Erbet Havalimanı’nı hedef alan saldırının olası yansımaları nelerdir?

Gözlemciler: Bağdat ile Ankara arasında bir güvenlik anlaşması yapılması PKK sorununu çözebilir, ancak anlaşma pek olası değil

Erbet Havalimanı’na yönelik saldırıda Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisi’ne bağlı güçlerden üç kişi öldü (AFP)
Erbet Havalimanı’na yönelik saldırıda Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisi’ne bağlı güçlerden üç kişi öldü (AFP)
TT

Erbet Havalimanı’nı hedef alan saldırının olası yansımaları nelerdir?

Erbet Havalimanı’na yönelik saldırıda Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisi’ne bağlı güçlerden üç kişi öldü (AFP)
Erbet Havalimanı’na yönelik saldırıda Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisi’ne bağlı güçlerden üç kişi öldü (AFP)

Muayyad Et-Tarifi 

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki (KYB) Süleymaniye vilayetinde bulunan Erbet Havalimanı ve çevresi, Türkiye’ye ait silahlı insansız hava araçları (SİHA) tarafından ilk kez hedef alınmıyor.

Son saldırı, PKK’lı militanları veya IKBY bölgesinde örgüte yakın kişileri hedef alan bir dizi saldırının devamıydı.

Bu yılın başından bu yana Kifri, Kalar ve Süleymaniye’nin dış mahalleleri ile Ninova’daki Sincar ve Mahmur bölgeleri Türk SİHA’ları ile düzenlenen saldırılara maruz kaldı. Bu saldırılar sonucu onlarca PKK militanı öldü ve yaralandı.

Süleymaniye’de terörle mücadele güçlerinin konuşlandığı Erbet Havalimanı’na düzenlenen SİHA saldırısında, Bafel Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisi’ne (KYB) bağlı güçlerden üç kişi öldü.

Saldırıya ilişkin kınamalar

Saldırıyı kınayan Talabani, Bağdat’a, Irak’ın egemenliğini koruması ve Türkiye’nin ‘terör gerekçesiyle’ IKBY bölgesindeki hedeflere yönelik ‘tekrarlanan’ saldırılarını engelleme çağrısında bulundu.

Adını vermediği, ülkedeki bazı tarafları da, Türk güçlerinin saldırılarını kolaylaştırmakla suçladı.

Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid de saldırıyı kınadı ve bunu Irak’ın egemenliğinin ihlali olarak nitelendirdi.

Reşid, Ankara’ya bu saldırıları durdurması ve Irak hükümetine de ülkenin egemenliğini korumak için ciddi şekilde çalışması yönünde çağrıda bulundu.

Irak Silahlı Kuvvetler Komutanlığı Sözcüsü Tümgeneral Yahya Resul tarafından açıklanan Bağdat’ın tutumu ve bu kınamalar, Türkiye’nin PKK veya ona yakın oluşumların IKBY içi veya dışına yönelik her saldırısında sık sık tekrarlandı.

Bağdat, özellikle Türkiye’nin Ceyhan limanı üzerinden petrol ihracatının durdurulması, su sorunları ve PKK konulu karmaşık bir aşamadan geçerken, bu konuda Ankara ile ilişkilerini ilerletmeye isteksiz görünüyor.

Bu durum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eylül ayı başında yapılması planlanan ziyaretinin ertelenmesine yol açtı.

Güvenlik işbirliği

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, Irak Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Moataz Mohiy Abdulhamid, “Irak ile Türkiye arasındaki güvenlik işbirliği, PKK konusundaki sorunu çözebilir” dedi.

PKK üyelerinin Sincar’da bulunması ve Süleymaniye’de genişleyerek KYB’nin müttefiki haline gelmesinin, Kürtler arasında bir krize yol açtığını söyleyen Abdulhamid şu ifadeleri kullandı;

“Kürtler bölgedeki güvenlik konularını ‘tek sepet’ olarak ele alıyor. Artık KYB, Erbil’in vizyonundan farklı bir güvenlik ve istihbarat vizyonuna sahip.”

Abdulhamid, Kürtler arasındaki bu vizyon anlaşmazlığı karşısında, Türkiye’nin Bağdat hükümetiyle nasıl anlaşmaya varabileceğini merak ettiğini dile getirdi.

PKK’lıların Kandil’den ayrılarak, Dohuk’un kuzeyi, Ninova Ovası ve Sincar’a yöneldiğini söyleyen Abdulhamid, Türk hükümetinin istihbarat çalışması düzenleyerek, IKBY bölgesindeki birçok örgüt liderini hedef aldığını öne sürdü.

