UNIFIL’in geleceği üzerine Lübnan ile BM arasında zorlu müzakereler

Şarku’l Avsat, Güney Lübnan’cdaki BM Barış Gücü’nün zayıflamasını istemeyen ülkelerin tutumlarını araştırdı

 Lübnan’ın güneyindeki Kefer Şeba kasabasının eteklerinde UNIFIL güçleri bünyesinde faaliyet gösteren Hindistan birliğinden askerler (DPA)
Lübnan’ın güneyindeki Kefer Şeba kasabasının eteklerinde UNIFIL güçleri bünyesinde faaliyet gösteren Hindistan birliğinden askerler (DPA)
TT

UNIFIL’in geleceği üzerine Lübnan ile BM arasında zorlu müzakereler

 Lübnan’ın güneyindeki Kefer Şeba kasabasının eteklerinde UNIFIL güçleri bünyesinde faaliyet gösteren Hindistan birliğinden askerler (DPA)
Lübnan’ın güneyindeki Kefer Şeba kasabasının eteklerinde UNIFIL güçleri bünyesinde faaliyet gösteren Hindistan birliğinden askerler (DPA)

Lübnan - İsrail sınırında görev yapan Birleşmiş Milletler Geçici Barış Gücü’nün (UNIFIL) mevcut görev süresinin 31 Ağustos’ta sona ermesi öncesinde Fransa’nın UNIFIL’in ‘zayıflamaması’ ısrarı çerçevesinde, özellikle Güney Lübnan’daki hareket özgürlüğü konusunda görev süresini bir yıl daha uzatmak için hazırladığı taslağı üzerinde anlaşmazlıklar devam ediyor.

Şarku’l Avsat’ın müzakerelere katılan ve New York’taki Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Bou Habib’in katılımıyla devam eden müzakerelerin hassasiyeti nedeniyle isimlerinin yayınlanmaması şart koşan diplomatik kaynaklardan edindiği bilgilere göre konu, UNIFIL’e verilen yetkinin değiştirilmesiyle ilgili değil. Daha ziyade Hizbullah’ın 1701 sayılı karar uyarınca Lübnan’da konuşlandırılan BM gücünün çabalarını baltalamadaki rolüyle ilgili. BM gücü, 2006 yılındaki Temmuz Savaşı’nın ardından misyonlarını genişletmişti. İlk konuşlanması ise 1978’deki İsrail işgalinin ardından başladı.

Danışmanlardan birine göre Bou Habib, şu anda herhangi bir açıklama yapmayı kabul etmezken, diplomatlar ise UNIFIL’in yetkisini BM Şartı’nın VI. Bölümünden VII. Bölümüne aktarma çabaları hakkında medyada çıkan söylentilerin yalan olduğunu açıkladı. Şarku’l Avsat’ın kopyalarına ulaştığı taslaklar, uluslararası kararların uygulanması için askeri güç kullanılmasına izin veren VII. Bölüm’den neredeyse hiç bahsedilmediğini gösteriyor.

Güvenlik Konseyi’nden (BMGK) bir diplomat, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada devam eden müzakerelerin amacının, UNIFIL’in zayıflamasını önlemek olduğunu dile getirdi.

2650 sayılı karar, Hizbullah destekçileri tarafından maruz kaldıkları bir dizi saldırı ve olaydan sonra, UNIFIL’in görevini, personelinin faaliyet alanındaki hareket özgürlüğünü garanti eden dil de dahil olmak üzere genişletmek için kabul edildi. Bu çerçevede diplomat, karar taslağının 16. ve 17. paragraflarına ‘tartışmanın ana unsuru’ olarak atıfta bulundu. Lübnanlı yetkililer, UNIFIL’in hareketleri ve ilgili Lübnanlı yetkililerle koordinasyona ilişkin 2650 sayılı karardan önceki metinlere geri dönülmesini talep etti. BMGK’da Lübnan meselelerine ilişkin kalemi elinde bulunduran Fransa, taslağının 16. paragrafına “Lübnan hükümetiyle koordinasyonun sürdürülmesinden duyduğu memnuniyeti ifade eder” ibaresini ekleyerek bu anlaşmazlığı aşmaya çalıştı. UNIFIL’in Lübnan’da faaliyet gösteriyor olması ve halihazırda Lübnanlı yetkililerle koordinasyon halinde olması dolayısıyla Londra bu yaklaşıma destek verdi.

Fransız, İngiliz ve ABD’li müzakereciler, Lübnan’da, sahada görev yapan barış güçlerine tehdit oluşturabilecek mevcut durumu alevlendirmek istemediklerini dile getirdi.

Ancak ABD dahil çok sayıda ülke, BM gücüne verilen yetkide ‘geriye gidiş’ olarak değerlendirilen diğer değişikliklerle birlikte bu değişikliği de reddederken, geçen yılın metinlerinden daha zayıf hiçbir metni desteklemeyeceklerini vurguladı. Ayrıca bu ülkeler, iki konuda daha güçlü bir dil çağrısı yaptı. Buna göre ilk konu, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Lübnan hakkındaki periyodik raporlarına göre, Hizbullah tarafından ‘kendisine uygulanan kısıtlamalara yönelik zorluklara’ yanıt olarak UNIFIL’in hareket özgürlüğüyle ilgili.

İkinci konu ise Gacar Köyü meselesi. BMGK’nın İsrail hükümetini, ‘daha fazla gecikmeden UNIFIL ile koordineli olarak ordusunun kuzey Gacar’dan ve Mari kasabası dışındaki Mavi Hattın kuzeyine bitişik bölgeden çekilmesini hızlandırmaya’ çağırdığı 20. paragrafta ısrarcı olan Lübnan tarafıyla yakın bir koordinasyon mevcut.

Müzakereler, özellikle ülkelerin Hizbullah’ın, ‘UNIFIL’i zayıflatmaya çalışan taraf’ olarak isminin anılması talebinde bulunmasının ardından Çin ve Rusya’nın Fransa’nın karar taslağına itirazlarıyla karşılaştı. Bilindiği üzere Fransa, Hizbullah’ın Lübnan-İsrail sınırı ve Mavi Hat’taki askeri faaliyetleri için cephe olarak kullandığı Sınır Tanımayan Yeşiller (GWB) Derneği’ne ilişkin ABD’nin devam eden baskısı karşısında Rusya ve Çin’in bu konudaki taleplerine yanıt verdi.

Başka bir diplomat, BMGK’nın aylık gündemine göre resmi olarak bugün yapılması planlanan oylamanın yarına ertelenebileceğini açıkladı. Diplomata göre diğer bir olasılık ise BMGK üyelerinin çoğunluğunu tatmin edecek ve karar taslağına karşı veto kullanılmasını önleyecek bir uzlaşma formülüne varmak için daha fazla müzakere yapılmasına olanak sağlamak üzere bir veya iki haftalık kısa vadeli bir teknik uzatma etrafında dönüyor.



Sudan’da ordunun yeniden kontrol ettiği Vad Medeni'de hayat yavaş yavaş canlanıyor

Sudan’da ordunun yeniden kontrol ettiği Vad Medeni'de hayat yavaş yavaş canlanıyor
TT

Sudan’da ordunun yeniden kontrol ettiği Vad Medeni'de hayat yavaş yavaş canlanıyor

Sudan’da ordunun yeniden kontrol ettiği Vad Medeni'de hayat yavaş yavaş canlanıyor

Pazarcılık yapan Ahmed el-Ubeyd, Sudan'ın orta kesimlerindeki Vad Medeni'de bulunan ve yoğun olan İsmaili pazarına müşteriler yavaş yavaş geri dönerken ahşap tezgahının tozunu alıp taze salatalık ve domatesleri dikkatle düzenliyordu.

Ülkede 2023 nisanından bu yana Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki savaştan aylarca uzak kalan bu pazar haftalar önce HDK'nin şehri ele geçirmesinin ardından esnafın dükkanlarını kapatmasıyla ıssızlaşmıştı.

Günlük hayata yavaşça geri dönüş

Ordunun ocak ayında Vad Medeni’nin kontrolünü yeniden ele geçirmesinin ardından yavaş yavaş eski ritmine kavuşan pazarda bugün müşteriler taze ürün fiyatları üzerinden pazarlık yapmaya çalışırken sesler yükseliyor.

fergt
Vad Medeni'nin girişinde Sudan ordusuna ait bir tank (AFP)

Fransız Haber Ajansı AFP'ye konuşan Ahmed el-Ubeyd, “Allah’a şükür şimdi durum güvenli” dedi ve bir yığın soğanın yanında durarak “Alışveriş yeniden başladı” diye ekledi.

Savaş, 2023 nisanında Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu ile ‘Hımidti’ olarak bilinen eski yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu liderliğindeki HDK arasında patlak verdi.

