Hamas yönetim merkezinin bulunduğu Gazze şehrinin çevresinde göğüs göğüse çatışmalar yaşanıyor

Tel Aviv 25 askerinin öldürüldüğünü açıkladı. Tel Aviv yerinden edilmiş kişiler ile yaralılardan oluşan konvoyları bombaladı.

Hamas yönetim merkezinin bulunduğu Gazze şehrinin çevresinde göğüs göğüse  çatışmalar yaşanıyor
TT

Hamas yönetim merkezinin bulunduğu Gazze şehrinin çevresinde göğüs göğüse çatışmalar yaşanıyor

Hamas yönetim merkezinin bulunduğu Gazze şehrinin çevresinde göğüs göğüse  çatışmalar yaşanıyor

İsrail ordusu tarafından geçtiğimiz Perşembe (2 Kasım) günü şafak vakti kuşatma altına alınan Hamas hareketinin kalesi Gazze şehrinin çevresinde çatışmalar şiddetlendi ve iki gün boyunca şehrin içine ilerleme kaydedilemedi. Evden eve, tünelden tünele çatışmalar yaşanırken, İsrail’e ait uçaklar Gazze'de geniş alanları bombalamaya devam ederek yerinden edilmiş insanlardan ve yaralılardan oluşan bir konvoyu ve hastanelerin çevresini hedef alarak daha fazla can kaybına neden oldu.

İsrail ordusu, savaşın 28. gününde güçlerine karşı mücadelenin yönetilmesinde merkezi bir rol oynayan Kassam Tugayları’na bağlı "Sabra" taburunun komutanı Mustafa Dellul'u öldürdüğünü duyurdu. Ordu aynı zamanda çeşitli cephelerde doğrudan çatışmaya dönüşen şiddetli çarpışmalarda çok sayıda subay ve askerini kaybettiğini itiraf etti.

FOTO: Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Balah'ta bulunan El-Magazi kampında geniş çaplı yıkım (DPA)
Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Balah'ta bulunan El-Magazi kampında geniş çaplı yıkım (DPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün (Cuma) yaptığı açıklamada, askerlerinin yüz yüze şiddetli çatışmalar yürüttüğünü ve "Hamas yerle bir olana" kadar çatışmaların devam edeceğini söyledi. Netanyahu, önceki gün (Perşembe) ordunun Gazze'yi kuşattığını ve hiçbir şeyin bunu durduramayacağını kaydetti. Ancak İsrail güçleri perşembe ve cuma günleri sahada kendilerini mevzilenmekten veya ilerlemekten alıkoyan şiddetli bir direnişle karşılaştı. Kassam Tugayları, savaşçıların tünellerden çıkıp tanklara ve zırhlı araçlara ulaşıp onları sıfır mesafeden patlattığı ve evlerdeki askerlere saldırdığı görüntüleri yayınlıyor. Öte yandan İsrail ordusu da tünellerden çıkan bombalı militanların görüntülerini yayınlarken, çatışma yerlerindeki tünellerin bombalanma görüntülerini de yayınladı.

FOTO: İsrail'in dün (Cuma) Gazze'deki Eş-Şifa Hastanesi'nin girişine düzenlediği bombalı saldırıda yaralananlar oldu (AP)
İsrail'in dün (Cuma) Gazze'deki Eş-Şifa Hastanesi'nin girişine düzenlediği bombalı saldırıda yaralananlar oldu (AP)

İsrail Gazze Şehri'ni kontrol altına almaya çalışıyor; yaklaşık 600 bin Filistinlinin yaşadığı Gazze, Şeridi'n en büyük şehridir. Tel Aviv burayı Hamas'ın Şerit'teki yönetiminin kalesi olarak kabul etmektedir. İsrail ordusunun Kassam Tugayları'nın en güçlü savunmasına maruz kalması nedeniyle Tel Aviv görevin zorlu ve maliyetli olduğunun farkındadır.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel gazetesinden aktardığına göre gazete ordunun görevinin zor olacağı yorumunu yaptı. Çünkü Hamas'ı devirme arzusu İsrail’i, bombalar ve bubi tuzaklarıyla dolu kalabalık bir şehir labirentinde savaşmaya zorlayacak. Şehrin altından militanların pusu kurmak veya güçleri şaşırtmak için kullandığı geniş bir tünel ağı geçiyor.

