Ayn el-Hilve’den savaşçılar Güney Lübnan’daki çatışmalara dahil oldu

İnsani mola aralıklarla ihlal edildi ve İsrail, UNIFIL güçlerine ateş açtı.

Gruplar arasında geçen yaz yaşanan çatışmalar sırasında, Ayn el-Hilve Kampı’nın girişlerinde konuşlanan Lübnanlı askerler. (AFP)
Gruplar arasında geçen yaz yaşanan çatışmalar sırasında, Ayn el-Hilve Kampı’nın girişlerinde konuşlanan Lübnanlı askerler. (AFP)
TT

Ayn el-Hilve’den savaşçılar Güney Lübnan’daki çatışmalara dahil oldu

Gruplar arasında geçen yaz yaşanan çatışmalar sırasında, Ayn el-Hilve Kampı’nın girişlerinde konuşlanan Lübnanlı askerler. (AFP)
Gruplar arasında geçen yaz yaşanan çatışmalar sırasında, Ayn el-Hilve Kampı’nın girişlerinde konuşlanan Lübnanlı askerler. (AFP)

Güney Lübnan'daki Ayn el-Hilve Filistin Mülteci Kampı, 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail ordusu ile Hamas Hareketi arasında devam eden savaşın gölgesinde, zorluklar altında yaşıyordu. Cuma günü uygulamaya başlanan insani mola, kampta yaşayan yaklaşık 90 bin mültecinin rahat bir nefes almasını sağladı. Ancak bu, İsrail’in savaşın tekrar başlamasının ardından saldırılarının şiddetini daha da artıracağı beklentisiyle aşırı temkinli bir rahatlamaydı.

Kamp sakinlerinden İssam (51), Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şunları söyledi:

Bugün kamplardaki ve özellikle Ayn el-Hilve’deki mültecilerin durumu adeta şöyle diyor: Gazze ve Batı Şeria’daki halkımızın savunulmasına katılmamız için bize alan açın. Ya nadide dostu sevindiren bir hayat, ya da düşmanları çileden çıkaran bir ölüm ve şehadet gelir.

Ayn el-Hilve ve Lübnan’daki diğer kamplardan Filistinli gruplar, özellikle de El-Kassam Tugayları’nın Lübnan ayağı, Güney Lübnan’dan başlatılan askeri operasyonlara katılıyor. Bu operasyonların çoğu Hizbullah ile koordineli bir şekilde yapılıyor.

İssam açıklamasının devamında “Nasıl ki Gazze Şeridi halkı silahların susmasıyla rahat bir nefes aldı, ekim ayından bu yana günlük yaşamları Filistin’de olup bitenlerden ibaret olan Ayn el-Hilve halkı da rahat bir nefes aldı” dedi.

Güney Lübnan cephesinde, insani aranın ikinci gününde, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) kuvvetlerini ve bazı beldelerdeki sivilleri ara sıra hedef alan İsrail ateşi ve Lübnan’dan İsrail insansız hava aracına (İHA) doğru karadan havaya füze fırlatılması sonucu ateşkesin ihlal edildiği kaydedildi.

UNIFIL güçleri, öğle saatlerinde Güney Lübnan’da devriyelerinin İsrail ordusu tarafından açılan ateşe maruz kaldığını ve herhangi bir ölüm meydana gelmediğini açıkladı. Saldırıyı ‘son derece endişe verici’ olarak nitelendirerek tüm tarafların kendi unsurlarını koruma sorumluluğu olduğunu vurguladı.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.