Hamas’ın elindeki rehinelerle ilgili müzakerelerin akıbeti ne olacak?

Gazze Şehri'ndeki El Şifa Hastanesi'ndeki sağlık görevlileri ve hastalar (AFP)
Gazze Şehri'ndeki El Şifa Hastanesi'ndeki sağlık görevlileri ve hastalar (AFP)
TT

Hamas’ın elindeki rehinelerle ilgili müzakerelerin akıbeti ne olacak?

Gazze Şehri'ndeki El Şifa Hastanesi'ndeki sağlık görevlileri ve hastalar (AFP)
Gazze Şehri'ndeki El Şifa Hastanesi'ndeki sağlık görevlileri ve hastalar (AFP)

Hamas hareketi tarafından tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasıyla ilgili müzakerelerin akıbeti hakkında çeşitli taraflardan açıklamalar yapıldı.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, dün yaptığı açıklamada, rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik çabalar olduğunu söyledi.

Sullivan, dün CNN’e yaptığı açıklamada, rehineler konusunda İsrail, Katar ve ABD’nin de dahil olduğu yoğun ve aktif müzakereler yapıldığını, bunlara Mısır ve diğer ülkelerin de katıldığını söyledi.

Sullivan, 9’u kayıp olan ABD’liler de dahil olmak üzere, tüm rehinelerin güvenli bir şekilde geri dönmesini sağlamak için müzakere masasında gerekeni yapmanın amaçlandığını vurgulayarak, “Durumlarını, hayatta olup olmadıklarını bilmiyoruz ama aileleriyle temas halindeyiz” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da NBC’ye verdiği demeçte, “Bunun hakkında ne kadar az konuşursam, gerçekleşme şansını o kadar artıracağımı düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 

Öte yandan, Gazze’deki rehine görüşmeleri hakkında bilgi sahibi olan Filistinli bir yetkili, Hamas hareketinin, dün İsrail’in Şifa Hastanesi’ne yönelik saldırıları nedeniyle rehinelerle ilgili görüşmeleri askıya aldığını bildirdi.



Batı Şeria'da onlarca yerleşimci İsrail askerlerine karşı ayaklandı: 5 yerleşimci gözaltına alındı

İşgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde bir İsrail askeri (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde bir İsrail askeri (AFP)
TT

Batı Şeria'da onlarca yerleşimci İsrail askerlerine karşı ayaklandı: 5 yerleşimci gözaltına alındı

İşgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde bir İsrail askeri (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde bir İsrail askeri (AFP)

İsrail ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, Batı Şeria’daki Itamar yerleşim biriminde onlarca yerleşimcinin İsrail askeri personeline karşı ayaklandığını duyurdu.

Açıklamada kalabalığın dağıtıldığı ve 5 yerleşimcinin gözaltına alındığı belirtilirken, askeri personele yönelik her türlü şiddet eyleminin kınandığı ifade edildi.

İsrail gazetesi Haaretz'in haberine göre İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, cuma günü Batı Şeria'nın El Halil kentinde yaklaşık 30 İsrailli gencin Merkez Komutanı Binbaşı Avi Bluth ve diğer subaylara yönelik saldırısını kınadı.

Gazete, gençlerin Binbaşı Bluth'a ‘hain’ ve ‘İsrail Devleti düşmanı’ diyerek hakaretler yağdırdığını da ekledi.

Katz, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada “Kolluk kuvvetlerinin El Halil’deki ayaklanmalara karışanları hızla yargı önüne çıkarmasını bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Haaretz gazetesi, cumartesi günü bir güvenlik kaynağına dayandırdığı haberinde yüzlerce İsraillinin El Halil'deki bir askeri kontrol noktasına saldırmaya ve yasak bölgeye girmeye çalıştığını bildirdi.

Gazete, İsraillilerin geçmeye çalıştığı askeri kontrol noktasının, Yahudi yerleşimlerinin yoğun olduğu bir bölgeyi El Halil'in Eski Şehir bölgesinden ayırdığını kaydetti.

Katz, cuma günü işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere saldırmakla suçlanan Yahudi yerleşimcilere yönelik idari gözaltı emirlerinin çıkarılmasını askıya aldıklarını duyurdu.

Katz, açıklamasında şunları söyledi:

"Yahudiye ve Samiriye'deki (Batı Şeria) Yahudi yerleşimcilerin ciddi Filistin terör tehditlerine ve haksız uluslararası yaptırımlara maruz kaldığı bir gerçeklikte, İsrail'in onlara karşı bu kadar sert bir adım atması uygunsuzdur.”

Öte yandan Filistin Yönetimi, İsrail'i ‘fanatik yerleşimcileri Filistinlilere karşı terör eylemlerinde bulunmaya’ teşvik etmekle suçladı.

Filistin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Bakanlık, bu kararın fanatik yerleşimcileri Filistinlilere, onların topraklarına ve mülklerine karşı terör eylemleri gerçekleştirmeye teşvik ettiğine ve onlara ek bir dokunulmazlık ve koruma hissi verdiğine inanıyor” ifadeleri yer aldı.