Gazze'de ceset yığınının önünde çalışacak sadece iki adli tıp doktoru var

İki doktor yaklaşık 10 bin kurban üzerinde kimyasal incelemeler ve otopsi çalışmaları yürütüyor

Yaralı bir Filistinli, cesetlerin arasında yatan çocuklarının cesetlerinin yanında oturuyor (AFP)
Yaralı bir Filistinli, cesetlerin arasında yatan çocuklarının cesetlerinin yanında oturuyor (AFP)
TT

Gazze'de ceset yığınının önünde çalışacak sadece iki adli tıp doktoru var

Yaralı bir Filistinli, cesetlerin arasında yatan çocuklarının cesetlerinin yanında oturuyor (AFP)
Yaralı bir Filistinli, cesetlerin arasında yatan çocuklarının cesetlerinin yanında oturuyor (AFP)

İzzeddin Ebu Ayşe 

Adli tıp odasında üst üste yığılmış yüzlerce cesedin önünde duran Doktor Şehda Ali, otopsi sürecine hangi cesetle başlayacağı konusunda şaşkınlık yaşıyor.

Önündeki kurbanlarda ne arayacak?

Sağlık raporuna ne yazacak?

Cesedin sahibinin adı?

Ailesini nasıl öğrenecek?

Aklından cevaplaması zor birçok soru geçen Dr. Şehda Ali, zorlu görevine başlamaya çalışıyor.

Şehda Ali, iki yardımcısından ilk cenazeyi getirmelerini istiyor.

Yardımcılarının hızla otopsi masasına koydukları cesetler, doktoru yeniden düşünürüyor.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne aralıksız düzenlediği baskınlar sonucunda çok sayıda cesedin akınına uğraması nedeniyle adli tıp odasında zaman yıldırım hızıyla geçiyor, saatler dakikalar gibi akıyor.

Elde edilemeyen veriler

Dr. Şehda, otopsiye hazırlık amacıyla cesedi incelemek üzere ters çevirmeye başlıyor.

Ancak kurbanın durumu, doktorun neşterini vücuda sokmasına izin vermiyor.

Zira, doktorun deyimiyle "yeni gelen ve otopsi yapılması gereken yüzlerce ceset var."

Adli tıp doktoru, her cesedin isim kutusuna "Bilinmiyor" yazıyor.

Ardından kurbanın boyunu ölçüyor, hangi uzvunun eksik olduğunu belirtiyor.

Ölüm nedeni olarak "İsrail bombası" kaydediliyor.

Gazze'de bir adet adli tıp merkezi bulunuyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Gazze'de bir adet adli tıp merkezi bulunuyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Saç rengi için "Hiç saç yok, yanmış" deniliyor.

Cilt rengi "Vücut kömürleşmiş" olarak belirtiliyor.

Dr. Şehda, kurbanın yüz hatlarının ve vücut özelliklerinin kaybolması nedeniyle otopsi yapamadığı için birçok boşluğu "Bilinmiyor" ifadeleriyle dolduruyor.

Karşı odada, Doktor Yazan adli kimya işleriyle uğraşıyor.

Dr. Yazan, çocuk, kadın ve erkeklerin kopmuş kafaları ve vücut parçalarıyla ilgileniyor.

Ölüm şeklini belirlemeye çalışıyor, ancak bu kolay bir iş değil.

Zira patlamanın türünü veya bu kurbanların vücutlarını parçalayan silahın niteliğini belirlemek hayli zor.

İki doktor ve dört asistan

Şifa Hastanesi'ndeki morgun yanında Adli Tıp Genel Müdürlüğü bulunuyor.

Adli tıp, biri kimya laboratuvarı ve diğeri morg olmak üzere sadece iki odadan oluşuyor.

Burada sadece iki doktor ve dört asistan görev yapıyor.

Evet, bu, adli tıp ekibinin toplamı.

Gazze'de, İsrail'in açtığı yıkıcı savaş sonucunda can kayıplarına neden olan patlayıcı ve yanıcı maddelerin, patlama tetikleyicilerinin etkilerini incelemek ve analiz etmekten sorumlu sadece bir adli tıp merkezi bulunmuyor.

İsrail'e karşı delil

Dr. Şehda, adli tıp biriminin önemi hakkında şunları söylüyor:

Adli tıp ekibi, sağlık ve adalet bakanlıklarına raporlar sunar ve bu raporlardaki tıbbi veriler sayesinde Filistinlilerin ölüm nedenleri ve mekanizmaları belirlenebilir. Genellikle bu bilgiler, İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçlarının türünü anlamak için kullanılır ve sonuçlar Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne sunulur ve bunun İsrail liderlerine karşı suçlamaların delili olması amaçlanır.

Çok sayıda ölü nedeniyle, doktorlar ve onların dört yardımcısı hangi kurbanın üzerinde çalışmaya başlayacaklarını seçmekte zorlanıyorlar.

Adli tıp ekibi yaklaşık 10 bin kurbanla ilgilenmek zorunda. Ancak bu büyük sayı karşısındaki personel yetersizliğinden dolayı bir öncelik politikası takip etmeye başladılar.

Dr. Şehda, bunu şöyle açıklıyor:

Artık en tuhaf ve sıra dışı cesetler üzerinde kimyasal analizler ve otopsi yapıyoruz. Bu kanlı savaşta çok sayıda ceset olduğu için her cesedi inceleyemiyoruz, çünkü cesetler büyük sayıda katliamlar nedeniyle yakın zamanda ve birbirini takip edecek şekilde geliyorlar... Adeta yağmur gibi yağıyorlar.

Doktorlar, cesetler üzerinde yaptıkları otopsilere ilişkin gözlemlerine bakıldığında, İsrail'in cesetleri gizlemek için vücutları yakan veya parçalayan silahlar kullandığı ve bu cesetlerin büyük bir kısmının iç doku olmadan geldiğini ve otopsi veya kimyasal testleri yapmak için uygun olmadığını belirtiyorlar.

Kurbanların çokluğu nedeniyle doktorlar cesetleri incelerken öncelik politikası izliyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Kurbanların çokluğu nedeniyle doktorlar cesetleri incelerken öncelik politikası izliyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Ayrıca cesedin sahibini tanımlayamak da mümkün değil çünkü büyük çoğunluğunun yüz hatları yok olmuş.

Şu anda Dr. Şehda'nın bir cesetten diğerine geçmeye fırsatı yok. Sadece bazı temel prosedürlerle yetinmek zorunda.

Bu prosedürler arasında cesedi çevirme ve çıplak gözle gözlemlediklerini kaydetme bulunuyor.

Dr. Şehda'nın da tüm doktorlar ve sağlık çalışanları gibi ailesini kontrol etmeye vakti yok.

Ailesinin hâlâ güneye gittikleri evde mi, yoksa başka bir bölgeye mi taşındıklarını bile bilmiyor.

Burada insan dayanıklılığını aşan, yoğun ve şiddetli baskılarla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Drr. Şehda, aralıksız 27 gündür çalışmaya devam ettiğini de sözlerine ekliyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref El Kudra'ya göre, İsrail baskınlarında çok sayıda kurbanın ölmesi sonucunda tüm hastanelerdeki klinik kapasite iki katına çıkarıldı.

Buna rağmen tıbbi personel sayısı da yüzde 30'unun altına düştü.

İsrail ordusunun, Gazzelilerin büyük bir kısmını hedef alması ve bir kısmını da yerinden etmesi sonucu sağlık çalışanlarının sağlık tesislerine erişimi kısıtlandı.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.