Ülke içerisinden bilgi aktarımı

Abdulhamid, bölgede Türklerle işbirliği yapan ve bu liderlerin hareketleri hakkında onlara bilgi veren kişilerin bulunduğunu da ileri sürdü.

Özellikle Türk kuvvetlerinin Kuzey Irak’ta bulunması ve operasyonlarını sürdürmesi nedeniyle, Türkiye ile yapılacak herhangi bir güvenlik anlaşmasının sorunu çözebileceğini vurguladı.

Abdulhamid, Türk kuvvetlerinin bölgenin hava sahasını kontrol ettiğini ve Irak topraklarında hedeflenen unsurları Diyala ve Kerkük’ün güneyine kadar takip ettiğini iddia etti.

Irak Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı İhsan Şammari ise, havalimanına yönelik operasyonun Bağdat ile Ankara arasındaki ilişkileri karmaşıklaştırmayacağını söyleyerek, “Bu operasyonlar iki ülke hükümetlerini bir güvenlik anlaşması imzalamaya teşvik edebilir” dedi.

Şammari konuya ilişkin açıklamasında, “Süleymaniye’deki Erbet Havalimanı’nı hedef alan bu operasyon, ilk olmaması ve IKBY bölgesinde Türk kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen bir askeri operasyonun olması nedeniyle Bağdat ile Ankara arasındaki ilişkileri karmaşıklaştırmayacaktır” dedi.

Irak’ın, Kalkınma Yolu Projesi konusunda Türkiye’yi yatıştırmaya çalıştığını söyleyen Şammari, “Dolayısıyla Türk üslerinin varlığı ve bunların geri çekilmesi yönündeki talepler, iki taraf arasındaki ilişkileri zorlaştırmayacaktır” diye ekledi.

Şammari açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü;

Öngörülmesi mümkün olmayan anlayışlar var. Bu nedenle Irak, Türk büyükelçisini çağırıp kınamakla yetiniyor. Ancak iç yansımaların olmasını beklemiyoruz. Çünkü KYB’nin açıklaması, özellikle kendisine bağlı bir havalimanını hedef aldığı için bu olaydan rahatsızlık duyduğunu gösteriyor. Silahlı Kuvvetler’in Başkomutanı olarak Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin de memnuniyetsizliğine tanık olabiliriz.

Bu konunun Bağdat’ı, saldırıları azaltmak amacıyla Türk tarafıyla daha büyük bir güvenlik anlayışına yönelik bir plana doğru iteceğini öne süren Şammari, saldırının Süleymaniye sınırları içinde olması ve hatta Irak ile İran arasındaki sınır şeridinde konuşlandırılan güçlerin bile çok uzakta olması nedeniyle, IKBY bölgesinde federal askeri güçlerin varlığına ihtimal vermedi.

Şammari, Irak hükümetinin, örgütün kendi içinde uzantıları olması nedeniyle PKK’yı dağıtamayacağını ve örgütün siyasi ağırlığa sahip partiler tarafından desteklenmesinin sorunu daha da karmaşık hale getirdiğini dile getirdi.

Güvenlik anlaşması pek olası değil

Kürt siyasi meselelerinde araştırmacı olan Abdusselam Barvari, Irak ve Türkiye’nin güvenlik anlaşmasına ulaşmanın zor olduğunu söyledi.

Barvari, “Şu ana kadar olayın bir patlama ya da SİHA sonucu olup olmadığı kesin değil ve SİHA hipotezi daha önceki kanıtlarla doğrulandı. Ancak bunun kamp içindeki bir patlamayla gerçekleştiğine dair inanış da var” dedi.

Türkiye ile Irak ve İran arasındaki anlaşmaya benzer bir güvenlik anlaşması yapılması ihtimalini reddeden Barvari, “Son anlaşma İran tarafıyla iyi ilişkiler sayesinde gerçekleşti ve Türklerle yaşanan bazı çetrefilli sorunlar nedeniyle bu Türkiye için geçerli değil” dedi.

Barvari, PKK’ya karşı saldırı düzenlemek üzere Bağdat’tan federal güçler getirme olasılığına ilişkin, “Bölgesel yönetim Kürt-Kürt kavgasına karışmak istemiyor ve biz Türkiye’ye, askeri operasyonun gerekçesi olmaması için Kürtlerle sorunları çözmesini söylüyoruz” ifadelerini kullandı.



Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri

Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri
TT

Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri

Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri

ABD Başkanı Donald Trump'un bu akşam Washington'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmeden önce tamamlanması için baskı yaptığı İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının yeni metni elde edildi. “Trump anlaşması” olarak bilinen öneri, iki aylık ateşkes, rehinelerin ve esirlerin serbest bırakılması ve İsrail ile Hamas'ın cesetleri iadesini içeriyor.

