İsrail istihbaratının aslında "bir çatışma olabileceğini" raporladığı ortaya çıktı

Bir savunma yetkilisi Gazze'nin işgalinin de seçenekler arasında olduğunu söyledi

Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırılarında en az 300 kişi hayatını kaybetti (Reuters)
Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırılarında en az 300 kişi hayatını kaybetti (Reuters)
TT

İsrail istihbaratının aslında "bir çatışma olabileceğini" raporladığı ortaya çıktı

Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırılarında en az 300 kişi hayatını kaybetti (Reuters)
Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırılarında en az 300 kişi hayatını kaybetti (Reuters)

ABD merkezli New York Times gazetesi, Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik başlattığı saldırının ardından bölgede yaşananlarla ilgili bir haber yayımladı.

"İsrail'in savunma başarısızlıkları Hamas ve Gazze'ye yönelik stratejiyi değiştirebilir" başlığı taşıyan haberde, Hamas militanlarının İsrail topraklarına girmek ve ayrılmak için kullandığı bazı yöntemlerin İsrailli savunma yetkililerini şaşırttığına dikkat çekildi.

Haberde, İsrail'in şimdiye kadar Hamas ve Gazze'yi istihbarat ağına dayanan bir stratejiyle izole ettiği ancak cumartesi sabahı gerçekleşen saldırılarla bu stratejinin çöktüğü ifade edildi.

Gazeteye konuşan üst düzey 4 savunma yetkilisi, istihbarat güçlerinin son aylarda İran ve bağlantılı militanların İsrail'deki iç tartışmaları bir zayıflık işareti olarak gördüklerini ve yeni bir askeri çatışmanın çıkabileceği uyarısında bulunduğunu belirtti.

Yetkililerden biri, İsrail istihbaratının Hamas'ın büyük bir operasyon hazırlığında olduğuna dair bazı emareler tespit ettiğini ancak net bir fotoğraf çizilemediğini söyledi. İsrailli yetkililer saldırının hazırlık aşamasına 250 kadar militanın dahil olduğunun düşünüldüğünü aktardı.

Konuyla ilgili bilgi veren ABD'li yetkililer de İsrail ve ABD'nin bir Hamas saldırısının mümkün olduğunu bildiğini ancak İsrail'in özel önlemler almasını gerektirecek bir durumun işaretini almadıklarını belirtti.

2005'te İsrail'in Gazze'den çekilmesinin ardından Hamas'ın militan bir örgütten, bölgenin lideri konumundaki bir yapıya dönüştüğüne dikkat çeken gazete, İsrail hükümetlerinin bu süreçte kara operasyonları yapmaktan çekindiğini, bunun yerine hava saldırıları ve örgüt liderlerine yönelik suikast operasyonlarına yetinildiğine dikkat çekti.

İsrailli yetkililer, Hamas ve Gazze'yi izole etmek için yürütülen bu stratejinin, grubun İran'dan para, eğitim, silah ve istihbarat desteği alarak güçlendiğinin bilinmesine rağmen sürdürüldüğünü söyledi.

Haberde, İsrail yönetiminin cumartesi günü gerçekleşen saldırılara güç gösterisiyle karşılık vermesinin muhtemel olduğu belirtilirken, bir savunma yetkilisi Gazze'nin işgalinin de seçenekler arasında olduğunu ifade etti.

Independent Türkçe



Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

TT

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu, şiddet olaylarına sahne olan kentte yeni bir ateşkes anlaşmasının ilan edilmesinden saatler sonra, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süveyda kentinden çekilmeye başladı.

Suriye Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Suriye Arap Ordusu güçlerinin Süveyda kentinden çekilmesi, anlaşma şartlarına uygun olarak ve kentin yasadışı gruplardan temizlenmesinin tamamlanmasının ardından başladı” denilirken, kentte konuşlu diğer hükümet güçlerinin çekilmesinden söz edilmedi.

Anlaşma, İsrail'in Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayı ve Suriye ordusu karargâhı yakınlarına ve Suriye'nin güneyindeki Süveyda ve Dera vilayetlerindeki hükümet güçlerine art arda düzenlediği saldırıların ardından sağlandı.

Ateşkes anlaşmasının şartları

Anlaşma, hükümet ile Süveyda ileri gelenleri arasında bir anlaşmaya varıldığını duyuran topluluğun Dürzi Şeyhi Akl Yusuf Cerbu tarafından imzalanırken, Dürzi Şeyh Hikmet El Hicri anlaşmayı reddederek çatışmaların “tüm Süveyda'nın kurtarılmasına” kadar devam edeceğini vurguladı.

El Hicri yaptığı açıklamada herhangi bir anlaşma, müzakere ya da yetkilendirmeyi reddetti ve bu birleşik pozisyondan sapan ve tek taraflı olarak iletişim kuran ya da anlaşan herhangi bir kişi ya da tarafları uyardı.

Cerbu, anlaşmanın Süveyda'daki askeri operasyonların tamamen ve derhal durdurulmasını, ordu güçlerinin kışlalarına dönmesini ve ateşkesin uygulanmasını denetlemek üzere devlet ve Süveyda ileri gelenlerinden bir izleme komitesi kurulmasını içerdiğini söyledi.

Dürzi lider anlaşmanın ayrıca Süveyda'nın Suriye devletine tam entegrasyonunu öngördüğünü ve tüm vilayet toprakları üzerindeki tam egemenliğini teyit ettiğini söyledi.

Anlaşma aynı zamanda iç güvenlik kontrol noktaları ve devlet polisi ile Süveyda ve komşu bölgelerden polis personelinin konuşlandırılmasını ve Süveyda'dan polis memurlarının vilayetteki güvenlik dosyasını yönetmek için liderlik ve yürütme görevlerini üstlenmesini de içeriyor.

Cerbu ayrıca iki tarafın, silahların devlet çerçevesi dışında ortaya çıkmasına son verilmesini sağlamak amacıyla Süveyda'daki ağır silahları düzenleyecek bir mekanizma üzerinde ve Süveyda'nın tüm bölgelerindeki tüm devlet kurumlarının Suriye yasaları ve yönetmeliklerine uygun olarak yeniden faaliyete geçirilmesi konusunda anlaştığını söyledi.

Çok sayıda ceset

Suriye Sağlık Bakanlığı bugün İsrail'in Şam'a yönelik saldırılarında üç kişinin öldüğünü ve 34 kişinin yaralandığını bildirdi. Bakanlık Süveyda'daki Ulusal Hastane'de aralarında güvenlik güçleri mensupları ve sivillerin de bulunduğu onlarca cesedin bulunduğunu belirtti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada İsrail'in Genelkurmay karargâhı, başkanlık sarayı çevresi ve ülkenin güneyini hedef alan son saldırılarının “tehlikeli bir tırmanış” olduğunu söyledi.

Yapılan açıklamada şöyle denildi: “Suriye bu tehlikeli tırmanıştan ve yansımalarından tamamen İsrail'i sorumlu tutmaktadır. Suriye, topraklarını ve halkını uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınan tüm araçlarla savunmak için tüm meşru haklarını saklı tutacaktır. İsrail'in Suriye'de gerginliği tırmandırmak, kaos yaratmak ve güvenlik ve emniyeti baltalamak için izlediği sistematik bir politika bağlamında gerçekleşen bu bariz saldırganlık, BM Şartı ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlalidir.”