Mısır'da yaşanan şeker krizinin nedenleri

Kıtlık, tüketici alışkanlıklarını etkiledi.

Mısır Başbakanı Mustafa Madbuli ve Tedarik Bakanı bir süre önce bir indirimli ürün satış mağazasını teftiş etti. (Mısır hükümeti)
Mısır Başbakanı Mustafa Madbuli ve Tedarik Bakanı bir süre önce bir indirimli ürün satış mağazasını teftiş etti. (Mısır hükümeti)
TT

Mısır'da yaşanan şeker krizinin nedenleri

Mısır Başbakanı Mustafa Madbuli ve Tedarik Bakanı bir süre önce bir indirimli ürün satış mağazasını teftiş etti. (Mısır hükümeti)
Mısır Başbakanı Mustafa Madbuli ve Tedarik Bakanı bir süre önce bir indirimli ürün satış mağazasını teftiş etti. (Mısır hükümeti)

Mısır'ın başkenti Kahire'nin merkezindeki popüler ‘Babu’l-Bahr’ bölgesindeki kafelerden birinde çalışan 40 yaşındaki Mahmud İbrahim, eskiden müşterilerine çay fincanlarının yanında küçük bir paket içinde şeker servis ederken, son günlerde Muhammed, kafe müşterilerini uygun gördükleri miktarı eklemekte serbest bırakmak yerine, çay fincanlarına eklenecek şeker miktarını kendilerine sorar hale geldi.

Kahire'nin merkezindeki lüks kahve ve çay dükkanları ise talep üzerine küçük paket şeker sağlamayı tercih etti. Bu durum, Mısırlıların marketlerdeki şeker kıtlığından ve yüksek fiyatından şikayet ettiği bir dönemde, hükümetin şeker sağlama ve yüksek fiyatına karşı koyma çabalarının ortasında gerçekleşti. Ülkedeki şeker krizinin ne zaman sona ereceği ve şeker fiyatlarının neden bu rekor şekilde yükseldiği soruları gündeme geldi.

Gözlemciler Mısır piyasalarının aylardır şeker sıkıntısı çektiğini; bunun da bu yılın başından beri fiyatlarda sürekli artışa neden olduğunu düşünüyor. Bir kilogram şekerin fiyatı yaklaşık 20 pound iken, bazı mağazalarda kilo başına 50 pound bariyerini aştı.

Buna karşı Mısır hükümeti, fiyatları kontrol etmek amacıyla ülke geneline yayılmış indirimli ürün satış noktaları aracılığıyla şekeri 27 pound'a satma girişimi başlattı. Mısır Tedarik Bakanı Ali el-Museylihi, geçtiğimiz günlerde "piyasalar disipline edilmezse şekere zorunlu fiyat" uygulamakla tehdit etti.

Gözlemcilere göre Mısır'da üç fiyattan satılan şeker bulunuyor. Birincisi sübvansiyonlu olup Mısırlı ailelere karneyle veriliyor ve 12,5 pound (bir dolar 30,75 pounda eşit) fiyatla, ikincisi de Tedarik Bakanlığı'na bağlı marketlerde kilo başına 27 pound fiyatla satılıyor. Üçüncüsü ise büyük mağaza ve marketlerde kilo başına 45 pounddan 50 poundu aşan fiyatlarla satışa sunuluyor.

Mısır Ticaret Odaları Genel Federasyonu Gıda Maddeleri Bölümü üyesi Hazım el-Menufi, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada "Mısır hükümetinin belirlediği fiyat (27 pound) bu tür şekerlerin satın alınması için büyük bir talep yarattı” dedi.

Mısır Tedarik Bakanı geçtiğimiz temmuz ayında yaptığı açıklamada ‘şekerin adil fiyatının dünya genelindeki yüksek fiyat nedeniyle 22 ila 26 pound arasında değiştiğini’ belirtmişti. Reuters pazartesi günü, Mısır Tedarik Emtia Kurumu'nun ‘ton başına 668 dolar fiyatla yaklaşık 50 bin ton ham şeker satın aldığını ve bu şekerin önümüzdeki Ocak ayında geleceğini’ bildirdi.

Mısır Tedarik Bakanı ise şeker fiyatındaki artışı ‘geçtiğimiz haftalarda (paralel piyasada) poundun dolar karşısındaki değerinin düşmesine’ bağladı. Pazar akşamı televizyonda yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Bu durum Mısır hükümetini şeker ithalatı için gereken miktarın yarısını Mısır Merkez Bankası'ndan resmi dolar fiyatı üzerinden sağlamaya, diğer yarısını da ithalatçıların faaliyetlerinden elde ettikleri gelirlerle karşılamaya sevk etti.