Londra merkezli al Majalla dergisinin elde ettiği yeni metin, Hamas'ın daha önce iki tarafa teslim edilen metinle ilgili görüşlerini dikkate alıyor

Gazze ateşkes müzakerelerine yakın bir kaynak, bugün “Al-Majalla” dergisine verdiği demeçte, Katar ve Mısır arabuluculuğunda müzakerelerin bugün, Trump-Netanyahu görüşmesi öncesinde Doha'da yeniden başladığını söyledi. Yetkili, Hamas'ın “Al-Majalla” dergisinde yayınlanan anlaşma taslağının üçüncü, beşinci ve on birinci maddelerinde üç değişiklik yapılmasını talep ettiğini ve bu değişikliklerin şunları içerdiğini açıkladı:

Birincisi, insani yardımın ulaştırılma yönteminde köklü değişiklikler yapılması ve bu yardımların “Gazze İnsani Yardım Kuruluşu” dışındaki BM kuruluşlarını da kapsaması.

İkincisi, 60 gün sonraki görüşmeler sırasında Katar, Mısır ve ABD'nin garantisinde ateşkesin sürdürülmesi.

Üçüncüsü, İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyindeki diğer bölgelerden ve Netzarim ekseninden çekilmesi.

İsrail heyeti Hamas'ın değişikliklerini reddetti, ancak taraflar müzakerelerin bugün devam etmesinde anlaştı.

Trump geçen salı günü, İsrail'in Hamas ile 60 gün sürecek ateşkesin son ayrıntılarını belirlemek için gerekli şartları kabul ettiğini ve bu süre zarfında iki tarafın savaşı sona erdirmek için çalışacağını söylemişti. Hamas'a yakın bir kaynak, hareketin, ABD'nin desteklediği yeni ateşkes önerisinin İsrail'in Gazze'deki savaşını sona erdireceğine dair garantiler almaya çalıştığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın  Majalla’dan aktardığı İsrail ile Hamas arasında anlaşmada Amerikan önerisinin tam metni:

1- Süre: 60 günlük ateşkes. Başkan Trump, İsrail'in kararlaştırılan süre boyunca ateşkesin uygulanmasını garanti eder.

2- Rehinelerin serbest bırakılması: “58 kişilik listeden” 10 canlı ve 18 ölü İsrailli rehine, 1, 7, 30, 50 ve 60. günlerde aşağıdaki şekilde serbest bırakılacaktır:

İlk gün 8 rehine canlı olarak serbest bırakılacak.

7. günde 5 rehine cesedi teslim edilecek.

30. günde 5 rehine canlı olarak serbest bırakılacak.

50. günde 2 rehine canlı olarak serbest bırakılacak.

60. günde 8 rehine cesedi teslim edilecek.

thy
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze Şeridi'nde insani yardım malzemeleri taşıyor. (Reuters)

3- İnsani yardım: Yardımlar, Hamas'ın ateşkes anlaşmasını kabul etmesinin ardından derhal Gazze'ye gönderilecektir. Bu yardımlar, sivil halka yönelik yardımlarla ilgili olarak varılacak ve anlaşma süresince uygulanacak bir anlaşma uyarınca sağlanacak ve anlaşma, 19 Ocak 2025 tarihli insani yardım anlaşmasına uygun olarak yoğun ve yeterli miktarda yardımın ulaştırılmasını içerecektir. Yardımlar, Birleşmiş Milletler ve Kızılay da dahil olmak üzere üzerinde mutabık kalınan kanallar aracılığıyla dağıtılacaktır.

İsrail'in Gazze'deki tüm saldırı faaliyetleri bu anlaşma yürürlüğe girdiğinde durdurulacak.

4- İsrail'in askeri faaliyetleri: Bu anlaşma yürürlüğe girdiğinde, İsrail'in Gazze'deki tüm saldırı amaçlı askeri faaliyetleri durdurulacaktır. Ateşkes süresince, Gazze Şeridi'nde hava trafiği (askeri ve gözetleme) günde 10 saat, rehine ve mahkumların takası yapılacak günlerde ise günde 12 saat durdurulacaktır.

vfgyju
3 Temmuz 2025'te İsrail'in gerçekleştirdiği hava saldırısının ardından Güney Gazze'den dumanlar yükseliyor. (AP)

5- İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması:

A – İlk gün, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasından sonra (8 kişi), Gazze Şeridi'nin kuzey kesiminde ve Netzarim koridorunda, insani yardımla ilgili 3. maddeye uygun olarak ve üzerinde anlaşmaya varılacak haritalara göre yeniden konuşlandırılacaktır.

b) 7. gün, İsrailli rehinelerin cesetlerinin teslim edilmesinden sonra (5 ölü), insani yardımla ilgili 3. maddeye uygun olarak ve üzerinde mutabık kalınacak haritalara göre Gazze Şeridi'nin güney kesiminde yeniden konuşlandırma.

c) Teknik ekipler, hızlı müzakereler yoluyla nihai yeniden konuşlandırma sınırları üzerinde çalışacak.

