İsrail basınına göre Netanyahu, Hamas saldırısını öngörememenin sorumluluğundan kaçıyor

İsrail merkezli Haaretz gazetesi, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun, Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısını tahmin edememesinin sorumluluğundan kaçmaya ve sorumluluğu orduya yüklemeye çalıştığını yazdı

Netanyahu, sınırdaki ordu birliklerine yaptığı ziyaret esnasında (AA)
Netanyahu, sınırdaki ordu birliklerine yaptığı ziyaret esnasında (AA)
TT

İsrail basınına göre Netanyahu, Hamas saldırısını öngörememenin sorumluluğundan kaçıyor

Netanyahu, sınırdaki ordu birliklerine yaptığı ziyaret esnasında (AA)
Netanyahu, sınırdaki ordu birliklerine yaptığı ziyaret esnasında (AA)

Gazetenin ordudan bir yetkiliye dayandırarak yayımladığı haberde, Netanyahu'nun İsrail ordusunu Hamas saldırısını tahmin edememekle suçlamak için çaba sarf ettiği aktarıldı.

"Netanyahu, ordu aleyhinde delil topluyor. Yaptığı özel görüşmelerde neden suçlanmayacağını açıklıyor ve sürekli istihbarat bilgisi almadığını söylüyor." ifadesi kullanılan haberde, bir başka ordu yetkilisinin ise Netanyahu'nun yaptığı şeyin "utanç verici" olduğunu söylediği aktarıldı.

İsrail Başbakanı'nın savaşın başlamasından 4 gün sonra savaş muhabirleriyle koordinasyon için iyi bir sözcü atadığı belirtilen haberde, sözcünün daha önce orduya bağlı Batı Şeria Tümeni Sözcüsü olarak çalıştığı ve görevi sırasında savaş muhabirleriyle tanıştığı bilgisi paylaşıldı.

Yapılan bu atamanın özellikle savaş çıktığı sırada yapılmasının, normal olmadığı kaydedilen haberde, üst düzey askeri komutanların saldırıyı öngörememenin sorumluluğunu üstlendiği, Netanyahu'nun ise hiçbir şekilde sorumluluk almadığı dikkate alındığında "atamanın şüpheli olduğu" değerlendirmesi yapıldı.

Haberde ayrıca, "Netanyahu'nun savaşın başlangıcından bu yana uzun yıllardır ilk kez İsrail'deki çeşitli medya kuruluşlarının başkanlarıyla bir araya geldiğine" dikkat çekildi.

İsrailli analistler de İsrail güvenlik servislerinin saldırıyı tahmin edememesinin "siyasi yansımaları olacak feci bir başarısızlık" olduğu değerlendirmesinde bulunuyor.



“Gazze'yi açlığa mahkûm etme” suçu “uluslararası adalet” önünde

 Filistinli bir kadın ve kız çocuğu dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yemek yardımı alıyor (Reuters)
Filistinli bir kadın ve kız çocuğu dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yemek yardımı alıyor (Reuters)
TT

“Gazze'yi açlığa mahkûm etme” suçu “uluslararası adalet” önünde

 Filistinli bir kadın ve kız çocuğu dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yemek yardımı alıyor (Reuters)
Filistinli bir kadın ve kız çocuğu dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yemek yardımı alıyor (Reuters)

Uluslararası Adalet Divanı dün, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere yardım ulaştırılmasını engellemesi ve bunun sonucunda "aç bırakma" suçuna odaklanan bir haftalık duruşmaları başlattı.

Lahey'deki mahkemeye konuşan üst düzey bir Filistinli yetkili, İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere insani yardım ulaştırılmasını engellemeyi “savaş silahı” olarak kullandığını söyledi. Ammar Hicazi, hakimlere “Bir açlık operasyonu ile karşı karşıyayız. İnsani yardım savaş silahı olarak kullanılıyor” ifadelerini kullandı.

15 yargıçtan oluşan bir heyetin huzurunda, Suudi Arabistan, ABD, Çin, Fransa, Rusya, Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı ile Afrika Birliği dahil olmak üzere 38 ülke hafta boyunca savunmalarını sunacak.

Ancak İsrail oturumları boykot etti ve Dışişleri Bakanı Gidon Sar, Filistinlilere yönelik “insani yükümlülüklerin” müzakere edileceği oturumların, ülkesine karşı “sistematik zulüm”ün bir parçası olduğunu iddia etti.

 “Uluslararası Adalet"in danışma görüşleri yasal olarak bağlayıcı değildir, ancak İsrail üzerindeki diplomatik baskıyı artıracaktır.

Aynı zamanda, Fransız hükümeti İsrail'i Gazze'de devam eden “katliamı” durdurmaya çağırırken, İngiliz Dışişleri Bakanı David Lamy ile Filistin Yönetimi Başbakanı Muhammed Mustafa dün, iki devletli çözüm çerçevesinde Filistin devletinin güçlendirilmesine yönelik taahhüdü pekiştiren “tarihi” bir mutabakat zaptı imzaladı.