Ultra-Ortodoks Haham Yahudilere Mescid-i Aksa'ya girmemesi çağrısında bulundu

Şin Bet Başkanı, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'i bu günlerde Mescid-i Aksa'ya girmemeye ikna etti.

Ortodoks Yahudiler, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya giden kapının yakınında rahiplerin kutsama duası sırasında (EPA)
Ortodoks Yahudiler, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya giden kapının yakınında rahiplerin kutsama duası sırasında (EPA)
TT

Ultra-Ortodoks Haham Yahudilere Mescid-i Aksa'ya girmemesi çağrısında bulundu

Ortodoks Yahudiler, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya giden kapının yakınında rahiplerin kutsama duası sırasında (EPA)
Ortodoks Yahudiler, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya giden kapının yakınında rahiplerin kutsama duası sırasında (EPA)

İsrail meclisi Knesset'te ultra-Ortodoks Birleşik Tevrat Yahudiliği Bloğu üyesi olan Haham Moşe Gaffney, Mescid-i Aksa baskınlara öncülük eden Siyonist dini liderlere yüklenerek hükümete, Yahudilerin avlulara girmesinin engellenmesi için kesin ve katı bir karar alması çağrısında bulundu.

Gaffney, Agudat Yisrael Partisi’ni temsil eden temsilcilerle yaptığı toplantıda şu ifadeleri kullandı:

“Kıdemli hahamlar, Yahudilerin Tapınak Dağı’nın (Mescid-i Aksa’yı) avlularına girişinin yasak olduğunu doğrulayan gerekli tüm dini fetvaları yayınladılar. Zira Yahudilik de kutsal mekânlara saygısızlık edenlerin derhal durdurulması gerekir. Mescid-i Aksa'nın avlusunun altında Yahudiler için kutsal olan Süleyman Mabedi’nin kalıntıları vardır ve bir Yahudinin oraya ayak basması caiz değildir.”

Bu fetvayı görmezden gelenlerin Tanrı’nın sözüne isyan ettiklerini vurgulayan Gaffney, “Bunun dini değil siyasi nedenlerle gerçekleştiğini hepimiz biliyoruz. Ancak bu ihlal Yahudilere ve Yahudi dinine ciddi zararlar veriyor” dedi.

(foto altı) Geçtiğimiz pazar günü Mescid-i Aksa'nın girişinde Sukot Bayramı’nı kutlayan ultra Ortodoks Yahudiler (EPA)
Geçtiğimiz pazar günü Mescid-i Aksa'nın girişinde Sukot Bayramı’nı kutlayan ultra Ortodoks Yahudiler (EPA)

Gaffney, bugünlerde İsrail'de olup bitenlerin Yahudiler için, bir iç savaşa ve Araplarla dini bir savaşa varabilecek ciddi tehlikelere işaret ettiği değerlendirmesinde bulundu. Aynı zamanda dindar Yahudilere saldıran laiklere de yüklenen Gaffney, hükümetin yargıda reform yapma planına karşı gerçekleştirilen protesto gösterilerinin liderlerini ekonomik veya sosyal meseleler için mücadele etmek yerine Yahudiliğe karşı dini bir savaş yürütmekle suçladı.

Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te yerleşim projelerine öncülük eden ve Filistinlilere yönelik saldırılarda bulunan dini Siyonist hareket, aşırı sağcı bir politika benimseyip silahlı milisler oluşturuyor, Mescid-i Aksa avlularına düzenlenen organize saldırıların öncülüğünü yapıyor. Ayrıca Yahudilerin Tanrı'dan Süleyman Mabedi’ni yeniden inşa etmelerine izin vermesini istedikleri dua törenlerini yönetiyor.

Sukot Bayramı’nda çok sayıda kişiyi organize ederek bayramın son beş gününde sayılarını 3 bine çıkardılar. Her ne kadar İsrail resmi olarak gayrimüslimlerin camide ibadet etmelerine izin vermeyeceğini taahhüt etse de, büyük polis güçlerinin koruması altında kasıtlı olarak Yahudi duaları ve çeşitli Talmud ritüelleri gerçekleştiriyorlar.

