Derne cenazelerini beklerken, salgın hastalıklardan endişe ediyor

Kayıp Şahısları Arama ve Tespit Etme Genel Kurumu üyeleri Derne ve Suse şehirlerinde cesetleri çıkarıyor (Şarku’l Avsat)
Kayıp Şahısları Arama ve Tespit Etme Genel Kurumu üyeleri Derne ve Suse şehirlerinde cesetleri çıkarıyor (Şarku’l Avsat)
TT

Derne cenazelerini beklerken, salgın hastalıklardan endişe ediyor

Kayıp Şahısları Arama ve Tespit Etme Genel Kurumu üyeleri Derne ve Suse şehirlerinde cesetleri çıkarıyor (Şarku’l Avsat)
Kayıp Şahısları Arama ve Tespit Etme Genel Kurumu üyeleri Derne ve Suse şehirlerinde cesetleri çıkarıyor (Şarku’l Avsat)

Libya’nın doğusundaki Derne kentinin merkezini yıkan sel felaketinden sağ kurtulanlar, binlerce ölü ve kayıp insan arasında sevdiklerini  ararken, yetkililer çürüyen cesetler nedeniyle hastalıkların yayılmasından endişe ediyor.

Yetkililer tarafından teyit edilen ölü sayısı şu ana kadar değişiklik gösterdi, ancak hepsi sayının 10 binin üzerinde olduğunda hemfikir.

Derne Belediye Başkanı Abdulmunim el-Gaysi, kentteki ölü sayısının 18 bin ilâ 20 bin arasında olabileceğini söyleyerek, cenazeleri balçık ve çamur yığınlarından çıkarmak için uzman ekiplere ihtiyaç duyulduğunu, enkaz altında ve su içinde çok sayıda cesedin bulunması nedeniyle salgın korkusundan endişe duyduğunu ifade etti.

Diğer yandan Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi’ne (KSRelief) Libya’da meydana gelen sel felaketinden etkilenenlere gıda ve barınma yardımı yapılması yönünde talimat verdi.

Şarku’l Avsat’a konuşan KSRelief Genel Müdürü Dr. Abdullah bin Abdulaziz er-Rabia, söz konusu talimatın, Kral Selman ve Veliaht Prens’in, yaşadıkları çeşitli sıkıntılar karşısında tüm kardeş ve dost ülkelerin yanında yer alarak sağladığı sürekli desteğin bir uzantısı olduğunun altını çizdi. Rabia ayrıca, “Yardımlar, KSRelief tarafından Libya halkına, Libya Kızılayı ve orada çalışan bir dizi uluslararası insani yardım kuruluşlarıyla koordineli olarak sağlanacak ve yardımın mümkün olan en kısa sürede etkilenenlere ulaştırılması sağlanacak” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Doğu Libya'da 3 bin 840 kişinin tespit edilebildiği 10 binden çok Libyalının ölümüne ve binlerce kişinin kaybolmasına neden olan yıkıcı sel felaketi sonucu ‘kayıpların çoğunun önlenebileceğini’ duyurdu.

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), 10 yılı aşkın süredir istikrarsızlık yaşayan Libya erken uyarı verebilecek etkin bir meteoroloji kurumuna sahip olsaydı büyük can kaybının önlenebileceğini açıkladı.

WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamada, “Eğer Libya’da normal işleyen bir meteoroloji kurumu olsaydı, uyarıda bulunabilirlerdi. Acil durum yönetimi yetkilileri insanları tahliye edebilirdi. Böylece insan kayıplarının çoğunu önleyebilirdik” dedi.

Yedi milyonluk nüfusa sahip, merkezi bir hükümeti olmayan ve diktatör Muammer Kaddafi’nin koltuğunu kaybettiği 2011 Devrimi’den bu yana zaman zaman iç savaşların çıktığı Libya'da, kurtarma operasyonları siyasi bölünme nedeniyle zorluklarla karşı karşıya. Kaddafi döneminde yatırım yapılmayan zayıf altyapının 2011 sonrasındaki istikrarsızlık döneminde kaderine terk edilmesi felaketin boyutlarının devasa şekilde katlanmasına neden oldu.

Uluslararası alanda tanınan Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) ülkenin batısındaki Trablus kentinde bulunuyor. Doğuda ise Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) tarafından kontrol edilen paralel bir hükümet faaliyet gösteriyor. Özellikle Derne, Hafter'in kontrolüne geçmeden önce bir noktada DEAŞ'ın da aralarında bulunduğu art arda gelen terör örgütlerinin kontrolüne geçmesi nedeniyle bir kaos ortamına sahne oldu.