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, görevin zorluğunu itiraf etti. Halevi, İsrail güçlerinin "profesyonel mücadele ve cesaret gerektiren, yakın mesafe çatışmalarını da içeren yoğun ve karmaşık bir kentsel alanda" savaştığını belirterek, savaşın "zor ve acı bir bedeli" olduğunu bir kez daha hatırlattı.

İsrail ordusu Cuma günü yaptığı açıklamada savaşın başlangıcından bu yana 340 askerinin ve liderinin öldüğünü kara savaşından sadece iki gün sonra ise ordu saflarındaki ölü sayısının 25'e çıktığını bildirdi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne bugünkü saldırısı (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne bugünkü saldırısı (AFP)

İsrail güçleri, kuzeyden ve güneyden, Beyt Lahya'dan kuzeye, Es-Sudaniye, Et-Tavam, El-Kerame ve El-Atatra'ya kadar birçok eksen üzerinden Gazze Şehri'nin dış mahallelerine ulaştı. Ordu ayrıca Gazze Şehri'nin kuzeybatısındaki Sahil Kampı'nın eteklerine vardı. Gazze Şehri'nin güneydoğusundaki Cuhr ed-Dik'ten güneye, Netzarim'e, ardından 10. Cadde'ye, Ez-Zeytun mahallesine ve Gazze Şehri'nin güneyindeki Tel el-Hava'ya kadar ulaştı.

Gazze Şehri'nin Şeridi'n ve Hamas yönetiminin merkezini temsil etmesinin yanı sıra burada İsrail'in hedef aldığı iki hastane var. Bunlardan ilki, İsrail'in şehrin kuzeyinde, Sahil kampının yakınındaki "El Kassam" komutanlığının karargahı olduğunu söylediği Şifa Hastanesi ve ikincisi daha önce tahliye edilmesinde ısrar ettiği Kudüs Hastanesi. İsrail'in ulaştığı tüm noktalarda Cuma günü şiddetli çatışmalar devam etti.

El Kassam Tugayları, savaşçılarının Beyt Lahya'nın (kuzey Gazze Şeridi) kuzeybatısındaki El Emirikiyye bölgesinde bir İsrail askeri grubunu ansızın yakaladığını duyurdu. Sıfır mesafeden 4 askeri öldürdüler ve bir İsrail askerini “keskin nişancı” ile öldürdüler. Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun kasabasındaki bir kuvveti hedef aldılar ve İsrail tanklarını ve zırhlı araçlarını imha ettiler. İsrail ordusu Cuma günü Gazze Şeridi'nin kuzeyinde direniş savaşçılarıyla yaşanan çatışmalarda bir tank komutanının öldürüldüğünü itiraf etti. Ordudan yapılan açıklamada, Çavuş İtay Sadun'un (21 yaşında) Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki çatışmada öldürüldüğü belirtildi. Sadun'un İsrail ordusunun 401'inci Tugayı 52'nci Taburu'nda tank komutanı olduğu ifade edildi.

İsrail güçleri, Gazze'nin kuzeyi ile güneyini birbirine bağlayan tek cadde olan Selahaddin Caddesi'ni kontrol altına aldıktan sonra Er-Raşid Es-Sahel Caddesi'ni de kontrol altına almaya çalışıyor.

Gazze Perşembe günü kordon altına alınırken Netanyahu ordusunu hiçbir şeyin durduramayacağını söyledi. Kassam Tugayları Askeri Sözcüsü Ebu Ubeyde sesli bir konuşmasında şunları söyledi: “Kassamlar Gazze'yi ‘Siyonist varlığın üzerindeki tarihin laneti’ haline dönüştürmeyecek.

İsrail uçakları Gazze Şeridi'nin çeşitli yerlerini bombalamaya devam ederken, Er-Raşid sahil yolunda yerinden edilmiş insanları ve yaralıları taşıyan ambulans konvoyuna saldırılar düzenledi. Ordu, Cuma günü erken saatlerde sokakta yerlerinden edilmiş, vücut parçaları dağılmış insanları bombaladı, ardından yaralıları Mısır'a taşıyan bir ambulans konvoyunu da bombaladı. Filistinli kaynakların söylediğine göre ordu geri döndü ve konvoyu dönüş yolunda tekrar bombaladı, ardından Şifa Hastanesi'ne vardığında üçüncü kez bombaladı. İsrailli bir sözcü, ambulans konvoyunun bombalanması olayının soruşturulduğunu söyledi.

