Filistin asıllı Alman cerrah, Gazze'deki zorlu tercihlerini anlattı: 'Kimin hayatını kurtaracağım?'

İsrail saldırılarında yaralanan Filistinliler, Şifa Hastanesi'nin hizmet dışı kalmasının ardından Endonezya Hastanesi'nde yerlere yayılmış durumda (Arşiv - Reuters)
İsrail saldırılarında yaralanan Filistinliler, Şifa Hastanesi'nin hizmet dışı kalmasının ardından Endonezya Hastanesi'nde yerlere yayılmış durumda (Arşiv - Reuters)
TT

Filistin asıllı Alman cerrah, Gazze'deki zorlu tercihlerini anlattı: 'Kimin hayatını kurtaracağım?'

İsrail saldırılarında yaralanan Filistinliler, Şifa Hastanesi'nin hizmet dışı kalmasının ardından Endonezya Hastanesi'nde yerlere yayılmış durumda (Arşiv - Reuters)
İsrail saldırılarında yaralanan Filistinliler, Şifa Hastanesi'nin hizmet dışı kalmasının ardından Endonezya Hastanesi'nde yerlere yayılmış durumda (Arşiv - Reuters)

Filistin asıllı Alman cerrah Ahmed Ebu Nada, zorlu koşulları ve zor kararlarını anlatıyor. Ebu Nada, İsrail ile Hamas arasındaki savaş nedeniyle koruma talep ederken bir yandan da Gazze'deki Şifa Tıp Kompleksi'nde elektrik ve su kesintisi, tıbbi malzeme sıkıntısı ve yerinden edilmiş insanların yoğun olduğu bir ortamda yaralıların hayatlarını kurtarmaya çalışıyor. 

Bu ayın başlarında Gazze'den Berlin'e doğru yola çıkan 47 yaşındaki cerrah, kuşatma altındaki Gazze’de yaşadığı zorlu atmosferi anlatıyor. 7 Ekim'de çıkan savaş sırasında yaşadığı deneyimlere dair konuşan Ebu Nada, “Kimin hayatını kurtarayım? Bu kadının mı yoksa bu adamın mı? Bu çocuğu ameliyat etmek için yeterli zamanım yok, ampütasyona başvurmak zorundayım. Bunlar, bir doktorun karşı karşıya kalacağı son derece zorlu kararlardır.”

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, cuma günü Refah sınır kapısının yabancı uyruklulara açılmasının ardından Gazze'den tahliye edilen 7 vatandaşıyla birlikte Ahmed Ebu Nada'yı da karşıladı.

Ahmed Ebu Nada, AFP’ye Gazze Şeridi'ndeki en büyük hastane olan Şifa Hastanesi'nde geçirdiği zorlu zamanları anlattı: “Yerde sedyelerle ameliyat yapıyorduk, çünkü yatak kalmamıştı. Hastaneden ayrıldığım hafta durum daha da kötüleşti. Artık elektrik, su ve oksijenimiz yoktu. Oksijen olmadan ameliyat yapmam mümkün değildi, bu nedenle çatışmanın 28. gününde hastaneden ayrıldım."

Gazze şehrinin batısındaki Şifa Hastanesi, günlerce İsrail ordusunun saldırılarının odak noktası oldu. İsrail, Hamas’ı hastaneyi askeri tesis ve komuta merkezi olarak kullanmakla suçladı, ancak Hamas ve hastane yetkilileri bu iddiayı reddetti. Hastanedeki Hamas varlığına ilişkin bir soruya Ebu Nada şu cevabı verdi: “Orada doktor olarak çalışıyordum ve hiç böyle bir şey fark etmedim.”

İsrail güçleri, geçtiğimiz hafta tıbbi kompleksin içindeki koşullara ilişkin açıklamaları uluslararası medyada yer alan Gazze'deki Şifa Hastanesi Müdürü Muhammed Ebu Silmiyye'yi gözaltına aldı. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Ebu Nada, Ebu Silmiyye'nin "yakında serbest bırakılacağına" dair ümidini dile getirdi.

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun komplekse saldırdıktan günler sonra (Cuma günü) oradan çekildiğini ve buradaki hasta ve yerinden edilmiş kişilerin çoğunun tahliyesi konusunda uyardığını duyurdu.