Yıkımın boyutu Derne'nin yukarısındaki yüksek bölgelerden açıkça görülüyor. Nüfusun yoğun olduğu şehir merkezi, çamurla dolu geniş, düz bir hilal haline geldi. Geriye kalan tek şey moloz yığınları ve bir zamanlar şehri koruyan barajın yerindeki yıpranmış yol.

Evleri süpürüp sürükleyen sel nedeniyle giysiler, oyuncak bebekler, mobilyalar, ayakkabılar ve diğer eşyalar sahile saçıldı. Köklerinden sökülmüş ağaçlar ve yüzlerce hurda olmuş arabanın kapladığı sokaklar çamurla kaplandı.



Batı Şeria'daki silahlı saldırıda 3 kişi öldü, 7 kişi yaralandı... Netanyahu failleri tehdit etti

Batı Şeria'daki olayın gerçekleştiği yer (The Times of Israel)
Batı Şeria'daki olayın gerçekleştiği yer (The Times of Israel)
TT

Batı Şeria'daki silahlı saldırıda 3 kişi öldü, 7 kişi yaralandı... Netanyahu failleri tehdit etti

Batı Şeria'daki olayın gerçekleştiği yer (The Times of Israel)
Batı Şeria'daki olayın gerçekleştiği yer (The Times of Israel)

İsrail ordusu bugün yaptığı açıklamada, silahlı kişilerin işgal altındaki Batı Şeria'da bir Filistin köyü yakınlarında, aralarında bir yolcu otobüsünün de bulunduğu araçlara ateş açarak 3 kişiyi öldürdüğünü ve 7 kişiyi yaraladığını bildirdi. Ordu, failleri yakalamak için ‘teröristleri kovaladıklarını, kontrol noktaları kurduklarını ve bölgedeki birkaç kasabayı kordon altına aldıklarını’ söyledi.

Saldırı işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Kalkilya şehrinin doğusundaki el-Fundug köyü yakınlarında meydana geldi.

İsrail acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı’na göre, sağlık görevlileri otobüste bulunan ve durumu ciddi olarak nitelendirilen şoför dahil yedi kişiye müdahale etti.

Kızıl Davut Yıldızı, ölen iki kadının altmışlı yaşlarda olduğunu, üçüncü kurbanın ise kırk yaşlarında olduğunu bildirdi.

Sağlık görevlisi Avichai Ben-Zeruya yaptığı açıklamada, “Birçok yeri etkileyen güçlü bir saldırıydı; araçlar ve otobüs silahla vuruldu. Kurbanları aramaya başladığımızda bir arabanın içinde 60 yaşlarında iki kadın bulduk, bilinçleri yerinde değildi ve hayat belirtisi göstermiyorlardı, üzerlerinde kurşun yaraları vardı” ifadelerini kullandı.

Netanyahu: Katillere ulaşacağız

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün bir açıklama yaparak, hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diledi. Netanyahu, “Katillere ulaşacağız ve onlara yardım eden herkesle birlikte onları adalete teslim edeceğiz. Hiç kimse cezasız kalmayacak” dedi.

Savunma Bakanı Yisrael Katz ise şu ifadeleri kullandı: “İsrail ordusuna katillerin izleri nereye çıkarsa çıksın agresif bir şekilde hareket etme talimatı verdim. Hamas'ın yolunu takip eden her kim olursa olsun ağır bir bedel ödeyecektir.”

Diğer yandan aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, ‘yerleşimcilerin hayatlarının Filistin Yönetimi sakinlerinin hareket özgürlüğünden daha önemli olduğunu’ vurguladı.

Ben-Gvir, “Barış için bir ortak olduğu yanılsamasına kapılmayı bırakmalı, Filistin Yönetimi'nin terörizmi desteklediğini hatırlamalı, onunla her türlü iş birliğini durdurmalı, mümkün olduğunca çok sayıda kontrol noktası kurmalı ve yolları kapatmalıyız” şeklinde konuştu.

Saldırının gerçekleştiği yerin yakınındaki Kedumim yerleşiminde yaşayan aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise “Saldırının gerçekleştiği köy, Nablus ve Cenin, Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye'ye benzemeli ki Kfar Saba (İsrail'in orta kesimlerinde bir şehir) geleceğin Gazze'si olmasın” dedi.

Ramallah'taki Sağlık Bakanlığı'na göre geçen yıl Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasından bu yana Batı Şeria'da İsrail ordusu ya da yerleşimciler tarafından düzenlenen saldırılarda en az 818 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail'in resmi rakamlarına göre aynı dönemde İsrail'in 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da Filistinlilerin İsraillilere yönelik saldırılarında en az 25 kişi öldü.