Arap Zirvesi, savaşı durdurmak için baskıyı artırıyor

İsrail’in Gazze’deki hastanelere saldırısı sürerken Arap dünyasındaki öfkenin yankıları ABD’de duyuluyor.

Gazze’de güneye doğru kaçış sürüyor. (DPA)
Gazze’de güneye doğru kaçış sürüyor. (DPA)
TT

Arap Zirvesi, savaşı durdurmak için baskıyı artırıyor

Gazze’de güneye doğru kaçış sürüyor. (DPA)
Gazze’de güneye doğru kaçış sürüyor. (DPA)

İsrail tankları, Gazze’ye yönelik kara harekâtının başladığından bu yana ilk kez şehir içlerine doğru ilerlerken Arap ülkelerinin İsrail'in saldırılarına son verilmesi yönündeki baskısının artması bekleniyor. Bu beklentinin gerçekleştirilmesinin umut edildiği ‘Filistin'e Destek Zirvesi’ bugün Riyad'da başlıyor. Zirveyi Suudi Arabistan ve Filistin düzenliyor. Söz konusu zirvede ağırlıklı olarak Gazze'ye yönelik İsrail saldırısı ile ortaya çıkan insani krizin gündemde olması bekleniyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, Arap dışişleri bakanları, liderlerin bugün görüşeceği karar tasarısının nihai metnini perşembe günü onayladılar. Bu tasarı ile Filistin topraklarında ateşkes çağrısı yapılıyor.

Arap diplomatik kaynaklara göre zirve sonuç bildirgesi, Gazze'deki Filistin halkının zorla yerinden edilme veya zorla nakletme girişimlerini sert bir şekilde kınamayı içeriyor. Görüşmede bu zirvede barışın hala bir seçenek olduğu vurgulanacak ve bölgesel barışın, Filistin halkının haklarına saygı göstermeye dayandırılması gerektiği dile getirilecek.

Arap Birliği'nin Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreteri Dr. Halid Manzlavi, Şarku’l Avsat’a açıklamada, ‘Suudi Arabistan'ın Filistin meselesinde tarihsel ve öncü bir rolü olduğunu’ vurgulayarak, ‘acil Arap zirvesinin düzenlenmesinin, uluslararası toplumu Gazze'deki savaşı durdurmaya teşvik etme politikasının bir parçası olduğunu’ belirtti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Farhan, ‘Arap zirvesinin, Gazze'deki tehlikeli duruma cevap niteliğinde olduğunu’ vurgulayarak uluslararası toplumu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de dahil, ‘olayların üstesinden gelmeye, sorumluluklar almaya, askeri operasyonlara derhal son verilmesi, sivil koruma sağlanması, rehinelerin ve esirlerin serbest bırakılması ve Filistin halkının zorla yerinden edilmesinin durdurulması da dahil olmak üzere uluslararası normlara, yasalara ve ortak insani prensiplere uygun olarak’ harekete geçmeye çağırdı.

Diğer yandan saha içinde, kara harekatının başlangıcından bu yana ilk kez İsrail tankları Gazze’de ilerlemeye başladı. Bu ilerleme, İsrail'in Hamas hareketinin silahlı kanadı olan Kassam Tugayları’nın liderliğini üstlendiği Şifa Hastanesi'ne daha yaklaşmasına yol açtı. Aynı zamanda Endonezya, Nasr, Rantisi, Ruhsa hastaneleri ile Ruh Sağlığı Hastanesi de kuşatılmış durumda.  Bu hastaneler, İsrail'in hedefi haline geldi.

İsrail'in bu hastanelere yönelik hareketi, Hamas hareketinin söz konusu bölgelerde bazı rehineleri tuttuğu inancından kaynaklanıyor. Önümüzdeki haftanın, ABD ve İsrail'in Katar ile yürüttüğü bazı rehinelerin serbest bırakma anlaşması müzakereleri için kritik bir dönem olması bekleniyor.

Bu süreçte, Amerika Başkanı Joe Biden yönetimi, Arap bölgesindeki diplomatların uyarılarını dikkate alıyor. Bu uyarılar, ABD’nin  Gazze'deki yıkıcı İsrail askeri kampanyasına verdiği güçlü destek nedeniyle, 15 ila 20 yaş arasındaki bir neslin Arap dünyasındaki Amerikan imajının olumsuz etkilenmesine yol açabileceğini yönünde. Ayrıca, Amerikan Uluslararası Kalkınma Ajansı'nda (USAID) görev yapan binlerce yetkili, ateşkese ‘derhal son verilmesi’ çağrısı yapıyor. Ajans yetkilileri açıklamasında "Uluslararası hukukun ihlalinden endişeli ve hayal kırıklığına uğramış durumdayız" ifadelerine yer verildi.



Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.


Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi “başbakanın görevlerini” belirledi

KDP lideri Mesud Barzani ile Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki dün Erbil'de bir araya geldi
KDP lideri Mesud Barzani ile Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki dün Erbil'de bir araya geldi
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi “başbakanın görevlerini” belirledi

KDP lideri Mesud Barzani ile Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki dün Erbil'de bir araya geldi
KDP lideri Mesud Barzani ile Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki dün Erbil'de bir araya geldi

Irak’ta Şii siyasi güçlerin ittifakı olan Koordinasyon Çerçevesi’nin başbakanlık için potansiyel adaylara ön koşullar getirmeyi kabul ettiği bildirildi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Koordinasyon Çerçevesi, Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki’ye cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve meclis başkanlığı (üç başkanlık) makamlarına atanacak isimlerle ilgili müzakereleri yürütmek üzere ‘tam yetki’ verdi.

Kaynaklara göre başbakanlık adayı Sünni ve Kürt güçler tarafından kabul edilebilir olacak ve ne Washington’ın ne de Tahran'ın hassasiyetlerini tetikleyecek. Bu da onu uzlaşı adayı haline getirecek.

Kaynaklar, adayın kimliğinin, yürütme kararlarının parlamentoda çoğunluğu elinde bulunduran Şii güçlerde kalmasını sağlayan önceden belirlenmiş bir siyasi programı uyguladığı sürece Koordinasyon Çerçevesi için ‘artık bir önem teşkil etmediğini’ belirttiler.

Kaynaklar ayrıca Koordinasyon Çerçevesi komisyonunun, adaylardan Şii partilerle nüfuz mücadelesine girmemelerini ve mali kriz ile artan kamu borcunu çözmek için çalışmasını istediğini aktardı.


Şara’dan Suriyelilere zorluklara rağmen ülkeyi yeniden inşa etmek için birleşmeleri çağrısı

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Reuters)
TT

Şara’dan Suriyelilere zorluklara rağmen ülkeyi yeniden inşa etmek için birleşmeleri çağrısı

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Reuters)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, dün yaptığı açıklamada, Suriyelilerin ‘ülkeyi inşa etmek’ için birleşip birlikte çalışmasının önemli olduğunu söyledi.

Hama’nın yeniden inşası için düzenlenen bağış kampanyası “Fidaa for Hama” etkinliklerine katılan Cumhurbaşkanı Şara, burada yaptığı konuşmada Suriye’nin birçok zorlukla karşı karşıya olduğunu, ancak bunları aşacaklarını da sözlerine ekledi.

Suriye Cumhurbaşkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hama’nın yarası sadece Hama halkını değil, tüm Suriyelileri etkiledi ve bu yara 40 yıldan fazla bir süredir devam ediyor. Hama'nın kurtarılması, savaşta önemli bir dönüm noktasıydı, çünkü fedakarlık, sabır ve kurtuluş konusunda bir ders niteliğindeydi.”

Hama 1982 yılında, dönemin Devlet Başkanı Hafız Esed rejimi tarafından yaklaşık bir ay süren bir askeri operasyona tanık oldu. ‘Hama Katliamı’ olarak bilinen bu operasyon, yaklaşık 40 bin kişinin ölümüne ve 17 binden fazla kişinin kaybolmasına neden oldu.

Şara, Suriye’nin geçtiğimiz yıl bu zamanlarda ‘Saldırganlığı Caydırma Operasyonu’na hazırlandığını ve ‘operasyonun iptal edilmesini gerektiren tüm koşullara rağmen, ülkenin halkının kararlılığıyla zafer elde edilene kadar direndiğini’ vurguladı. Şara, operasyonun başarısının sırrının, Suriye devrimindeki aktörler arasında kurulan koalisyon olduğunun altını çizdi. Şara, bağış kampanyası etkinliklerinde yaptığı konuşmada, “Hama, tüm ulusa fedakarlık ve kurtuluş konusunda büyük bir ders verdi. Bugün Hama için endişelenmiyoruz, aksine ondan güç alıyoruz” ifadelerini kullandı.

Şara, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hama kırsalı, kutsal Suriye devriminde önemli bir rol oynadı ve bunu desteklemek için ağır bir bedel ödedi. Yıkılan ilçelerin yeniden inşasına katılan ve katkıda bulunan, insanların evlerine ve çiftliklerine dönmelerine yardımcı olan herkes, bunu yapmaktan büyük onur duyuyor. Suriyeliler Hama'ya borçlu ve bugün bu borcu sevgi ve kardeşlikle ödemek bizim görevimiz.”

Hama Valiliği tarafından yapılan açıklamaya göre kampanya kapsamında Suriyeli ve Arap kişiler ve kurumlardan 208 milyon doların üzerinde bağış toplandı. En dikkat çekici bağış, 80 milyon dolarlık bir bağışla bir Suriye-Katar ortak şirketinden geldi.

Bağış kampanyası, okulların, hastanelerin, sağlık merkezlerinin, iletişim altyapısının, yolların, köprülerin, içme ve atık su projelerinin, camilerin yeniden inşası ve restorasyonunu ve yerinden edilmiş kişiler için evler inşa edilmesini amaçlıyor.

Hama Valiliği, bağış kampanyasının başında, Dünya Bankası'nın Hama’nın yeniden inşası için ihtiyaç duyulan meblağın yaklaşık 15 milyar dolar olduğunu ve kampanyanın acil ihtiyaçlarının 500 milyon doları aştığını belirten raporları açıkladı.