(foto altı) Binlerce Yahudi Sukot Bayramı’nı kutlamak için toplanırken İsrail güvenlik güçleri Kudüs'te bir Filistinliyi tutukladı. (AP)
Binlerce Yahudi Sukot Bayramı’nı kutlamak için toplanırken İsrail güvenlik güçleri Kudüs'te bir Filistinliyi tutukladı. (AP)

İsrail güvenlik güçleri, ziyaretler sırasında Filistinli Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girişini kısıtlamaya devam ediyor. Kimliklerini kontrol ediyor, bir kısmını dış kapılarda alıkoyuyor, gençlerin camiye girmesini engelliyor.

Kudüs Belediyesi her yıl olduğu gibi bu yıl da Sukot Bayramı sırasında 68’inci Kudüs Yürüyüşü’nü düzenlerken, polis de sürtüşmeyi önleme bahanesiyle şehirdeki güçler arasında alarm durumu ilan etti.

(foto altı) İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (AP)
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (AP)

İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Kudüs yürüyüşü vesilesiyle Mescid-i Aksa baskınlarına katılma niyetinde olduğunu açıklamıştı. Ancak İsrail İç Güvenlik Teşkilatı Şin Bet (Şabak) Başkanı Ronen Bar, ‘nadir’ olarak nitelendirilen bir telefon görüşmesi yaparak onu bu ziyaretten kaçınmaya ikna etmeye çalıştı. Bar, Ben-Gvir’e “Mevcut dönemin Tapınak Dağı'na (Mescid-i Aksa) çıkmak için kötü bir zaman olduğunu” söyledi ve ziyaretin güvenlik açısından sonuçlarını ayrıntılı olarak açıkladı.

İsrail’de yayın yapan Kanal 13 televizyonuna göre Bar, Ben-Gvir'i “Yükseliş kutsaldır, ancak zamanlama kutsal değildir” ifadesini kullandığı bir tweet atarak ikna etmeyi başardı. Ben-Gvir, “Şin Bet başkanıyla benim iyi çalışma ilişkilerimiz var ve sürekli iletişim halindeyiz. Tapınak Dağı meselesi aramızda da rutin olarak tartışılıyor. Oraya gitmenin zamanlaması konusuna gelince, güvenlik teşkilatlarının başkanlarından aldığım güvenlik hususlarını ve durum değerlendirmelerini dikkate almaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı.



Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
TT

Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Ağustos 1973'te imzalanan ve iki ülke arasındaki en önemli ekonomik anlaşmalardan biri olan Irak-Türkiye petrol anlaşmasını feshetti.

Türk cumhurbaşkanlığı kararı dün resmi gazetede yayınlandı ve anlaşma ile buna ek tüm protokol ve mutabakat metinlerinin 27 Temmuz 2026 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmasına karar verildi.

Basra Üniversitesi Ekonomi Profesörü Nebil El-Marsumi, Türkiye'nin kararının, "19 Eylül 2010'da değiştirilen anlaşmanın 11. maddesine" dayandığını değerlendiriyor. Bu madde, tarafların anlaşmanın sona ermesinden bir yıl önce diğer tarafa yazılı bildirimde bulunarak 15 yıllık anlaşmayı feshedebilmelerine olanak tanıyor. El-Marsumi, iptal kararını, "Türkiye'nin Basra'dan Ceyhan limanına petrol ve doğalgaz taşımak için yeni boru hatları kurma isteğine" bağladı.

Ülkenin güneyindeki petrol sahalarından ihraç edilen hacme kıyasla boru hattından ihraç edilen petrol miktarı az olsa da Irak-Türkiye boru hattı, Irak petrolünün küresel pazarlara ihraç edilmesi için stratejik bir arter teşkil etmektedir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre özellikle son yıllarda bu konuda yaşanan gerginlikler, Bağdat ve Erbil arasındaki hukuki anlaşmazlıklar ve Ankara'nın Irak hükümetinin itirazlarına rağmen Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihraç etmek için boru hattını kullanması göz önüne alındığında, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde kilit bir eksen oldu. Boru hattı, son yirmi yılda çok sayıda sabotaj ve saldırı eylemine maruz kaldı. Irak'ın Türkiye'ye karşı açtığı tahkim davasını kazanmasının ardından yaklaşık iki yıl önce kapatılmıştı.