Rusya-Ukrayna savaşında büyük etkisi olan SİHA’lar hakkında ne biliyoruz?

Ukraynalı bir asker drone’u kontrol ediyor (Ukrayna Cumhurbaşkanlığı’nın Telegram kanalı)
Ukraynalı bir asker drone’u kontrol ediyor (Ukrayna Cumhurbaşkanlığı’nın Telegram kanalı)
TT

Rusya-Ukrayna savaşında büyük etkisi olan SİHA’lar hakkında ne biliyoruz?

Ukraynalı bir asker drone’u kontrol ediyor (Ukrayna Cumhurbaşkanlığı’nın Telegram kanalı)
Ukraynalı bir asker drone’u kontrol ediyor (Ukrayna Cumhurbaşkanlığı’nın Telegram kanalı)

Ordular, insansız hava araçlarını (İHA) yıllardır biliyor. Bunların asıl kullanım alanı havadan keşif yapmaktı. Hatta bunlar, hava savunmasında atış eğitimi için küçük hedeflerdi.

ABD bunları füzelerle donatıp, silahlı insansız hava aracı (SİHA) olarak Afganistan savaşında kullanmaya karar verene kadar çok da önem verilmedi.

Rusya’nın Şubat 2022’de başlayan Ukrayna işgali sırasında, SİHA’lar giderek daha fazla ortaya çıktı.

SİHA’lar savaşta çeşitli roller üstlendi. Bazen keşif amaçlı, çoğu zaman da ucuz bir saldırı aracı olarak kullanıldı.

Rusya, yüzbinlerce veya milyonlarca dolara mal olan seyir füzelerinden çok daha düşük maliyetli oldukları için Ukrayna şehirlerini hedef alırken, Rus veya İran yapımı yüzlerce SİHA ve kamikaze drone kullandı.

Öte yandan Ukraynalılar, haziran ayında başlayan karşı saldırı sırasında küçük SİHA’lar kullanarak, Rus savunma hatlarındaki bazı müstahkem noktaları hedef alıyor.

SİHA’lar aynı zamanda Ukrayna’nın savaş hatlarından uzakta, Rusya topraklarını hedef almak için de kullanılıyor.

Kullanıldıkları en dikkat çekici operasyon, mayıs ayında Kremlin’in iki SİHA ile hedef alınması oldu.

Rusya’nın başkenti Moskova gibi büyük şehirler savaşın etkilerinden uzak kaldığı için beklenmedik bir şekilde başkent ve çevresi defalarca SİHA’ların hedefi oldu.

Söz konusu SİHA’ların boyutları ve amaçları da farklılık gösteriyor.

Japon yapımı ünlü “kamikaze” tipi drone’ların ön kısmında kamera gibi yönlendirme ve izleme araçları var.

Operatörler uzaktan hedef vurulana kadar patlayıcı madde taşıyan kamikaze drone’u yönlendiriyor.

Ukrayna kuvvetleri, kamikaze drone’ların yanı sıra görüntü alan küçük keşif drone’larını da tercih ediyor. Askeri bir araca dönüştürülen küçük drone’ların üzerine küçük bir bomba yüklenerek, istenilen hedefe karşı kullanıyor.

Bu tip drone’lar, güçlendirilmiş bir mekanizmaya saldırmaya yetecek kadar büyük miktarda patlayıcı taşıyamıyor. Ancak anti-personel aracı olarak kullanılabiliyorlar.

Üçüncü tip ise uzun saatler havada kalabilen, kara saldırısı için birkaç füze veya bomba taşıyabilen büyük tip SİHA’lar.

Bunlar arasında en göze çarpanları, Afganistan ve Yemen gibi yerlerde bazı terörle mücadele operasyonlarında yaygın olarak kullanılan ABD yapımı Reaper ve Predator tipi SİHA’lar.

Rusya-Ukrayna savaşında bu tip SİHA’ları kulllanma oranı son dönemde arttı.

Rusya’dan dün yapılan açıklamada, hava savunma sistemlerinin Moskova bölgesi üzerinde 1, Kırım Yarımadası’na doğru ilerleyen 6 SİHA’yı düşürdüğü duyuruldu.

Ukrayna kuvvetleri ise geçtiğimiz hafta Kırım Yarımadası’nın batısındaki Evpatorya şehri yakınlarında, Rusya’ya ait bir hava savunma sistemini imha operasyonunda SİHA’lar ve füzeler kullandı.

Reuters’a konuşan Ukraynalı bir istihbarat kaynağı , saldırıda ilk önce SİHA, ardından Ukrayna yapımı iki Neptün seyir füzesi ile Rusya’ya ait Triumph füze savunma sisteminin imha edildiğini bildirdi.



Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
TT

Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)

11 Kasım 2025'te yapılan Irak parlamento seçimlerinden bir hafta sonra, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki 12 Şii parti lideri, başbakan adayı gösterme yetkisine sahip "en büyük blok" olduklarını belirten bildiriyi imzaladı. Görevden ayrılan Başbakan Muhammed es-Sudani'nin, ikinci bir dönem için göreve devam etme niyeti konusunda yaşanan anlaşmazlığın ardından imza töreninde hazır bulunması dikkat çekiciydi.

Şarku'l Avsat'ın kaynaklardan edindiği bilgiye göre, "koordinasyon çerçevesindeki üç önemli Şii lider, güçlü yetkilere ve tam desteğe sahip bir icra direktörü gibi birini bulma konusunda anlaştı, ancak bu pozisyonda siyasi bir lider istemiyorlar."

Kaynaklar, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki kilit liderlerin, bir sonraki aşamada pozisyonu yönetecek siyasi denklemi değerlendirmek üzere pozisyon için aday listelerinin incelenmesini geçici olarak durdurduğunu bildirdi ve "Es-Sudani'nin kısa listeye girdiğini, ancak farklı bir durumda olduğunu" vurguladı.

Eski Başbakan Nuri el-Maliki, Sudani'nin göreve dönmesine şiddetle karşı çıkıyor, ancak koalisyon içindeki sınırlı sayıda parti, "mevki için yeni kriterler kabul edilirse" itiraz etmeyecek. Şii bir lider, "koalisyon içindeki liderlerin son zamanlarda masada oturan ve önemli kararlar hakkında lider olarak oy kullanma hakkına sahip olan kişilerin sayısının artmasından duydukları hoşnutsuzluğu ve kızgınlığı dile getirdiklerini" belirtti.


Suriye "Sezar yaptırımlarından" kurtulmaya hazırlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
TT

Suriye "Sezar yaptırımlarından" kurtulmaya hazırlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)

Suriye, şahinlerden Cumhuriyetçi bir kongre üyesinin, devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed döneminde uygulanan "Sezar Yasası" yaptırımlarının ekonomisi üzerindeki etkilerini ortadan kaldırma yönünde yeni bir adım attı. Bu yasayı yürürlükten kaldırmayı reddeden şahin partili bir kongre üyesinin, bu kararı şartlı olarak geri çektiğini açıklamasının ardından, yaptırımların ülke ekonomisi üzerindeki etkilerini ortadan kaldırma yönünde yeni bir durum ortaya çıktı.

Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Temsilci Brian Mast'ın, Washington'da Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüşmesine rağmen "Sezar Yasası"nı yürürlükten kaldırmayı reddetme tutumundan vazgeçmemesinin yol açtığı bir beklenti ve hayal kırıklığı döneminin ardından, Mast pazartesi akşamı tutumunda köklü bir değişiklik duyurdu. Şam'a yönelik kapsamlı yaptırımların kaldırılmasına desteğini teyit etti, ancak Suriye Geçici Hükümeti'nin Mast'ın "bölgenin istikrarı için elzem" olarak gördüğü taahhütleri yerine getirmemesi halinde yaptırımların yeniden uygulanmasına olanak tanıyan "belirli koşullar" dahilinde.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Kongre perde arkasında, aralık ayı başında yaptırımların tamamen kaldırılmasına yönelik oylamanın hazırlıkları kapsamında, Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nı sonuçlandırmak için Temsilciler Meclisi ve Senato arasında yoğun görüşmeler yürütülüyor.


Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurdu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurdu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail ile yaşanan güvenlik gerginliğini çözmek için "kapsamlı bir girişim" sundu. Girişim, Lübnan ordusunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeye tam olarak konuşlandırılması ve sınır bölgesinde istikrarın tam olarak sağlanması için müzakerelerin başlatılmasına dayanıyor.

Avn, Bağımsızlık Günü konuşmasında, Lübnan ordusunun İsrail tarafından işgal edilen noktaların kontrolünü "tüm ihlal ve saldırıların durdurulması ve İsrail ordusunun tüm noktalardan çekilmesinin hemen ardından" ele geçireceği beş maddelik bir girişim duyurdu. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ayrıca beş üyeli bir komiteye, "Litani Nehri'nin güneyindeki bölgenin Lübnan silahlı kuvvetlerinin tek kontrolü altında olmasını ve kendi kuvvetleri aracılığıyla yetkilerini genişletmelerini" sağlama görevini verdi.

Dördüncü maddesinde, Lübnan devletinin "BM, ABD veya (İsrail ile) ortak uluslararası himaye altında, sınır ötesi saldırıların kalıcı olarak durdurulması formülünü içeren herhangi bir anlaşmayı müzakere etmeye hazır olduğunu" belirtirken, "Lübnan'ın kardeş ve dost ülkeleri, Lübnan ordusunu destekleyecek ve yeniden yapılanmaya yardımcı olacak uluslararası bir mekanizma için net ve kesin tarihler belirleyerek bu süreci denetleyeceğini" belirtti. "Bu girişime hazırız ve kararlıyız" diye vurguladı.