Fas Marakeş Safi Depremi: Kızımın çığlığı bizi ölümden kurtardı

Marakeş Safi Depremi, Mevlay İbrahim köyündeki bazı binalarda yıkıma yol açtı. (Şarku’l Avsat)
Marakeş Safi Depremi, Mevlay İbrahim köyündeki bazı binalarda yıkıma yol açtı. (Şarku’l Avsat)
TT

Fas Marakeş Safi Depremi: Kızımın çığlığı bizi ölümden kurtardı

Marakeş Safi Depremi, Mevlay İbrahim köyündeki bazı binalarda yıkıma yol açtı. (Şarku’l Avsat)
Marakeş Safi Depremi, Mevlay İbrahim köyündeki bazı binalarda yıkıma yol açtı. (Şarku’l Avsat)

Depremin merkezinde yer alan Fas’ın Marakeş Safi iline bağlı el-Huz bölgesindeki Mevlay İbrahim köyündeki depremzedeler Şarku’l Avsat’a felakette neler yaşadıklarını anlattı.

Muhammed Ait Yedir şöyle anlatıyor: Kızım Sare ile birlikte Muhammediye kentindeki evime döndüğümde saat gece 10:30’u gösteriyordu. Sare, odasındaki aşırı sıcaktan kaçarak deniz ve dalga manzarasının tadını çıkarmak için evin balkonuna gitti. Bu sırada aniden şiddetli bir şekilde sarsıntı başladı, banyonun ortasında asılı duran ayna düştü. Daha sonra kızımın balkondan şiddetle gelen çığlığını duydum. Kızımı sakinleştirmek için ona koştum, ama o anda evin içinde güçlü bir ses duyduk. Güçlü sesin kaynağının tavanın çökmesi olduğunu fark ettik. Dikkatli ir şekilde salona girdik ve o feci manzarayı gördük. Hayatta kaldığımız için Allah’a şükrediyoruz.

Tüm mahalle sakinleri pijamalarıyla parka çıktı. Bazıları yalınayaktı ve derin bir uykuya dalmakta olan miniklerini taşıyorlardı. Kadınlar ise çok utanıyordu, çünkü ilk kez pijamalarıyla sokağa çıkmak zorunda kalmışlardı. Herkes değerli eşyalarını geride bıraktı. Ölüm yaklaştığında her şey teferruat kalıyor.

Geceyi, korkudan evlerine dönemeyen yüzlerce insanla bir parkta uykusuz geçirdik ve sabahın erken saatlerinde depremin kasvetli resmi, ne kadar yıkıcı, ölümcül ve tüm beklentilerin ötesinde olduğunu gözler önüne serdi. Binalar tamamen yerle bir olmuştu, onlarca ceset moloz altına gömülmüş, aile fertlerini kaybetmiş küçük çocuklar bir akrabalarının kendilerini teselli etmesini bekliyordu. Ancak bu acıyı hafifletecek bir ilaç yoktu. Herkes sessizce bekliyordu. Çünkü herkes, arama kurtarma ve ambulans ekiplerinin yakında gelmeyeceğinin, depremin engebeli dağ yollarını tahrip ettiğinin farkındaydı.

Fas'ta 8 Eylül'de yerel saatle 23.10'da merkez üssü Marakeş Safi iline bağlı el-Huz bölgesi olan 6,9 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti.

Deprem, Marakeş'in yanı sıra başkent Rabat ile Kazablanka, Meknes, Agadir ve Fes kentlerini de etkilemişti.

Fas İçişleri Bakanlığı, son verilere göre depremde tespit edilebilen can kaybının 2 bin 946, yaralı sayısının da 5 bin 674 olduğunu duyurmuştu.



İsrail, Güney Lübnan'a savaş atmosferini geri getiriyor

 İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseldi (EPA)
İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseldi (EPA)
TT

İsrail, Güney Lübnan'a savaş atmosferini geri getiriyor

 İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseldi (EPA)
İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseldi (EPA)

Savaş havası dün Güney Lübnan'a geri döndü. İsrail topçuları Nebatiye bölgesini ateş çemberi ile çevreleyerek, bir dizi şiddetli saldırıyla hedef aldı.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırılarda bir kişinin öldüğünü ve sekiz kişinin yaralandığını bildirirken, İsrail ordusu, güney Lübnan'da Hizbullah'ın "ateş ve savunma sistemlerini işletmek için kullandığı" bir "altyapı tesisini" bombaladığını duyurdu. Saldırılarda "Hizbullah unsurlarının yanı sıra silah ve tünel girişlerinin de hedef alındığı" ifade edildi.

Bu tırmanış, özellikle İsrail ordusunun Litani Nehri'nin kuzeyinde sığınak delici bombalar kullanması göz önüne alındığında, oldukça tehlikeli bir askeri mesaj olarak ortaya çıktı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu bombalar Lübnan'da daha önce Hizbullah'ın eski genel sekreterleri Hasan Nasrallah ve Haşim Safiyuddin'in suikastları dışında hiç kullanılmamıştı.

Güvenlik, savunma ve strateji uzmanı Tuğgeneral Hasan Cuni, İsrail operasyonlarının "özellikle yer altında belirli derinliklere ulaşan nüfuz edici mühimmat kullanımıyla yeni bir hedefleme örüntüsüne işaret ettiğini" söyledi.