UNRWA İletişim Direktörü Juliette Touma, Şarku’l Avsat’a konuştu: Gazze’nin durumu çok korkunç, ateşkes talep ediyoruz

UNRWA: 70 çalışanımızı kaybettik. Merkezlerimizde 690 bin Filistinli bulunuyor ve 24 saat çalışıyoruz.

UNRWA İletişim Direktörü Juliette Touma. (Şarku’l Avsat)
UNRWA İletişim Direktörü Juliette Touma. (Şarku’l Avsat)
TT

UNRWA İletişim Direktörü Juliette Touma, Şarku’l Avsat’a konuştu: Gazze’nin durumu çok korkunç, ateşkes talep ediyoruz

UNRWA İletişim Direktörü Juliette Touma. (Şarku’l Avsat)
UNRWA İletişim Direktörü Juliette Touma. (Şarku’l Avsat)

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) İletişim Direktörü Juliette Touma, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, İsrail’in Gazze’de Hamas’a yönelik son askeri operasyonları sonucunda şu ana kadar 70 çalışanın yaşamını yitirdiğini söyledi. Yetkili, şu an 690 bin Filistinlinin UNRWA’ya ait merkezlere sığındığını belirtti. UNRWA çalışanlarının zor zamanlar yaşadığını ve insanları hayatta tutmak üzere minimum kaynakları sağlamak için gece gündüz çalıştıklarını ifade eden Touma ayrıca acilen ateşkes ilan edilmesi ve insani yardım dağıtım hatlarının güvence altına alınması çağrısında bulundu.

Fotoğraf Altı: Yerinden edilmiş Filistinli çocuklar, Gazze’nin güneyindeki Han Yunus Kampı’ndaki UNRWA okulunda gönüllüler tarafından düzenlenen etkinliklere katılıyor. (EPA)
 Yerinden edilmiş Filistinli çocuklar, Gazze’nin güneyindeki Han Yunus Kampı’ndaki UNRWA okulunda gönüllüler tarafından düzenlenen etkinliklere katılıyor. (EPA)

Touma, Amman’dan telefon aracılığıyla Şarku’l Avsat’ın sorularını yanıtladığı görüşmede şu ifadeleri kulandı:

“Artık yönümüzü Gazze Şeridi’ndeki tüm Filistinli halkının büyük ve benzeri görülmemiş insani ihtiyaçlarına yanıt vermeye çevirdik. Başlangıçta hazırlanan planlar, Filistinlilerin dörtte birinin UNRWA merkezlerine geleceği yönündeki en kötü senaryoya dayanıyordu. Baş edebileceğimizden çok daha fazlası ile karşı karşıyayız. Çabalarımız kısıtlı (çünkü) Gazze’deki sıkı abluka, devam eden savaş ve bombardımanlar ve yakıt, gıda ve ilaç dahil olmak üzere malzeme sıkıntısı nedeniyle bu çok büyük miktardaki ihtiyaca cevap vermekte zorlanıyoruz. İnsanların ihtiyaçlarına cevap verebilecek durumda değiliz.”

Kim yaşadı kim öldü

Touma, sahadaki UNRWA personeliyle iletişimin sağlıklı olup olmadığı ile ilgili soruya şu cevabı verdi:

“Gazze Şeridi’ndeki çalışanlarımızın büyük çoğunluğuyla teması çarşamba günü kaybettik. Bu, 24 saatten kısa süre içinde ikinci kez yaşanıyor. Benzer bir deneyimi, Gazze’deki UNRWA müdürüyle olan tek iletişim hattı dışında tüm teması neredeyse tamamen kaybettiğimizde de oldu. Hafta sonu cuma ile pazar sabahı arasında yaklaşık 36 saat boyunca iletişim kuramadık. O saatler çok ama çok korkutucuydu. Zira kimin yaşadığını, kimin öldüğünü bilmiyorduk ve meslektaşlarımız da dahil olmak üzere Gazze’deki insanların aileleri ve sevdikleriyle de iletişim kuramamaları daha da korkutucu oldu. Ayrıca kendimi dünyanın geri kalanından da çok izole hissettim.”