AP tarafından şubat ayı ortasında yayınlanan bir rapora göre ‘dünyanın ikinci ve üçüncü en büyük şeker ihracatçıları olan Hindistan ve Tayland'da alışılmadık derecede kuru havanın mahsullere zarar vermesinin ardından küresel arzın azalması ve küresel şeker üretiminde yüzde 2'lik bir düşüş beklentisi’ nedeniyle şeker fiyatları son zamanlarda küresel bir artış kaydetti.

Yüksek Fiyatlara Karşı Vatandaşlar adlı dernek ise salı günü Mısır'daki Tüketiciyi Koruma Ajansı'na ‘piyasayı durgunlaştırmak ve fiyatı arttırmak amacıyla şekeri alıkoymak için yapay darboğazlar’ olarak tanımladığı durumu ele almak üzere bir rapor sunarken, ajans da salı günü ilan edilenden daha yüksek fiyatlarla satmadan önce.1,25 ton şekere el konulduğunu duyurdu. Ajansın başkanı olan İbrahim es-Suceyni Salı günü, şeker krizini ‘bazı tüccarların istismarına’ bağladı.

vdfg
Mısır para birimi, uluslararası bazda farklı değerlere sahip. (AFP)

Yüksek Fiyatlara Karşı Vatandaşlar derneğinin başkanı olan Mahmud el-Askalani, Şarku’l Avsat'a şunları söyledi:

“Şeker tüccarları piyasalarda denetim eksikliği nedeniyle büyük miktarlarda alım yapıp depoladıktan sonra bunları ilk fiyatlarından daha yüksek fiyatlara satarak geçtiğimiz aylarda büyük karlar elde ettiler."

Ancak Mısır Sanayi Federasyonu Gıda Sanayi Odası Şeker Bölümü Başkanı Hasan el-Fendi, ‘hükümet tarafından piyasalara sunulan miktarlardaki herhangi bir artışın şeker fiyatlarında düşüşe ve tüm spekülatörlerin piyasadan çıkmasına yol açacağına’ inanıyor. Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ‘şeker miktarını tekelleştirerek hızlı bir kar elde etmek isteyen spekülatörlerin, şekerin piyasalarda daha düşük bir fiyata bulunacağını hissettikleri anda ellerindekinden vazgeçeceklerini’ vurguladı.

Menufi bu noktada, ‘piyasaya daha büyük miktarlarda şeker sürerek şeker arzını arttırmanın fiyatlardaki artışa bir çözüm olacağına’ işaret ederek, bunun ‘büyük miktarlarda ithalat yapıp piyasaya sürmek ya da önümüzdeki ocak ayında yeni sezonun başlamasını beklemek dışında’ başarılamayacağını belirtti.

Şeker fiyatları son birkaç saat içinde sosyal medyadanın da başlıca gündem maddeleri arasındaydı. Bazıları ‘krize hızlı bir çözüm’ talep ederken bazıları ise ‘şeker eksikliği’ ile alay etti ve ‘masraflardan tasarruf etmek için hiçbir içecekte kullanmayacaklarını’ yazdı. Ayrıca marketlerdeki şeker fiyatlarının yüksekliğinden yakınanlar da vardı.

Bu bağlamda, Mısır Tedarik Bakanı pazartesi günü, ‘önümüzdeki beş aydan daha fazla bir süre için yeterli’ olduğunu söylediği stratejik şeker stokundan ek miktarlar sunma ve pazarı doldurma yoluna başvurmayı reddetti.

Menufi konuya ilişkin "Mısır devleti aşırı zorunluluk halleri hariç stratejik rezervlere başvurmaya zorlanamaz ki biz bunu başaramadık" derken Askalani de şunları söyledi:

Mısır devletinin Rekabetin Korunması ve Tekel Uygulamaları Kanunu'nun 10. Maddesi metnini kullanarak emtia üzerinde belirli bir dönem için belirli bir fiyat belirlemesi ve bunu şekere uygulaması sorunu çözmeyebilir. Çünkü şeker ticareti için bir ‘karaborsa’ ortaya çıkmasına neden olabilir ve piyasalarda disiplin sağlama hedefine ulaşmaz.



Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.


Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe