İsrail medyasına konuşan Arap diplomatlar: "Mahmud Abbas engel haline geldi"

"ABD'nin savaş sonrasına yönelik Gazze planları zora girebilir"

Abbas, ABD aracılığıyla yürütülen ve savaş nedeniyle askıya alınan İsrail-Suudi Arabistan normalleşme görüşmelerini eleştirmişti (Reuters)
Abbas, ABD aracılığıyla yürütülen ve savaş nedeniyle askıya alınan İsrail-Suudi Arabistan normalleşme görüşmelerini eleştirmişti (Reuters)
TT

İsrail medyasına konuşan Arap diplomatlar: "Mahmud Abbas engel haline geldi"

Abbas, ABD aracılığıyla yürütülen ve savaş nedeniyle askıya alınan İsrail-Suudi Arabistan normalleşme görüşmelerini eleştirmişti (Reuters)
Abbas, ABD aracılığıyla yürütülen ve savaş nedeniyle askıya alınan İsrail-Suudi Arabistan normalleşme görüşmelerini eleştirmişti (Reuters)

İsrail'in önde gelen haber sitelerinden Times of Israel'e konuşan Arap diplomatlar, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın, savaş sonrası dönemde Gazze'nin geleceğine yönelik planlarda "engel haline geldiğini" savundu.

Kimliklerinin paylaşılmasını istemeyen iki diplomat, savaş sonrası dönemde 87 yaşındaki Abbas'ın Gazze Şeridi'ni yönetebileceğine şüpheyle yaklaştıklarını söyledi.

ABD, 7 Ekim'de başlayan savaşın sonlanmasının ardından Gazze'nin kontrolünün Abbas liderliğindeki Filistin Ulusal Yönetimi'ne devredilmesini istiyor. Ancak haberde, Arap ülkelerinin Washington'ın planına sıcak bakmadığı ileri sürüldü.

Diplomatlar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Batı Şeria'da izlediği politikaların, Filistin Ulusal Yönetimi'nin hakimiyetini zayıflattığını ve Abbas'ın buna karşı güçlü duramadığını savundu. 

Yetkililer ayrıca Netanyahu'nun savaş sonrası Gazze'nin yönetimine dair planlarını net şekilde açıklamamasının da Arap ülkelerinin, İsrail'i destekleyen ABD'nin önerilerine mesafeli yaklaşmasına yol açtığını söyledi. 

Kaynaklar, Abbas'a ilişkin çekincelerin "ABD'nin bölgedeki diğer müttefikleri tarafından da bir süredir paylaşıldığını" savundu. Diplomatlar Arap ülkeleri arasında İsrail'in "Hamas'ı tamamen denklem dışında bırakabileceğine dair fikir birliği oluşmadığını" da dile getirdi.

Times of Israel, yetkililerin farklı ülkeler adına konuştuğunu belirtirken, diplomatların nerenin yurttaşı olduğuna dair bilgi paylaşmadı. Haberde, "her iki diplomatın da Abbas'a daha sıcak bakılan Ürdün'le bağlantısı olmadığı" ifade edildi.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nden Ghaith Ömeri ise Abbas'ın Arap ülkeleriyle ilişkilerini yeterli derecede geliştiremediği değerlendirmesini yaptı. Abbas'ın eski danışmanlarından Ömeri, şunları söyledi: 

Filistin Ulusal Yönetimi'nin zayıflaması, tamamen Abbas'ın iktidarı altında gerçekleşti. Etkisiz ve başkalarının kendisi için iş yapmasını bekleyen bir lider olarak görülüyor.

Ömeri, Fetih partisi içinde Abbas destekçilerinin kurduğu hakimiyetin, yeni lider adaylarının çıkmasına olanak sağlayacak biçimde dönüştürülmesi gerektiğini de savundu. 

Gazze Şeridi, 1996-2006'da Filistin Ulusal Yönetimi'ne bağlıydı. Ancak Hamas, 2006'da yapılan seçimlerde Abbas'ın partisi Fetih'i geçerek 132 sandalyeli mecliste 74 koltuk kazanmış, Fetih ise 45 sandalyede kalmıştı. Daha sonra taraflar arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle 2007'de Gazze'de patlak veren çatışmalarda, Hamas bölgenin kontrolünü ele geçirmişti.

Abbas, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'la 5 Kasım'da yaptığı görüşmede, bölgenin yönetimini "Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni kapsayan geniş ölçekli bir siyasi çözüm oluşturulması şartıyla" kabul edeceklerini dile getirmişti. Blinken, dün Abbas'la yaptığı görüşmede, Washington yönetiminin iki devletli çözüm için somut adımlar atacağını söylemişti. 

Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye de 29 Ekim'deki açıklamasında, kapsayıcı bir anlaşma yapılmadan Gazze'nin yönetimini devralmayacaklarını söylemişti.

Independent Türkçe



Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Somali'nin Mısır'dan askeri destek aldığını tekrar tekrar açıklaması, Addis Ababa ile çatışma halinde olan Mogadişu hükümetine verilen bu desteğin sınırları ve Etiyopya'nın ayrılıkçı Somaliland bölgesinde bir deniz limanı elde etme çabalarına ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdi.

Somali Dışişleri Bakanı Ahmed Muallim Fiqi, ülkesinin ‘Mısır'dan askeri yardım ve mühimmat’ aldığını açıkladı. Fiqi cumartesi günü yaptığı basın açıklamasında, ‘Kahire'nin Somali için destekleyici bir rol oynadığını ve tarihsel olarak her zaman Mogadişu'yu savunduğunu’ belirtti.

