5 gün süren müzakerelerden Yemen'de barış için "pozitif sonuçlar" çıktı

Husiler, Riyad'da Suudi Arabistan hükümetiyle görüştü

Husiler ve Suudi Arabistan, nisanda tutuklu değişim anlaşmasına imza atmıştı (AFP)
Husiler ve Suudi Arabistan, nisanda tutuklu değişim anlaşmasına imza atmıştı (AFP)
TT

5 gün süren müzakerelerden Yemen'de barış için "pozitif sonuçlar" çıktı

Husiler ve Suudi Arabistan, nisanda tutuklu değişim anlaşmasına imza atmıştı (AFP)
Husiler ve Suudi Arabistan, nisanda tutuklu değişim anlaşmasına imza atmıştı (AFP)

Yemen'deki iç savaşın taraflarından İran destekli Husilerle, Suudi Arabistan heyeti arasında 5 gün süren barış görüşmeleri sona erdi.

Riyad'da yapılan müzakerelerle ilgili açıklama yapan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, "Yemen'de barışa giden yol haritasını belirlemek için yapılan ciddi müzakerelerde elde edilen pozitif sonuçları memnuniyetle karşılıyoruz" ifadelerini kullandı.

Açıklamada, "Krallık, kardeş Yemen halkıyla birlikte olmayı sürdürüyor ve tüm Yemenli tarafları ülkede kapsamlı ve sürdürülebilir bir siyasi çözüm için Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde müzakere masasına oturmaya çağırıyor" dendi.

Riyad'ı ziyaret eden Husi heyetinin Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın kardeşi ve Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la da bir görüşme gerçekleştirdiği belirtildi.

Husi heyetine başkanlık eden Muhammed Abdul-Salam ise görüşmeler sonrasında yaptığı açıklamada, "Suudi Arabistan'la daha önce değinilen anlaşmazlıkları gidermek için bazı seçenekleri ve alternatifleri kapsamlı şekilde görüştük" diye konuştu.

Abdul-Salam görüşmelerin Yemen'de maaşların ödenmesi ve insani durumla ilgili sorunlara çözüm üretilmesi ekseninde ilerlediğini söyledi.

Husiler uzun süredir Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyondan, Yemen'in petrol ve gaz gelirlerini kullanarak tüm devlet çalışanlarının maaşlarını ödemesini istiyor.

Husiler'in kontrolündeki tüm havaalanı ve limanların açılmasının da olası bir barış anlaşmasının parçası olması bekleniyor.

Yemen'de barış için Riyad'da yürütülen müzakerelerin yanı sıra, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da New York'ta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) mevkidaşlarıyla görüştü.

Blinken görüşmenin ardından, "Bir fırsat anındayız. Yemen halkına sağlam bir barışa ve sağlam bir güvenliğe giden yolu çizmesi için yardım etme fırsatı" diye konuştu.

Yemen'de Husiler'in 2014'te başkent Sana ve ülkenin kuzeyindeki bölgeleri ele geçirmesinin ardından çatışmalar başlamış, uluslararası olarak tanınan Yemen hükümeti önce ülkenin güneyine, ardından da Suudi Arabistan'a kaçmıştı.

Ülkedeki yönetimi Husiler'in devralmasından birkaç ay sonra Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon Yemen'e askeri müdahalede bulunmuş ve ülkedeki çatışmalar Tahran'la Riyad arasındaki bir vekalet savaşına dönüşmüştü.

Savaş sürecinde Amerika Birleşik Devletleri de Riyad'a istihbarat desteği sağlamıştı.

Yemen'deki çatışmalarda aralarında birçok sivilin de bulunduğu 150 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

Independent Türkçe



Faşir’den kaçanlar: Ağaçlara asılı cesetler gördük

HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Faşir’den kaçanlar: Ağaçlara asılı cesetler gördük

HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)

Faşir’deki saldırılardan sağ kalanlar, geçtiğimiz ekim ayında Sudan'ın Kuzey Darfur eyaletinin yönetim şehri Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) eline geçmesinden bu yana maruz kaldıkları veya tanık oldukları korkunç ihlalleri anlattılar.

Yedi yakın aile üyesiyle birlikte Faşir’den kaçan, ancak beraberindekilerin başlarına ne geldiğini bilmeyen Ahmed Cibril, “O gece çıplak ayakla ve pijamalarımızla yola çıktık ve yolda HDK üyelerinin yoğun ateşi altında kaldık... Birçoğu öldü ve yaralandı” dedi. Faşir’den yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki et-Tavile Mülteci Kampı’na giderken onlarca kişinin açlık ve susuzluktan öldüğünü, diğerlerinin ise aldıkları ağır yaralar nedeniyle hayatını kaybettiğine tanık olduğunu ekledi.

Telefonla Şarku’l Avsat’a konuşan sağ kalanlar, HDK’nın yüzlerce aileyi gözaltı merkezlerinde ve barınaklarda zorla alıkoymaya devam ettiğini ve birçoğunun açlıktan öldüğünü veya vurulduğunu söyledi.

