulunduğuna dikkat çekti. İran Haber Ajansı’nın (IRNA) haberine göre Abdullahiyan, mesajın İran’da en üst düzeyde ele alındığını ve olumlu yanıt aldığını dile getirdi.
İran Dışişleri Bakanı, Tahran’ın ‘uygun zamanda ilişkilerin iyileşmesini görmeyi’ planladığını belirtirken “Mısır ile iş birliğinin kapsamlı bir şekilde geliştirilmesi konusunda herhangi bir kısıtlamamız yok” dedi.
Diğer yandan Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, pazartesi akşamı televizyonda yayınlanan bir röportajda şunları söyledi:
“İran- Körfez ilişkilerinde son dönemde yaşanan gelişmelerin bir sonucu olarak bazı taraflar, Mısır- İran ilişkilerinin de benzer bir gelişmeye tanık olmasını doğal karşılıyor. Etkileşim ve iletişim her zaman mevcuttur ve hiçbir aşamada kesintiye uğramamıştır.”
Ebu Zeyd, İran’ı ‘bu bölgede çıkarları olan, onunla farklı bölge ve çevrelerde etkileşim halinde olan büyük bir bölge ülkesi’ olarak tanımlarken, “Mısır, İran’ın bölgeyle olan bu etkileşiminin, devletlerin egemenliğine ve halkın iradesine saygı duyan, bu halkların iç işlerine karışmayan ve bu bölgenin istikrarını artıran olumlu bir etkileşim olmasını istiyor” dedi.
Ahmed Ebu Zeyd sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bölgedeki eğilim buysa, Mısır ve ikili ilişkiler açısından da benzer bir eğilim vardı. Bu ilişkinin açıkça ve alenen geliştiğini göreceksiniz. Bu konular da açık, şeffaf ve sakin bir şekilde ele alınmaktadır. Başka bir dönüş yapma veya daha hızlı bir gelişme kaydetme zamanı geldiğinde, bunun iki ülkenin resmi açıklamalarında açıkça görüldüğünü göreceksiniz.”
Diğer yandan eski Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed el-Arabi, Kahire ile Tahran arasındaki sürecin olumlu gelişme ve tırmanışa tanık olduğunu söyledi. Arabi, çarşamba günü Şarku’l Avsat’a şu açıklamalarda bulundu:
“İlişkilerin daha yüksek seviyelere yükseltilmesi zamanlaması konusuna gelince bu, her ülkenin takdirine bağlıdır. Her ülkenin bu ilişkileri geliştirme adımını atmaya uygun zamana karar vermesi için kendi belirleyicileri vardır. Nihayetinde ilişkide çok net bir gelişme var. Bu meselenin belirleyicileri çok. Çünkü İran ile ilişki iç içedir ve bölgesel sonuçları var. Bu ilişki, sadece ikili bir ilişki değil.”
Kahire ve Tahran’ın ortak ilgi alanlarına ilişkin ‘anlayışlar inşa edebildiklerinin’ söylenip söylenemeyeceği hakkında ise Arabi, “En azından diyaloğun bu anlayışlara ulaşmasını sağlayan ortak bir zemin var” dedi.
Aynı şekilde Kahire Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Nurhan eş-Şeyh de Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:
“Mısır, İran ile ilişkileri geliştirmeye açık. Ancak kademeli mutabakat çerçevesinde ve İran ne zaman Mısır’a yönelik güven verici adımlar atsa, bu daha fazla açıklığa ve ilişkilerin daha da güçlenmesine olanak tanıyacaktır.”
El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde İran meseleleri araştırmacısı olan Muhammed Abbas Naci de “Şu ana kadar iki ülke arasındaki ilişkilerde büyük bir gelişme olduğunu söyleyemeyiz” açıklamasında bulundu. İranlıların, Mısır ile Suriye konusunda güvenlik görüşmelerinden bahsettiğini ve bu görüşmelerin 2013 ve 2014 yıllarına dayandığını belirten Naci, Şarku’l Avsat’a “Mısır, İran’ın bölgeyle nasıl başa çıktığını izlemek için İran politikasını gözden geçirme sürecinde” açıklamasında bulundu.