Güney Lübnan'ın güvenliği, Hizbullah ile İsrail'in angajman kurallarına mı bağlı?

Lübnan-İsrail sınırındaki Kiryat Shmona yerleşim birimi yakınlarında bir İsrail askeri (AFP)
Lübnan-İsrail sınırındaki Kiryat Shmona yerleşim birimi yakınlarında bir İsrail askeri (AFP)
TT

Güney Lübnan'ın güvenliği, Hizbullah ile İsrail'in angajman kurallarına mı bağlı?

Lübnan-İsrail sınırındaki Kiryat Shmona yerleşim birimi yakınlarında bir İsrail askeri (AFP)
Lübnan-İsrail sınırındaki Kiryat Shmona yerleşim birimi yakınlarında bir İsrail askeri (AFP)

Uluslararası ve yerel ilgi, Lübnan-İsrail sınırı boyunca uzanan kuzey cephesine odaklanmış durumda. Hizbullah ile İsrail ordusu arasındaki aralıklı bombardımanın hala kontrol altında olup olmadığını, 1701 sayılı uluslararası kararla belirlenen angajman kurallarının ihlaline yol açıp açmayacağı merak ediliyor.

Hizbullah, İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgal etme kararı alması halinde, içeriden ve dışarıdan alacağı tutumuna ilişkin soruları yanıtlamaktan kaçınıyor. Ancak Lübnan-İsrail sınırındaki durum, son derece ihtiyatlı olsa da Hizbullah’ın Şeba Çiftlikleri bölgesindeki üç İsrail tesisini bombalaması ile başlayan gerginlik karşılıklı ateşten öteye gidemedi. İsrail, sahadaki durumun değişmesine, Temmuz 2006 savaşından bu yana yürürlükte olan angajman kurallarının sarsılmasına yol açmadan, açık alanda karşılık vermek zorunda kaldı.

İsrail ordusunun Hizbullah'a odaklı bombardımana başvurmasıyla sahadaki durum hızla değişti. Böylece İslami Cihad hareketine bağlı bir grup tarafından Tire bölgesindeki ez-Zehira beldesi karşısında İsrail ordusu mevzisine yönelik gerçekleştirilen operasyona yanıt olarak 3 savaşçının öldüğü kaydedildi. Ancak güneydeki ateşkes çabalarını takip eden önde gelen siyasi kaynakların Şarku'l Avsat'a söylediği üzere, Hizbullah Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) liderliğini, Filistin topraklarına sızan grupla hiçbir bağlantısının olmadığı yönünde bilgilendirmişti.

İsrail'in, güneyde faaliyet gösteren uluslararası güçlerin liderliği tarafından operasyonu gerçekleştiren grubun kendisine ait olmadığı yönünde bilgilendirilmesi üzerine ilk tepkiyi vermek zorunda kalan Hizbullah, yukarı Celile bölgesindeki iki İsrail ordusu mevzisini hedef aldı.

Siyasi kaynakların belirttiğine göre İsrail, angajman kurallarının ihlaline yol açacak bombalamalar olmaksızın, Hizbullah’ın tepkisini test etme bağlamında karşılık vermekte ısrarcı. Karşılıklı olarak bombalama alanını genişletme girişiminde bulunulmamasını istiyor. Bu durum, en azından öngörülebilir gelecekte kuzey cephesinin kontrol altında kalacağı anlamına geliyor. Hizbullah ise İsrail'in Gazze'yi karadan işgal etme kararı alması durumunda takınabileceği tutumu açıklamayı reddediyor.

Siyasi kaynakların dikkat çektiğine göre Gazze ve çevresinde devam eden savaşla ilgilenen tüm taraflar, Hamas hareketinin Gazze çevresinde bulunan İsrail yerleşimlerini bastırarak sebep olduğu şoku gidermeye çalışıyor. Kaynaklar, uluslararası ve bölgesel çabalar İsrail'i Gazze Şeridi'ne girmemeye ikna etmekte başarılı olmadığı taktirde, bilhassa İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgalinin güvenlik ve siyasi yansımaları konusunda partinin tutumunu erken okumak için acele etmenin mümkün olmadığını söylüyor.

Hizbullah’ın Genel Sekreteri Hüseyin Halil'in siyasi asistanı aracılığıyla Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ve Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile açık iletişim halinde olduğunu doğrulayan kaynaklar, Zehira beldesi karşısındaki İsrail ordusu mevzisine saldırmak için bir grup İslami Cihad’a ihtiyaç olduğunu düşünmüyor.

