Hamas, Aksa Tufanı'nı "Gazze metrosuna" kurduğu kablolu telefonlarla tasarlamış

"İki yıl boyunca cep telefonu ve bilgisayar kullanmadılar"

İstihbarat kaynakları, tünellerin Hamas'ın hareket kapasitesini artırdığına da işaret etti (Reuters)
İstihbarat kaynakları, tünellerin Hamas'ın hareket kapasitesini artırdığına da işaret etti (Reuters)
TT

Hamas, Aksa Tufanı'nı "Gazze metrosuna" kurduğu kablolu telefonlarla tasarlamış

İstihbarat kaynakları, tünellerin Hamas'ın hareket kapasitesini artırdığına da işaret etti (Reuters)
İstihbarat kaynakları, tünellerin Hamas'ın hareket kapasitesini artırdığına da işaret etti (Reuters)

ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin altındaki tünellere kablolu telefon hattı çekerek, İsrail'e yakalanmadan saldırıları planladığını yazdı.

CNN'e konuşan ve kimliklerinin paylaşılmasını istemeyen ABD'li istihbarat yetkilileri, Hamas militanlarının Aksa Tufanı operasyonunu iki yıl boyunca bu tünellerdeki kapalı devre hatları kullanarak hazırladığını savundu.

İsrail istihbaratının kendileriyle paylaştığı bilgileri aktaran yetkililer, militanların iki yıl boyunca iletişim kurarken yakalanmamak için cep telefonu ya da bilgisayar kullanmadığını belirtti.

İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) "Gazze metrosu" diye adlandırdığı tünellerin, füze ve mühimmat deposu olarak kullanıldığına, Hamas militanlarının bazı kontrol ve komuta merkezlerinin de burada yer aldığına dikkat çekildi. 

Yetkililer, Hamas'ın operasyonu hem yeraltında hem de yerüstünde koordineli şekilde planladığına işaret ederek, militanlardan küçük bir grubun tünellerde faaliyet gösterdiğini söyledi.

İsrail medyasındaki haberlerde, istihbarat yetkililerinin saldırılardan önce Gazze Şeridi'nde sıradışı hareketlilik tespit etmesine rağmen alarm seviyesini yükseltmediği yazılmıştı. 

CNN'e konuşan kaynaklardan biri, yerüstünde düzenlenen bazı tatbikatların görüldüğünü fakat bunların "rutin eğitimler" olduğu gerekçesiyle İsrail istihbaratının teyakkuza geçmediğini ifade etti. 

Bir başka yetkiliyse Hamas'ın bu saldırı taktiklerini tasarlarken İran'dan destek aldığını öne sürdü fakat buna dair herhangi bir kanıt paylaşmadı. 

Öte yandan kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir İsrailli yetkili, benzer bir iletişim sisteminin Batı Şeria'daki Cenin'e 3 Temmuz'da düzenlenen askeri operasyonda da tespit edildiğini savundu. 

Kaynak, bölgede İsrail birliklerinin hareketlerini önceden haber vermesi için kurulan kablolu iletişim hatları ve kapalı devre gözetleme kameraları bulunduğunu iddia etti. Batı Şeria'da da Gazze'dekine benzer tüneller olup olmadığına ilişkinse bilgi paylaşmadı. 

Hamas'ın pazartesi serbest bıraktığı rehinelerden 85 yaşındaki Yocheved Lifshitz de Gazze'de örümcek ağına benzeyen tünellerde esir tutulduklarını söylemişti. 

CNN, ABD Ulusal İstihbarat Direktörülüğü'nün ve İsrail'in Washington Büyükelçiliği'nin yorum taleplerini reddettiğini aktardı.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de başlattığı Aksa Tufanı operasyonuna, İsrail de Demir Kılıçlar operasyonuyla yanıt vermişti. 

Filistin Sağlık Bakanlığı'nın paylaştığı rakamlara göre, İsrail ordusunun bombardımanlarında Gazze'de 2 bin 360'ı çocuk, 1292'si de kadın 5 bin 791 kişi öldürülürken, yaralananların sayısıysa 16 bin 297'ye yükseldi. 

İsrail ise Gazze'den düzenlenen saldırılarda 308'i asker 1400 kişinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını duyurdu.

Independent Türkçe



Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddetti

Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
TT

Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddetti

Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)

Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddettiklerini teyit etti. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati ile yaptığı telefon görüşmesinde, Gazze'de ateşkesin derhal sağlanması gerektiği konusunda mutabık kaldı.

Bakanlar ayrıca, “insani yardım, acil yardım ve tıbbi yardımın engellenmeden acil ve derhal ulaştırılmasını, çatışmayı körükleyen ve aşırılığı güçlendiren sistematik açlık ve öldürme politikasının derhal durdurulması" konusunda mutabık kaldı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın bugün yaptığı açıklamaya göre, iki bakan dün akşam “kardeş ülkeler arasındaki düzenli istişare ve koordinasyon çerçevesinde, başta Gazze'deki durum olmak üzere bölgesel meseleleri takip etmek amacıyla” telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Bakanlar görüşmede, ülkeleri arasındaki yakın ikili ilişkileri ele alındı. Bakanlar, ilişkilerin her alanda giderek gelişmesinden memnuniyetlerini dile getirerek, “kardeş halkların kapsamlı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için” ortak iş birliğini güçlendirmeye devam etme kararlılıklarını vurguladılar. Ayrıca, bölgedeki siyasi ve güvenlik gelişmeleri ile bir dizi acil bölgesel mesele hakkında da görüş alışverişinde bulundular.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'na göre bakanlar “İsrail'in acımasız saldırılarının devam ettiği Gazze'deki felaket durumundaki gelişmeleri” görüştüler ve İsrail Bakanlar Kurulu'nun Gazze'yi işgal ve saldırıları genişletme planını kesin bir şekilde reddettiklerini vurguladılar. Bu kararın, Filistin topraklarının yasadışı işgalini pekiştirmek, savunmasız Filistin halkına karşı soykırım savaşını sürdürmek ve halkın kaderini tayin etme ve bağımsız devlet kurma hakkını açık bir şekilde ihlal ederek uluslararası hukuku ve uluslararası insani hukuku çiğnemek amacıyla alındığını" vurguladılar.

Abdulati, Mısır'ın Katar ve ABD ile rehinelerin ve bir dizi Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını, Filistinlilerin kanının akıtılmasının durdurulmasını ve yardımların tam ve koşulsuz olarak ulaştırılmasını sağlayacak bir anlaşmaya varılması için sürdürdüğü çabaları anlattı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre iki bakan, sivillerin korunması ve Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve 4 Haziran 1967 sınırları içinde ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurma hakkının sağlanmasının önemini vurguladı.

Telefon görüşmesinde ayrıca genel bölgesel durum ele alındı. Dışişleri bakanları, Sudan, Suriye ve Lübnan'da mevcut zorluklar ve krizlerle başa çıkma yolları konusunda görüş alışverişinde bulundular, iki ülke arasında yakın koordinasyonun sürdürülmesi konusunda mutabık kaldılar ve bölgesel güvenlik ve istikrarın temellerini desteklemek için bu konularda Arap koordinasyonunun önemini vurguladılar.