"Uyuma imkanı yok"

Almanya'da tıp eğitimi almış olan Ebu Nada, eşi ve dört çocuğuyla birlikte 8 yıldır Gazze'de yaşıyor. Çocuklarından biri, aile Gazze Şeridi'nden ayrılmadan önce yaralandı.

Hamas, 7 Ekim'de İsrail’e benzeri görülmemiş bir saldırı başlattı. İsrail yetkililerine göre çoğu ilk gün olmak üzere bin 200 kişinin ölümüne neden oldu. Hamas ve diğer gruplar saldırıdan bu yana Gazze Şeridi'nde yaklaşık 240 rehineyi tutuyor. Gazze Sağlık Bakanlığı'na göre ise bu tarihten itibaren İsrail'in gerçekleştirdiği yıkıcı bombardıman sonucunda 14 bin 854 kişi hayatını kaybetti.

Şifa Hastanesi Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Ebu Nada'nın, savaşın başlamasından bu yana dinlenmeye vakti olmadı. Ebu Nada: “Doğal olarak uyku molaları vermek zorunda kaldım. Ancak uzanmadan uyumak zordur. Bombalama her yerdeydi. Yüksek seslerden dolayı uyumak mümkün olmadı.”

Ebu Nada, Cuma günü Almanya Cumhurbaşkanı'na yönelik çağrısında Gazze'ye daha fazla yardım getirilmesi talebinde bulundu. Filistin asıllı Alman Doktor, malzemelerin ulaştırılması için Gazze'ye "Almanya'dan tıbbi hava köprüsü kurulması" çağrısında bulunurken ayrıca sözlerine şunları ekledi: “Filistin kökenli çok sayıda Alman doktor var. Yardım sağlamak için gönderilebilirler.”

Ebu Nada ailesinin tüm üyeleri Gazze’den ayrılmadı. Ebu Nada: “Annem orada, 85 yaşında. Onun için çok endişeleniyorum. Yaşlı kadın, savaş sırasında Gazze'nin kuzeyinden güneye doğru evinden yaya olarak kaçtı.”



Suriyeli Yahudiler Şam'daki Faranj Sinagogu’nda ibadet ediyor

Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda ibadet eden bir Yahudi, 29 Nisan 2025. (AFP)
Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda ibadet eden bir Yahudi, 29 Nisan 2025. (AFP)
TT

Suriyeli Yahudiler Şam'daki Faranj Sinagogu’nda ibadet ediyor

Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda ibadet eden bir Yahudi, 29 Nisan 2025. (AFP)
Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda ibadet eden bir Yahudi, 29 Nisan 2025. (AFP)

AFP fotoğrafçısı, ABD'de yaşayan Suriyeli Yahudilerden oluşan bir heyetin bugün Şam'ın eski şehrindeki el- Faranj Sinagogu’nda (Frenk sinagogu) ibadet ettiğini ve bunun Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'nin başkentine yapılan bir dizi ziyaretin parçası olduğunu söyledi.

Ziyaret, Suriye'deki Yahudi topluluğunun lideri Bahur Chamntoub’un geçen hafta ortasında kimliği belirsiz saldırganların Yahudi mezarlığına girerek Yahudi mistisizminin sembolü olan Haham Hayyim Vital'in mezarını tahrip ettiklerini açıklamasının ardından gerçekleşti.

Görsel kaldırıldı.Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda Tevrat'ın el yazmasını taşıyan bir haham, 29 Nisan 2025. (AFP)

Ziyaret heyetinde, Suriye'yi terk eden son haham olan ve 1990'ların başında ülkeyi terk eden binlerce Suriyeli Yahudi arasında yer alan Yusuf Hamra'nın oğlu Haham Henry Hamra da yer aldı. Yusuf Hamra, ayrılışından bu yana ilk kez geçtiğimiz şubat ayında oğluyla birlikte Şam'ı ziyaret etmişti.

Henry Hamra, Suriye'deki 20'den fazla sinagogdan biri olan el- Faranj Sinagogu’nda, aralarında Brooklyn'deki Suriye Yahudi cemaatinden Victor Kemil'in de bulunduğu heyet üyelerinin huzurunda sabah ibadetini yönetti.

