Mısır’da siyasi partilerden Sisi’ye destek

Abdulfettah Sisi’nin cumhurbaşkanlığı adaylığına yönelik güçlü bir destek mevcut.

Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri için Sisi’yi destekleyen afişler ve pankartlar asıldı. (Özgür Mısırlılar Partisi)
Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri için Sisi’yi destekleyen afişler ve pankartlar asıldı. (Özgür Mısırlılar Partisi)
TT

Mısır’da siyasi partilerden Sisi’ye destek

Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri için Sisi’yi destekleyen afişler ve pankartlar asıldı. (Özgür Mısırlılar Partisi)
Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri için Sisi’yi destekleyen afişler ve pankartlar asıldı. (Özgür Mısırlılar Partisi)

Mısır’da siyasi partiler, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adaylığını desteklemek için adımlarına hız verdi. Söz konusu adımlar arasında propaganda kampanyaları, takip komiteleri ve Mısır vilayetlerindeki turlar yer alıyor. Parti kaynakları, söz konusu hamlelerin ‘cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılma zamanına bağlı geçici planlara dayandığını’ aktardılar.

Yerel haberlere göre Ulusal Seçim Kurulu, ‘oy kullanma hakkına sahip olanların sayısının 60 milyona ulaşacağı’ yönündeki resmi tahminlerin ortasında, önümüzdeki günlerde cumhurbaşkanlığı seçimlerinin programını duyuracak.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Özgür Mısırlılar Partisi, Mısır’ın kuzeybatısındaki Matruh vilayetindeki etkinliklere öncülük etti. Partinin cuma akşamı yaptığı açıklamada, ‘büyük ve küçük köylerde toplantıların hazırlandığına ve gerçekleştirilen ulusal projelerin vurgulandığına’ değinildi. Özgür Mısırlılar Partisi Başkanı İssam Halil, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanı Sisi’nin adaylığı, kampanyanın ilk aşaması kapsamında yer alıyor. İkinci aşama, cumhurbaşkanı adaylığını açıkladığı an başlayacak. Seçim kampanyası sürecinin her aşamasında önemli hamlelerimiz olacak.”

Destekleyen partiler

Son dönemde pek çok parti Sisi’nin tekrar aday olmasına desteklerini açıkladı. Bu partiler arasında Vatanın Geleceği Partisi (Mısır Temsilciler Meclisi/Parlamentoda çoğunluğu elinde tutuyor), Kongre Partisi, Vatanın Koruyucuları Partisi, Modern Mısır Partisi ve Özgür Mısırlılar Partisi bulunuyor. Yakın bir zamanda Vatanın Geleceği Partisi’nin Genel Merkez Sekreterliği, partinin yaklaşan seçimlerde Sisi’nin adaylığını destekleyeceğini açıklamasının ardından bir sonraki aşamaya ilişkin planını görüşmek üzere bir araya geldi. Modern Mısır Partisi yaptığı açıklamada üyelerine ve Mısır halkına ‘Sisi’nin arkasında saf tutma ve yaklaşan seçimlere yoğun bir katılım gösterme’ çağrısında bulundu.

Bu bağlamda Halil, “Parti dışından pek çok kişinin katıldığı, tabandan, sessiz ve aşamalı bir parti kampanyası düzenliyoruz” ifadelerini kullanarak ‘gönüllüleri seçim kampanyası yöntemleri konusunda eğitimsel ve lojistik yönler de dahil olmak üzere çeşitli düzeylerde eğitme’ sürecinde olduklarını söyledi.

rgt
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi. (EPA)

Mısır cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışabilecek potansiyel adaylar arasında Vefd (Heyet) Partisi’nin Genel Başkanı Abdussened Yemame, Cumhuriyetçi Halk Partisi’nin Genel Başkanı Hazım Ömer ve eski milletvekili Ahmed et-Tantavi de yer alıyor.

Diğer yandan Kongre Partisi Genel Sekreteri Tarık Reslan, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, partinin Cumhurbaşkanı Sisi’nin adaylığını desteklemek için vilayetlerde bir dizi etkinlik düzenleyeceğini aktardı. Reslan “Vatandaşa hizmet için Mısır sokaklarında yapılan hizmetlere ek olarak, Cumhurbaşkanı Sisi’yi desteklemek amacıyla partinin gençlik kadrolarının seçim kampanyasına katılmaları için eğitim kursları düzenliyoruz” dedi. Partinin, ‘cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmanın önemini vurgulamak amacıyla’ düzenleyeceği faaliyetler arasında vilayet gezilerinin ve halkla yapılacak buluşmaların da yer aldığını kaydetti.

