Tunus’un güvenliğine yönelik komplo davası yeni döneme giriyor

Siyasi tutuklular, insan hakları eleştirileri ortasında açlık grevini askıya aldı

İnsan hakları örgütleri, Cumhurbaşkanı Said’i siyasi muhaliflere kısıtlama getirmekle suçladı (DPA)
İnsan hakları örgütleri, Cumhurbaşkanı Said’i siyasi muhaliflere kısıtlama getirmekle suçladı (DPA)
TT

Tunus’un güvenliğine yönelik komplo davası yeni döneme giriyor

İnsan hakları örgütleri, Cumhurbaşkanı Said’i siyasi muhaliflere kısıtlama getirmekle suçladı (DPA)
İnsan hakları örgütleri, Cumhurbaşkanı Said’i siyasi muhaliflere kısıtlama getirmekle suçladı (DPA)

‘Tunus devletinin güvenliğine karşı komplo kurmak’ davasında suçlanan siyasi tutukluların savunma heyeti, muhalif Ulusal Kurtuluş Cephesi liderlerinden Johar Ben Mübarek’in, adil yargılanma ve iddianamenin karara bağlanması talebiyle başkentin batısındaki Mornaguia Hapishanesi’nde başlattığı açık açlık grevini yaklaşık 8 ay sonra askıya aldığını açıkladı.

Ancak çok sayıda insan hakları örgütü ve siyasi figür, siyasetçilerin yargılanmadan ve kesin delil olmadan tutukluluk halinin devam ettirilmesi kararını eleştirdi. Bu durumun, Cumhurbaşkanı Kays Said’in siyasi yoluna karşı çıkanlara karşı ‘yetkililerin intikam arzusundan’ kaynaklandığını belirtti.

Gazi eş-Şevaşi grevde (Reuters)
Gazi eş-Şevaşi grevde (Reuters)

Öte yandan Siyasi Tutuklular Savunma Komitesi üyesi Avukat Dalila Musaddık, Ben Mübarek ve diğer tutuklular Cumhuriyetçi Parti başkanı Issam eş-Şabi, Demokratik Akım Partisi eski başkanı Gazi eş-Şevaşi ve Nahda Hareketi lider Raşid el-Gannuşi’nin Tunuslu birçok siyasi ve insan hakları figürü ile insani yardım kuruluşlarının çağrılarına yanıt verdiklerini açıkladı. Öyle ki yaklaşık 3 haftadır açık açlık grevi yapan Ben Mübarek’le dayanışma amacıyla 3 gün boyunca açlık grevine başlayan tutukluların çoğunun sağlık durumu kötüleşmeye başlamıştı.

Musaddık, açlık grevinin amacının ‘siyasi tutukluların sağlığına zarar vermek değil, daha ziyade dava dosyalarına dikkat çekmek ve aylarca süren tutukluluktan sonra yetkililere haklarındaki suçlamaları çözüme kavuşturma çağrısı yapmak’ olduğunu açıklarken, “Yerel ve uluslararası kuruluşlar, Tutuklular Savunma Otoritesi’nin ilgilendiği bu konudan tam olarak haberdar oldular” dedi. Bir kez daha adli makamlara suçlama dosyasının incelenmesi ve ciddi bir şekilde soruşturma yapılması çağrısında bulunan Avukat Dalila Musaddık, bu kapsamda dosyanın boş olması, ciddi iddia ve deliller içermediğinin ortaya çıkması üzerine tüm tutukluların serbest bırakılmasını talep etti.

Raşid el-Gannuşi, siyasi mahkumlarla dayanışma amacıyla açlık grevi yaptığını duyurmuştu (EPA)
Raşid el-Gannuşi, siyasi mahkumlarla dayanışma amacıyla açlık grevi yaptığını duyurmuştu (EPA)

Tunuslu yetkililer, siyasi aktivist Hayyam et-Turki’nin başkentteki evinde düzenlediği ve aralarında İssam eş-Şabi, Abdulhamid el-Celasi ve Gazi eş-Şevaşi’nin de bulunduğu önde gelen siyasi isimlerin katılımıyla gerçekleşen toplantının ardından bazı politikacıları, devlet güvenliğine karşı komplo kurmakla suçlamıştı. Toplantının amacının, muhalefet partilerini cumhurbaşkanına karşı birleştirmek olduğu belirtilmişti. Aynı şekilde 25 Temmuz 2021’den bu yana ülkede istisnai tedbirlerin açıklanması, hükümetin ve parlamentonun feshedilmesi ve Nahda Hareketi liderliğindeki önceki yönetim sisteminin kaldırılmasının ardından, Cumhurbaşkanı Said tarafından onaylanan siyasi yönelime muhalefet ettikleri gerekçesiyle çok sayıda avukat ve medya profesyoneli hakkında dava açıldı.