Savaş on binlerce insanın ölümüne, 12 milyondan fazla insanın yerinden edilmesine ve milyonlarca insanın açlık sınırında olduğu dünyanın en kötü insani krizlerinden birinin yaşanmasına neden oldu.

cdfgrthy
Savaşan taraflar sivilleri hedef almak, evleri, pazarları ve hastaneleri bombalamak suretiyle savaş suçu işlemekle suçlanıyor (AFP)

Çatışmanın her iki tarafı da savaş suçu işlemekle, sivilleri hedef almakla, evleri, pazarları ve hastaneleri bombalamakla ve insani yardımların girişini ve dağıtımını engellemekle suçlanıyor.

Vad Medeni, aylarca süren göreceli sakinlikten ve yerinden edilmiş insanların akınına uğradıktan sonra, 2023 sonlarında HDK'nın saldırısıyla savaş bölgesine dönüştü. Yüz binlerce kişi, savaştan önce tarım ve gıda ürünleri kaynağı olan El-Cezire eyaletinin yönetim olan Vad Medeni’yi terk etmek zorunda kaldı.

Savaşın etkileri görülebiliyor

Ancak şehir yavaş yavaş toparlanırken savaşın etkileri, dumanlar yüzünden kararmış duvarlardan kurşunlarla delik deşik olmuş binalara, yıkım ve moloz yığınlarına kadar şehrin her yerinde hala görülebiliyor.

Dükkanların, restoranların ve mağazaların cepheleri hasarlı.

Şehrin en büyük hastanesinin doğum servisinde, beyaz üniformalı hemşireler hastalara bakmak için koridorlarda ilerlerken hamile kadınlar aileleriyle birlikte bekliyor.

Hastanedeki tedavi gören hastalardan biri olan Rihab Musa, “Tedaviler yapılıyor, hayat normale döndü, eskisi gibi değil, ama durum değişti” şeklinde konuştu.

Hastane yavaş yavaş toparlansa da kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Halid Muhammed, tesisin hala ciddi bir personel, ilaç ve ekipman sıkıntısı çektiğini belirtti.

scdfvgrthy
Vad Medeni’de yıkılmış bir binanın yanından geçen bir kent sakini (AFP)

İki ameliyat arasında açıklamalarda bulunan Muhammed, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dikiş iğnesi ve ipliği de dahil olmak üzere cerrahi malzemelerimizin son kullanma tarihi geçti ve şu anda daha fazla anestezi ekipmanına ihtiyacımız var.”

Muhammed, HDK Vad Medeni’nin kontrolünü ele geçirdiğinde görevdeki tek doktordu ve çok sayıda ameliyat gerçekleştirdi. Halen hasta akınıyla başa çıkmak için bir ameliyattan çıkıp diğerine giriyor.

Yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü

Sudan ordusunun geçtiğimiz ocak ayında Vad Medeni'yi geri almasının ardından Kızıldeniz'deki Port Sudan da dahil olmak üzere ülke genelindeki yerinden edilme merkezlerinde çok sayıda kişi ‘geri döneceğiz’ sloganları attı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre binlerce insanı taşıyan onlarca otobüs, yaklaşık 1,5 milyon yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapan Port Sudan, Gadarif ve Kassala'dan Vad Medeni'deki evlerine doğru yola çıktı.

Birçoğunun döndüklerinde neyle karşılaşacaklarına dair hiçbir fikri yoktu, diğerleri ise evlerinin yağmalandığını bildiklerini vurguladı.

Şehir şu anda elektriksiz, çoğu gün su yok ve yakın zamanda geri dönenler iletişim hizmetlerinin yeniden verilemeye başladığını belirttiler.

Gıda güvensizliği

Birleşmiş Milletlere (BM) göre Sudan genelinde yaklaşık 25 milyon kişi gıda güvenliğinden yoksun durumda. Ordu tarafından kontrol edilen güvenli bölgelerde bile çoğu insan, özellikle gıda, ilaç ve temel malzeme kıtlığı açısından kötüleşen bir insani durumla karşı karşıya.

Yerel gözlemciler ve BM, ordunun Vad Medeni'yi geri almasının ardından azınlıkların hedef alınması ve HDK ile iş birliği suçlamaları da dahil olmak üzere suistimaller yaşandığını bildirmişti.

Tuk-tuk şoförlüğü yapan Muhamed Abdulmunim, tüm bunlara rağmen iyimser olduğunu söyledi.

Pazarda yolcu ararken Vad Medeni'de durumun güvenli olduğunu belirten Abdumunim, “Pazar açık, ulaşım işliyor, geriye halkın geri dönmesi kalıyor” ifadelerini kullandı.