70 ölü

Fotoğraf Altı: Gazze Şeridi’nin merkezindeki Maghazi Mülteci Kampı’nda UNRWA tarafından yönetilen bir okul. (AFP)
Gazze Şeridi’nin merkezindeki Maghazi Mülteci Kampı’nda UNRWA tarafından yönetilen bir okul. (AFP)

Gazze’deki UNRWA çalışanı sayısına ilişkin olarak, Touma, savaş öncesi verilerin ‘13 bin çalışan olduğunu’ gösterdiğini söyledi. Bu konuda şu açıklamalarda bulundu:

“Ne yazık ki aralarında psikiyatrist, jinekolog, mühendis, destek ve insan kaynakları personeli de dahil olmak üzere çoğu öğretmen, okul yöneticisi ve sağlık personeli olan kadın ve erkek çalışanlardan yaşamını yitirdiğini doğruladığımız 70 meslektaşımız var. Bu çÇok ağır bir kayıp. Zira bu, dünya çapında herhangi bir çatışmada bu kadar kısa sürede öldürülen en fazla uluslararası yardım çalışanı sayısı.”

Gazze’deki hastaneler hakkında, UNRWA’nın şu an dokuz açık sağlık tesisi işlettiğini aktaran Tuma bunların ‘normalde işletilen tesislerin üçte birine denk geldiğini kaydetti.  UNRWA’nın yaşamını yitirenlerin sayısını bilmediğini vurguladı.

Talebimiz: Ateşkes

BM ajansının hazırladığı acil durum planlarına ilişkin bir soruya yanıt olarak, böyle bir durumla ilgili herhangi bir planın olmadığını ifade eden Tauma sözlerini şöyle sürdürdü:

“Savaş hali olduğu için elimizden geldiğince karşılık veriyoruz. İnsanlara hayatta kalabilmeleri için asgari düzeyde yardım sağlamaya odaklanıyoruz. Durmak, nefes almak, düşünmek ve düşünmek için bir dakikamız yok. 24 saat çalışıyoruz. Ekiplerimiz bu devasa ihtiyaçlara cevap vermek için sahada ve evlerini terk etmek zorunda kaldılar. Birçoğu şu anda evlerini, eşyalarını, geçim kaynaklarını, sevdiklerini, meslektaşlarını veya komşularını kaybetmenin acısını yaşıyor. Buna rağmen birçoğu halen merkezlerimizde çalışıyor, fırınlara un, merkezlere ekmek götürüyor, insanlara yardım ediyor veya tıbbi bakım sağlıyor.

Touma yardım eden bu gönüllüleri ‘insanlık için böylesine karanlık bir anda bir ışık huzmesi olan ‘isimsiz kahramanlar’ olarak tanımladı.

Tauma, UNRWA’nın şu anki talebine ilişkin şunları söyledi:

“Asgari düzeyde insani ateşkes. Bu hemen yapılmalı. Aslında çok geç bile kalındı. Aynı zamanda Gazze Şeridi’ne insani yardım hattı açılmasını da talep ediyoruz. Bunun herhangi bir bürokratik engel olmaksızın genişletilmesini ve düzenli olarak açılmasını istiyoruz.”



İsrail'in Gazze'nin güneyine düzenlediği hava saldırısı sonucu 3 kişi hayatını kaybetti, 15 kişi yaralandı

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırısı sonucu hayatını kaybedenlerin cenaze namazını kılan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırısı sonucu hayatını kaybedenlerin cenaze namazını kılan Filistinliler (Reuters)
TT

İsrail'in Gazze'nin güneyine düzenlediği hava saldırısı sonucu 3 kişi hayatını kaybetti, 15 kişi yaralandı

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırısı sonucu hayatını kaybedenlerin cenaze namazını kılan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırısı sonucu hayatını kaybedenlerin cenaze namazını kılan Filistinliler (Reuters)

İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusuna hava saldırısı düzenlerken, sivil savunma ekipleri kanlı bir günün ardından bölgeden üç ceset çıkardı ve 15 yaralıyı tahliye etti.

