Tunus’un Safakes kentindeki bir plajda 10 göçmenin cesedi bulundu

Tunus’un Safakes kentindeki bir plajda 10 göçmenin cesedi bulundu
TT

Tunus’un Safakes kentindeki bir plajda 10 göçmenin cesedi bulundu

Tunus’un Safakes kentindeki bir plajda 10 göçmenin cesedi bulundu

Tunuslu yetkililer dün yaptığı açıklamada, Avrupa’ya göçün ana çıkış noktası olan Safakes kentindeki bir plajda Sahra Altı Afrika uyruklu 10 göçmenin cesedinin bulunduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’In edindiği bilgilere göre Tunus Ulusal Muhafızlar tarafından yapılan açıklamada, “Sahil güvenlik birimleri tarafından, Safakes’in kuzeyindeki Louata kıyısında son 48 saat içinde 10 ceset bulundu” ifadelerine yer verildi.

Safakes Mahkemesi Sözcüsü Fevzi Masmudi, AFP’ye verdiği demeçte, “Tamamı Sahra Altı Afrikalı uyruklu olduğu tahmin edilen cesetlere rastlandı. Kimliklerini belirlemek için analizler ve örnekler alınıyor” dedi.

Masmudi, teknenin cuma veya cumartesi günleri şiddetli fırtına nedeniyle batmış olabileceğini kaydetti. Yetkililerin, Safakes açıklarında bir teknenin battığına dair herhangi bir açıklama yapmadığını kaydetti.

Masmudi göçmenlerin Safakes’in güneyindeki başka bir yerden, Mehdiye’den veya Zarzis’ten yola çıkmış olabileceğini de sözlerine ekledi.

Bu yılın başından 20 Temmuz’a kadar, çoğu Sahra Altı Afrika vatandaşı olan 901 göçmen cesedi bulundu. Aynı dönemde 34 bin 290 göçmen kurtarıldı.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (BMMYK) göre yıl başından bu yana, en yakın kıyısı Tunus’a 150 kilometre uzaklıktaki İtalya’ya yaklaşık 90 bin göçmen geldi.

BMMYK’ya göre söz konusu göçmenlerin çoğu Tunus’tan, bir kısmı ise Libya’dan yola çıktı.

Uluslararası Göç Örgütü’ne (IOM) göre Orta Akdeniz bölgesi, 2014’ten bu yana 20 binden fazla ölüm kaydıyla dünyanın en tehlikeli göç yolu haline geldi.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in 21 Şubat’ta yaptığı ve Tunus’un demografik yapısını değiştirmeyi amaçlayan suç planının bir parçası olarak göçmenlerin gelişini kınadığı konuşmasının ardından mart ve nisan aylarında Sahra Altı Afrikalıların göç manevrası hız kazandı.

Said’in açıklamasının ardından yüzlerce düzensiz göçmen işini kaybetti. Evlerinden tahliye edildi ve ülkede onlara yönelik onlarca saldırı kaydedildi.



Suriye Cumhurbaşkanlığı: İsrail'in başkanlık sarayı yakınındaki saldırısı tehlikeli bir tırmanış

 İsrail savaş uçağı, Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki bir bölge üzerinde uçarken füze ateşledi, 30 Nisan 2025 (AFP)
 İsrail savaş uçağı, Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki bir bölge üzerinde uçarken füze ateşledi, 30 Nisan 2025 (AFP)
TT

Suriye Cumhurbaşkanlığı: İsrail'in başkanlık sarayı yakınındaki saldırısı tehlikeli bir tırmanış

 İsrail savaş uçağı, Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki bir bölge üzerinde uçarken füze ateşledi, 30 Nisan 2025 (AFP)
 İsrail savaş uçağı, Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki bir bölge üzerinde uçarken füze ateşledi, 30 Nisan 2025 (AFP)

Suriye Cumhurbaşkanlığı bugün yaptığı açıklamada, Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayı yakınlarında İsrail'in düzenlediği hava saldırısının “ciddi bir tırmanma” olduğunu söyledi.

Suriye resmi haber ajansı SANA'da yer alan cumhurbaşkanlığı açıklamasında şöyle denildi: “Suriye Arap Cumhuriyeti Başkanlığı, dün İsrail işgal güçleri tarafından cumhurbaşkanlığı sarayına düzenlenen bombardımanı en şiddetli şekilde kınadı. Bu saldırı, devlet kurumlarına ve egemenliğine yönelik ciddi bir tırmanış niteliğinde olup, ülkede istikrarı bozmak ve güvenlik krizlerini derinleştirmek isteyen pervasız hareketlerin devam ettiğini ve Suriye halkının ulusal güvenliğini ve birliğini hedef aldığını göstermektedir.”

Cumhurbaşkanlığı, Telegram kanalından yayınladığı açıklamada, uluslararası topluma ve Arap ülkelerine, uluslararası hukuk ve sözleşmeleri ihlal eden bu saldırgan tutuma karşı Suriye'nin yanında durma çağrısı yaptı. Cumhurbaşkanlığı, Arap ülkelerini, bu saldırılara karşı tutumlarını birleştirmeye ve Suriye'ye tam desteklerini ifade etmeye çağırarak, Arap halklarının İsrail'in saldırgan uygulamalarına karşı haklarının korunmasını güvence altına almaya davet etti.

Cumhurbaşkanlığı, Suriye'nin birliğini hedef alan bu saldırıların ister içeriden ister dışarıdan olsun, Suriye halkının iradesini zayıflatmayı veya devletin tüm bölgelerde istikrar ve barışı sağlama çabalarını engellemeyi başaramayacağını vurguladı. Cumhurbaşkanlığı, ilgili güvenlik birimlerinin söz konusu saldırıların sorumlularının hesap vermesi için gerekli soruşturmaları sürdürdüğünü, ülkenin ve vatandaşlarımızın güvenliğini hedef alabilecek her türlü tehdidi önlemek için kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı, tüm taraflara ulusal birlik çerçevesinde diyalog ve iş birliğine bağlı kalma ve krizi uzatmayı amaçlayan tüm girişimlere karşı durma çağrısını yineledi ve Suriye'nin inşa ve yeniden yapılanma yolunda ilerlediğini, reform sürecinin zorluklara rağmen durmayacağını belirtti. Cumhurbaşkanlığı, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Suriye, egemenliği ve güvenliği konusunda taviz vermeyecek ve halkının haklarını tüm imkanlarla savunmaya devam edecektir.”

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, ortak bir açıklamada, Şam'ı hedef alan İsrail saldırısının “Suriye rejimine açık bir mesaj olduğunu: (Suriye) güçlerinin Şam'ın güneyinde konuşlanmasına veya Dürzilere herhangi bir tehdit oluşturmasına izin verilmeyeceğini” belirtti.