Hamas'ın saldırdığı festival alanındakiler yaşananları anlattı

"Saklanacak bir yerimiz bile yoktu çünkü açık alandaydık"

Festivale katılan yüzlerce kişinin kayıp olduğu bildiriliyor (Twitter)
Festivale katılan yüzlerce kişinin kayıp olduğu bildiriliyor (Twitter)
TT

Hamas'ın saldırdığı festival alanındakiler yaşananları anlattı

Festivale katılan yüzlerce kişinin kayıp olduğu bildiriliyor (Twitter)
Festivale katılan yüzlerce kişinin kayıp olduğu bildiriliyor (Twitter)

Hamas'ın cumartesi sabahı İsrail yerleşimlerine yönelik başlattığı saldırıların hedef noktalarından biri de Gazze sınırına yakın bir bölgede gerçekleştirilen müzik festivali oldu.

Yahudi bayramı Sukot'u kutlamak için organize edilen Nova Festivali sabahın ilk ışıklarına kadar müzik ve dansın devam edeceği bir açık hava etkinliği olarak planlanmıştı.

Ancak sabahın ilk ışıkları, alana düşen roketler ve siren sesleriyle birlikte geldi.

Çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği, bazı kişilerin de Hamas tarafından kaçırılarak Gazze'ye götürüldüğü festivale katılanlar, yaşananları ABD merkezli yayın kuruluşu CNN'e anlattı.

İlk roketlerin sabah 6.30 sularında geldiğini söyleyen festival katılımcılarından Tal Gibly, "Saklanacak bir yerimiz bile yoktu çünkü açık alandaydık. Herkes panikledi ve eşyalarını toplamaya başladı" ifadelerini kullandı.

Araçlarına binip bölgeden uzaklaşmaya çalıştıklarını ancak trafik nedeniyle bunu yapamadıklarını belirten Gibly, İsrail ordusuna ait bir aracın trafiğin ters yönünde seyrettiğini ve insanlara kaçmalarını söylediğini aktardı.

Bunun üzerine paniğe kapıldıklarını belirten Gibly, kendisi ve arkadaşlarının araçtan inerek koşmaya başladıklarını anlattı.

Ormanlık alana kadar koştuktan sonra bölgeden geçen bir arabanın kendisini aldığını belirten Gibly, "Birçok arkadaşım ormanda saatlerce kayboldu" dedi.

Festival alanında olan bazı arkadaşlarına hâlâ ulaşmaya çalıştığını belirten Gibly, onların kurtulup kurtulmadığına ilişkin bir bilgisi olmadığını söyledi.

Çok sayıda rehine var

Festival alanında çekilen bir videoda onlarca kişinin boş bir arazide araçlarına binmeye çalıştığı ve bazılarının da koştuğu görülüyor. Silah sesleri de kayda alınan ayrıntılar arasında yer alıyor.

Bir başka videodaysa daha sonra isimlerinin Noa Argamani ve Avinatan Or olduğu açıklanan bir çiftin Hamas tarafından rehin alındığı görülüyor.

Görüntülerde bir motosikletin arkasına bindirildiği görülen Argamani'nin yardım istediği anlar da bulunuyor.

Çiftin, ailesi ve arkadaşları görüntülerin herkes tarafından paylaşılmasını istedi.

Noa Argamani'nin ev arkadaşı Amir Moadi CNN'e yaptığı açıklamada, "Size çok yakın birine bu şekilde davranıldığını görmek çok zor. Hâlâ kayıp olan arkadaşlarımız var. Gazze Şeridi'ne götürülen yaşlı ve genç tanıdıklarımız var. Şimdi onları geri getirmek için her şeyi yapmalıyız" ifadelerini kullandı.

Öte yandan sosyal medyada yayılan Hamas militanları tarafından soyularak, bir kamyonetin arkasına bindirilmiş bilinçsiz şekildeki kadının da İsrail-Almanya vatandaşı Shani Louk olduğu ortaya çıktı.

Kuzeni Louk'un kimliğini doğrularken, talihsiz kadının da festival katılımcılarından biri olduğu ifade edildi.

Almanya merkezli Bild gazetesine konuşan Louks'un annesi, "Bir Alman vatandaşı olan kızım Shain Nicole Louk, bu sabah bir grup turistle birlikte Hamas tarafından kaçırıldı. Kızımızı bilinci kapalı bir halde Filistinlilerin bir arabaya bindirdiği videoyu gördüm. Bize yardım etmenizi istiyorum" dedi.

Mahmud Abbas: Filistin halkının kendini koruma hakkı vardır

Hamas'ın silahlı kanada İzzeddin Kassam Tugayları'nın dün başlattığı operasyonda Türkiye saatiyle 7.30-8.00 sularında Gazze Şeridi'ndeki Filistinli gruplar, birçok noktadan roket saldırısı yapmıştı.

Roketlerden bazıları hava savunma sistemleri tarafından imha edilirken İsrail'in başkenti Tel Aviv dahil birçok noktada siren sesleri duyulmuştu.

Filistin'in resmi haber ajansı WAFA'ya göre, Devlet Başkanı Mahmud Abbas da operasyonu destekleyenler arasında.

Abbas, açıklamasında "İşgal güçleri ve yerleşimcilerin terörüne karşı Filistin halkının kendini koruma hakkı vardır" demişti.

Gazze'nin saldırılarına karşılık İsrail de dün, "Demir Kılıçlar" operasyonunu başlattığını duyurmuştu.

Independent Türkçe



Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
TT

Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)

Tevfik eş-Şenvah

Yemen’in meşru hükümeti ve Husiler, on yılı aşkın bir süredir Yemen'in başına bela olan yıkımın sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaya devam ediyor. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-Eryani dün yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin 2014 yılındaki darbeden bu yana ‘Yemen'in altyapısı ve ekonomisindeki yıkımın başlıca nedeni olmakla’ suçladı.

Aynı zamanda uluslararası meşruiyete sahip Yemen hükümetinin sözcüsü olan Eryani, Husilerin kurtarılmış bölgelerdeki hayati tesislere sistematik saldırılar düzenlediğini, örneğin 30 Aralık 2020 tarihinde Aden Uluslararası Havalimanı'na İran yapımı balistik füzelerle düzenledikleri saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 110 kişinin de yaralandığını ve havalimanının altyapısının zarar gördüğünü söyledi. Husilerin 2022 yılında da Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat edilen limanlara yönelik saldırılarda bulunduklarını belirten Eryani, bunlar arasında insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler kullanılarak ed-Debba ve Neşime limanlarına yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Yemenli Bakan, söz konusu saldırıların Husilerin iddia ettiği gibi Yemen'i ya da Gazze'yi savunmak için değil, Yemen'i yok etmeyi, halkını yoksullaştırmayı ve bölgenin güvenliğini baltalamayı amaçlayan İran gündemini uygulama stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası gemilere yönelik saldırıları da dâhil olmak üzere çeşitli maceraperestliklerinin, ABD ve İngiltere tarafından ‘Refahın Muhafızı Operasyonu’ kapsamında geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan askeri saldırılarını tetiklediğini söyleyen Eryani, bu saldırıların yıkımın birincil nedeni olmadığını, daha ziyade Husilerin saldırılarına karşı bir yanıt olduğunu vurguladı.

Öte yandan Husiler, Yemen halkının çektiği acılardan başta Yemen’in meşru hükümeti olmak üzere ABD ve müttefiklerinin sorumlu olduğunu söyledi. ABD merkezli haber kanalı NBC tarafından aktarılan Husilere bağlı medya organlarının haberlerine göre Husiler, 17 Mart 2025 tarihinde 53 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına neden olan ABD’nin son saldırılarını ‘suç teşkil eden saldırganlık’ olarak nitelendirdi. Kızıldeniz’deki gemilere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarının dış müdahaleye ve Gazze'ye uygulanan kuşatmaya karşı savunma amaçlı bir yanıt olduğunu vurgulayan Husiler, Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını açıkladılar.

Medyada yer alan haberlere göre Husilerin Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik saldırıları ülke içindeki popülariteleri ve saflarına savaşçı çekme hızını arttırdı. Uluslararası toplumu kendileriyle etkileşime girmeye zorladılar ve Yemen'in resmi hükümeti olarak tanınmamalarına rağmen popüler bir yankı uyandırdılar. Nüfuzları zayıf olmasına rağmen İsrail'e füze atmalarının ardındaki gizli amaçlarından biri de buydu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre Yemen hükümeti, İran'ı, ‘Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu ihlal ederek Husileri İHA ve balistik füzeler gibi çeşitli silahlarla desteklemekle’ suçluyor. Buna karşın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, İran medyasına yaptığı açıklamada, Tahran'ın Husilerin kararlarını doğrudan kontrol ettiği iddialarını reddederek Husilerin kararlarını bağımsız bir şekilde aldıklarını vurguladı. Ancak Yemen hükümeti çevreleri İran'ın desteğinin Husilerin eylemlerinin ana kaynağı olduğunda ısrar ediyor.

Yemen hükümeti, ABD'nin hava saldırıları sonucunda Husilerin kontrolündeki limanlarda meydana gelen ağır kayıpların ardından ‘Husiler Yemen'e yıkım getiriyor’ etiketiyle (hashtag) bir sosyal medya kampanyası başlattı. Kampanyanın amacının ‘Husilerin suçlarını ifşa etmek ve ülke kaynaklarına verdikleri zararın boyutlarını ortaya koymak, altyapı ile ekonomik ve sivil tesislerin tahrip edilmesinden ve bunların savaş amacıyla kullanılmasından onları tamamen sorumlu tutmak’ olduğu belirtildi.

Husiler cuma günü, ABD'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde ilinde bir petrol ihracatı limanına gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 80'e yükseldiğini ve bu sayının Washington'ın bir ay önce başlattığı yoğun hava saldırılarının en ölümcülü olduğunu açıkladılar.

Bu arada saldırılar şiddetlenmeye devam ederken, ABD ile İran arasındaki müzakereler Umman’ın başkenti Maskat'ın ardından Roma'da tüm hızıyla devam ediyor. Basında yer alan haberlerde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la bölgedeki birçok karmaşık meseleyi görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından gerilimin azalacağına dair umutlar ifade edildi.