Lübnan Ketaib Partisi yerinden edilmiş Suriyelilerin kamplara yerleştirilmesini talep ediyor

Lübnan Bekaa'daki Bar Elias'ta yerinden edilmiş Suriyelilerin kampı (AP)
Lübnan Bekaa'daki Bar Elias'ta yerinden edilmiş Suriyelilerin kampı (AP)
TT

Lübnan Ketaib Partisi yerinden edilmiş Suriyelilerin kamplara yerleştirilmesini talep ediyor

Lübnan Bekaa'daki Bar Elias'ta yerinden edilmiş Suriyelilerin kampı (AP)
Lübnan Bekaa'daki Bar Elias'ta yerinden edilmiş Suriyelilerin kampı (AP)

Lübnan'da Suriyelilerin yerinden edilmesi krizine son verilmesi yönünde çağrılar devam ederken, ordu ve güvenlik güçleri Suriye sınırında her gün yaşa dışı göç dalgaları ile karşı karşıya kalıyor

Bu bağlamda Lübnan Ketaib Partisi, Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Selim es-Sayig aracılığıyla “mültecilerin devlet kurumlarının gözetimindeki kamplara yerleştirilmesi” çağrısında bulundu.

Sayig, “Suriye'de yerinden edilme sorununun çözümü öncelikle ‘sürü bağışıklığı’ ile başlıyor ki her Lübnanlı bu durumun kendisi için oluşturduğu tehlikenin farkına varmalı. Öte yandan belediyelerin ve belediye başkanlarının iş kanunu ve Lübnan'daki kanunları uygulama konusunda katı olmaları gerekiyor. Bugün kendimizi Temsilciler Meclisi'nin tavsiyelerini ve Lübnan yasalarını uygulamaya karar verecek olan belediyelerin hizmetine sunuyoruz.” dedi.

Lübnan Ketaib Partisi Genel Başkan Yardımcısı Saig sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriyelilerin geri gönderilmesinden, mevduatların iadesine kadar ülkemizin yaşadığı krizlerin çözümü için kurumların düzenini yeniden tesis edecek cumhurbaşkanının bir an önce seçilmesi gerekiyor. Suriyelilerin topraklarına geri dönmesi konusunda Lübnan'da ortak bir irade var. Suriye'de pek çok güvenli bölge var ve Lübnan'a gelmek isteyenin kanunlara göre çalışması gerekir. Çünkü Lübnan sığınma ülkesi değil. Bizim derdimiz Suriyelilerin geri dönüş dosyasını yeniden imar dosyasından ayırmaktır; çünkü Suriyelilerin dönebileceği güvenli alanlar var. Avrupa yeni bir Suriyeli yerinden edilme dalgasını kabul etmiyor, ülkelerimizin bu dalgaya karşı bir engel olduğuna inanıyor.”

Geçici hükümet, Suriye'deki yerinden edilme kriziyle yüzleşmek için bir dizi önlem aldı. Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib başkanlığında, yerinden edilenlerin dosyasını takip etmek üzere Suriye'yi ziyaret edecek bir bakanlar heyeti oluşturulmasına karar verildi.

Bu kararlar arasında kara ve deniz sınırlarının kontrol edilmesi, belediye sınırları içinde yaşayan yerinden edilmiş Suriyeliler hakkında acil bir araştırma yapılması, veri tabanı oluşturulması ve yerinden edilmişlerin ikamet ettiği yerlerdeki mevcut altyapıya yönelik tüm ihlallerin ortadan kaldırılması yer aldı.

Lübnan Güçleri Partisi Milletvekili George Akis ise Suriye'den göçü bir “işgal” olarak nitelendirdi. Akis bir radyo röportajında şunları söyledi: "Lübnan'daki Suriye varlığı artık Suriyelilerin yerinden edilmesi değil, daha ziyade bir işgaldir. İlk kez kuruluşlar, BM ve uluslararası örgütler bir ülkenin başka bir ülke tarafından işgaline destek oluyor. Mültecilere maddi yardım kesilmeli. O zaman ülkelerine nasıl döneceklerini göreceğiz.”



İsrail ordusu: İslami Cihad Hareketi'nin Cenin Taburu Komutanı’nı öldürdük

Batı Şeria'daki askeri operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu)
Batı Şeria'daki askeri operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu)
TT

İsrail ordusu: İslami Cihad Hareketi'nin Cenin Taburu Komutanı’nı öldürdük

Batı Şeria'daki askeri operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu)
Batı Şeria'daki askeri operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, İslami Cihad Hareketi'nin Cenin Taburu Komutanı Nur el-Bitavi'nin Batı Şeria'nın Nablus kentindeki bir evde öldürüldüğünü duyurdu.

Ordu Sözcüsü Avichay Adraee X platformu aracılığıyla yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin el-Bitavi'yi Nablus'ta bir evin içinde tespit ettiğini, evi kuşattığını ve ‘karşılıklı ateş sırasında onu etkisiz hale getirdiğini’ söyledi.

Adraee, el-Bitavi'yi Cenin ve çevre köylere para aktarmak, İsrail ordusuna karşı operasyonlar düzenlemek üzere adam toplayıp silahlandırmak, Cenin'de patlayıcı düzenekler yapmak ve yerleştirmekle suçladı.

İsrail ordusu şubat ayının sonlarında işgal altındaki Batı Şeria'daki operasyonlarını genişlettiğini duyurdu. 2005'te İkinci İntifada’nın sona ermesinden bu yana ilk kez tanklar Filistin bölgesinde faaliyet gösterirken, Cenin'e bir tank birliği konuşlandırıldı.

İsrail işgali altındaki kuzey Batı Şeria'da bulunan Cenin şehri ve mülteci kampı, kendilerini Filistin Yönetimi ve güvenlik aygıtının aksine ‘direniş’ olarak sunan, İsrail’e muhalif silahlı grupların kalesi konumunda.

Geçtiğimiz hafta AFP, toprak bariyerlerle kapatılmış sokaklarda sarkan elektrik direkleri ve Cenin'deki devlet hastanesine giden yolda biriken lağım sularının görüntülerini yayınladı.

Batı Şeria'daki şiddet, 7 Ekim 2023'te Gazze Şeridi'nde savaşın patlak vermesinden bu yana yükselişe geçti.

Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasından bu yana Batı Şeria'da aralarında çok sayıda silahlı direnişçinin de bulunduğu 900'den fazla Filistinli İsrail güçleri ya da yerleşimciler tarafından öldürüldü.

İsrail'in resmi rakamlarına göre, aynı dönemde İsrail'in bölgedeki operasyonları sırasında Filistinlilerin saldırıları ya da çatışmalarda aralarında askeri personelin de bulunduğu en az 33 İsrailli öldü.