Sağ kalanlardan biri şöyle dedi:

Ağaçlara asılmış kadın ve erkeklerin cesetlerini gördük, kimse onlara yaklaşamadı.

Faşir'in HDK’nın eline geçmesinden birkaç gün sonra şehirden ayrılan Avukat Adam İdris şöyle konuştu:

“HDK bizi camilere gitmeye zorladı, orada bizi videoya aldı ve ardından her şeyin normal seyrinde gittiğini söyleyen videolar yayınladı, oysa gerçekte silahsız vatandaşları gözaltına alıyor ve serbest bırakılmaları karşılığında büyük miktarlarda para talep ediyordu.”

İki çocuk annesi bir kadın ise şöyle anlattı:

“Kadınları sıraya dizip silahlarını bize doğrulttular ve sonra para ve altın var mı diye bakmak için giysilerimizi aradılar. HDK üyeleri tarafından cinsel şiddete ve insanlık dışı muameleye maruz kaldık. Bize ırkçı hakaretler ettiler.”

Sudan’da 2023 yılının nisan ayı ortalarında, tüm güçleri tek bir ordu altında birleştirme çabaları sırasında ordu ile HDK arasında başlayan anlaşmazlık silahlı çatışmaya dönüştü.


Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
TT

Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)

Şam, bugün ‘kurtuluşunun’ birinci yıldönümünde Suriyelilerin ülkelerine dönüşünü, eski rejimin çöküşünü ve lideri Beşşar Esed'in ülkeden kaçışını kutluyor.

Adeta bir tatil havasının hakim olduğu başkentte, geri dönüş hakkının sevinci, hatıraların ağırlığıyla iç içe geçmiş durumda. Sokaklar ise ‘karanlık dönemin’ sembollerinin yerini alan yeni bir kimliği yansıtıyor. Silahlı grupların üyeleri yeni devletin güvenlik kurumlarına entegre edilirken Şamlılar gelecekleriyle ilgili endişelerinin bir kısmından kurtulmuş durumdalar.

Süslemelerin, kalabalıkların, dolu otellerin ve yıllarca süren sürgünün ardından geri dönenlerin ardında, hala kayıp olanların aileleri ve yıkılmış bölgelerin sakinleri arasında hiç bitmeyecek bir hüzün var. Yine de insanlar, sanki ‘duvarların artık kulakları yokmuş’ gibi, açıkça konuşma cesaretini yeniden kazandılar ve bireysel karar verme gücünü ve geri dönme hakkını yeniden kazandıklarına dair genel duygularını ifade ettiler.

Bu değişim, 8 Aralık 2024 tarihinde Beşşar Esed'in ülkenden kaçışının ardından yaşanan hareketli gecenin hatıralarını silebilmiş değil. O gece, güvenlik kurumları çöktü, silahlı gruplar kritik öneme sahip karargahları yağmalamak için acele etti ve eski rejimin üyeleri üniformalarını sokaklarda bıraktı. Şam kaosun eşiğine gelmişti.

Ancak Cisr el-Ebyad, Bab Tuma ve el-Kassa gibi mahalleler, doktorlar, öğrenciler ve tüccarlardan oluşan geçici mahalle komiteleri sayesinde kendilerini korumayı başardılar. Bu girişimler sayesinde 200'den fazla hırsız tutuklandı ve mezhep çatışmaları önlerken halkın durumun kontrolden çıkmasını engelleme yeteneğini ortaya koydu.

Öte yandan Tahran'da bugün, İran'ın Suriye'deki dayanak noktasını kaybetmesi, İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in ‘dış komplo’ hakkındaki konuşması, Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Suriye'yi ‘35. Eyalet’ olarak görmesi, diplomasinin savunulması ve milletvekillerinin on milyarlarca doların israf edildiği yönündeki suçlamaları arasında ‘direniş çadırının ana direğinin’ çöküşüyle ilgili çelişkili haberler basında yer alıyor.


Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
TT

Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK) lideri Samir Caca, Hizbullah'ın askeri kanadının Lübnan'ın en büyük sorunu olduğunu söylerken Hizbullah’ın askeri yapısının tasfiyesini geciktirmek için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Caca, LK’nin ilk genel konferansında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'a açık bir mesaj göndererek şunları söyledi:

“Hizbullah'ın askeri kanadının, yaşadığımız büyük sorunun merkezinde olduğu artık açıkça ortada. Herkes, bu sorunun çözülmesinin mali durumu hafifletmek için bir ön koşul olduğu konusunda hemfikir.”

Caca ayrıca, önümüzdeki bahar için planlanan parlamento seçim yasası ile ilgili olarak Meclis Başkanı Nabih Berri'ye bir mesaj gönderdi. Ona, iç düzenlemelerin uygulanmak için oluşturulduğunu, partizan amaçlara ulaşmak, parlamentonun işleyişini bozmak ve parlamento seçimlerini sekteye uğratmaya çalışmak için kullanılmak üzere oluşturulmadığını söyledi.