Gazze Sağlık Bakanlığı, "Uluslararası Kızılhaç, yaralıların tahliye edilerek Refah kapısına nakledildiğini ancak işgalin onları bilinçli olarak hedef aldığını bize bildirdi. İşgal bombası birden fazla lokasyondaki ambulansları hedef aldı ve Şifa Hastanesi önünde katliam gerçekleştirdi."

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırganlığının bilançosunun "7 Ekim'den bu yana 3 bin 826'sı çocuk ve 2 bin 405'i kadın olmak üzere 9 bin 227 şehide ve 23 bin 516 yaralıya yükseldiğini" duyurdu.

Bu arada ABD Savunma Bakanlığı, Hamas'ın elindeki rehinelerin serbest bırakılması çabalarına katkıda bulunmak için silahsız Amerikan insansız hava araçlarının Gazze Şeridi üzerinde uçtuğunu açıkladı. Pentagon sözcüsü General Pat Ryder yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Rehinelerin serbest bırakılması çabalarına destek olarak, silahsız Amerikan insansız hava araçları Gazze üzerinde uçuyor ve İsrailli ortağımıza tavsiye ve yardım sağlıyor."

İsrail ayrıca Cuma günü “binlerce” Filistinli işçiyi Gazze Şeridi'ne sürmeye başladı. Gazze Geçiş İdaresi Müdürü Hişam Advan, AFP’ye şunları söyledi: “Savaşın başlangıcından bu yana İsrail'de gözaltına alınan binlerce işçi geri gönderildi.” İsrail yetkililerine göre, 7 Ekim'de savaş başladığında Gazze Şeridi'ndeki yaklaşık 18 bin 500 Filistinlinin İsrail'de çalışma izni vardı.



Magen Oz: İsrail'in Gazze Şeridi’ni bölme sopası

Güney Gazze Şeridi'ndeki Refah yakınlarında, ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım malzemeleri almak için toplanan Filistinliler, 24 Temmuz 2025
Güney Gazze Şeridi'ndeki Refah yakınlarında, ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım malzemeleri almak için toplanan Filistinliler, 24 Temmuz 2025
TT

Magen Oz: İsrail'in Gazze Şeridi’ni bölme sopası

Güney Gazze Şeridi'ndeki Refah yakınlarında, ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım malzemeleri almak için toplanan Filistinliler, 24 Temmuz 2025
Güney Gazze Şeridi'ndeki Refah yakınlarında, ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım malzemeleri almak için toplanan Filistinliler, 24 Temmuz 2025

Salim er-Rayes

Hamas, temmuz ayının ikinci haftasında, iki taraf arasında bu ayın başından beri ABD, Katar ve Mısır'ın arabuluculuğunda doğrudan yürütülen geçici ateşkes ve rehine takası müzakereleri kapsamında, İsrail'in Gazze Şeridi'nden ne kadar çekileceği ile ilgili haritaları reddettiğini duyurdu. Haritalara göre İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 40'ından fazlasını, yani 365 kilometrekareyi ele geçirmesi sebebiyle bunu reddettiğini ve İsrail'in, geçen ocak ayında üzerinde anlaşmaya varılan haritadaki toplanma noktalarına çekilmesini talep ettiğini açıkladı. Hamas’tan bu açıklama gelirken İsrail ordusu, Han Yunus şehrini doğu ve batı olarak ikiye bölen yeni bir koridorun inşası üzerinde çalışıyordu.