Tel Aviv'in Gazze'yi karadan işgal etmeye karar vermesi durumunda, Lübnan'dan kendisine karşı başlatılan herhangi bir eylemden doğrudan Hizbullah’ı sorumlu tuttuğunu da ekliyor. Direniş eksenine mensup Filistinli grupların yalnızca onunla koordineli hareket edecekleri bahanesine, UNIFIL liderliği tarafından bildirilenleri ciddiye almayacaklarına değiniliyor.

Peki İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgal etmesi durumunda, birden fazla parti liderinin tarafsız olmadığını teyit ettiği bir dönemde Hizbullah nasıl tepki verecek? Bu nedenle Mikati, Berri ile sürekli iletişim halinde olup her yöne hareket etmeye devam ediyor. Zirâ güneyde güvenlik ve istikrarın sağlanması, 1701 sayılı kararın hayata geçirilmesi için Mavi Hat'ta sükunetin sağlanması öncelikleri arasında yer alıyor. Bu konunun yarın Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınması bekleniyor.

Bu nedenle güneydeki durum, çatışma sınırlı kaldığı ve karşılıklı bombalama düzeyinde kaldığı sürece hala korkutma dengesi denklemiyle yönetiliyor. Karşılıklı bombardımanlar, Temmuz 2006 savaşından bu yana yürürlükte olan angajman kurallarına bağlılığın temeli olarak devamlılığını sağladığı durumun gerçekliğini değiştirerek İsrail'i bunları tek taraflı olarak değiştirmek için onlarla oynama fırsatından mahrum bırakıyor.



İsrail Gazze kulelerini hedef alıyor... Hamas tutuklu kartını açıyor

Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)
TT

İsrail Gazze kulelerini hedef alıyor... Hamas tutuklu kartını açıyor

Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)

İsrail, Hamas'a esirlerini serbest bırakması için baskı yapma çabalarının bir parçası olarak dün Gazze Şehri'ndeki kuleleri yıkma politikasına yeniden başladı. Bu gelişme, Hamas'ın Gazze Şehri'ndeki iki rehinenin videosunu yayınlayarak esir sorununu gündeme getirmesinden birkaç saat sonra gerçekleşti. Bu hamle, şehri işgal planını bozma girişimi olarak yorumlandı.

Uçaklar, yüzlerce dairenin bulunduğu ve Gazze şehrinin batısındaki en yüksek binalarından biri olarak kabul edilen Maştaha Kulesi'ni iki aşamalı olarak füzelerle bombaladı. İsrail ordusu, Hamas'ın kulenin içinde “terörist” altyapı kurduğu gerekçesiyle saldırdığını iddia etti, ancak kule yönetimi bunu yalanlayarak yalnızca yerinden edilmiş sivillerin kuleye girmesine izin verildiğini vurguladı.

Bu arada Kassam Tugayları, iki tutuklunun görüntülerini yayınladı. Tutuklulardan biri, esir alanların kendisine Gazze'de kalacağını söylediğini, bunun da İsrail ordusunun kente saldırısı sırasında hayatının tehlikede olacağı anlamına geldiğini belirtti.

Öte yandan, Mossad eski başkanı Yossi Cohen, muhalefet liderleri Avigdor Lieberman ve Gadi Eizenkot'un Binyamin Netanyahu'ya karşı muhalefet partilerini birleştirmek için açıkladığı girişimi desteklediğini söyledi.

Bu arada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Filistin devletini tanıma kararının arkasında durduğunu belirterek, İsrail'in tehditlerinin kendisini caydırmayacağını ifade etti.


Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Filistinlilerin yerinden edilmesine ilişkin açıklamalarını kınadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
TT

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Filistinlilerin yerinden edilmesine ilişkin açıklamalarını kınadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)

Suudi Arabistan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Filistinlilerin Refah Sınır Kapısı da dahil olmak üzere topraklarından zorla çıkarılması ve zorla yerinden etme amacıyla abluka ve açlığa devam edilmesiyle ilgili tekrarlanan açıklamalarını en sert şekilde kınadı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, söz konusu uygulamaların uluslararası hukuk ve ilkelerin yanı sıra, en temel insani standartların da açıkça ihlali olduğu belirtilerek, Krallığın bu konuda Mısır'a tam desteğinin sağlandığı ifade edildi.

