Abbas'tan Macron'a: İsrail devletini tanıyoruz ve bizim devletimizi de tanımasını istiyoruz

Fransa Cumhurbaşkanı Macron Gazze Şeridi'nde tam bir ateşkes çağrısında bulundu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (solda) ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas 24 Ekim 2023 Salı günü Batı Şeria'nın Ramallah kentinde bir araya geldi (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (solda) ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas 24 Ekim 2023 Salı günü Batı Şeria'nın Ramallah kentinde bir araya geldi (AP)
TT

Abbas'tan Macron'a: İsrail devletini tanıyoruz ve bizim devletimizi de tanımasını istiyoruz

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (solda) ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas 24 Ekim 2023 Salı günü Batı Şeria'nın Ramallah kentinde bir araya geldi (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (solda) ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas 24 Ekim 2023 Salı günü Batı Şeria'nın Ramallah kentinde bir araya geldi (AP)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 40 yıldır İsrail devletini ve var olma hakkını tanıdıklarını belirterek, İsrail'den de bir Filistin devletini ve var olma hakkını tanımasını istedi. Hamas'ın 7 Ekim’de başlattığı saldırının ardından İsrail'den Ramallah'a büyük bir dayanışma ziyareti gerçekleştiren Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir araya gelen Abbas, Gazze Şeridi'nde tam bir ateşkes sağlanmasını ve tıbbi malzeme ve gıda getirilmesi, su, elektrik, yakıt ve diğer temel için insani yardım koridoru talep etti.

Abbas Fransa'yı BMGK'deki nüfuzunu kullanarak bu saldırganlığı derhal durdurmaya, Gazze'deki Filistinliler için acil uluslararası koruma sağlamaya, uluslararası bir barış konferansı düzenlemeye ve uluslararası meşruiyete uygun olarak iki devletli çözümü hayata geçirerek askeri ve güvenlik çözümleri yerine siyasi bir çözüme yönelmeye çağırdı.

Abbas, İsrail'i barış yerine yıkıcı bir askeri makineyi tercih etmekle suçladı. Abbas şunu sordu: "Bu dünyada kim bütün ailelerin yok edilmesini, hastanelerin bombalanmasını ve bütün bir halkın suyunun kesilmesini kabul eder?" İsrail'i ve onu saldırgan uygulamalarını derinleştirmeye devam etmesi için cesaretlendiren dünya ülkelerini ortaya çıkan sonuçtan sorumlu tutan Abbas, Filistinlilerin ister Gazze'den, ister Batı Şeria'dan, ister Kudüs'ten olsun Filistin dışındaki evlerinden ve topraklarından sürülmesini reddettiğini yineleyerek şunları vurguladı: "Bizi bugün bulunduğumuz noktaya getiren ve bölgeyi bölgesel ve küresel bir savaşa sürükleyebilecek daha fazla askeri ya da güvenlik çözümünü kabul etmeyeceğiz."

Abbas şunları da söyledi: "Gazze Şeridi 1967'den bu yana işgal altında tutulan Filistin topraklarının bir parçasıdır ve Gazze Şeridi'ne yönelik her türlü kısmi ya da güvenlik çözümünü reddediyor ve kapsamlı siyasi çözüme bağlı kalıyoruz." Abbas, "Filistin Devleti ve Filistin Kurtuluş Örgütü tarafından temsil edilen Filistin tarafının uluslararası meşruiyete ve imzalanan anlaşmalara, şiddetsizlik ve barışçıl halk direnişi politikalarına ve halkımızın ulusal hedeflerine ulaşmak için siyasi ve yasal yöntemleri takip etmeye olan bağlılığını" vurguladı. "Ayrıca her iki tarafta da sivillerin öldürülmesini kınıyor ve her iki taraftaki sivillerin, mahkumların ve tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz"dedi.

Ancak Macron, Hamas'a karşı uluslararası bir koalisyona odaklandı. Macron, Abbas'ın yanında dururken şunları söyledi: "Hamas, Filistin halkını temsil etmiyor. Gazze'deki sivillerin çektiği acıları düşünüyoruz ve bu acıların hiçbir haklı gerekçesi olamaz."

