Ürdün Kralı, Suriyeli mültecilerin geleceğinin kendi ülkelerinde olduğunu söyledi

Ürdün Kralı 2. Abdullah, BM Genel Kurul Salonu'nda BM'nin 78. Genel Kurulu görüşmelerinde bir konuşma yaptı

Ürdün Kralı II. Abdullah bin El Hüseyin, 19 Eylül 2023'te ABD'nin New York kentindeki Birleşmiş Milletler Genel Merkezinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 78. oturumunda delegelere seslendi (AP)
Ürdün Kralı II. Abdullah bin El Hüseyin, 19 Eylül 2023'te ABD'nin New York kentindeki Birleşmiş Milletler Genel Merkezinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 78. oturumunda delegelere seslendi (AP)
TT

Ürdün Kralı, Suriyeli mültecilerin geleceğinin kendi ülkelerinde olduğunu söyledi

Ürdün Kralı II. Abdullah bin El Hüseyin, 19 Eylül 2023'te ABD'nin New York kentindeki Birleşmiş Milletler Genel Merkezinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 78. oturumunda delegelere seslendi (AP)
Ürdün Kralı II. Abdullah bin El Hüseyin, 19 Eylül 2023'te ABD'nin New York kentindeki Birleşmiş Milletler Genel Merkezinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 78. oturumunda delegelere seslendi (AP)

Ürdün Kralı 2. Abdullah, BM Genel Kurul Salonu'nda BM'nin 78. Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara hitap etti.

Kral Abdullah, konuşmasında, "Suriyeli mültecilerin geleceği, onlara ev sahipliği yapan ülkelerde değil, kendi ülkelerindedir. Ancak evlerine dönene kadar hepimiz onlar için doğru olanı yapmalıyız" dedi.

"Mülteciler bizim kardeşlerimizdir, kendilerini yurtlarından eden krizleri sona erdirmede onları desteklememiz için ülkelerimize bakıyorlar ve bu zorlu hayata dayanabilmek için uluslararası topluma güveniyorlar" diyen Kral Abdullah, ancak geçen aylarda "uluslararası finansmandaki ciddi eksiklik nedeniyle birçok kurumun yardımı kesmek zorunda kaldığına" dikkati çekti.

"Mülteciler artık geri dönmekten çok uzak"

"Gerçek şu ki mülteciler artık geri dönmekten çok uzak. Aksine, kriz devam ettikçe daha fazla Suriyelinin ülkelerini terk etmesi muhtemeldir” ifadelerini kullanan Kral Abdullah, Ürdün'ün daha ​​fazla mülteciye ev sahipliği yapacak gücü ve gerekli kaynaklarının olmadığını söyledi.

Filistin davasına da değinen Kral Abdullah, dünya Filistin-İsrail çatışmasının sona erdirilmesine ve Orta Doğu'daki temel sorunun çözülmesine yardım edene kadar bölgedeki acıların devam edeceğini kaydetti.

Filistinlilerin geleceğine dair belirsizliğin devam etmesi halinde bu çatışmaya siyasi çözüm üzerinde anlaşmanın imkansız hale geleceğini belirten Kral Abdullah, adaleti ve barışı sağlamadaki gecikmelerin sonsuz şiddet döngülerini ateşlediğinin altını çizdi.

Filistinliler açısından 2023 yılını "son 15 yılın en şiddetli ve kanlı yılı" olarak nitelendiren Kral Abdullah, İsraillilerin ulusal kimliklerini ifade etmeye ve savunmaya giriştiklerini, Filistinlilerin ise ulusal kimliklerini ifade etme ve gerçekleştirme konusunda aynı haklardan mahrum bırakıldıklarının görüldüğüne işaret etti.

"Kudüs'ün kimliğini koruma konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz"

Kral Abdullah, "(Yahudi) Yerleşim birimleri inşa edilmeye devam edilirken, arazilere el konulurken ve evler yok edilirken insanlar küresel adalete nasıl güvenebilirler? Yardımımıza ihtiyacı olanlara BM kararlarına itibar kazandıracak uluslararası dayanışma nerede?" ifadelerini kullandı.

Kral Abdullah, Kudüs'ün uluslararası endişe ve ilginin odağı olmaya devam ettiğini ve Ürdün'ün, İslami ve Hristiyan kutsal mekanlara yönelik vesayeti gereği Kudüs'ün kimliğini koruma konusundaki kararlılığını sürdüreceğini sözlerine ekledi.



Halep'te SDG ve hükümet güçleri arasında çatışmalar yaşandı

Suriye polisi, Halep'te bir DEAŞ hücresine karşı düzenlenen güvenlik operasyonunda (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye polisi, Halep'te bir DEAŞ hücresine karşı düzenlenen güvenlik operasyonunda (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Halep'te SDG ve hükümet güçleri arasında çatışmalar yaşandı

Suriye polisi, Halep'te bir DEAŞ hücresine karşı düzenlenen güvenlik operasyonunda (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye polisi, Halep'te bir DEAŞ hücresine karşı düzenlenen güvenlik operasyonunda (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Suriye devlet televizyonu dün, Halep'teki bir güvenlik kontrol noktasında Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından açılan keskin nişancı ateşi sonucu İç Güvenlik Güçleri mensubunun yaralandığını bildirdi. Bu arada, Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), ordunun Halep kırsalındaki Tişrin Barajı'ndaki mevzilerine doğru SDG tarafından fırlatılan insansız hava araçlarını düşürdüğünü bildirdi.

Televizyon haberinde ayrıca, Halep'in Eşrefiye mahallesinde konuşlanmış SDG savaşçılarının Şihane kavşağı kontrol noktasında İç Güvenlik Güçleri personeline ateş açtığı da belirtildi.

Halep’teki iç güvenlikten sorumlu Albay Muhammed Abdülgani, “anlaşmaların yeni bir ihlali olarak, Halep'in Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinde konuşlanmış SDG milislerine bağlı keskin nişancılar, sivillerin giriş çıkışlarını denetleyen kontrol noktası personelinin görevini yerine getirdiği sırada İçişleri Bakanlığı kontrol noktalarından birini hedef aldı” açıklamasını yaptı.

Suriye İçişleri Bakanlığı'na göre Gani, “Bu saldırı sonucunda personelimizden biri yaralandı, kendisine hemen ilk yardım yapıldı ve tedavi için bir sağlık merkezine sevk edildi. Ateş kaynakları, belirlenmiş prosedürlere göre etkisiz hale getirildi ve susturuldu” ifadelerini kullandı.

SDG ise “Şam hükümetine bağlı grupların güçlerine iki roket attığını” belirtti.

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) yaptığı açıklamada, “Bu saldırıya karşılık olarak güçlerimiz, meşru öz savunma hakkı çerçevesinde sınırlı bir şekilde karşılık verdi” derken, aynı zamanda “durumu kontrol altına almak ve herhangi bir tırmanmayı önlemek için ilgili taraflarla sürekli iletişim halinde olma ve itidale bağlı kalma taahhüdünü” de teyit etti.

, Suriye devlet televizyonu, dün erken saatlerde Halep-Rakka yolunda gümrük devriyesine yönelik kimliği belirsiz saldırganlar tarafından düzenlenen saldırıda birkaç personelin yaralandığını bildirmişti.

Suriye televizyonu ayrıca, İç Güvenlik Güçlerinden bir askerin "Halep şehrindeki bir güvenlik kontrol noktasında SDG'ye ait keskin nişancı ateşiyle yaralandığını" da duyurdu.

Halep vilayetindeki iç güvenlikten sorumlu Muhammed Abdulgani, perşembe günü yaptığı açıklamada, güçlerinin Genel İstihbarat Müdürlüğü ile iş birliği içinde, "son dönemde üyelerinin yakından izlenmesinin ardından" vilayette "DEAŞ'a bağlı terör hücresine" karşı hedefli bir operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu.

Abdulgani, operasyon sonucunda hücrenin tamamen dağıtıldığını, üç üyesinin tutuklandığını ve vatandaşların ve vilayetin güvenliğini istikrarsızlaştırmayı amaçlayan "terörist" eylemlerde kullanılmak üzere tasarlanmış silah, mühimmat ve malzemelerin ele geçirildiğini belirtti.

Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ise bakanlık güçlerinin Genel İstihbarat Müdürlüğü ve uluslararası ortaklarla "iyi planlanmış bir taktik ve üst düzey koordinasyon" sayesinde, DEAŞ terör örgütünün bir liderini tutuklamayı ve bir diğerini de 24 saatten kısa bir sürede "etkisiz hale getirmeyi" başardığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Suriye Arap Haber Ajansı’ndan (SANA) aktardığına göre İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Muhammed Şahade adlı DEAŞ liderinin "bölgenin güvenliğine ve halkının emniyetine doğrudan tehdit oluşturduğunu" belirtti.

Suriye İçişleri Bakanlığı'ndan bir kaynak çarşamba günü devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, bir güvenlik operasyonu sonucunda DEAŞ'ın "Şam valisi" olarak adlandırılan bir üyesinin tutuklandığını söyledi.


Suriye-Lübnan sınırında, aralarında Esed rejimiyle bağlantılı subayların da bulunduğu 12 kişiyi gözaltına aldı

Lübnan-Suriye sınırına yakın bir yerde Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından Lübnan'a girmek için sıraya giren araçlar, (Arşiv-Reuters)
Lübnan-Suriye sınırına yakın bir yerde Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından Lübnan'a girmek için sıraya giren araçlar, (Arşiv-Reuters)
TT

Suriye-Lübnan sınırında, aralarında Esed rejimiyle bağlantılı subayların da bulunduğu 12 kişiyi gözaltına aldı

Lübnan-Suriye sınırına yakın bir yerde Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından Lübnan'a girmek için sıraya giren araçlar, (Arşiv-Reuters)
Lübnan-Suriye sınırına yakın bir yerde Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından Lübnan'a girmek için sıraya giren araçlar, (Arşiv-Reuters)

Suriye yetkilileri, Suriye-Lübnan sınırında eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejimine bağlı subaylar da dahil olmak üzere 12 kişiyi gözaltına aldı

Suriye Savunma Bakanlığı Medya ve İletişim Dairesi, dün geç saatlerde sosyal medya sayfalarında yaptığı açıklamada, "Sınır Muhafız birlikleri 12 kişiyi gözaltına aldı" ifadelerini kullandı.

Gözaltına alınanlar arasında Suriye-Lübnan sınırındaki eski rejimle bağlantılı kişiler ve subaylar da bulunuyor. Gözaltına alınanlar, daha sonraki işlemler için ilgili makamlara teslim edilecek.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre Humus vilayetindeki kaynaklar, "Eski rejimin ordusundaki yüksek rütbeli subaylar da dahil olmak üzere 12 kişinin gözaltına alındığını” bildirdi.


Almanya'nın Libya Genelkurmay Başkanı'nın uçağının kara kutusunu incelememesi nedeniyle özür dilemesinin ardından İngiltere ile anlaşmaya varıldı

Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)
Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)
TT

Almanya'nın Libya Genelkurmay Başkanı'nın uçağının kara kutusunu incelememesi nedeniyle özür dilemesinin ardından İngiltere ile anlaşmaya varıldı

Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)
Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Almanya'nın Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve beraberindekileri taşıyan düşen uçağın kara kutu verilerini analiz etmeyi, bu tür uçaklarla ilgili gerekli teknik kapasitenin bulunmaması gerekçesiyle reddettiğini duyurdu.

Bakanlık, Facebook sayfasında yaptığı açıklamada, Ankara Havalimanı'ndan kalktıktan yarım saat sonra düşen uçakla ilgili gerekli teknik işlemleri tamamlamak üzere İngiltere'nin "tarafsız" taraf olarak seçilmesi konusunda Türkiye ile anlaşmaya varıldığını belirtti.

Bakanlık, ölenlerin cenazelerinin bugün (Cumartesi) Trablus’a nakledilmesine karar verildiğini açıkladı.

Uçakta Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve beraberindeki heyet bulunuyordu. Şarku'l Avsat'ın aldığı bilgiye göre Libya Ulusal Birlik Hükümeti, uçağın kara kutusunun doğru teknik analizinin yapılması için Türk yetkililerle Almanya'ya gönderilmesi konusunda anlaşmaya vardığını duyurmuştu.