Lübnan'ın hastaneleri güneyde büyük çaplı bir savaşa hazır mı?

Lübnan Sağlık Bakanlığı çatışmaların artan yoğunluğunu dikkate alarak bir acil durum planı hazırladı, ancak finansman sorunu engel olmaya devam ediyor

Lübnan'daki sağlık sektörü, güneyde devam eden çatışmalar ve enfekte insan sayısının yüksek olması nedeniyle birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor / Fotoğraf: Reuters
Lübnan'daki sağlık sektörü, güneyde devam eden çatışmalar ve enfekte insan sayısının yüksek olması nedeniyle birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor / Fotoğraf: Reuters
TT

Lübnan'ın hastaneleri güneyde büyük çaplı bir savaşa hazır mı?

Lübnan'daki sağlık sektörü, güneyde devam eden çatışmalar ve enfekte insan sayısının yüksek olması nedeniyle birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor / Fotoğraf: Reuters
Lübnan'daki sağlık sektörü, güneyde devam eden çatışmalar ve enfekte insan sayısının yüksek olması nedeniyle birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor / Fotoğraf: Reuters

Lübnan hükümeti, Güney Lübnan'daki gergin güvenlik koşulları ışığında, savaşın genişlemesi ve Hizbullah ile İsrail güçleri arasındaki çatışmaların yoğunluğunun artması durumunda hazırlıkları artırmak amacıyla çeşitli bakanlıklar düzeyinde kapsamlı bir plan hazırladı.

Halk Sağlığı Bakanlığı, topyekûn bir savaş durumunda acil sağlık planını duyurdu.

Ancak bugün Lübnan'daki durum, özellikle sağlık sektöründe sağlık ve hemşirelik personelinin beyin göçüne, ilaç ve tıbbi malzeme krizine ve ayrıca ülkede yaşanan yerinden edilme krizine tanık olduktan sonra, 2006 savaşındaki durumdan çok daha farklı bir hale geldi.

Çatışmalar genişlerse sağlık sektörü bu aşamada gerçekten bu tür bir zorlukla baş edebilecek mi?

Bakanlık güneyde enfekte insan sayısının artmasıyla birlikte ne gibi zorluklarla yüzleşmeye başlıyor?

Lübnan için çağrı

Krizin ışığında sağlık sektöründeki zor durum ve güneyde gerilimin artmasıyla birlikte Dünya Sağlık Örgütü Lübnan'da acil bir hazırlık ve müdahale çağrısı yayınlayarak, "kitlesel kayıp yönetimi ve acil bakım kapasitesinin artırılması, savunmasız ve etkilenen nüfus için temel sağlık hizmetlerinin sürekliliğinin sağlanması, hastalık sürveyansı ve kontrolünün geliştirilmesi ve diğer tedbirlerin güçlendirilmesi" için finansman talebinde bulundu.

Örgüt, yayımladığı açıklamada olası iki senaryoyu sundu:

Çatışmalar Güney Lübnan'la sınırlı kalırsa hazırlık ve müdahale için 6,7 milyon ABD dolarına ihtiyaç duyulacağı tahmin ediliyor. Ancak savaşın büyümesi ve diğer bölgelere yayılması durumunda ülkenin bazı bölgelerinde ihtiyaç 11,1 milyon ABD dolarına ulaşacak.

Dünya Sağlık Örgütü açıklamasında, Lübnan halkının sağlık hizmetlerine erişim olanağını kısıtlayan ekonomik kriz, ilaç kıtlığı ve fahiş sağlık maliyetleri yükü nedeniyle Lübnan'ın ihtiyaçlarının mevcut aşamada arttığını değerlendirdi.

Güneydeki çatışmalar, sonraki aşamada ne olacağına dair netlik sağlanamaması, son haftalarda çok sayıda mağdur ve yaralının ortaya çıkması ve sağlık tesislerinin bombalanması nedeniyle sağlık sistemi üzerindeki yükler artarken Dünya Sağlık Örgütü, çatışmaların olası genişlemesine karşı alarm durumunda olduğunu doğruladı.

Buna dayanarak bakanlığın öncülüğünde ve örgütün desteğiyle bir halk sağlığı acil durum operasyon merkezi faaliyete geçirildi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün başlattığı bu çağrıyla ilgili olarak geçici hükümetin Sağlık Bakanı Dr. Firas Al-Abyad Independent Arabia ile yaptığı röportajda şunları açıkladı:

Örgütün çağrısı Lübnan dahil İsrail saldırganlığına maruz kalan tüm ülkelere yöneliktir. Gerekli desteğe gelince, bunun amacı Lübnan sağlık sektörünün saldırganlığın artması durumunda herhangi bir acil duruma karşı hazırlığını artırmaktır. Destek, bir güvenlik olayının meydana gelmesini beklemek yerine, bu tür bir tehlikeyle yüzleşmeye hazırlık için gerekli proaktif bir adıma yöneliktir. Özellikle sağlık sektörünün bugünkü durumu çok fazla baskıyla karşı karşıya olduğundan, bununla yüzleşmek için önceden hazırlanmak en iyisidir. Ekonomik kriz, doktor göçü, ilaç ve nakit krizi nedeniyle bugün sağlık sektörünün potansiyeli her zamankinden çok daha düşüktür.

