Ürdün Dışişleri Bakanı Safedi: İsrail, Gazze'deki savaşta insanlığını kaybediyor

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, dünyanın İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını büyük şokla izlediğini belirterek, "İsrail, bu savaşta insanlığını kaybediyor" ifadesini kullandı

Eymen es-Safedi (AA)
Eymen es-Safedi (AA)
TT

Ürdün Dışişleri Bakanı Safedi: İsrail, Gazze'deki savaşta insanlığını kaybediyor

Eymen es-Safedi (AA)
Eymen es-Safedi (AA)

İngiliz Sky News yayınına katılan Safedi, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Dünyanın İsrail'in Gazze halkına yönelik saldırılarını büyük şokla izlediğini, binlerce insanın saldırılarda hayatını kaybettiğini ve çok sayıda binanın yerle bir olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

Yapmaya çalıştığımız şey, herkesin bu çılgınlığın devam edemeyeceğini ve bu savaşın sona ermesi gerektiğini anlamasını sağlamak. Kimse kazançlı çıkmıyor, tam tersine herkes kaybediyor. Filistinliler hayatlarını kaybediyor, bölgedeki insanlar inançlarını kaybediyor ve İsrail, bu savaşta insanlığını kaybediyor.

"Bu savaşın ürettiği nefretin miktarı hayal gücünün ötesinde"

Bakan Safedi, Gazze'de ateşkesin masumların öldürülmesini durduracağı için önemli olduğunun altını çizerek, ülkesinin her zaman bölgede barışın sağlanmasına aracılık eden rol oynadığını söyledi.

Safedi, "Sorun, buna hiç ilgi göstermeyen bir İsrail hükümetiyle çalışıyor olmamız." değerlendirmesinde bulundu.

Savaşın gelecek nesiller için işleri daha da kötüleştireceği yorumunda bulunan Safedi, "Bu savaşın ürettiği nefretin miktarı hayal gücünün ötesinde. Bu nefret gelecek nesilleri belirleyecek." dedi.

Ürdünlü Bakan: "Biz İsrail'in müttefiki değiliz"

Safedi, Sky News spikerinin, "Ürdün, onlarca yıldır İsrail'in müttefiki" ifadesini kullanması üzerine, "Biz, İsrail'in müttefiki değiliz." yanıtını verdi.

Bakan Safedi, "Biz 1994'te bölgedeki çatışmanın temel kaynağı olan Filistin meselesini ele alacak ve bölgedeki Filistinlilerin, İsraillilerin ve diğer herkesin hakkı olan bölgesel kapsamlı barışa yol açacak ilerleme bağlamında İsrail'le barış yapmış bir ülkeyiz." ifadesini kullandı.



Fransa'nın Doğu Kudüs ve İsrail'deki mülkleri hakkında ne biliyoruz?

Kudüs'teki Eleona Kilisesi’ne yapmayı planladığı ziyaretin iptal edilmesinin ardından Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (AFP)
Kudüs'teki Eleona Kilisesi’ne yapmayı planladığı ziyaretin iptal edilmesinin ardından Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (AFP)
TT

Fransa'nın Doğu Kudüs ve İsrail'deki mülkleri hakkında ne biliyoruz?

Kudüs'teki Eleona Kilisesi’ne yapmayı planladığı ziyaretin iptal edilmesinin ardından Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (AFP)
Kudüs'teki Eleona Kilisesi’ne yapmayı planladığı ziyaretin iptal edilmesinin ardından Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (AFP)

İsrail polisinin Kudüs'te Paris'in mülkiyetinde ve yönetiminde bulunan bir dini mekâna izinsiz girmesinin ardından İsrail ile Fransa arasında başlayan yeni diplomatik sorun, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot'un İsrail’e yaptığı ziyareti gölgede bıraktı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Kudüs civarındaki dört alan Fransız mülkiyeti ve yönetimi altında bulunuyor: Eleona Kilisesi, Kralların Mezarları, Azize Hannah (Anne) Kilisesi ve Meryem Ana Manastırı.

Eleona Kilisesi

19'uncu yüzyıldan bu yana Fransa'ya ait olan Eleona Kilisesi, İsrail'in 1967'den beri işgal ve ilhak ettiği Doğu Kudüs'teki Zeytin Dağı'nda yer alıyor.