Filistin Enformasyon Merkezi, ‘işgal uçaklarının bu sabah erken saatlerde Han Yunus'un doğusunda, ağır topçu bombardımanı ile eşzamanlı olarak birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ bildirdi.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, ‘işgal güçlerinin Han Yunus'un doğusundaki Beni Suheyla bölgesinde bir evi bombalamasının ardından üç şehit çıkarıldığını ve 15 yaralı tahliye edildiğini’ duyurdu.

Gazze Şeridi'ndeki hastanelerin sağlık kaynakları dün, ‘İsrail ordusunun 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını açıkça ihlal ederek, Gazze ve Han Yunus şehirlerinde 17'si çocuk ve kadın olmak üzere 28 kişiyi öldürdüğünü’ bildirdi.

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım bugün yaptığı açıklamada, İsrail’i Gazze anlaşmasını ihlal etmekle suçladı. Kasım, İsrail’in aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda kişiyi öldürdüğünü ve yaraladığını belirterek, Mısır, Katar, Türkiye ve ABD’yi bu ‘ihlalleri’ derhal durdurmak için harekete geçmeye çağırdı.

Kasım, İsrail ordusunun ‘anlaşmanın varlığına rağmen Gazze’de büyük bir katliam gerçekleştirdiğini’ ve bu tutumun, İsrail hükümetinin arabulucular ve garantör ülkeler nezdindeki açık saygısızlığını yansıttığını söyledi. Kasım ayrıca, bu ülkelerin işgalci güçlerin Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurmakta yetersiz kaldığını ifade etti.

dwef
İsrail'in düzenlediği hava saldırısının gerçekleştiği bölgeyi inceleyen Filistinliler (Reuters)

Kasım, “Şarm eş-Şeyh'te anlaşmayı imzalayan tüm tarafları, özellikle Mısır, Katar, Türkiye ve ABD'yi, sorumluluklarını yerine getirmeye ve işgalin saldırganlığını ve Gazze'deki savaşı sona erdirmek için yapılan anlaşmanın ihlallerini durdurmak için acil önlemler almaya çağırıyoruz” dedi.


Gazze Anlaşması... Silahsızlanma konusundaki anlaşmazlıklar BM kararını zorluyor

Gazze şehrindeki yerinden edilmiş kişiler için kurulan kampta kışın ilk yağmurları yağarken çadırlarını kurmaya çalışan Filistinliler (AFP)
Gazze şehrindeki yerinden edilmiş kişiler için kurulan kampta kışın ilk yağmurları yağarken çadırlarını kurmaya çalışan Filistinliler (AFP)
TT

Gazze Anlaşması... Silahsızlanma konusundaki anlaşmazlıklar BM kararını zorluyor

Gazze şehrindeki yerinden edilmiş kişiler için kurulan kampta kışın ilk yağmurları yağarken çadırlarını kurmaya çalışan Filistinliler (AFP)
Gazze şehrindeki yerinden edilmiş kişiler için kurulan kampta kışın ilk yağmurları yağarken çadırlarını kurmaya çalışan Filistinliler (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin, ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planının uygulanmasına ve uluslararası güçlerin konuşlandırılmasına zemin hazırlayan Amerikan kararını onaylamasının ardından, Gazze Şeridi’nde yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının geleceğine ilişkin farklı değerlendirmeler gündeme geldi. Bu farklılıkların başında silahsızlanma meselesi bulunuyor.

Filistin taraflarının karar hakkındaki tepkileri değişkenlik gösterirken, uzmanlar bu adımın ‘diplomatik bir ivme’ yarattığını, ancak sahada somut bir uygulamaya dönüşmeden önce ciddi engellerle karşılaşacağını belirtiyor. Uzmanlara göre bu durum, özellikle ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile Hamas yöneticilerinden Halil el-Hayye arasında İstanbul’da gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılan görüşme nedeniyle, anlaşmanın ikinci aşamasını belirsizlik içinde bırakıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkesin ikinci aşamasını oluşturan güvenlik ve idari düzenlemeler, İsrail’in rehinelerin tümünün cenazelerinin iade edilmesinde ısrarcı olması ve Gazze Şeridi’ni yönetecek komitenin henüz açıklanmaması nedeniyle ilerleyemiyor.