6- Müzakereler: İlk gün, arabulucuların ve garantörlerin gözetiminde, ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli düzenlemeler hakkında müzakereler başlar. Bu düzenlemeler şunları içerir:

A – İsrail hapishanelerinde bulunan Filistinli tutukluların sayısı üzerinde mutabık kalınacak şekilde, kalan tüm İsrail rehinelerinin takas edilmesinin anahtarları ve koşulları.

B – İsrail güçlerinin yeniden konuşlandırılması ve çekilmesi ile Gazze Şeridi'nde uzun vadeli güvenlik düzenlemeleri ile ilgili konular.

C – Taraflardan herhangi biri tarafından ortaya konacak Gazze Şeridi'nde “ertesi gün” ile ilgili düzenlemeler.

D – Kalıcı ateşkesin ilan edilmesi.

Trump, ateşkes anlaşmasını bizzat kendisi açıklayacak. Başkan, tarafların ateşkes anlaşmasına bağlı kalması konusunda ciddi ve müzakerelerin çatışmaya kalıcı bir çözüm getireceğinden emin.

7- Başkanlık desteği: Başkan (Trump), tarafların ateşkes anlaşmasına bağlı kalması konusunda ciddi ve ateşkes süresince müzakerelerin başarılı bir şekilde sonuçlanması halinde taraflar arasında bir anlaşmaya varılmasının, çatışmanın kalıcı olarak çözülmesine yol açacağı konusunda ısrarcıdır.

dfgthy
ABD Başkanı Donald Trump 3 Temmuz 2025 (AFP)

8- Filistinli mahkumların serbest bırakılması: İsrail, hayatta olan ve ölen İsrailli rehinelerin serbest bırakılması karşılığında ve yukarıdaki 2. maddeye göre, üzerinde mutabık kalınacak sayıda Filistinli mahkumun serbest bırakılmasını sağlayacaktır. Serbest bırakma işlemi, yukarıdaki 2. maddeye göre ve üzerinde anlaşmaya varılan bir mekanizma çerçevesinde, genel bir inceleme ve tören olmaksızın, rehinelerin serbest bırakılmasıyla eş zamanlı olarak gerçekleştirilecektir.

9- Rehineler ve tutukluların durumu: 10. günde Hamas, kalan tüm rehineler hakkında tam bilgi (hayatta olduklarına dair kanıt ve sağlık durumu raporu/ölüm belgesi) sunacaktır. Buna karşılık İsrail, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nden tutuklanan Filistinli mahkumlar ve İsrail'de bulunan Gazze Şeridi'nden ölenlerin sayısı hakkında tam bilgi verecektir. Hamas, ateşkes süresince rehinelerin sağlığı, bakımı ve güvenliğini garanti altına alacaktır.

10- Anlaşma üzerine kalan rehinelerin serbest bırakılması: Kalıcı ateşkes için gerekli düzenlemelerle ilgili müzakereler 60 gün içinde tamamlanmalıdır. Anlaşma sağlandığında, İsrail tarafından sunulan “58 kişilik liste”deki geri kalan İsrailli rehineler (hayatta olanlar ve ölenler) serbest bırakılacaktır. Söz konusu süre içinde ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli düzenlemelere ilişkin müzakereler tamamlanamazsa, ateşkes aşağıdaki 11. maddeye göre uzatılabilir.

11- Garantörler: Aracılar-Garantörler (ABD, Mısır ve Katar), ateşkesin 60 gün süreyle devam etmesini ve ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli düzenlemeler konusunda ciddi görüşmelerin yapılmasını sağlayacaklardır. Aracılar, gerekirse bu çerçevede kararlaştırılan prosedürlere göre ciddi müzakerelerin ek bir süre boyunca devam etmesini garanti ederler.

12- Temsilcinin başkanlığı: Özel temsilci Büyükelçi Steve Wiggoff bölgeye gelerek anlaşmayı tamamlayacak ve müzakerelere başkanlık edecektir.

13- Başkan Trump: Başkan Trump ateşkes anlaşmasını şahsen açıklayacak. ABD ve Başkan Trump, nihai bir anlaşmaya varılana kadar iyi niyetle müzakerelerin devam etmesini sağlamak için çalışmaya kararlıdır.

* Bu metin 4 Temmuz'da yayınlanmış ve 7 Temmuz 2025 Pazartesi sabahı güncellenmiştir.