Kassam Sözcüsü Ebu Ubeyde: Biz düşmana, esirleri ancak takasla geri alabileceğini söylemiştik

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, İsrail'e daha önce esirleri ancak "takas" ile geri alabileceğini söylediklerini belirtti

İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde (AA)
İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde (AA)
TT

Kassam Sözcüsü Ebu Ubeyde: Biz düşmana, esirleri ancak takasla geri alabileceğini söylemiştik

İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde (AA)
İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde (AA)

Ebu Ubeyde, yayımlanan video kaydında, Aksa Tufanı'nın 48'inci gününde, İsrail'e karşı koymaya devam ettiklerini söyledi.

Sahadaki gelişmeler ve varılan esir takası uzlaşısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ebu Ubeyde, saldırıların başladığı 7 Ekim'den bu yana İsrail'e ait 335 askeri aracı hedef aldıklarını ve bunlardan 33'ünün son 72 saat içinde vurulduğunu açıkladı.

Son 3 günde İsrail askerlerinin hedef alındığı saldırılar gerçekleştirdiklerini söyleyen Ebu Ubeyde, Gazze'nin kuzeyindeki Tıvam bölgesinde 21 Kasım'da İsrail askerlerini pusuya düşürdüklerini ve en az 5 askeri öldürdüklerini aktardı.

Ebu Ubeyde, başka bir saldırıda, Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde Er-Rantisi Hastanesi'nin doğusunda 8 İsrail askerine 10 metre mesafeden düzenledikleri saldırıda da ölen ve yaralananlar olduğunu kaydetti.

Ebu Ubeyde, Beyt Hanun'da 21 Kasım sabahı 6 kişilik bir piyade bölüğüne bombalı saldırı düzenlediklerini, 22 Kasım'da da Cibaliya Mülteci Kampı'nın doğusundaki Kileybu Tepesi bölgesinde bir tüneli patlatmaya çalışan İsrail askerlerine ön alıcı saldırı düzenleyerek tünelin ağzını patlattıklarını aktardı.

İsrail'le varılan esir takası ve çatışmalara insani ara uzlaşısı

Ebu Ubeyde, öldürmekten başka bir şey yapmayan İsrail'in, kara harekat planını "hızlıca zafer ilan etmek için her şeyi yıkmak, herkesi öldürmek ve katliam işlemek üzerine kurduğunu" ancak kendilerinin bu planı boşa çıkardığını söyledi.

"Düşman gerçek kayıplarını gizliyor, direnişçilerimiz, İsrail güçlerinin öldürüldüğünü görüyor, öldürülen ve yaralananları savaş meydanından uzaklaştırırken ne sıkıntılar yaşadıklarını görüyor." diyen Ebu Ubeyde, şöyle devam etti:

Düşman kara harekatına devam etmeye karar verecek olursa bu verdiği can kayıplarının, daha başlangıç olduğunu görecek. Savaş meydanında gördüklerimiz bize İsrail askerlerinin bu savaşa hazır olmadığını ve sonuçlarının neler olacağını da bilmediklerini gösteriyor.

İsrail'in çatışmalara insani ara verilmesi ve esir takasını kabul etmesine ilişkin ise Ebu Ubeyde, şu ifadeleri kullandı:

Biz kara harekatı başlamadan önce bunu teklif etmiştik ancak düşman, askeri güç kullanarak bu sonucu elde edebileceğini sandı. Biz o zaman da söyledik şimdi de söylüyoruz: Esirleri ancak takas yaparak geri alabilirsiniz.

İsrail'in savaşın süresini uzatma konusunda; işlediği soykırıma, katliamlara ve toplu cezalandırmaya güvendiğini, bunun dışında somut bir askeri hedefi olmadığını söyleyen Ebu Ubeyde, "Saldırıların süresi ne kadar uzarsa uzasın biz buna hazırız." dedi.



İsrailli yerleşimciler, Batı Şeria'nın Brukin kasabasındaki evleri ve araçları ateşe verdi

İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria'daki Brukin kasabasına düzenlediği saldırının ardından evinde meydana gelen hasarı inceleyen bir Filistinli (Reuters)
İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria'daki Brukin kasabasına düzenlediği saldırının ardından evinde meydana gelen hasarı inceleyen bir Filistinli (Reuters)
TT

İsrailli yerleşimciler, Batı Şeria'nın Brukin kasabasındaki evleri ve araçları ateşe verdi

İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria'daki Brukin kasabasına düzenlediği saldırının ardından evinde meydana gelen hasarı inceleyen bir Filistinli (Reuters)
İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria'daki Brukin kasabasına düzenlediği saldırının ardından evinde meydana gelen hasarı inceleyen bir Filistinli (Reuters)

İsrail ordusu ve işgal altındaki Batı Şeria'nın Brukin kasabasında yaşayan Filistinliler, İsrailli yerleşimcilerin bu ayın başlarında hamile bir yerleşimcinin öldürüldüğü yerin yakınında, kasabaya yönelik saldırılarda Filistinlilere ait evleri ve araçları ateşe verdiklerini bildirdi.

Yakındaki İsrailli yerleşimcilerin sürekli saldırı ve tacizlerine maruz kaldıklarını söyleyen Brukin'in Filistinli sakinleri, kalabalık bir grubun gece boyunca molotof kokteylleri atarak önlerine çıkan herkese saldırdıklarını söyledi.

Kasaba sakinlerinden Ekrem Sabra, evinden çıktıktan sonra onlarca, belki de 100 kadar kişinin kendisine ve ailesine ait arabaları yaktığını ve oğlunun evine molotof kokteyli attığını gördüğünü ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Sabra, “Evden çıktıktan sonra araçların alev aldığını gördüm... Kafama sert bir şekilde vurdular. Halen uyuyamıyorum... Başım dönüyor” ifadelerini kullandı.

Reuters(Arşiv-Reuters)

Olay soruşturma altında

İsrail ordusu perşembe günü Batı Şeria'nın kuzeyindeki kasabanın yakınlarında İsrailli sivillerin mülklere zarar verdiğine dair ihbar aldığını açıkladı.

“İhbarın alınmasının hemen ardından askerler olay yerine sevk edildi. Şüpheliler askerler gelmeden önce kaçtı” denilen açıklamada, herhangi bir yaralanma olmadığı ve olayın soruşturulduğu ifade edildi.

İsrail güçleri, yakınlardaki Brukin yerleşiminde yaşayan Tzila Giz'in öldürülmesinin ardından Brukin ve çevresinde sıkı bir güvenlik kordonu oluşturdu.

İsrail ordusu bu hafta yaptığı açıklamada, Brukin yakınlarındaki bölgede arama yapan İsrail güçlerinin saldırının failini öldürdüğünü ve bu kişinin daha önce Hamas mensubu olmak suçundan hapis cezasına çarptırıldığını bildirdi. Askerler saldırıya yardım ettiklerinden şüphelenilen birkaç kişiyi daha gözaltına aldı.

Giz'in öldürülmesinden bu yana Filistinliler, arabaları yakan, evlere taş ve molotof kokteyli atan ve Filistinlilere ait arazileri buldozerle yıkan yerleşimcilerin bölgede çok sayıda saldırı düzenlediğini bildirdi.

Brukin sakinlerinden 45 yaşındaki Mustafa Hater, “Her gün acı çekiyoruz ve saldırıya uğruyoruz. Hatta aynı gün içinde birden fazla kez bize sözlü saldırıda bulunuyorlar ve taşlarla saldırıyorlar... Durum çok zor” şeklinde konuştu.

İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Filistin köyü Deyr Şeref'e baskın düzenleyen Yahudi yerleşimcileri engellemeye çalışıyor. (Arşiv-FP)İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Filistin köyü Deyr Şeref'e baskın düzenleyen Yahudi yerleşimcileri engellemeye çalışıyor. (Arşiv-FP)

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Brukin ve Kafr ed-Dik kasabalarında 11 binden fazla Filistinlinin mahsur kaldığını ve 19 Mayıs'ta sona eren haftada yaralanmalara veya maddi hasara neden olan 28 yerleşimci saldırısının rapor edildiğini açıkladı.

OCHA tarafından yayınlanan raporda, geçtiğimiz yıl bin 449 saldırının kaydedildiği ve bunun 20 yılı aşkın bir sürenin en yüksek seviyesi olduğu belirtildi.

Yerinden edilme

Gazze savaşının başlamasından bu yana Batı Şeria'daki Filistin köylerine yönelik yerleşimci saldırıları artarken, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümeti döneminde yeni yerleşim yeri inşaları hız kazandı.

Son saldırılar, İsrail ordusunun Batı Şeria'da 20 yıl önceki İkinci İntifada'dan bu yana en büyük operasyonunu yürüttüğü sırada meydana geldi.

BM verilerine göre Cenin ve Tulkerim gibi kuzey Batı Şeria şehirlerindeki mülteci kamplarına odaklanan operasyon 40 binden fazla Filistinlinin yerinden edilmesine neden oldu ve birçok Filistinlinin İsrail'in Batı Şeria'nın kontrolünü tamamen ele geçirmesinden endişe duymasına yol açtı.

Aralarında yerleşim yanlısı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in de bulunduğu Netanyahu hükümetindeki bazı bakanlar, Batı Şeria'nın ilhak edilmesi ve çok sayıda Filistinlinin yerinden edilmesi için açıkça çağrıda bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Batı Şeria 1967 savaşında İsrail güçleri tarafından ele geçirildi ve o zamandan beri işgal altında. Filistinliler, Batı Şeria'nın Gazze ve Doğu Kudüs ile birlikte gelecekteki bağımsız devletlerinin merkezi olmasını istiyor.

Çoğu ülke yerleşimlerin uluslararası hukuka göre yasadışı olduğunu düşünüyor. İsrail bunu reddediyor ve Yahudilerin bölgeyle tarihi ve dini bağları olduğunu iddia ediyor.