İsrail ve Hamas, bir sürelik sakinliğin ardından askeri çatışmanın eşiğinde

Karşılıklı tehditlerin yüksek düzeyde olması ve İbrani medyası, kamuoyunu her türlü çatışma için harekete geçiriyor

İsrail ve Hamas, uzun süren göreceli sakinliğin ardından askeri bir çatışmaya yaklaşıyor /(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
İsrail ve Hamas, uzun süren göreceli sakinliğin ardından askeri bir çatışmaya yaklaşıyor /(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
TT

İsrail ve Hamas, bir sürelik sakinliğin ardından askeri çatışmanın eşiğinde

İsrail ve Hamas, uzun süren göreceli sakinliğin ardından askeri bir çatışmaya yaklaşıyor /(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
İsrail ve Hamas, uzun süren göreceli sakinliğin ardından askeri bir çatışmaya yaklaşıyor /(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

İzzeddin Ebu Ayşe

İsrail, aleni şekilde Gazze Şeridi'ndeki Hamas hareketine karşı askeri bir operasyon gerçekleştirme ve silahlı grubun liderlerine karşı suikast politikasına geri dönme planını ilan etmesi üzerine siyasi güçler, bu tehditlere odaklandı ve yeni bir savaş ihtimaline karşı hazırlıklara başladı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne askeri saldırı düzenleme niyetini duyurması Başbakan Binyamin Netanyahu'dan geldi.

Öyle ki Netanyahu, yaptığı açıklamada "Hamas, terör yaratma girişimlerine karşı her türlü mücadeleyi vereceğimizin bilincindedir. Gazze'de ve her yerde darbe indireceğiz. Kim bize zarar vermeye kalkarsa, Hamas bunun bedelini ödeyecektir" ifadelerini kullandı. 

Suikastlar

İsrail'deki son güvenlik kabinesi toplantısı sırasında üyeler, Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Galant'a Gazze Şeridi'nde Hamas'ı hedef alma konusunda harekete geçme ve bu konuda her türlü kararı alma konusunda tam yetki verdi.

Bu durum, siyasi gözlemciler tarafından askeri operasyona yeşil ışık olarak değerlendirildi.

İsrail, Hamas üzerinde bir halk baskısı yaratmak amacıyla Gazze Şeridi'nden işçi akışındaki artışı durdurdu (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
İsrail, Hamas üzerinde bir halk baskısı yaratmak amacıyla Gazze Şeridi'nden işçi akışındaki artışı durdurdu (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Askeri işler gözlemcilerine göre Netanyahu, bu görüşmenin ardından Gazze Şeridi'nde başlatmayı planladığı askeri operasyonun şeklini açıklarken, başlık olarak ise 'suikast politikası' nitelendirmesinde bulundu.

Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri'yi ana hedefi haline getiren Netanyahu, "Bize karşı operasyonları finanse edenleri, örgütleyenleri, arkasında duranları öldüreceğiz. İsrail'e yönelik şiddet dalgasına öncülük edenler ise bedelini ağır ödeyecek" ifadelerini kullandı. 

Tel Aviv'deki askeri yapı, artan güvenlik gerginliği ve askeri operasyon olasılığını dikkate alarak Gazze Şeridi ile İsrail arasında ilerleyen döneme ilişkin planlar hazırladı.

İsrail ordusunun tahminlerinin çoğu, bu kez Hamas hareketine karşı mücadele etrafında dönüyordu.

İsrail, 2021 yılından bu yana Hamas'a karşı herhangi bir askeri operasyon gerçekleştirmezken, son iki yılda Gazze'de yalnızca İslami Cihad'a karşı iki silahlı saldırı gerçekleştirdi.

Tehditlerin ardından, Filistinli gruplarla Tel Aviv arasındaki güvenlik durumu hızla kötüleşti.

Güvenlik uzmanlarına göre Hamas üzerinde halk baskısı ve ekonomik baskı oluşturma çerçevesinde Gazze'ye karşı bir dizi cezai önlem kararı alındı.