Macron, "sivil hayatların milliyetten bağımsız olarak aynı değere sahip olduğunu" vurguladı ve  Hamas'ı terörist olarak tanımladı. Abbas'a Hamas da dahil olmak üzere tüm terörist gruplarla mücadeleye dayalı bir güvenlik ve barış girişimi olması gerektiğini söyledi.

Macron, Ramallah'a, Ramallah'taki Filistinlilerin İsrail'e karşı tamamen önyargılı olduğu gerekçesiyle Macron'u karşılamamak için gösteri yaptığı bir sırada geldi. Macron, Batı Şeria'daki Filistinlileri mali olarak destekleme ve sivillerin zarar görmemesi temelinde Gazze Şeridi'ne yardım gönderilmesini hızlandırma sözü verdi.



Selam: Lübnan ordusu, Litani'nin güneyinde 500'den fazla askeri mevziyi dağıttı

Selam: Lübnan ordusu, Litani'nin güneyinde 500'den fazla askeri mevziyi dağıttı
TT

Selam: Lübnan ordusu, Litani'nin güneyinde 500'den fazla askeri mevziyi dağıttı

Selam: Lübnan ordusu, Litani'nin güneyinde 500'den fazla askeri mevziyi dağıttı

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, ordunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgede 500'den fazla mevzi ve silah deposunu imha ettiğini belirterek, ‘İsrail saldırganlığının gölgesinde istikrarın sağlanamayacağını’ vurguladı.

Yeni hükümetin kuruluşunun 100’üncü günü münasebetiyle konuşan Selam, ‘devletin otoritesini dayatmak’ için çalışmaya devam etme sözünü yineledi. Selam, “Kurtuluş ancak gerçek bir reform süreci başlatarak ve Arap kardeşlerimizin güvenini yeniden kazanarak sağlanabilir… Lübnan tarihinin önemli bir aşamasında” ifadelerini kullandı.

“Refik Hariri Uluslararası Havaalanı yolundaki tüm partizan resimler ve sloganlar kaldırıldı. Bu yolda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) unsurlarına saldıranlar gözaltına alındı” diyen Selam, yerinden edilmiş Suriyelilerin güvenli bir şekilde geri dönüşünü kolaylaştırmak için çalışmaların devam ettiğini bildirdi.

Selam, hükümetin 100 gün içinde gerçekleştirdiklerinden bahsederek şunları söyledi: “Bugün bir yük haline gelen bankacılık gizliliği yasasını çıkardık. Hedefimiz modern ve iyileşen bir bankacılık sistemi kurmak. Zira insanların mevduatlarını geri kazanmanın yolu bu.”

Uluslararası Para Fonu (IMF) ile devam eden müzakerelerde kaydedilen ilerlemeye işaret eden Selam, “Ben mevduatların silinmesi fikrinden vazgeçilmesinden yanayım” dedi.

“Biri yeniden yapılanma diğeri de yatırım için olmak üzere iki konferans düzenleyeceğiz” diyen Selam, hükümetin yeniden yapılanmaya öncelik verdiğini, bu amaçla 250 milyon dolarlık bir kredi sağlandığını ve dört yıllık bir plana göre eğitim, sağlık ve diğer sektörleri desteklemek için 350 milyon dolardan fazla değerde projeler üzerinde çalışıldığını vurguladı.

“Gerçek büyümenin tüm bölgeleri kapsaması gerektiğini” vurgulayan Selam, bu nedenle güney, kuzey ve Bekaa Vadisi'ni ziyaret ederek bu bölgelerin ihtiyaçlarını yerinde gördü.

Hükümetin reformları bağlamında, ‘performansı arttırmak ve hizmet seviyesini yükseltmek için liyakat ve rekabetçiliğe dayalı yeni bir işe alım mekanizmasının benimsenmesinin’ yanı sıra telekomünikasyon sektörünün geliştirilmesine, elektrik sektöründe reform yapılmasına ve yenilenebilir enerji projelerine odaklanılmasına işaret etti.