Uzmanlar ve askeri yetkililer Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin şekillerini sıraladılar. Somali'nin şu anda karşı karşıya olduğu güvenlik sorunları çerçevesinde bu desteğin “ortak savunma ve bilgi alışverişinin yanı sıra Afrika Birliği (AfB) barışı koruma güçlerine katılımı” da içerdiğini ifade ettiler.

Mısır, Etiyopya hükümetinin ocak ayında Somaliland ile imzaladığı ve Etiyopya'nın Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanıması karşılığında, Addis Ababa'nın bir deniz limanı alacağı mutabakat zaptına karşı çıktı. Kahire söz konusu anlaşmayı ‘Somali'nin egemenliğine saldırı’ olarak değerlendirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de ‘askeri iş birliği protokolü’ imzaladı. Sisi ayrıca ülkesinin Ocak 2025'ten itibaren AfB’nin barışı koruma güçlerine katılacağını duyurdu.

Mısır Askeri Akademisi danışmanlarından Tümgeneral Pilot Dr. Hişam el-Halebi'ye göre Mısır'ın Somali'ye askeri desteği ‘Somali tarafından gelen ve Somali Cumhurbaşkanı tarafından sunulan resmi bir talebe’ dayanıyor.

El-Halebi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Kahire'nin Mogadişu'ya sağladığı güvenlik ve askeri yardım iki şekilde gerçekleşiyor. Birincisi, AfB'nin barışı koruma güçleri çerçevesinde, hafif silahlı Mısır güçlerinin de katılımıyla, güvenliğin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması. İkincisi ise iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında ikili iş birliği çerçevesinde gerçekleşiyor. Somali ordusunun etkinliğini ve yeteneklerini arttırmak için eğitim programlarını içeriyor” ifadelerini kullandı.

El-Halebi, ‘Mısır'ın askeri desteğinin kimseye karşı olmadığını ve diğer bölgesel taraflarla savaşmayı amaçlamadığını’ belirtti. ‘Mısır'ın Somali'yi terör örgütlerinin tehdidi ve Kızıldeniz bölgesinin güvenliğiyle ilgili güvenlik sorunları çerçevesinde desteklemeyi amaçladığını’ ifade eden el-Halebi, bunun, ‘Mısır'ın Libya, Sudan, Yemen ve Suriye'ye yönelik politikasıyla aynı olan, egemenliklerini korumak için çatışmalarla karşı karşıya olan ülkelerin ulusal kurumlarını desteklemeye dayanan dış politika parametreleriyle tutarlı olduğunu’ kaydetti.

Somali geçtiğimiz ağustos sonunda, Mısır'ın barışı koruma güçlerine katılımının bir parçası olarak Mısır askeri teçhizatının ve heyetlerinin başkent Mogadişu'ya geldiğini duyurdu. Bunu, Etiyopya'nın ‘bölge için risk oluşturan bazı ülkelerin dış müdahalesini eleştiren’ açıklaması izledi. Söz konusu açıklamada, ‘buna karşı kayıtsız kalınmayacağı’ belirtildi.

Öte yandan el-Halebi, Etiyopya'nın Kızıldeniz'de bir liman elde etme hamlesini eleştirerek, bunun ‘uluslararası hukuk kurallarını ihlal ettiğini ve Somali'nin endişesinin meşru olduğunu, zira Etiyopya'nın hamlesinin, bölgenin resmi olarak bölünmesinin bir başlangıcı olduğunu’ vurguladı.

Mısırlı Afrika uzmanı Rami Zuhdi, Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin sınırlarını ve şeklini sıralayarak, bunun ‘ortak savunma anlaşması, bilgi alışverişi, Somali silahlı kuvvetleri için eğitim programları ve AfB barışı koruma güçlerine katılımı’ içerdiğini belirtti. Zuhdi, ‘barışı koruma misyonundaki Mısır güçlerinin 10 bin personele ulaşabileceğini, bunların 7 bininin sınır korumasına, 3 bininin ise şehirlerdeki güvenlik durumunun korunmasına katılacağını’ söyledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zuhdi, “Mısır'ın istikrarı sağlama ve Somali'yi koruma arzusu, karşılıklı savunma anlaşması ve uluslararası hukuk kuralları doğrultusunda askeri iş birliği seviyesini mümkün olduğunca sınırsız hale getirebilir” dedi.

“Kahire, Somali'nin bağımsızlığından bu yana Mogadişu'ya her zaman destek olmuştur” diyen Zuhdi, ‘bu desteğin kriz dönemlerinde arttığını ve şekillerinin çoğaldığını’ belirtti. Zuhdi ayrıca ‘mevcut Somali Cumhurbaşkanı’nın Mayıs 2022’de göreve gelmesinden bu yana Kahire'yi üç kez ziyaret ettiğini’ vurguladı.

Somali, topraklarında Etiyopya birliklerinin varlığını sürdürmesi nedeniyle bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya. Zuhdi, Addis Ababa'nın AfB barış gücü misyonunun bir parçası olarak bu yılın sonunda görev süresi dolacak olan birliklerini sürdürmekte ısrar etmesi halinde gerilimin artabileceğini kaydetti.

Somali Dışişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde basına yaptığı açıklamada, AfB barış gücü misyonuna katılan Etiyopya güçlerinin bu yılki görev sürelerinin sonunda Somali topraklarını terk etmelerini talep etti. Etiyopya güçlerinin bölgede kalışını ‘ülkesinin mevcut tüm imkanlarla mücadele edeceği askeri bir işgal’ olarak değerlendiren Fiqi, ‘Addis Ababa'nın sadece deniz limanlarını elde etmeye değil, Somali topraklarını kontrol etmeye ve egemenliğine katmaya çalıştığına’ işaret etti.