Irak Yüksek Federal Mahkemesi’nin Kuveyt devleti ile yapılan Hor Abdullah Anlaşması’nın iptaline ilişkin verdiği karar, Irak parlamentosu ve siyasi çevreler tarafından halen ilgi ve takip konusu olmaya devam ediyor. Bu kararın son yansımalarından biri olarak, dün Federal Parlamento’daki 174 milletvekili, mahkeme tarafından verilen kararın bir kopyasının “Irak’ın Hor Abdullah üzerindeki tarihi hakkını korumak için” Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği ve Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne (IMO) tevdi edilmesini talep etti.
İmzalar, milletvekili ve eski Ulaştırma Bakanı Amir Abdulcabbar’ın ofisinden Dışişleri Bakanı’na gönderilen önceki bir talebe dayanıyor. Belgelere göre milletvekillerinin talebi, Kuveyt’in anlaşmanın bir kopyasını yukarıda adı geçen iki kuruluşa tevdi etmesine misilleme olarak geldi.
Talebi imzalayan milletvekillerinin çoğunluğunun Şii Koordinasyon Çerçevesi güçlerinden olduğu anlaşılıyor.
Geçtiğimiz ağustos ayında Irak Yüksek Federal Mahkemesi, İran’ın müttefiki Hizbullah Tugayları’na (Ketaib Hizbullah) bağlı Hukuk Bloğu’ndan milletvekili Suud es-Seadi’nin sunduğu itiraza dayanarak, Irak Parlamentosu’nun 2013 yılında Irak ile Kuveyt arasında Hor Abdullah’ta deniz seyrüseferini düzenleyen anlaşmaya verdiği onayın geçersiz olduğuna hükmetmişti.
Mahkeme, Daimi Anayasa’nın 61. maddesinde belirtildiği üzere parlamento üyelerinin üçte iki çoğunluğunun sağlanamaması sebebiyle oylamanın anayasaya aykırı olduğuna karar vermişti.
İlgili bağlamda, Parlamento Hukuk Komitesi üyesi Raid el-Maliki dün Kuveyt’i Federal Mahkeme’nin kararını kabul etmeye ve deniz sınırlarını çizmek için yeni bir anlaşma imzalamak üzere Irak hükümetiyle iletişime geçmeye çağırdı.
Maliki yaptığı açıklamada “Kuveyt’in Hor Abdullah Anlaşması’nın geçerliliğinde ısrarcı olması ve mevcut haliyle kalmasını savunması normal. Ne de olsa anlaşma tamamen Kuveyt’in çıkarı için ve Irak’ın menfaati aleyhine Irak tarafından taviz verilmesini içeriyor” ifadelerini kullandı.
Maliki “Kuveyt sağduyuya teslim olmalı. Uluslararası hukuk kuralları -ki burada Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’ne dikkat çekmek istiyorum-, ulusal anayasa hükümlerine ve devletlerin iç kanunlarına aykırı olarak yapılan anlaşmalara bağlayıcılık statüsü vermediği gibi, devletin temsilcisini zayıflatmaya dayalı sözleşmeleri de tanımaz” dedi.
Öte yandan, eski Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, X platformunda (eski adıyla Twitter) yaptığı bir paylaşımda Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin New York’taki açıklamalarını yorumlayarak “Başbakan Sudani’nin New York’ta Irak’ın Kuveyt ile uluslararası anlaşmalara bağlı olduğunu söylemesi ve ondan önce Yüksek Yargı Konseyi Başkanı’nın benzer bir tutum sergilemesi, Federal Mahkeme’nin Hor Abdullah anlaşmasının onaylanmasının anayasaya aykırı gerçekleştiği yönündeki kararının hukuken ve anayasal olarak geçersiz olduğu anlamına gelir. Irak Dışişleri Bakanlığı tarafından bir tutum sergilenmesi gerek” ifadelerini kullandı.
Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, BM Genel kurulu’nun 78’inci oturumuna katılımı sırasında perşembe günü Kuveyt Emiri Şeyh Ahmed Nevaf el-Ahmed es-Sabah ile görüşmesi sırasında “Irak’ın ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarına, uluslararası hukuk ilkelerine, ortak sözleşmelere, iyi komşuluğa, kardeş Kuveyt devletinin egemenliği ve toprak bütünlüğüne bağlılığını” vurgulamıştı.
Daha önce yargıç ve hukuk uzmanı Rahim el-Akili “Federal Mahkeme, Hor Abdullah’taki denizcilik anlaşmasının, anayasayı veya Irak’ın haklarını ve deniz sınırlarını ihlal ettiği için anayasaya aykırı olduğuna hükmetmedi. Sadece, parlamento üyelerinin üçte iki çoğunluğu tarafından onaylanması şeklindeki resmi bir koşulu ihlal ettiği için yasanın anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Buna göre anlaşma tam olarak onaylanmamış olsa bile varlığını sürdürüyor ve geri dönülerek parlamentoda üçte iki çoğunluk sağlanarak yeniden onaylanması mümkün” demişti.
Kuveyt Bakanlar Kurulu daha önce Federal Mahkeme’nin kararını reddetmiş ve yaptığı açıklamada “kararın temelinin yanlış tarihi iddialar içerdiğini” ifade etmişti.