Çelişkili haberler

İsrail medyasında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile Hamas yöneticisi Halil el-Hayye arasında Türkiye’de yapılması planlanan toplantıya ilişkin bilgiler çelişkili şekilde yer aldı. Söz konusu görüşme, cuma günü New York Times tarafından ortaya çıkarılmıştı.

Times of Israel, toplantının gerçekleştiğini öne sürerken, İsrail Kamu Yayın Kurumu KAN görüşmenin ‘İsrail’in baskısı nedeniyle’ yapılmadığını aktardı.

Israel Hayom ise Washington’ın, BM Güvenlik Konseyi’nde ABD kararına karşı Arap desteği toplama girişimi nedeniyle Hamas’a tepki gösterdiğini yazdı. Gazete, bu girişimin Trump yönetiminin anlaşmanın bir sonraki aşamasına ilerleme çabalarını fiilen yavaşlattığını ifade etti.

fgt
Gazze şehrinin Suk Faras mahallesindeki bir çöp döküm alanının yanından geçen çocuklar (AFP)

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal, söz konusu görüşmenin yapılıp yapılmadığına dair çelişkili haberlerin, bazı çevrelerin BM Güvenlik Konseyi kararını ‘ileriye dönük bir adım’ olarak görmesine rağmen Hamas’ın kararı reddetmesiyle birlikte, özellikle silahsızlanma konusunda ciddi görüş ayrılıklarına işaret ettiğini belirtiyor. Nazzal’a göre bu durum, İsrail’in Hamas’a herhangi bir meşruiyet tanımama yönündeki baskılarıyla da bağlantılı.

Nazzal, “Eğer toplantı sadece ertelendiyse, bu anlaşmanın karşılaştığı engelleri aşmak için bir fırsat olabilir. Ancak tamamen iptal edilmişse, bu durumda Hamas tutumunu sertleştirecek ve özellikle silahsızlanma maddesi başta olmak üzere alınan kararlara yaklaşımı olumsuz yönde etkilenecektir” dedi.

BM Güvenlik Konseyi’nin 13 üyenin desteğiyle kabul ettiği karar, Gazze Şeridi’nde ‘geçici uluslararası istikrar gücü’ kurulmasına izin veriyor. Ancak kararın son versiyonunda, Gazze’de silahsızlanmaya yönelik ifadelerin yer alması, silahların toplanması ve askeri altyapının imhası gibi maddelerin olması, uygulanabilirliğe ilişkin yeni endişeleri gündeme getirdi.

Tarafsızlık niteliği

Hamas, kararın kabul edilmesinin ardından yaptığı açıklamada, uluslararası gücün Gazze Şeridi içinde üstlenmesi öngörülen görevler arasında yer alan silahsızlanma maddesinin, bu gücün ‘tarafsızlık niteliğini ortadan kaldıracağını ve onu çatışmada işgalin tarafına dönüştüreceğini’ belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise kararı memnuniyetle karşıladı. X platformunda İngilizce yaptığı paylaşımda, “Başkan Trump’ın planının barış ve refah getireceğine inanıyoruz; çünkü plan Gazze’nin tamamen silahsızlandırılmasına, askeri kapasitesinin ortadan kaldırılmasına ve aşırılığın kökünün kazınmasına vurgu yapıyor” ifadelerini kullandı.

Mısırlı İsrail uzmanı Said Ukkaşe, kararın anlaşmaya yalnızca ‘diplomatik bir ivme’ kattığını, ancak sahada çok sayıda engel bulunduğunu söyledi. Ukkaşe’ye göre İsrail, yeniden inşa ve çekilmeden önce silahsızlanmada ısrar ederken, Filistinli gruplar tam tersini talep ediyor.

Uzman, İsrail’in, karar metninde ileride Filistin devletine ilişkin istişare çağrısının yer almasına rağmen kararı olumlu karşılamasının, ‘fraksiyonların tutumunu bildiği için yapılmış bir siyasi manevra’ olabileceğini, bunun daha sonra anlaşmayı durdurmak için bir gerekçeye dönüştürülebileceğini ifade etti.

