BM Güvenlik Konseyi, Husilerin Suudi Arabistan'ın güneyine yönelik saldırısını 'şiddetle' kınadı

ABD, Husilere intihar drone motoru tedarik eden Çinli şirkete yaptırım uyguladı.

Husiler, İran'ın desteğiyle askeri yeteneklerini geliştirmek için ateşkesten yararlandı (Reuters)
Husiler, İran'ın desteğiyle askeri yeteneklerini geliştirmek için ateşkesten yararlandı (Reuters)
TT

BM Güvenlik Konseyi, Husilerin Suudi Arabistan'ın güneyine yönelik saldırısını 'şiddetle' kınadı

Husiler, İran'ın desteğiyle askeri yeteneklerini geliştirmek için ateşkesten yararlandı (Reuters)
Husiler, İran'ın desteğiyle askeri yeteneklerini geliştirmek için ateşkesten yararlandı (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Suudi Arabistan'ın güney sınırına düzenlenen ve "Meşru Hükümeti Destekleme Koalisyonu" bünyesinde görev yapan Bahreyn güçlerinden 4 askerin öldürülmesine yol açan son Husi saldırısını güçlü bir şekilde kınadı ve bu saldırıyı ‘tehlikeli bir tehdit’ olarak nitelendirdi.

BM Güvenlik Konseyi dün (Cuma) yaptığı açıklamada saldırıyı kınadı. Bu kınama, Husilere ve İran'a intihar uçağı motorları sağlayan Çinli bir kuruluşa yönelik ABD yaptırımlarının uygulanmasının ardından geldi. Güvenlik Konseyi, Husi saldırısını "özellikle Yemen'de barış sürecine ve bölgesel istikrara yönelik ciddi bir tehdit" olarak nitelendirdi ve Husilere "terörist saldırılara" son verme çağrısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre konsey ayrıca Suudi Arabistan sınırına yakın şehirlerdeki altyapıların hedef alınması konusundaki endişesini de yineledi.

Husiler, barışı sağlamaya yönelik uluslararası ve BM çabalarına uzlaşmaz bir şekilde karşılık veriyor ve güce güveniyorlar (AFP)
Husiler, barışı sağlamaya yönelik uluslararası ve BM çabalarına uzlaşmaz bir şekilde karşılık veriyor ve güce güveniyorlar (AFP)

Arap Dünyası Haber Ajansı’nın (WAP) aktardığına göre Güvenlik Konseyi'ne üye devletler, ilgili tüm taraflara uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk hükümleri uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmeye çağrıda bulundu. Konsey üyeleri, kalıcı ateşkes yönünde kararlı adımlar atılması gereğini ve Yemen'de acılara son verecek siyasi çözüme ulaşma çabalarına desteklerini vurguladı. Ayrıca BM'nin Yemen elçisinin buradaki çatışmaya çözüm bulma çabalarına da destek verdiklerini de ifade ettiler.

Yemen'deki “Meşru Hükümeti Destekleme Koalisyonu” Müşterek Kuvvetler Komutanlığı, geçtiğimiz pazartesi günü, Suudi Arabistan'ın güney sınırında konuşlu Bahreyn kuvvettlerine bağlı 4 askerin Husilerin insansız hava aracıyla düzenlediği saldırıda öldürüldüğünü açıklamış ve buna uygun bir cevap verme hakkını saklı tuttuğunu vurgulamıştı.

Güvenlik Konseyi'nin açıklaması, Suudi Arabistan ve Umman Sultanlığı'nın Husileri Yemen ateşkesini yenilemeye ikna etme çabalarına öncülük ettiği bir dönemde geldi. Söz konusu iki ülke çabalarını, ateşkesi insani dosyaları da kapsayacak şekilde genişleterek, dokuz yıldır devam eden çatışmayı sona erdirecek bir yol haritasının belirlenmesi yönünde ortaya koyuyor.

ABD Hazine Bakanlığı önceki gün (Perşembe), yaptığı açıklamada, Husilere intihar drone'ları yapımında kullanılan motorları sağlayan Çinli bir şirket de dahil olmak üzere, İran'a intihar drone motorları yapımında kullanılan motorları tedarik eden kuruluşlara yönelik yeni yaptırımlar getirildiğini duyurdu. Bakanlık, Çinli şirketin yüz bin dolardan fazla değere sahip Husi motorlarını sattığını açıkladı.

Yemen Genelkurmay Başkanı, ABD Büyükelçisi ile görüştü (Şaba)
Yemen Genelkurmay Başkanı, ABD Büyükelçisi ile görüştü (Şaba)

Yemen siyasi ve askeri çevreleri, Husilerin savaşı sonlandıracak bir barışa ulaşma konusunda ciddi olmadıklarını ve İran menşeli çok sayıda silah elde ettikleri ateşkes döneminden sonra yeni bir saldırıya hazırlandıklarını düşünüyor.

Yemen Genelkurmay Başkanı Sağir bin Aziz, perşembe günü Riyad'da ABD Büyükelçisi Stephen Fagin ile yaptığı görüşmede şunları söyledi: “İran, Husi milislerine Devrim Muhafızlarına bağlı Askeri Sanayi tarafından üretilen gelişmiş silahlar, balistik füzeler, insansız hava araçları ve deniz mayınları sağlamaya devam ediyor.”

Yemen Genelkurmay Başkanı, hükümet ajansı Saba’nın haberine göre Husi milisleri ve terör gruplarının Yemen ve bölgenin güvenliğine, uluslararası seyrüsefer güvenliğine ve terörle mücadele çabalarına yönelik oluşturduğu tehditlere değindi. Bin Aziz, "Yemenlilerin Husi milisleriyle barış deneyimleri çeşitli aşamalarda acıdır, zira doktrini şiddet ve ırk ayrımcılığıdır, barış ve bir arada yaşamaya inanmaz, yaklaşımı tüzük ve antlaşmalara karşı isyandır." dedi.

Yemen Genelkurmay Başkanı, Husileri, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum tarafından desteklenen ateşkes ortamında şehirlere, kamu çıkarlarına, ordu ve direniş mevzilerine karşı düşmanca operasyonları sürdürmekle suçladı.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.