Mısır Parlamentosu’nun çoğunluk kanadından Sisi’ye destek

Seçimlerde 60 milyon seçmen oy kullanacak.

Ulusun Geleceği Partisi, ülke çapında seçim etkinliklerini sürdürüyor. (Partinin resmi Facebook sayfası)
Ulusun Geleceği Partisi, ülke çapında seçim etkinliklerini sürdürüyor. (Partinin resmi Facebook sayfası)
TT

Mısır Parlamentosu’nun çoğunluk kanadından Sisi’ye destek

Ulusun Geleceği Partisi, ülke çapında seçim etkinliklerini sürdürüyor. (Partinin resmi Facebook sayfası)
Ulusun Geleceği Partisi, ülke çapında seçim etkinliklerini sürdürüyor. (Partinin resmi Facebook sayfası)

Mısır Parlamentosu’nda çoğunluğu elinde tutan (toplam 596 sandalyenin 316’sına sahip) Ulusun Geleceği Partisi dün, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’nin yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeni dönem için aday olmasına destek verdiğini duyurdu. Geçen ay aynı desteği açıklayan ‘Özgür Mısırlılar’ ve ‘Hamat El-Vatan’ partilerine katıldı. Söz konusu açıklama, Mısır’daki Ulusal Seçim Kurumu’nun bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminin takvimini duyurmak için yaptığı yoğun hazırlıklarla aynı zamana denk geldi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Ulusun Geleceği Partisi dün yaptığı resmi açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Mısır’da son 10 yılda devletin tüm sektörlerinde elde edilen başarıların korunmasından yola çıkarak, Cumhurbaşkanı Sisi liderliğindeki kalkınma ve inşa sürecinin devam ettirebilmesi için önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylığını destekliyoruz.”

Mısır Anayasası'nın 241’inci maddesinde ‘Mevcut cumhurbaşkanının görev süresinin, cumhurbaşkanı seçildiğini ilan ettiği Nisan 2018 tarihinden itibaren altı yıl sonra sona ereceği ve bir dahaki sefere yeniden seçilebileceği’ belirtiliyor. Anayasanın 140’ıncı maddesinde de Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin işlemler, cumhurbaşkanlığı döneminin bitiminden en az 120 gün önce başlıyor ve sonuçlar, bu sürenin bitiminden en az 30 gün önce açıklanması gerekiyor.

Mısır Ulusal Seçim Kurumu Başkanı Velid Hamza açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“60 milyon Mısırlının oy kullanma hakkı var. Seçmenin cep telefonu aracılığıyla seçim komitesini tanımasına olanak tanıyan bir uygulama da dahil olmak üzere, Seçim Kurumu’nun en fazla sayıda seçmeni sandık başına çekmek için uyguladığı bir dizi prosedür bulunuyor.”

Hamza, salı akşamı televizyonda yaptığı açıklamalarda, seçim kurumunun ‘yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tarihlerini duyurmak için yakında bir basın toplantısı düzenleyeceğini’ söyledi.

Aynı bağlamda, Sivil Hareket (muhalefet partilerini de içeren), şu an cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin pozisyonunu değerlendirmeyi sürdürüyor. Ancak hareket içinden kaynaklara göre, henüz seçenekler üzerinde karara varılmadı. Hareketin önümüzdeki hafta bu konuyla ilgili bir toplantı yapması planlanıyor.

Şu ana kadar bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimi yarışına katılacaklarını açıklayan dört potansiyel aday var. Bunlar arasında, eski milletvekili Ahmed et-Tantavi, Demokratik Barış Partisi lideri Ahmed el-Fadali, Vefd Partisi Başkanı Abdussened Yemame ve Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı Hazım Omar yer alıyor.

Ulusun Geleceği Partisi Sisi’ye desteğini açıkladıktan sonra Ulusun Geleceği Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüsam el-Huli “Sonraki adımlarda diğer taraflarla koordinasyon sağlanacak” açıklamasında bulundu. Partinin ülke çapında organizasyonel kapasiteye sahip olduğunu vurguladı.

Huli, partinin seçim kampanyasının özelliklerini Sisi’yi destekleyecek şekilde belirleyip belirlemeyeceğine ilişkin Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ‘şu an bu konularla ilgili çalışmaların sürdüğünü ve tamamlandığında açıklanacağını’ belirtti.

Mısır Anayasası'nın 142’inci maddesinde cumhurbaşkanlığına aday olmanın şartları arasında ‘adayın, Temsilciler Meclisi’nin en az 20 üyesi tarafından onaylanması veya en az 15 ilde oy kullanma hakkına sahip, en az 25 bin vatandaş tarafından desteklenmesi gerektiği’ belirtiliyor.



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.