Bunların başında Gazze Şeridi'nden İsrail'e iş gücü artışını durdurmak geliyor. 

Netanyahu, Hamas'a yönelik suikast politikasına geri dönüleceğinin sinyalini verdi (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Netanyahu, Hamas'a yönelik suikast politikasına geri dönüleceğinin sinyalini verdi (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Güvenlik gerginliği

Ayrıca Hamas, Gazze'de İsrail'e yönelik bir dizi tehdit ortaya koydu. Bunlardan en önemlisi ise büyük patlayıcı güç taşıyan savaş başlıklı, uzun menzilli deneysel roketlerin ateşlenmesinin yoğunlaştırılması. Ayrıca Gazze ile İsrail arasındaki sınır çiti yakınında halk gösterileri ve çatışmaları yeniden alevlendirildi.

Hareket, İsrail'in suikast politikasına dayalı olarak kendisine karşı askeri operasyon düzenleme tehdidinin kendisini korkutmadığını söyledi.

Bu çerçevede Hamas lideri Macid Hasan, grupların liderlerine yönelik herhangi bir suikast operasyonunun uygulanmasının, güçlü bir askeri tepkiyle karşılanacağını ve bu politikanın İsrail açısından feci sonuçlar doğuracağını dile getirdi.

Hasan, "Suikastların gerçekleştirilmesini göz ardı etmiyoruz. Ancak bu politika, grupların başarısızlığa uğramasına yol açmaz. Netanyahu, hayata geçirildiğinde direnişi yok edemez. Aksine ona yönelik operasyonları tırmandırmak için çalışacağız. Hamas yalnız değil, tüm siyasi güçler onun yanında. Sahada gücümüz ve birliğimiz var. Eğer Tel Aviv ordusu suikastlara devam etmeye karar verirse ona ağır bir bedel ödetebiliriz" dedi. 

Hasan'a göre grup liderlerini hedef almak veya Gazze'de yeni bir savaşa girmek, Hamas tarafından 'İsrail'in Netanyahu hükümetinin karşı karşıya olduğu zorluklarla mücadeledeki başarısızlığının ve umutsuzluğunun kanıtı' olarak görülüyor.

Ayrıca Macid Hasan, "Tel Aviv, Filistin mücadelesini göğüsleyemediği için eski çağlardan beri izlediği suikast politikasına geri dönüyor" şeklinde konuştu. 

Hasan ayrıca, İsrail'in Gazze Şeridi'ne ve Filistinli gruplara karşı başlattığı suikastların ve hatta askeri operasyonların, direnişin gelişmesini durdurmada tam bir başarısızlık olduğunu kanıtladığını dile getirdi.

Hamas lideri, "Tel Aviv, bir caydırıcılık denklemi yaratmanın mümkün olmayacağının farkında, ancak gruplar giderek mücadele seçeneğine daha fazla sarılıyor" dedi. 

Provokasyonlar ve gerginliğin nedeni

Aynı şekilde İsrail medyası, İsrail kamuoyunu Hamas'a karşı harekete geçirmeye başladı. İsrail Kamu Yayın Kuruluşu'nun (KAN) yayımladığı bir haberde, askeri kurumun, Gazze Şeridi'nde İsrail'e karşı direniş operasyonlarının arkasında durma sorumluluğunu üstlenen Hamas'a karşı askeri eylem gerçekleştirmeyi ele aldığı belirtildi. 

KAN'da Filistin meseleleri yorumcusu olan Elior Levy, yaptığı açıklamada "Netanyahu, Hamas'ı kışkırttı ve bir cümlesi hareketin tehditler savurmasına yol açtı.

Netanyahu, "İsrail'e karşı saldırı başlatmak üzere birilerini gönderenleri yok edeceğiz. Bu kişiler, bedelin tamamının ödenmesini hızlandıracak' dedi" ifadelerini kullandı. 

