İsrail bombardımanında uzuvlarını kaybeden Gazzeli Liyan: Bana bacağımı geri verin

Nasır Hastanesi Başhekimi, "Kaynakların eksikliği ve yaralı sayısının artması nedeniyle doktorlar komplikasyonları önlemek için uzuvları kesme yolundan başka bir seçenek bulamıyor" dedi

Filistinli çocuk Liyan el-Baz, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Nasır Hastanesi'nde tedavi görüyor (AFP)
Filistinli çocuk Liyan el-Baz, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Nasır Hastanesi'nde tedavi görüyor (AFP)
TT

İsrail bombardımanında uzuvlarını kaybeden Gazzeli Liyan: Bana bacağımı geri verin

Filistinli çocuk Liyan el-Baz, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Nasır Hastanesi'nde tedavi görüyor (AFP)
Filistinli çocuk Liyan el-Baz, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Nasır Hastanesi'nde tedavi görüyor (AFP)

Yapay uzuvlar istemiyorum. Bacaklarımı geri verin.

Bacakları kesildikten sonra yattığı hastanede yaşadığı ağrı, onu uykusundan her uyandırdığında dehşet içinde böyle bağırıyor Filistinli kız Liyan el-Baz.

İsrail hava saldırılarının daha fazla can aldığı Gazze Şeridi'nde bacağı kesilen genç kız, temel yaşam koşullarının eksik olduğu bölgede takılan yapay uzuvları reddediyor.

Gözlerini her açtığında, ağrı kesicilerin etkisi kayboluyor. Uyanıp da sarılı bacaklarını gördüğünde ise ağzından şu sözler döküldü:

Yapay bacak istemiyorum. Yenisini tekrar çıkartın. Tamamen kesilmedi, tekrar çıkabilirler. Cuma günü kız kardeşimin evine gittim, doğum yaptı. İlk çocuğu olduğu için ona yardım ediyordum, birden kendimi hastanede buldum.

AFP ekibinin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nin çocuk bölümünde buluştuğu 13 yaşındaki kız, yapay organları, yapay organlarla fotoğraf çekmeyi reddediyor. 

Annesi, Liyan'ın geçen hafta Han Yunus'un El Karara mahallesine düzenlenen bombalamada yaralandığını söyledi.

İsrail, Hamas hareketinin 7 Ekim'de gerçekleştirdiği ve İsrail yetkililerine göre, bin 400 kişinin öldüğü saldırıya tepki olarak Gazze Şeridi'ni amansızca bombalıyor.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra'nın 5 Kasım Pazar günü yaptığı açıklamaya göre, savaşın başlangıcından bu yana Gazze Şeridi'nde 4 bin 800'ü çocuk, 9 bin 770 kişi hayatını kaybetti.

Yüzü ve kolları da yaralarla kaplı olan Liyan, şöyle sitem etti:

Arkadaşlarımla hemşire olmayı hayal ediyordum. Arkadaşlarım yürüyüp ben yürüyemiyorken okula nasıl döneceğim? Protez uzuvlar sökülüyor. Ben sökülebilen bacaklar istemiyorum. Bacaklarımın yeniden çıkmasını istiyorum.

Liyan'ın annesi, "Yanında olacağım canım. Allah'a şükür iyisin, çok iyi durumda olacaksın. Önünde hâlâ bir gelecek var" diyerek onu rahatlatmaya çalışıyor.

47 yaşındaki anne, bombardımanda 2 kızı İhlas ve Hitam ile biri birkaç gün önce doğan olmak üzere 2 torununu hayattan koparttığını söyledi.

Tüm aile yeni doğum yapan İhlas'ın evindeydive hepsi bombardımanda can verdi. 

Morgda iki kızının cesedini teşhis etmek zorunda kalan anne, "Vücutları parçalanmıştı. Hitam'ı küpelerinden, İhlas'ı da ayak parmaklarının şeklinden tanıdım" dedi.

12 Ekim'de bombalı saldırının ardından yan yana iki yatakta yatan 14 yaşındaki Lama El Ağa ile 15 yaşındaki kız kardeşi Sara, yanık koğuşunda tedavi görüyor.

Anneleri de ikisinin arasında gözyaşlarını tutarak başlarında bekliyor.

Annenin anlattığına göre bombalamada Sara'nın ikiz kız kardeşi Sema ve 12 yaşındaki küçük erkek kardeşi Yahya da öldü.

Saçları kısmen kazınan Lama'nın alnında da dikiş ve yanık izleri görülüyor.

Lama, AFP'ye şunları anlattı:

Beni buraya getirdiler. Oturmama yardım etmelerini istedim ve yardım ettiklerinde bacaklarımın kesildiğini gördüm. Göğsümde büyük bir acı ve yangın hissettim ama hâlâ hayatta olduğum için Allah'a şükrettim. Çocukluğumdan beri doktor olmayı hayal ediyordum. Protez taktıracağım, çalışmalarıma azimle devam edeceğim. Kendim ve ailem için güçlü olacağım.

Nasır Hastanesi Başhekimi Doktor Nahid Abu Taiyme, çok sayıda yaralı ve mevcut kapasite eksikliği nedeniyle doktorların komplikasyonları önlemek için amputasyondan başka seçeneği olmadığını söyledi.

Taiyme, şu ifadeleri kullandı:

Bazen karar vermek çok zor, çünkü yaralı kişinin hayatını kurtarmakla yaralı uzvunu kurtarmak arasında seçim yapmak zorunda kalıyoruz.

Doğu Han Yunus'ta 14 yaşındaki Ahmed Ebu Şahma, futbol forması ve şortuyla, futbol oynayan kuzenlerinin arasında, moloz haline gelen evinin avlusunda koltuk değneklerine dayanarak yürüyor.

Ailesinin yaşadığı binayı yıkan, altı kuzeni ve amcasının karısını öldüren bomba sonucu sağ bacağı kesildi.

Ahmed, olayı şöyle anlattı:

Uyandığımda kardeşime bacağımın nerede olduğunu sordum. Yerinde olduğunu söyledi ama anesteziden dolayı hissedemedim, sonra kuzenim söyledi. Çok ağladım, ağlamayı bıraktım, şükürler olsun dedim ve sonra tekrar ağlamaya başladım. Günlerce böyle devam etti. Aklıma ilk gelen, savaştan bir hafta önce mahallede katıldığım akademide her gün antrenman yaptığım ve artık yürüyemeyecek ve futbol oynayamayacağım oldu.

Ahmed, İspanyol kulübü Barcelona'nın, kuzenleri de onun rakibi İspanyol kulübü Real Madrid'i destekliyor.

Kuzeni Ferid Ebu Şahma, "Eski günlerin geri döneceğini ve Ahmed'in bacağının geri geleceğini bilsem, Ahmed'in takımını destekler ve Real Madrid'i terk ederdim" dedi.

Independent Türkçe



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.