Görsel kaldırıldı.Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda ibadet eden Yahudi erkekler, 29 Nisan 2025. (AFP)

Kemil AFP'ye yaptığı açıklamada, ziyaretin ‘yakında Suriye'yi ziyaret edecek daha büyük bir heyetin hazırlıklarının’ parçası olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Kemil, “Sinagogu ve buradaki toplumu en azından ziyaretçi kabul etmeye hazırlamak istiyoruz. Umuyoruz ki, ülkedeki durum iyileşir ve geri dönmeyi ya da turizm için gelmeyi daha fazla düşünmeye başlarlar. Biz gururlu Suriyeli Yahudileriz ve çocuklarımız da bizim ne kadar gururlu olduğumuzu biliyorlar. Bu mirası ve bu tarihi kesinlikle sevecekler” ifadelerini kullandı.

Kemil, heyetin dün Şam'da, Şam'daki Yahudi mezarlığında gömülü olan Haham Vital'in ölüm yıldönümünü andığını söyledi.

Anma töreni, geçen hafta kimliği belirsiz saldırganların mezarlıkta Vital'in mezarının bulunduğu bölüme girmelerinin ardından gerçekleşti.

Görsel kaldırıldı.ABD'de yaşayan Suriyeli Yahudilerden oluşan bir heyet, Eski Şam'daki el- Faranj Sinagogu'nda ibadet ediyor. (AFP)

Suriye'deki Yahudi topluluğunun lideri Bahur Chamntoub cuma günü Facebook'ta yaptığı paylaşımda, kimliği belirsiz kişilerin ‘tarihi eser aramak için Haham Vital’in mezarının yanındaki alanı kazdıklarını’ belirtti. Chamntoub, “Bölgeden sorumlu yetkilileri bilgilendirdik. Onlar da vandalizmin gerçekleştiği yeri incelediler ve olayın sorumlularını bulacaklarına dair söz verdiler” dedi.

İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı adına geçtiğimiz pazar günü Chamntoub tarafından yayınlanan açıklamada, “Haham Hayyim Vital'in mezarına yapılan saygısızlık karşısında derin bir şok ve üzüntü duyuyoruz” denildi. Açıklamada ayrıca, ‘Suriye hükümeti, Yahudi kutsal mekanlarını, sinagoglarını ve mezarlıklarını acilen emniyete almaya” çağrıldı.

AFP'ye konuşan Kemil, “Olayın amacını bilmiyoruz ve amacın hahamın kemiklerine dokunmak, taşımak ya da saygısızlık etmek olup olmadığını öğrenmeye çalışıyoruz. Bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Haham bizim için çok önemli ve gömülü olduğu yer bizim için sonsuza kadar önemli kalacak” ifadelerini kullandı.

Suriye’deki çatışma yıllarında, Şam’ın Cobar mahallesinde bulunan ve dünyanın dört bir yanından gelen Yahudiler için kutsal bir yer olan eski bir sinagog yağmalanmış ve ağır hasar görmüştü.

Suriye'deki varlıkları milattan önceki yüzyıllara kadar uzanan Yahudiler, Esed ailesinin yönetimi sırasında dinlerinin gereklerini yerine getirme özgürlüğüne sahipti. Ancak Esed rejimi 1992 yılına kadar hareketlerini kısıtladı ve seyahat etmelerini engelledi. Seyahat etmelerine izin verildikten sonra sayıları yaklaşık 5 binden şu anda Şam'da ikamet eden 7 yaşlı kişiye düştü.

Görsel kaldırıldı.Eski Şam'ın Yahudi Mahallesi'ndeki el- Faranj Sinagogu’nda Tevrat'ın el yazmasını taşıyan bir Yahudi, 29 Nisan 2025.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera liderliğindeki yeni yetkililer, Suriye'nin geleceğinin inşasına ve güvenliğinin sağlanmasına tüm toplulukları dahil etme sözü verirken, azınlıklar arasında zaman zaman yaşanan ihlaller nedeniyle kaygılar yaşanıyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani, New York'a yaptığı bir ziyaret kapsamında, New York'taki Suriyeli Yahudi toplumundan bir heyetle görüştü. Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre Şeybani, görüşmede ‘iletişim ve anlayış köprülerinin güçlendirilmesinin önemini’ ele aldı.