Suudi Arabistan, başta Güvenlik Konseyi daimi üyeleri olmak üzere uluslararası toplumun, İsrail'in Filistin halkına ve topraklarına yönelik saldırgan politikalarını durdurmak için müdahale etmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, gerekçesi ne olursa olsun her türlü yerinden etme eylemini reddetti ve işgalci yetkililerin soykırım ve sivillere yönelik ağır ihlallerden sorumlu tutulması çağrısını yineledi.

Bu suç ve ihlallere derhal son verilmesi, Filistin halkına koruma sağlanması ve 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma yönündeki meşru haklarının yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan bakanlık, bölgenin güvenlik ve istikrarının ancak bu şekilde sağlanabileceğini kaydetti.

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi ise bu tehlikeli ve sorumsuz açıklamaları en şiddetli şekilde kınayarak, bunların etnik temizlik suçunu işlemeyi açıkça teşvik eden ve tüm uluslararası sözleşmeler, normlar ve yasaları açıkça ihlal eden beyanlar olduğunu ifade etti.

El- Budeyvi, bölgesel ve uluslararası düzeyde reddedilen bu tür tehlikeli açıklamaların ve uygulamaların, işgal güçlerinin adil ve kapsamlı bir barışa ulaşma çabalarını engellemek ve başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırları içinde bağımsız bir Filistin devleti kurma şansını baltalamak için izledikleri saldırgan tutumu bir kez daha kanıtladığını vurguladı.

Uluslararası toplumu, tüm taraflarıyla birlikte, hukuki ve insani sorumluluklarını acilen üstlenmeye, bu tehlikeli uygulama ve açıklamaları durdurmak için kararlı ve acil önlemler almaya, bölge ve dünya istikrarını tehdit eden durumun tırmanmasını önlemeye ve başta Arap Barış Girişimi ve uluslararası meşruiyet kararları temelinde, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı ve bağımsız devletini kurma hakkı olmak üzere meşru haklarını desteklemek için çalışmaya çağırdı.


Yemen’de el Kaide güvenlik güçlerine saldırdı 3 kişi öldü, 15 kişi yaralandı

Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)
Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)
TT

Yemen’de el Kaide güvenlik güçlerine saldırdı 3 kişi öldü, 15 kişi yaralandı

Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)
Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)

Bir askeri sözcü ve bölge sakinleri, dün Yemen'in güneyindeki Abyan eyaletinde El Kaide tarafından gerçekleştirildiği sanılan saldırıda 3 askerin öldüğünü, 15 askerin yaralandığını bildirdi. Bu saldırı, dağlık bir bölgede militanları takip etmek için düzenlenen güvenlik operasyonu sırasında meydana geldi ve eyalette beş aydan uzun süredir meydana gelen ilk saldırı oldu.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Güney Geçiş Konseyi güçlerinin askeri sözcüsü Muhammed el-Nakib yaptığı açıklamada, saldırının iki aşamalı olduğunu ve Loder şehrinin doğusunda, Üçüncü Destek ve Takviye Tugayına ait bir askeri aracı insansız hava aracıyla (İHA) hedef aldığını söyledi. Tek bir silahlı kişi tarafından gerçekleştirilen doğrudan saldırıda ise iki asker öldü ve 10 asker yaralandı. Yaralılardan bazılarının durumu ciddi.

Sözcü, güvenlik güçlerinin militan unsurların aktif olduğu Abyan'ın doğusundaki Mudiyah bölgesinde düzenlediği operasyonda bir askerin öldürüldüğünü ve 5 askerin de yaralandığını belirtti. Sözcü, silahlı kişilerin Abyan eyaleti ile ülkenin merkezindeki komşu el-Bayda eyaletini birbirine bağlayan dağlık bölgelere kaçtıklarını ifade etti.

El Kaide'nin küresel çapta en aktif kollarından biri olan Yemen kolu, İran destekli Husi grubu ile Yemen hükümeti arasında on yıldır süren savaşı, ülkenin güneyindeki varlığını güçlendirmek için kullanıyor.

Güney Geçiş Konseyi, "Doğu Okları" adını verdiği operasyon kapsamında, iki buçuk yıldan uzun süredir Abyan Valiliği'ndeki grup unsurlarına yönelik askeri operasyonlarını yoğunlaştırdı.