Nizar Nazzal da Hamas’ın önce İsrail’in çekilmesini isteyeceğini, İsrail’in ise önce Hamas’ın silahsızlanmasını talep edeceğini belirtti. Nazzal, “Bu karşılıklı talepler sahada yeni engeller yaratacak ve anlaşmanın ikinci aşamasını daha da geciktirecek” dedi. Ayrıca, “ABD, sahadaki tüm zorluklara rağmen anlaşmayı uluslararası meşruiyete kavuşturmayı başardı” değerlendirmesinde bulundu.

Washington'un baskısı

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, çarşamba günü Fransız mevkidaşı Jean-Noel Barrot ile yaptığı telefon görüşmesinde, BM Güvenlik Konseyi’nin Gazze’ye ilişkin son kararının uygulanmasının önemine vurgu yaptı. Abdulati, uluslararası istikrar gücünün BM Güvenlik Konseyi tarafından kendisine verilen görevleri yerine getirebilmesi gerektiğini söyledi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre Abdulati, görüşmede Şarm eş-Şeyh Anlaşması’nın korunması ve tüm maddelerinin uygulanması için Kahire’nin yürüttüğü çabalar hakkında da bilgi verdi.

Rusya’nın BM Daimî Temsilcisi Vasiliy Nebenziya ise ülkesinin çekimser kalmasının ardından yaptığı konuşmada, BM Güvenlik Konseyi’nin ‘Washington’ın vaatlerine dayanarak Amerikan girişimine onay verdiğini’ söyledi. Nebenziya, Gazze’nin tam kontrolünün Barış Konseyi ve uluslararası istikrar gücüne bırakılmasını öngören bu planla ilgili olarak, “Bu güçlerin nasıl çalışacağına dair hâlâ hiçbir bilgiye sahip değiliz” dedi.

Böylesi çekinceler ve diplomatik hareketlilik ışığında, Ukkaşe’ye göre kararın geleceği büyük ölçüde Washington’ın İsrail üzerindeki baskısına bağlı olacak. Ukkaşe, uygulanma yönteminin netleşmemesi durumunda anlaşmanın yeniden tıkanacağını ve ikinci aşamaya kısa sürede geçilemeyeceğini belirtti.

Nizar Nazzal ise kararın geleceğini ABD’nin belirleyeceğini düşünüyor. Nazzal, Washington’ın Hamas ile uzlaşı arayışına yönelebileceğini söyleyerek, “ABD isterse bu anlaşmayı ileriye taşıyabilir. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, anlaşmanın nasıl bir yöne evrileceğini ortaya koyacak” değerlendirmesinde bulundu.


SDG'nin Suriye ordusu mevzilerine saldırısının ardından Rakka'nın doğusunda şiddetli çatışmalar patlak verdi

Haseke'de SDG’nin gerçekleştirdiği güvenlik operasyonundan bir kare (Arşiv - Facebook)
Haseke'de SDG’nin gerçekleştirdiği güvenlik operasyonundan bir kare (Arşiv - Facebook)
TT

SDG'nin Suriye ordusu mevzilerine saldırısının ardından Rakka'nın doğusunda şiddetli çatışmalar patlak verdi

Haseke'de SDG’nin gerçekleştirdiği güvenlik operasyonundan bir kare (Arşiv - Facebook)
Haseke'de SDG’nin gerçekleştirdiği güvenlik operasyonundan bir kare (Arşiv - Facebook)

Suriye'nin devlet televizyon kanalı El-İhbariye dün akşam, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Rakka'nın doğusundaki Ma’adan çevresinde Suriye ordusu mevzilerine ani bir saldırı düzenlemesinin ardından bölgede şiddetli çatışmaların patlak verdiğini bildirdi.

SDG bu haftanın başlarında, Rakka'nın doğusunda Suriye güçlerinin saldırısını engellediğini duyurmuş ve çatışmanın tırmanmasını önlemek için orantılı bir yanıt verdiklerini açıklamıştı.

SDG, Suriye'nin kuzeyinin ve doğusunun büyük bir bölümünü kontrol ediyor.

Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklamada, başkent Şam'da SDG lideri Mazlum Abdi ile görüştüğünü ve ülkenin kuzeyindeki ve kuzeydoğusundaki tüm askeri konuşlanma noktalarında derhal kapsamlı bir ateşkes üzerinde anlaştıklarını söyledi.