Levy, "Bu cümle fitili ateşledi ve bu nedenle uzun bir göreceli sakinlik döneminden sonra gerginlik geri dönecek. Ayrıca Hamas liderliğinden gelen tehditlerin düzeyi artıyor" şeklinde konuştu. 

Aruri'nin askeri imajının, füze testlerinin yoğunlaştırılmasının ve bölge sakinlerinin şiddetli gösterilerle sınıra doğru itilmesinin birdenbire ortaya çıkmadığını dile getiren Elior Levy, bu olayların tesadüfi değil, tehdit mevsiminin zirveye ulaştığını teyit eden işaretler olduğuna dikkati çekti. 

Aynı şekilde Netanyahu, Gazze'yi askeri olarak vurma niyetinin, ülkesinin bir terör dalgası ile karşı karşıya olmasından, Hamas'ın bu terörün arkasında durmasından ve her operasyondan sonra hareketin limanı sahiplenmesinden kaynaklandığını söyledi. 

Ancak siyasi gözlemci Mustafa İbrahim, İsrail'in Hamas'a karşı askeri bir operasyon başlatamayacağını savunuyor.

İbrahim'e göre çünkü İsrail'deki uluslararası, bölgesel ve iç koşullar Gazze'ye olası bir saldırıyı engelleyebilir.

Ancak İbrahim, "İsrail'deki operasyonlar artarsa Netanyahu savaşmaktan çekinmeyecektir" ifadelerini de kullandı. 

Independent Arabia - Independent Türkçe



Mukteda es Sadr, Lübnan'daki patlamaların ardından "milyonluk" gösteriyi iptal etti

Mukteda es Sadr, 19 Ekim 2023'te Necef'te vaaz ediyor (Reuters)
Mukteda es Sadr, 19 Ekim 2023'te Necef'te vaaz ediyor (Reuters)
TT

Mukteda es Sadr, Lübnan'daki patlamaların ardından "milyonluk" gösteriyi iptal etti

Mukteda es Sadr, 19 Ekim 2023'te Necef'te vaaz ediyor (Reuters)
Mukteda es Sadr, 19 Ekim 2023'te Necef'te vaaz ediyor (Reuters)

Irak'taki Sadr hareketinin lideri, Lübnan'daki “çağrı cihazı” ve “telsiz” bombalamalarının ardından Gazze'yle dayanışma çağrısı yaptığı gösterinin iptal edildiğini duyurdu.

Mukteda es Sadr dün (Çarşamba) yaptığı basın açıklamasında, “mantık, Filistin ve Lübnan'daki Siyonist pervasızlık ve terörizmden sonra ve büyük şeytan Amerika'nın açık örtüsü, uluslararası kararlara ve insani çağrılara cevap vermemeleri ve yükselen halkların sesini dikkate almamaları nedeniyle milyonlarca kişinin katılması beklenen gösterinin iptal edilmesini gerektiriyor” dedi.

Sadr şöyle devam etti: "Amerika ve İsrail, tüm bölgeyi bir imha savaşına sürüklemek istiyor."

Gösteriyi iptal etme kararını değerlendiren Sadr, “İsrail'in halklara yönelik tüm bu saldırılarından sonra artık yararlı değil (...) protesto büyük bir olay düzeyinde değil” dedi.

Sadr, yaklaşık iki yıl önce siyasi süreçten tamamen çekildi, ancak zaman zaman dini vesilelerle Gazze savaşı hakkında yorum yapıyor ve savaşın durdurulması çağrısında bulunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan Sağlık Bakanlığı’ndan aktardığına göre önceki gün (Salı) 12 kişinin ölümüne ve 3 bine yakın kişinin yaralanmasına neden olan benzer iletişim cihazı patlamalarının ardından dün Lübnan'da telsizlere yönelik bir patlama dalgasında, 9 kişi öldü ve 300'den fazla kişinin yaralandı.