İsrail ordusu, 16 Temmuz'da 15 kilometrelik “Magen Oz” Koridoru’nun inşasının tamamlandığını duyurdu. Koridor, doğu sınırındaki Deyr el-Belah ve Han Yunus şehirleri arasındaki Kissufim Sınır Kapısı’ndan başlıyor ve Han Yunus'un merkezinden geçerek Morag Koridoruna kadar uzanıyor. Nisan ayında kurulan Morag Koridoru, o tarihten beri tamamen İsrail’in askeri kontrolü altında olan Han Yunus ve Refah şehirlerini ayırıyor. Bu koridor, müzakerelerde başlıca anlaşmazlık noktalarından biri. Zira Hamas, ABD Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un uygulanmasına ilişkin teknik detaylar üzerinde hâlâ mutabakata varılmaya çalışılan önerisine göre, ateşkes döneminde ordunun burada konuşlanmaya devam etmesine karşı çıkıyor.

Siyasi açıdan, Hamas liderlerinden Dr. Basem Naim, İsrail'in yeni koridorla ilgili son duyurusu hakkında, koridor ve inşası duyurusunun bir değeri olmadığı yorumunu yaptı. Sebep olarak da İsrail’in tüm Gazze Şeridi’ni tamamen kontrol etmesini, Hamas ile İsrail arasında özellikle haritaların, ateşkes döneminde ordunun konuşlanacağı noktaların, Gazze Şeridi'nin kuzey, doğu ve güney sınır bölgelerinde askerilerin konuşlanacağı bölgenin boyutunun belirlenmesi ile ilgili müzakerelerin, şüphesiz ateşkes döneminde bile ordunun sahada gerçekleştirdiği değişiklikleri, gelişmeleri ve genişlemeleri içerecek olmasını gösterdi. Başka bir deyişle, Naim’e göre Magen Oz, mevcut müzakere sürecinde bir engel teşkil etmeyecek.

En büyük sorun, ordunun sahada dayattığı jeopolitik ve demografik değişimlerdir. Bu değişimlerden, öncelikle yaşadıkları bölgelerden zorla çıkarılan ve geri dönüşleri engellenen sakinler etkilenmektedir

Ancak en büyük sorun, ordunun sahada dayattığı jeopolitik ve demografik değişimlerdir. Bu değişimlerden, öncelikle yaşadıkları bölgelerden zorla çıkarılan ve geri dönüşleri engellenen sakinler etkilenmektedir. Bu arada ordu, savaş boyunca uyguladığı “hobilerini” sürdürmeye devam ediyor. Yerleşim alanlarını yıkıyor, evleri ve tarım arazilerini yerle bir ediyor, yollar, elektrik, su ve iletişim ağları dahil olmak üzere altyapıyı yok ediyor, bölgeyi daha önce güneydeki Refah, kuzeydeki Cibaliye, Beyt Lahiye ve Beyt Hanun beldelerine yaptığı gibi yaşanmaz ve çorak bir toprağa dönüştürüyor. Buna ilaveten, Gazze Şehri'nin doğu mahallelerini buldozerlerle yerle bir ediyor.

Gazze Şehri'ndeki açlık krizinde bir yardım kuruluşundan gıda yardımı almak için toplanan Filistinliler, 24 Temmuz 2025 (Reuters)Gazze Şehri'ndeki açlık krizinde bir yardım kuruluşundan gıda yardımı almak için toplanan Filistinliler, 24 Temmuz 2025 (Reuters)

Filistin Merkez İstatistik Bürosu'nun 2023 yılı tahminlerine göre, Ekim 2023'te başlayan İsrail soykırım savaşından önce Han Yunus yaklaşık 54 kilometrekarelik bir alana ve 438 bin nüfusa sahipti. Nüfusunun yarısından fazlası, merkezi ile doğusundaki yerleşim bölgelerinde yoğunlaşmıştı ama burası son operasyonlardan sonra İsrail’in kontrolüne geçti. Han Yunus’un durumu, 18 Mart'ta savaşın yeniden başlamasının ardından sakinlerinin tahliye edilmesi ve İsrail askeri kontrolünün dayatılmasının ardından Refah'ta yaşananlara çok benziyor.

İsrail ordusu, Han Yunus’un doğusundaki el-Fahari, Büyük Abasan, Yeni Abasan, Huza’a ve Beni Suheyla mahallelerini ilhak etti. Bu mahallelerin sakinleri, son iki ayda ordunun verdiği tahliye emirleri ve işlediği katliamlar sonrasında zorla göç ettirildiler. Bu katliamlar onlarca kişinin ölümüne, binlerce ailenin şehrin batısındaki el-Mevasi bölgesine kaçmasına neden oldu. Daha önce Mevasi’de sınırlı sayıda aile yaşar ve bölge en önemli tarım alanlarından biri olup, ana gıda deposu olarak kabul edilirken, son zamanlarda yerinden edilenler seralarda ikamet etmek zorunda kaldılar.