Kilise, Hıristiyan geleneğine göre İsa'nın havarilerine ‘Göklerdeki Babamız’ duasını öğrettiğine inanılan Pater Mağarası üzerine inşa edilmiş.

Dördüncü yüzyılda İmparator Konstantin'in annesi Helena tarafından şimdi harabe halinde olan bir katedral inşa edilmiş.

Uzun bir süre boyunca Hıristiyanların buraya girmesine izin verilmemiş. Mülk, 1856 yılında mağaranın üzerine bir manastır inşa eden Aurelie de la Tour d'Auvergne tarafından satın alınmış ve 1874 yılında Fransa'ya bağışlanmış. Karmelit rahipler, 1873'ten beri burada Fransız diplomatik koruması altında yaşıyor.

Kralların Mezarları

Bu alan uzun süre Yahudi krallarının mezarı sanılmış. Ancak bu alanın, otuz kadar ileri gelenle birlikte gömülmüş olan birinci yüzyılda yaşamış Yahudi kraliçesi Adiabene'li Helena'nın mezarı olması daha muhtemel.

Taş mezarların yeraltı odalarına giden dar bir taş merdivenden ve ardından diğer taş mezarlara giden katakomplardan oluşan alan, işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alıyor.

Fransız arkeologlar tarafından yapılan kazılar 1863 yılında başladı. Fransız Yahudi bankerler Perrier kardeşler tarafından satın alınarak, 1886 yılında ‘İsrail'in sadık çocuklarının bilgisi ve hürmeti için korunması amacıyla’ Fransa'ya devredildi.

Ultra-Ortodoks Yahudiler (Haredim) bu mülkiyet hakkına itiraz etmeye devam ediyor. Bu kutsal mekâna girme ve dua etme hakkını elde etmek için düzenli olarak kapının önünde toplanıyorlar.

Mekân, Fransa tarafından finanse edilen 10 yıllık bir çalışmanın ardından 2019 yılında yeniden açıldı.

Azize Hannah (Anne) Kilisesi

Kudüs'ün Eski Şehri'nde, Esbât Kapısı’nın (Aslanlı Kapı) yakınında yer alır. Orijinal Romanesk yapı 12’nci yüzyılda Haçlılar tarafından, annesinin adı Hannah (Hanne) olan Meryem Ana'nın ailesinin yaşadığı varsayılan yerde, Hıristiyan rivayetlerine göre İsa'nın felçli bir adamı iyileştirdiği Beytesta Havuzu’nun yanında inşa edilmiştir.

Selahaddin Eyyubi'nin 1187'de Kudüs'ü fethetmesinden sonra Kur’an kursuna dönüştürülmüştür. 1856'da Osmanlı Sultanı, Kırım Savaşı sırasında Ruslara karşı müdahale ettiği için 3. Napolyon'a teşekkür etmek amacıyla burayı Fransa'ya vermiştir.

1878'den bu yana, Mağrip ve Sahra altı Afrika'da misyonerlik yapan ve Kudüs'teki Doğu Kiliseleri ile diyalog halinde olan Beyaz Babalar Tarikatı tarafından yönetilmektedir.

2020 yılında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ziyareti sırasında Azize Hannah Kilisesi'nin önünde izdiham yaşanmış ve Macron bir İsrail polisine İngilizce olarak “Gözümün önünde yaptıklarınızdan hoşlanmadım” demişti.

Belki de en kayda değer olay 1996 yılında, merhum Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın kendisine çok yaklaşan bir İsrail askerine kızarak İngilizce “Uçağıma geri dönmemi mi istiyorsunuz?” diye bağırması ve askerlerden Azize Hannah Kilisesi'nin bulunduğu yeri terk etmelerini istemesidir.

Meryem Ana Manastırı

Kudüs'ün yaklaşık 10 kilometre batısında Müslüman Arap köyü Ebu Guş'ta yer alan manastır, 1976 yılından beri Benedikten rahip ve rahibelerine ev sahipliği yapıyor.

Bu eski komuta merkezi, 12’nci yüzyılda Hospitalier Şövalyeleri’nin emriyle Kudüs'e gitmeden önce burada mola veren hacılar için inşa edilmiş.

Sultan Abdulaziz, 1873 yılında Lod'daki Mar Girgis (Saint George) Kilisesi’nin Rum Ortodokslar tarafından ele geçirilmesini telafi etmek için burayı Fransa'ya bağışlamıştır.