Mısır Anayasası’nın 241’inci maddesinde (tekrar eden) “Mevcut cumhurbaşkanının görev süresi, seçildiğinin duyurulduğu tarihten itibaren (Nisan 2018) altı yıl sonra sona erer ve tekrar seçilme hakkına sahip olur” ifadeleri yer alıyor. Aynı zamanda 140’ıncı maddede de ‘cumhurbaşkanının seçimine ilişkin işlemlerin, cumhurbaşkanlığı döneminin bitiminden en az 120 gün önce başlayacağı ve sonuçların bu süre bitmeden en az 30 gün önce açıklanacağı’ belirtiliyor.



Hizbullah savaşçılarını Lübnan ordusuna entegre etme fikri gerçeklerle çarpışıyor

21 Mayıs 2023 tarihinde Lübnan'ın Aramta kasabasında bir askeri tatbikata katılan Hizbullah savaşçıları (Reuters)
21 Mayıs 2023 tarihinde Lübnan'ın Aramta kasabasında bir askeri tatbikata katılan Hizbullah savaşçıları (Reuters)
TT

Hizbullah savaşçılarını Lübnan ordusuna entegre etme fikri gerçeklerle çarpışıyor

21 Mayıs 2023 tarihinde Lübnan'ın Aramta kasabasında bir askeri tatbikata katılan Hizbullah savaşçıları (Reuters)
21 Mayıs 2023 tarihinde Lübnan'ın Aramta kasabasında bir askeri tatbikata katılan Hizbullah savaşçıları (Reuters)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın Hizbullah savaşçılarının, 1990 iç savaşından sonra olduğu gibi Lübnan ordusuna entegre edilmesi önerisi siyasi çevrelerde ve uzmanlar arasında tartışma konusu oldu.

Ordunun çeşitli sebeplerle bu savaşçıları bünyesine katamaması nedeniyle öneri henüz yaygın kabul görmezken, uzmanlar bu meselenin doğuracağı sonuçlar konusunda uyarıda bulundu. Bunun ‘silahlarını devlete teslim etmesi karşılığında Hizbullah için bir teselli ödülü’ olduğunu belirten uzmanlar, ‘dini emir alan ve ideolojik inanca sahip olan unsurların orduda yer alamayacağını’ vurguladı.

Cumhurbaşkanı Avn basına verdiği demeçte, “Ordu içinde Hizbullah savaşçılarından oluşan bağımsız bir birim oluşturmak mümkün değil. Ancak 1990'ların başında Lübnan'daki iç savaşın sonunda çeşitli taraflarla olduğu gibi üyeleri orduya katılabilir ve kurslara tabi tutulabilir” ifadelerini kullandı.

Bu öneriyi yorumlayan Güçlü Cumhuriyet Bloğu Milletvekili Giyas Yazbek, ordunun ‘Hizbullah'ın dış uzantılarla ordusunu oluşturduğunu iddia ettiği 100 bin savaşçıyı absorbe edemeyeceğini’ söyledi. Şarku’l Avsat'a konuşan Yazbek, “Hizbullah'ın 25 bin savaşçısı olsa bile, şu anda subaylarının ve üyelerinin maaşlarını dış yardımlarla güvence altına almaya çalışan askeri kuruma bunları dahil etmek imkânsız” dedi.

Yazbek, ‘ordunun cumhurbaşkanı ve hükümetle birlikte geliştirdiği ulusal güvenlik stratejisinin henüz Lübnan'ın ordu ve güvenlik güçlerinin sayısına olan ihtiyacını belirlemediğini’ vurguladı. Yazbek, “Sınırlarımızı çizdiğimizde, savaşın nedenlerini ortadan kaldırdığımızda ve Lübnan'da siyasi bir çözüme doğru ilerlediğimizde, ordunun mevcut subay ve personel sayısı yeterli olacak ve artacaktır” şeklinde konuştu.

Hizbullah savaşçılarının durumu

Askeri uzman Halid Hamade'ye göre, ‘Taif Anlaşması'ndan sonra silahlı milislerin dağıtılmasında olduğu gibi bugün de Hizbullah savaşçılarının orduya alınması önerisi, Cumhurbaşkanı'nın Hizbullah'ı silahlarını devlete teslim etmeye ikna etme çabaları bağlamında Hizbullah için bir teselli ödülüdür.’