Tunuslu yetkililer ayrıca, yargı sistemi aracılığıyla devlet güvenliğine karşı komplo kurmakla suçlanan 3 Tunuslu aktivistin siyasi yürüyüşe katılmasının engellenmesine de karar verdi. Tunus Genel İşçi Sendikası, geçen perşembe günü halka açık mekanlarda görünmelerini yasaklayan adli kararların çıkarılması, serbestlik hallerinin engellemesi ve haklarında adli soruşturmaların sürdürülmesi sonrasında yürüyüş düzenlenmesi çağrısı yapmıştı.

Tunuslu yetkililer, Filistin’le dayanışma amacıyla düzenlenen yürüyüşe bazı muhaliflerin katılmasını engelledi (AFP)
Tunuslu yetkililer, Filistin’le dayanışma amacıyla düzenlenen yürüyüşe bazı muhaliflerin katılmasını engelledi (AFP)

Başkent Tunus’un merkezindeki Habib Burgiba Caddesi’nde düzenlenen yürüyüşe katılması yasaklananlar arasında Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Şeyma İsa, siyasi savunma komitesi üyesi Avukat Ayaşi el-Hamami ve eski bakan Avukat Lazhar el-Akrami de yer alıyor.

Şeyma İsa, yaptığı açıklamada Filistin davasına destek amacıyla ulusal yürüyüşe katılma niyetinde olduğunu açıkladı. Ancak Cumhuriyet Savcısı kendisine, kendisinin ve avukatlar Ayaşi el-Hammami ve Lazhar el-Akrami’nin halka açık yerlerde görünmesini engelleme kararını hatırlattı.



Suriye ordusu "güvenli bir şekilde geri çekilme" emrinin ardından Halep'e giden yolları kapattı

Halep'in eteklerinde imha edilen Suriye ordusuna ait bir tank, 29 Kasım (AP)
Halep'in eteklerinde imha edilen Suriye ordusuna ait bir tank, 29 Kasım (AP)
TT

Suriye ordusu "güvenli bir şekilde geri çekilme" emrinin ardından Halep'e giden yolları kapattı

Halep'in eteklerinde imha edilen Suriye ordusuna ait bir tank, 29 Kasım (AP)
Halep'in eteklerinde imha edilen Suriye ordusuna ait bir tank, 29 Kasım (AP)

Suriye ordusundan üç kaynak, askerlere militanlar tarafından istila edilen mahallelerden “güvenli çekilme” emirlerine uymaları talimatı verilmesinin ardından, Suriye ordusunun Halep kentine giden ve kentten gelen ana yolları kapattığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre kaynaklar, ordunun şehir dışındaki kontrol noktalarında sadece ordu güçlerinin geçişine ve girişine izin verilmesi yönünde talimat vermesinin ardından, şehrin etkili bir şekilde kapatıldığını belirtti.

Öte yandan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) bugün şafak vakti, Suriye'nin kuzey ve kuzeybatısındaki rejim kontrolünde bulunan bölgelere düzenlediği sürpriz saldırıdan iki gün sonra bildirdiğine göre Halep şehrinin yarısı Heyet Tahrir el Şam ve müttefik grupların kontrolü altında.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre SOHR direktörü Rami Abdurrahman, "Halep şehrinin yarısı artık Heyet Tahrir el-Şam ve müttefik grupların kontrolü altında" olduğunu belirterek, savaşçıların Halep Kalesi'ne ulaştığını ifade etti.

Abdurrahman, "Rejim güçlerinin geri çekilmesi sırasında herhangi bir çatışma yaşanmadığını ve tek bir el ateş edilmediğini" belirtti.