Libya: Menfi ve Salih’in Hafter ile görüşmesi tartışma yarattı

Bathiliy’nin BMGK’ya Libya brifingi vermesi bekleniyor

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, Hafter ve Salih, Bingazi’deki eski bir toplantının ardından (Genel Komutanlık)
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, Hafter ve Salih, Bingazi’deki eski bir toplantının ardından (Genel Komutanlık)
TT

Libya: Menfi ve Salih’in Hafter ile görüşmesi tartışma yarattı

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, Hafter ve Salih, Bingazi’deki eski bir toplantının ardından (Genel Komutanlık)
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, Hafter ve Salih, Bingazi’deki eski bir toplantının ardından (Genel Komutanlık)

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve Ulusal Ordu Komutanı Mareşal Halife Hafter arasında Bingazi’de yapılan toplantıya ilişkin Libya arenasında tartışma yarattı.

Bazı taraflar, bunu Menfi ve konseyinin Abdülhamid Dibeybe başkanlığındaki Birlik Hükümeti’nden ayrılmasının başlangıcı olarak nitelendirdi. Diğer bir kesim ise toplantının, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) bugün brifing vermeyi planlayan Birleşmiş Milletler (BM) Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy’nin, seçim yasalarını kabul etmekle görevli genişletilmiş bir komite kurulduğunu duyurmasını engellemeye yönelik önleyici bir adım olduğunu söyledi.

Libya Parlamentosu üyesi Hasan ez-Zerka, özellikle son dönemde başkent Trablus’ta yaşanan çatışmaların ardından Menfi’nin Dibeybe’den uzaklaşmasının muhtemel olduğu yönündeki görüşe inanıyor. Zerka, son dönemde yaşanan olaylar ve Dibeybe’nin taraflar arasında arabuluculuk yapmak için Cuma Pazarı bölgesinin ve Trablus’un dört bölgesinin ileri gelenleri ve yöneticilerine başvurmasının, başkentteki genel durumu, özellikle de silahlı oluşumları kontrol etmedeki acizliğini gösterdiğini söyledi.

Hasan ez-Zerka, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Menfi’nin ülkenin doğusundaki ve güneyindeki istikrarlı güçlerle ittifakını güçlendirmeye çalışması doğaldır” diyerek, bazı tarafların Bingazi’deki toplantının ‘Dibeybe ile Hafter arasında, Birlik hükümetinin Temsilciler Meclisi tarafından görevlendirilen ve Usame Hammad başkanlığındaki hükümete entegre edilmesi konusunda uzlaşmaya varılmasına’ yönelik bir örtü olduğu yönündeki yorumlarını yalanladı.

Zerka, “Dibeybe, mevcut durumunda böyle bir yakınlaşma istiyor. Ama ben Hafter’in Dibeybe hükümetine yönelik yolsuzluk suçlamaları ortasında entegre olmak istemediğine inanıyorum” dedi.

Çok sayıda gözlemci, toplantı hakkında yayınlanan bildiride, “Temsilciler Meclisi, çalışmalarını tamamladıktan sonra 6+6 Komitesi tarafından kendisine sunulan seçim yasalarını onaylamak için gerekli önlemleri alacak ve yürürlüğe koyacaktır” ifadelerinin, Menfi’nin Dibeybe hükümetini görevden almayı kabul etme isteğinin bir işareti olduğu kanaatinde. 

Öte yandan Libya Ulusal Meclis Partisi lideri Esad Ziyu, Bingazi toplantısından çıkan ana mesajın, Libyalı tarafların siyasi yol üzerindeki kontrolünün devam ettiğinin teyit edilmesi ve bu yol üzerinde herhangi bir BM denetiminin dışlanması olduğunu söyledi. Ziyu’ya göre Bathiliy’nin yasalar üzerinde uzlaşma için üst düzey komite kurulmasına ilişkin yaptığı herhangi bir duyurunun iptal edilmesi de buna dahil.

