Suriye ordusunun İdlib'e düzenlediği saldırıda 5 sivil öldü, 38 sivil yaralandı

Suriye'nin İdlib kırsalında, Suriye ordusunun düzenlediği yoğun top saldırısı sonucunda 5 kişi kaybetti, 38 kişi yaralandı

Bombalamanın perşembe günü Eriha kentindeki yerleşim mahalleleri üzerindeki etkileri (Şarku'l Avsat)
Bombalamanın perşembe günü Eriha kentindeki yerleşim mahalleleri üzerindeki etkileri (Şarku'l Avsat)
TT

Suriye ordusunun İdlib'e düzenlediği saldırıda 5 sivil öldü, 38 sivil yaralandı

Bombalamanın perşembe günü Eriha kentindeki yerleşim mahalleleri üzerindeki etkileri (Şarku'l Avsat)
Bombalamanın perşembe günü Eriha kentindeki yerleşim mahalleleri üzerindeki etkileri (Şarku'l Avsat)

Suriye ordusunun topçu birlikleri, İdlib ili, Cisr eş-Şuğur ile Eriha ilçeleri, Mozara, Seremin, Hanbüşiye, Mahmbel, Bara, Mecdelya ve Deir Sinbel köylerini hedef aldı.

Sivil Savunma'dan (Beyaz Baretliler) alınan bilgilere göre, saldırılarda, biri çocuk, biri kadın toplam 5 kişi hayatını kaybetti, 8’i çocuk, 8’i kadın toplam 38 kişi yaralandı.

Yaralananlar çevredeki hastanelere kaldırıldı.

Suriye ordusunun, gece yarısından sonra Halep'in batı kırsalında Kefernuran köyüne düzenlediği saldırıda 5 sivil hayatını kaybetmiş, 1 sivil yaralanmıştı.

Böylece, gece yarısından sonra Suriye ordusunun İdlib ve Halep'e düzenlediği saldırıda toplam 10 sivil hayatını kaybetti, 39 sivil yaralandı.

İdlib'deki durum

Türkiye, Rusya ve İran, 2017'deki Astana toplantısında Suriye yönetiminin kontrolünde olmayan alanda 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturma karar aldı.

Şam yönetimi, İran destekli teröristler ve Rusya, saldırılara devam edip 4 bölgeden 3'ünü ele geçirip İdlib'e yöneldi.

Türkiye, Eylül 2018'de Rusya ile ateşkesi güçlendirmek için ek mutabakata varsa da saldırılar Mayıs 2019'da tekrar şiddetlendi.

Türkiye ile Rusya’nın 5 Mart 2020'de sağladığı yeni mutabakatın ardından ateşkes büyük ölçüde korunuyor.

2017-2020 yıllarında saldırılardan kaçan yaklaşık 2 milyon sivil, Türkiye sınırına yakın bölgelere göç etmek zorunda kaldı.



Mısır Dışişleri Bakanı Abdulati: İsrail'in güç gösterisi güvenliğini sağlamaz

Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır Dışişleri Bakanı Abdulati: İsrail'in güç gösterisi güvenliğini sağlamaz

Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, dün yaptığı açıklamada, İsrail'in ‘güç gösterisinin’ ona güvenlik veya istikrar getirmeyeceğini söyledi.

Abdulati, Kahire'de Avusturya Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger ile düzenlediği ortak basın toplantısında, İsrail'in Gazze'de yürüttüğü savaşın ‘sadece öldürmek için öldürme’ haline geldiğini söyledi. Mısırlı Bakan, İsrail politikalarının mantıksız ve gereksiz bir şekilde günlük cinayetlere devam ettiğini belirtti.

Ülkesinin Gazze'deki insani felakete son vermek ve ‘açlığın silah olarak kullanılmasını durdurmak’ konusunda kararlı olduğunu vurgulayan Abdulati, İsrail'in sistematik açlık politikasının uluslararası hukuk kurallarının açık bir ihlali olduğuna dikkati çekerek, ‘Gazze Şeridi'ne insani ve tıbbi yardımın koşulsuz ulaştırılmasının’ önemini bir kez daha teyit etti.

Abdulati, sözlerini şöyle sürdürdü:

Gazze'de ateşkes anlaşması sağlandıktan sonra, Arap Birliği (AL)-İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) planını uygulamak için Kahire'de Gazze’nin erken toparlanması ve yeniden inşası konulu uluslararası bir konferans düzenleyeceğiz.

Mısırlı Bakan, İsrail ve bölge ülkeleri için güvenliğin ve istikrarın sağlanmasının tek yolunun bağımsız bir Filistin devletinin kurulması olduğunun altını çizdi.

Nil Nehri suları konusunda Etiyopya ile yaşanan anlaşmazlığa da değinen Abdulati, su meselesinin ülkesi için son derece önemli olduğunu belirterek “Su meselesinde taviz verilmeyecek” diye vurguladı.

Etiyopya, 2011 yılında milyarlarca dolarlık bir proje olan Büyük Etiyopya Rönesans Barajı'nın inşasına başlamıştı. Mısır bu barajı Nil Nehri sularındaki tarihi haklarına bir tehdit olarak görürken, Sudan barajın yol açacağı çevresel ve ekonomik zararlardan endişe duyuyor.