Hamade, ‘Hizbullah savaşçılarının orduya entegre edilmesinin, özellikle ateşkes anlaşmasının imzalanmasının ardından yaşanan gelişmelerden sonra, birçok engelle karşı karşıya olduğunu’ savundu.

fvdgh
Hizbullah Genel Sekreteri Haşim Safiyuddin'in 24 Şubat 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Deyr Kanun en-Nahr kasabasında düzenlenen cenaze töreni sırasında Hizbullah üyeleri (Reuters)

“İç savaşın sona ermesinin ardından Lübnan devletinin yüzlerce milisi orduya ve güvenlik güçlerine katmayı başardığı doğrudur, ancak Hizbullah'ın durumuyla karşılaştırma yapmak artık mümkün değildir” diyen Hamade, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Ulusal Mutabakat Belgesi imzalandığında milis liderleri belgeyi tanıdı, milislerin feshedildiğini duyurdu, silahlarını gönüllü olarak devlete teslim etti ve siyasi sürecin bir parçası oldu. Hizbullah ise ateşkes anlaşmasını tanımıyor ve silahlarını teslim etmeyi kabul etmiyor. Dolayısıyla siyasi sürecin bir parçası haline geldiğini ve artık askeri bir kanadı olmadığını kabul etmeden milislerini orduya dahil etmekten bahsetmek bağlamdan kopuktur.”

Hizbullah'ın ideolojisi

Yazbek'e göre Hizbullah'ın ideolojisi, savaşçılarının orduya entegrasyonunun önündeki en büyük engel. Yazbek, “Hizbullah, Lübnan'ı İran'ın uzantısı olan coğrafi bir nokta olarak görüyor. Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım'ın silahları teslim etmeyeceğini ve silahların devletin elinde olmasıyla ilgili konuşmalarla ilgilenmediğini açıklamasının da gösterdiği gibi bu doktrin halen varlığını sürdürüyor” ifadelerini kullandı.

ukıo
24 Şubat 2025 tarihinde düzenlenen cenaze töreninde eski Hizbullah Genel Sekreteri Haşim Safiyuddin'in tabutunu taşıyan Hizbullah savaşçıları (AP)

‘Lübnan iç savaşı sırasında milisleri olan ve devlet şemsiyesi altına giren liderlerin Lübnanlı liderler olduğunu, kararlarının Lübnanlıların kararı olduğunu’ hatırlatan Hamade, “Hizbullah ise organik olarak bölgesel bir otoriteye bağlıdır ve hem Lübnan içinde hem de dışında tehlikeli askeri ve güvenlik rolleri oynamıştır” dedi. Hizbullah'ın ‘Tahran'dan ayrıldığını, yerel bir siyasi bileşen olmayı kabul ettiğini ve askeri kolunu feshettiğini açıklamadığına, böylece savaşçılarının ordu içinde absorbe edilmesi konusunun tartışılabileceğine’ dikkat çeken Hamade sözlerini şöyle sürdürdü: “Veliyyül Fakih tarafından verilen ve uygulanması gereken meşru yetki çerçevesinde faaliyet gösteren askeri bir grup ile anayasal makamlar tarafından demokratik mekanizmalar çerçevesinde alınan siyasi bir karar çerçevesinde faaliyet gösteren başka bir grubu uzlaştırmak nasıl mümkün olabilir? İster sivil idarelerde ister güvenlik kurumlarında milislerin devlete entegre edilmesi deneyimi tekrarlanabilecek kadar başarılı oldu mu?”

Ordu disiplini

Bazılarının iddia ettiği gibi iç savaş sürecindeki milislerin orduya alınmadığını belirten Yazbek, ‘güvenlik ve askeri kurumlara alınanların Lübnan'ı yöneten Suriye rejimine yakın olduğunu, ülkenin egemenliği için savaşan ve Suriye işgaline karşı çıkanların ise kovalandığını, hapsedildiğini ve birçoğunun Lübnan'ı terk etmek zorunda kaldığını’ vurguladı. Yazbek ayrıca, ‘ordu personeli tarafından uygulanan disiplinin Hizbullah savaşçıları için geçerli olmadığını, çünkü milislerin orduyla, ordunun da onlarla uyumlu olmadığını’ belirtti.

Hamade, “Hizbullah savaşçılarının Lübnan ordusuna ve diğer devlet kurumlarına dahil edilmesinin artıları ve eksileri ne olursa olsun, doğru yol Hizbullah'ın silahlarını devlete teslim etmesiyle başlamalı. Hizbullah üyeleri Lübnan toplumundan izole edilmiş bir grup değildir ve topluma entegre edilmelidir. Ancak Hizbullah’ın silahlarını teslim etmesi için bir tür ayartma olarak özümsenmeleri konusunu gündeme getirmekte acele etmek hedefe ulaşılmasını sağlamayacaktır. Gerekli olan, Hizbullah’ın öncelikle devleti, silahların yalnızca devletin elinde olmasını, savaş ve barış kararının devletin elinde olduğunu ve bu konuda meydana gelebilecek herhangi bir düzenlemenin başlangıcı olarak uluslararası kararları uygulama ihtiyacını tanımasıdır” dedi.