Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Lübnan’ın güneyinde görev yapan Birleşmiş Milletler Geçici Barış Gücü’nün (UNIFIL) misyonunda yaptığı değişikliklerin, bir yıldır Litani Nehri'nin güneyindeki operasyon kapsamında sahada hiçbir gerginliğin giderilmesine katkısı olmadı. Bu durum, bölge halkı ile UNIFIL arasında çeşitli gerginliklerin ve zaman zaman çatışmaların yaşandığı 16 yıllık görev süresinin ardından bu yılki başlıca paradokslardan biri oldu.
BMGK, 31 Ağustos 2022 tarihinde UNIFIL güçlerinin görev süresini bir yıl daha uzattı. Kararda UNIFIL’in Lübnan ordusuyla koordinasyona ihtiyaç duymadan hareket özgürlüğü verilmesi açısından bir değişiklik de yer aldı, ancak bu değişiklik, başta Hizbullah olmak üzere çeşitli çevreler tarafından eleştirildi.
Lübnan hükümeti, söz konusu değişikliğin bu yıl da yenilenmesini engellemek amacıyla harekete geçerken, operasyonlar sırasında Lübnan ordusu ile UNIFIL arasında koordinasyon kurulması gerektiğinin altına çıkarken bunun öneminin vurgulanmadığı mevcut formüle karşı çıktı. Lübnan Dışişleri Bakanlığı’nın geçtiğimiz hafta yayınladığı açıklamaya göre ‘SOFA’ adlı UNIFIL Çalışma Anlaşması'nda da koordinasyonun önemine işaret ediliyor.
UNIFIL’in görev süresinin uzatılmasına yönelik karar taslağı Lübnan’da tartışmalara yol açarken Hizbullah, BMGK’da tartışılan karar taslağına karşı çıktı. Hizbullah Genelsekreteri Hasan Nasrallah, pazartesi akşamı yaptığı açıklamada, “UNIFIL’e koordinasyon kurmadan tam hareket özgürlüğü veren geçtiğimiz yılki hatayı düzeltmeye çalıştığı için Lübnan hükümetine teşekkür ediyoruz. Bu hatanın düzeltilmesini sağlayabileceğinizi umuyoruz. Bu bir milli gurur meselesidir. Güneyliler, Lübnan hükümetinin reddetmesi halinde bu kararın uygulanmasına izin vermeyecektir” İfadelerini kullandı.
Ancak söz konusu değişiklik sahada herhangi köklü bir değişime katkı sağlayamadı. Şarku’l Avsat’a konuşan askeri kaynaklar, sahada hiçbir değişikliğin olmadığını ve UNIFIL devriyelerinin bazılarında UNIFIL'e eşlik eden Lübnan ordusuyla koordinasyonun devam ettiğini vurguladılar.
UNIFIL, operasyon alanlarında günde yaklaşık 430 devriye düzenliyor ancak ordu, bölgedeki sayının tüm devriyelerde kendisine eşlik etmesine izin vermediği için bunlara tam olarak yetişemiyor. Ortak devriyeler genellikle ordunun konuşlanma öncelikleri çerçevesinde halkla ya da yerel güçlerle gerginlik yaşanabilecek bölgelerde düzenleniyor.
UNIFIL ile Litani Nehri’nin güneyindeki bölgede bulunan halk ve yerel güçler arasında değişiklikten önceki yıllara kıyasla geçtiğimiz yıl boyunca herhangi bir gerginlik kaydedilmedi. Yalnızca UNIFIL'in operasyon alanı dışında kalan Litani Nehri’nin kuzeyindeki el-Akabiye bölgesinde İrlandalı bir askerin öldürülmesi vakası kayıtlara geçti.
Lübnanlı Milletvekili Eşref Rifi, bu paradoksu ‘bölgedeki işlerin gidişatındaki bir değişikliğe’ bağladı. Rifi’ye göre bu değişiklik, BMGK’nın İran'ın bölgedeki silahlarının ortadan kaldırılmasına yönelik kararıydı. Bu karar da Hizbullah'ı tansiyonu düşürmeye ve açık cephelerin sayısını azaltmaya sevk etti.
Lübnan'daki İç Güvenlik Güçleri'nin eski genel müdürü ve eski adalet bakanı olan Rifi, Hizbullah'ın çatışmalara ve gerginliklere karşı ihtiyatlı davrandığını, bunun da bölge sakinlerinin geçtiğimiz yıl neden UNIFIL ile çatışmadığını açıkladığını söyledi. Rifi’ye göre Hizbullah’ın sınırlarda çadır kurma adımları, bölgedeki varlığını teyit etmeyi amaçlayan kısıtlı hamlelerdi.
UNIFIL ile güney sakinleri arasında 2006 ile 2022 arasındaki 16 yıl boyunca zaman zaman gerginlikler yaşandı. Söz konusu gerginlikler, geçtiğimiz yıla kadar UNIFIL’in görev süresinin uzatılması kararı alınmasına neden olan bu süre zarfında sık sık tekrarlandı. Bu yıl ise başta 2022 ekiminde İsrail ile deniz sınırlarının çizilmesi, İsrail’in Hermon Dağı'nın (Şeyh Dağı) batı eteklerinde yer alan Lübnan köyü Gajar'ın kuzeyindeki geniş bölgeleri ilhak ettiği, kara sınırları üzerine yaşanan çatışma ve Hizbullah'ın sınırdaki savaşçıları için sınırdaki Şeba Çiftlikleri bölgesinde kurduğu iki çadır olmak üzere dikkate değer gelişmeler yaşandı.
Washington’ın DEAŞ ve İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) komutanlarını tasfiye etme kararı almasıyla İran'ın bölgedeki rolünün fiilen sona erdiğini belirten Rifi, Hizbullah'ın Suriye savaşına katılarak kafa karıştıran ağır bir yükün altına girdiğini, 3 bin ölü ve 10 bin yaralı gibi büyük bir kayıp verdiğini, bu yüzden insanların onu tüm bu yaptıklarından sorumlu tuttuğunu söyledi.