Yeni koridor, ordunun savaş sırasında kurduğu dördüncü koridordur. Öncelikle Gazze Şeridi'nin kuzeyini merkezden ve güneyden ayıran Netzarim Koridoru açıldı, ardından İsrail ordusu, Gazze’nin Mısır ile güney sınırı boyunca uzanan Philadelphia Koridoru’nun (Selahaddin Koridoru) kontrolünü ele geçirdi. Daha sonra da Refah ve Han Yunus şehirlerini ayıran Morag Koridoru’nun kontrolünü ele geçirdi. Son olarak da askeri durumu daha karmaşık hale getirmek, sakinlerin koşullarını daha da zorlaştırmak için bir baskı aracı haline gelen Magen Oz Koridoru ilan edildi.

Doğu Han Yunus sakinlerinden olan ve Mevasi bölgesine sığınmak zorunda kalan 42 yaşındaki Mahmud Ebu Rida, al-Majalla'ya İsrail'in son duyurusunun ardından evini ve doğup büyüdüğü mahalleyi kaybettiğini hissetmeye başladığını söyledi. “Magen Oz öncesinde, her an ateşkes deklare edilebileceğini ve evlerimize dönebileceğimizi söylerdik. Ancak bugün korkularımız var. Ordunun kontrolü devam ediyor ve geri dönemeyebiliriz. İşler kolay değil. Uzun süredir sokaklarda yaşıyoruz ve müzakerelerde gerileme yerine herhangi bir ilerleme bekliyoruz.”

38 yaşındaki Abdullah Ebu Cezer de Ebu Rida'nın evlerine dönmelerine izin verilmeyeceği yönündeki endişelerini paylaşıyor. Majalla'ya konuşan Abdullah, son haftalarda zorla yerinden edilmeyi reddettikleri için evinin yakınında doğrudan bombardımana maruz kalan ve öldürülen çok sayıda akrabası ve arkadaşı olduğunu belirtti. Kendisinin ve diğerlerinin, akrabalarını ve komşularını gömmek için geri dönmeyi umduklarını, ancak, yerinden edilenler arasında umutları yeşerten müzakerelerin bu kritik döneminde, Magen Oz Koridoru’nun kuruluşunun ilan edilmesinin onlarda hayal kırıklığına yol açtığını söyledi.  

İsrail ordusu, bölgeleri askeri olarak ayırmaya ve bölge sakinlerinin geri dönmesini engellemeye yardımcı olması için Gazze Şeridi'ni koridorlar ile ayrılmış askeri bloklara bölmeyi hedefliyor

İsrail ordusu, bölgeleri askeri olarak ayırmaya ve bölge sakinlerinin geri dönmesini engellemeye yardımcı olması için Gazze Şeridi'ni koridorlar ile ayrılmış askeri bloklara bölmeyi hedefliyor. Bunun için de bölgeleri, Filistinli fraksiyonlardan askeri olarak temizlemeyi, yer altındaki tünel ağları ve fraksiyonlara ait silah depoları dahil olmak üzere altyapıyı yok etmeyi, üyelerini yıkılmış binalar arasında takip etmeyi hedeflediğini açıklıyor. Yine ordu düzenli olarak kontrolü altındaki bölgelerde tünel ağları keşfettiğini ve imha ettiğini duyuruyor.

Ordu, askeri operasyonlarının bir parçası olarak, İsrail'in Gazze'den tek taraflı olarak çekildiği 2005 yılından önce Gazze Şeridi'ni ayıran askeri koridorları yeniden tesis etmeye çalışıyor olabilir.Şarku’l Avsat’ın al Majalla’dan aktardığı analize göre o dönemde bu askeri koridorlar, İsrail yerleşim yerleri arasında uzanırken, Gazzelilerin hayatını zorlaştırıyor ve binlerce dönüm araziyi yutuyordu. Ordunun çekilmesinin ardından tüm bunlar yerleşim yerlerine ve tarım alanlarına dönüştüler.