Ziyu, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Herkes, Bathiliy’nin yalnızca sahnedeki ana tarafları (Temsilciler Meclisi, Devlet Yüksek Konseyi, Menfi ve Dibeybe) kapsayan müzakere masasına daha yakın olacak olan kendi komitesini oluşturmaya yaklaştığını biliyordu” dedi.

Esad Ziyu, “Ancak bu taraflar, BM misyonunun gözetimi ve denetimi altında bir diyalog istemiyor. Bu nedenle siyasi sürecin ulusal düzeyde sahiplenildiğini doğrulamak için aceleci davrandılar” şeklinde konuştu.

Ziyu’ya göre bu, siyasi gidişatı ve Libya krizini çıkmaza sokmak, çatışma taraflarının mümkün olduğu kadar uzun süre pozisyonlarını koruması ve seçim yapmamak anlamına geliyor.

Ulusal Meclis Partisi lideri, “Belki de Bathiliy’nin komitesi, seçim yasaları üzerinde anlaşmaya varmak için gerçek yaklaşımlara ulaşabilirdi. Bu, etkin güçlerin istemediği bir şey. Çünkü yasalar üzerindeki anlaşmazlık, hepsinin arenada kalmasının bir aracı haline geldi” diyerek, Yüksek Konsey’in yeni başkanı Muhammed Takala’dan Bingazi toplantısına herhangi bir tepki gelmediğine dikkati çekti.

Dibeybe’nin durumu ve Menfi’nin kendisinden ayrılıp ayrılmadığına ilişkin bir soruya cevaben Ziyu, “Mevcut durumun sürdürülebilirliğinden faydalanan Dibeybe’nin durumu sanıldığı kadar kötü değil. Parlamento, Yüksek Konsey ve iki tarafın müttefikleri arasında seçim yasaları konusunda fikir birliği olmadığı sürece, yerine yeni bir hükümetin kurulması konusunda da fikir birliği olmaz” dedi.

Ziyu, Menfi ile ilgili olarak ise “Bazılarının söylediği gibi başından beri Dibeybe’den tamamen ayrıldığı söylenemez. Çünkü bu mesajın Bingazi’de toplananlara ulaştığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Yazar ve siyasi analist Abdullah el-Kebir ise Bingazi’deki toplantının Bathiliy’nin genişletilmiş bir siyasi komite kurma yönündeki beyanına giden yolu kapatacağı şeklindeki yorumlara destek verdi. Kebir’e göre bu, özellikle Bathiliy’nin toplantıda açıklananları zaten kabul etmesi durumunda seçimlerin engellenmesine yol açabilir.

Siyasi analist, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, mevcut durumu sürdürmek için siyasi sahnedeki tüm tarafların zımni onayını alan bir planın var olduğunu dile getirdi. Ayrıca, “Belki de Libya’nın doğusundaki liderler, özellikle Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınmayacağı göz önüne alındığında, Dibeybe ve Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir ile anlaşmanın en iyi çözüm olabileceğini anladılar” dedi.

Abdullah el-Kebir, “Gelirler, Yüksek Maliye Komitesi aracılığıyla ve belki de Merkez Bankası’nın birleştirilmesi adımıyla paylaşılacak. Aralarındaki bölünmüşlük sona erecek. Ayrıca siyasi çıkmaz, koşullara hâkim olmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.



İki video Suriye Adalet Bakanı'nın görevden alınması çağrılarına yol açtı

Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)
Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)
TT

İki video Suriye Adalet Bakanı'nın görevden alınması çağrılarına yol açtı

Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)
Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)

İnsan hakları örgütleri, Suriye’deki yeni yönetimin Adalet Bakanı Şadi el-Veysi'nin 2015 yılında internette dolaşan iki videoda iki kadının infazı sırasında hazır bulunduğunun görülmesi üzerine Suriye'nin yeni yetkililerini soruşturma yapmaya çağırdı.

