Güney Lübnan’daki sınır bölgesi, beldelerinde ve köylerinde dolaşanların fark edeceği gibi neredeyse boş görünüyor. İsrail’in bombaları neredeyse her gün, 110 kilometreden fazla uzanan sınır bölgesinde 5 ila 8 kilometre arasında değişen derinlikteki çeşitli kasabaları hedef alıyor.
Buraları ziyaret edenler, “Birdenbire çatışmalar patlak veriyor ve mermi sesleri yükseliyor” ifadelerini kullanırken, İsrail insansız hava araçları (İHA) bölgenin hava sahasından ayrılmıyor.
Sınır bölgesinde yaşayanların çoğu savaşın ilk haftasında evlerini terk etti. Beyrut’ta evi olanlar Beyrut’a gitti. Beyrut, Nebatiye veya Sayda’da ev kiralayabilenler de bu yerlere taşındı. Sakinlere göre, “yalnızca hayatları boyunca evlerini hiç terk etmemiş olanlar veya çiftçilik ve hayvan bakıcılığı gibi işleri yüzünden evlerinde kalmak zorunda olanlar gidemedi”. Sakinler, krizin uzayıp evlerine dönmelerini engellemesinden korkuyorlar.
Bombalamanın 40 gündür devam etmesi, güneydeki bölgelerin Gazze’deki diğer bölgelerindeki gerilimlere benzer gerilimlerle yüzleşme köylerin harabeye dönüşeceği endişesini artırdı.
Bölge sakinleri 17 yıldır yaşadıkları ‘güvenlik’ duygusunu özlüyor.
Beyrut’ta yaşayanlar hafta sonu köylerine ve evlerine gitmekten kaçındı. Ayrıca pek çok kişi bu sezon zeytin mahsulünü toplamak için köylerine gitmeye cesaret edemedi. Binlerce bölge sakini, çatışmaların büyük bir savaşa dönüşmesinden korktukları için ilk hafta bölgeyi terk etti.
Doğuda Şeba’dan batıda En-Nakura’ya kadar olan sınır boyunca uzanan yaklaşık 38 belde ve köyde yaşayanlar yerlerinden oldu. Sürekli gerginliğe sahne olan çatışma köylerinin bazılarında, genellikle kış aylarında burada ikamet eden sakinlerin yaklaşık yüzde 90’ı buraları boşalttı.
Information-International adlı kuruluş, Güney Lübnan’dan gelen 40 binden fazla yerinden edilmiş insanın şu anda Sur, Sayda, Beyrut’un güney banliyöleri ile Güney Cebel-i Lübnan’ın Eş-Şuf ve Aley bölgeleri de dahil olmak üzere onlarca bölgeye dağıldığını ve bunların yaklaşık 10 bininin sığınma merkezlerine yerleştiğini tahmin ediyor.