 Ancak tüm bunlardan daha tehlikelisi, Hamas ve İsrail arasında devam eden müzakerelerin başarısız olması halinde ne olacağıdır? Keza sözde “temizlik” operasyonlarının ardından ordunun askeri kontrolü altındaki bölgelerin geleceğinin ne olacağıdır?

Herkes, iki taraf arasında bir ateşkes anlaşmasına varılması ve şartlarının bu ayın sonundan önce açıklanması konusunda iyimser görünüyor olabilir. Bu iyimserlik, ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya Hamas ile ateşkes amacıyla bir anlaşma yapması yönündeki baskısından kaynaklanıyor. Ne var ki bu anlaşmada ateşkesten daha önemli olan, Hamas'ın Gazze'deki askeri kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın elindeki İsrailli rehinelerin yarısının iadesidir. Bunların on canlı rehine olduğu tahmin ediliyor. Ancak İsrail ordusu bu iyimserlikle hareket etmiyor.

Operasyon, Deyr el Belah ve Han Yunus şehirlerini ayıracak beşinci bir koridor oluşturmak için yer üstündeki ve altındaki her şeyi yok etmeyi amaçlıyor

İsrail ordusu, askeri operasyonlarını yayılmacı bir şekilde sürdürüyor ve ateşkes ilan edilene kadar da bu şekilde devam edecek. Askeri birlikler tüm senaryolara hazır bir şekilde beklemeye devam edecekler. Böylece siyasi ve arabuluculuk çabaları geçici ateşkes hedefine ulaşamazsa, İsrail yayılmacı askeri operasyonlarını sürdürecek. Bu operasyonlar, hükümetin bu ay duyurduğu Gazze sakinlerini Refah şehri içinde kontrolü altındaki bölgelere nakletme planını hayata geçirmesi için önünde ilave ufuklar ve seçenekler açılmasına katkıda bulunabilir. Hamas ise bu planı reddediyor ve İsrail'i Gazze beldeleri içindeki bölgelerden çekilmeye zorlayarak planı engellemeye çalışıyor. Ancak ateşkesin ardından savaş yeniden başlarsa bunun uygulanmayacağını kim garanti edebilir?

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta gıda malzemesi taşıyan bir kamyona baskın düzenlendikten sonra un çuvallarını taşıyan adamlar, 22 Temmuz 2025 (AFP)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta gıda malzemesi taşıyan bir kamyona baskın düzenlendikten sonra un çuvallarını taşıyan adamlar, 22 Temmuz 2025 (AFP)

Magen Oz Koridoru, büyük olasılıkla İsrail'in sopası, hükümetin gelecekte tüm Gazze Şeridi'ni kontrol etme yönündeki yayılmacı planlarını uygulamaya devam etmesini sağlayacak bir güç noktası oluşturacak. Birkaç gün önce, savaşın iki tarafı arasında bir anlaşmaya varılamaması ve yanıtlarda yaşanan gecikmeler nedeniyle İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el Belah beldesinin güneybatısındaki bölgeler için büyük çaplı tahliye emri yayınladı. Ardından da bir kara harekâtı, tarım arazilerine ve evlere yönelik topçu ateşi ve buldozerlerle bir saldırı gerçekleştirildi. Bu, savaşın başlangıcından bu yana ordunun kara kuvvetleriyle bölgeye yönelik ilk kara harekâtıydı.

Harekâtın dikkat çekici yanı, ordunun Deyr el Belah'ın güney bölgelerine yakın yeni dördüncü koridoru bir hareket ve ikmal noktası olarak kullanmasıydı. Haaretz'in ismini açıklamadığı askeri bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, harekât, bölgeyi temizlemeyi, yer üstündeki ve altındaki her şeyi yok ederek Deyr el Belah ve Han Yunus’u birbirinden ayıran beşinci bir koridor oluşturmayı amaçlıyor. Bu durum, İsrail'in Gazze Şeridi'ni küçük kantonlara bölmeye devam ederek kademeli olarak kontrolü ele geçirmeyi amaçlayan yayılmacı niyetlerini teyit ediyor.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli al Majalla dergisinden çevrilmiştir.