Son günlerde iki video sosyal medya kullanıcıları tarafından yaygın bir şekilde paylaşıldı. Bu videolardan birinde, silahlı adamlar fuhuş yapmakla suçlanan peçeli bir kadından sokak ortasında diz çökmesini istiyor, ardından içlerinden biri kadını başından vurarak öldürüyor.

Ölüm cezası

Diğer videoda ise silahlı bir kişi, fuhuş suçlamasıyla hakkında ölüm kararı verilen bir kadını infaz kararı okunduktan sonra başından vuruyor.

İlk videoda el-Veysi'nin olayı cep telefonuyla çektiği görülürken, ikinci videoda el-Veysi'nin infaz kararını okuması ağır eleştirilere ve görevden alınması çağrılarına yol açtı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Direktörü Rami Abdurrahman, el-Veysi'nin söz konusu iki videoda yer aldığını doğruladı. Abdurrahman, el-Veysi'nin o dönemde, ertesi yıl El Kaide'den ayrıldığını ve adını Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) olarak değiştirdiğini açıklayan Nusra Cephesi'nin şeriat yargıcı olduğunu söyledi.

Muhalif gruplar

HTŞ, Aralık 2024'te Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesine yol açan muhalif saldırıya liderlik etmişti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre  el-Veysi'nin videoda yer almasıyla ilgili sorusuna yeni Suriye yönetiminden bir kaynak ‘şu anda yorum yapılamayacağını’ söyledi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) Ortadoğu ve Kuzey Afrika araştırmacısı Hibe Zeydan, el-Veysi'nin iki kadının sahada infaz edilmesinde açıkça yer almasının ‘hesap verebilirlik ve adaletle ilgili karmaşık soruları gündeme getirdiğini’ söyledi ve ‘şeffaf ve bağımsız bir soruşturmanın kritik önemde olduğunu’ bildirdi. Zeydan, iki videonun yayınlanmasına rağmen el-Veysi'nin hükümetteki rolünün devam etmesinin ‘yönetimin adalet ve hesap verebilirlik konusundaki kararlılığı hakkında rahatsız edici bir mesaj verdiğini’ belirtti.

HTŞ ve El Kaide

HTŞ yıllar önce El Kaide ile bağlarını koparmış olsa da birçok Suriyeli, yetkililerin çeşitli Suriyeli bileşenlere ve uluslararası topluma yönelik güven verici mesajlarına rağmen, grubun bileşenleri dışlayan ve kadınların rolünü marjinalleştiren katı bir dini rejim kurma yolunda ilerlediğinden endişe ediyor.

Suriye Adalet ve Hesap Verebilirlik Merkezi (SJAC) Direktörü, el-Veysi'nin görevden alınması çağrısında bulunarak, adalet bakanı olarak atanmasını bir ‘skandal’ olarak nitelendirdi. “Bu, Suriye'deki ve ötesindeki herkese en kötü mesajı gönderiyor. Bunlar sadece iki video ve işler aslında bundan daha kötü olabilir” diyen SJAC Direktörü, benzer olayların Suriye'deki yeni yönetimin ‘gerçek bir geçiş dönemi adaleti sürecine girmekten’ kaçınmasına yol açabileceğine dair korkularını dile getirdi.

Suriyelilerin öfkesi

Beşşar Esed'in 8 Aralık 2024'te devrilmesinin ardından Şam'ı ziyaret eden uluslararası delegeler, ülkedeki siyasi sürecin kapsayıcı olmasının ve sivil haklar ile temel özgürlüklere saygı gösterilmesinin önemini yineledi.

Her iki video da sosyal medyada Suriyeliler arasında öfkeye yol açtı.

Feminist aktivist Ruveyde Kenan Facebook hesabında şunları yazdı: “Şu anda ihtiyaç duyulan şey Adalet Bakanı Şadi el-Veysi'nin görevden alınmasıdır. Çünkü kendisi Suriye'nin, Suriyelilerin ve Suriyeli kadınların geleceği için bir felakettir.”