Proaktif adımlar

Halk Sağlığı Bakanlığı, Lübnan'daki hastanelere, güneyde durumun kötüleşmesi durumunda alınması gereken önlemlere ilişkin bir genelge yayımlayarak, savaşta yaralanan Lübnanlıların, kurulan özel bir mekanizma çerçevesinde ele alınması konusunda kararlı olduğunu vurguladı.

Nitekim Sağlık Bakanı, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırısının başlangıcından itibaren Lübnanlı yaralıların karşılanması için Bakanlar Kurulu'nda Halk Sağlığı Bakanlığı'na 11 milyon dolar ödenek açılması yönünde karar alındığını açıkladı.

Bakanlığın acil durum planının finansmanı için de Dünya Bankası kredisi kullanıldı. Sağlık Bakanlığı'nın kullanımına sunulan bu kaynakların toplamının yaklaşık 20 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor.

Bakanlık, Dünya Sağlık Örgütü, UNICEF ve diğer ortaklardan sağlık sektörü için büyük miktarlarda yardım aldı ve bu yardımı, özellikle Güney Lübnan'ın en savunmasız bölgelerinde bulunan hastanelere ve birinci basamak sağlık merkezlerine dağıttı.

Savaşın büyümesi durumunda sağlık sektörünün hazırlığını artırmak amacıyla geliştirilen plan çerçevesinde Bakanlık ekipleri, hastanelerde malzeme sıkıntısı çeken alanların tahmin edilerek temin edilmesi amacıyla araştırma yaptı.

Hangi acil durum planı uygulandı?

Böylesi zor koşullar ve özellikle Lübnan'ın sağlık sektörünün karşı karşıya olduğu birçok zorluk karşısında Al-Abyad, bakanlığın halk sağlığı acil durum operasyon planının iki temel amaca bağlı olduğuna dikkat çekiyor:

Birincisi, savaş yaralılarının tedavisinin sağlanması, ikincisi ise bölgelerinden zorla yerinden edilen vatandaşlara yönelik sağlık hizmetlerinin devamlılığının sağlanmasıdır.

Ayrıca bu kapsamda Bakanlık, vatandaşlara hassas bölgelerde destek olmak için çalışmalarını sürdürüyor ve onların sağlık hizmeti almaya devam etmelerini sağlıyor.

 

Independent Arabia - Independent Türkçe



İsrail, Golan Tepeleri'nde faaliyet gösteren bir Hizbullah üyesinin öldürüldüğünü duyurdu

Golan Tepeleri'ndeki bir İsrail tankı (AFP)
Golan Tepeleri'ndeki bir İsrail tankı (AFP)
TT

İsrail, Golan Tepeleri'nde faaliyet gösteren bir Hizbullah üyesinin öldürüldüğünü duyurdu

Golan Tepeleri'ndeki bir İsrail tankı (AFP)
Golan Tepeleri'ndeki bir İsrail tankı (AFP)

İsrail, Suriye'de işgal altındaki Golan Tepeleri’nde İsrail aleyhine istihbarat aktaran bir Hizbullah üyesini öldürdüğünü açıklarken, Suriye medyası bugün (Perşembe) İsrail hava saldırılarının Suriye'deki hedefleri vurduğunu bildirdi.

Yıllardır Suriye'deki İran bağlantılı hedeflere yönelik saldırılar düzenleyen İsrail, 7 Ekim 2023'te Hamas tarafından gerçekleştirilen ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını tetikleyen saldırıdan bu yana saldırılarının sıklığını arttırıyor.

İsrail'in Hamas saldırısı ve sonrasındaki gelişmelere verdiği tepkinin kapsamını genişleterek Lübnan'a asker göndermesi ve İran’ın Yemen ve Suriye'deki vekil güçlerine hava saldırıları düzenlemesi, Ortadoğu'da daha geniş çaplı bir çatışma ve İran ile ABD'nin bu çatışmanın içine çekilme potansiyeli korkularını arttırdı.

İsrail güçleri ile İran destekli Hizbullah arasındaki kara çatışmaları dün Güney Lübnan'ın dağlık sınırı boyunca uzanırken, Ortadoğu, İran'ın geçen hafta gerçekleştirdiği füze saldırısına İsrail'in karşılık verebileceği yönündeki haberler nedeniyle alarm durumunda.

ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün her iki tarafın da olumlu olarak nitelendirdiği bir telefon görüşmesinde İsrail'in İran'a olası bir yanıtı hakkında konuştu.

Beyaz Saray, 30 dakika süren görüşmede İsrail'in planlarının ele alındığını ve Biden'ın Netanyahu'yu Lübnan'daki sivillere en az zarar vermeye çağırdığını açıkladı.

İsrail, İran'ı küçük çaplı hasara yol açan füze saldırısının bedelini ödemekle tehdit ederken, Tahran da herhangi bir yanıta geniş çaplı bir yıkımla karşılık vereceğini söyleyerek bölgede daha geniş çaplı bir çatışma korkusu yarattı.

Biden geçen hafta İsrail'in İran'ın petrol sahalarını hedef alması fikrine karşı çıkan açıklamalar yaptı ve İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasını desteklemeyeceğini söyledi.

Suriye'deki saldırılar

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada Hizbullah'ın ‘Golan'daki terör ağı’ üyesi olarak tanımladığı Edhem Cahut'u Suriye'nin Kuneytra bölgesinde öldürdüğünü duyurdu.

Cahut'un rolünün Suriye rejimindeki kaynaklardan Hizbullah'a bilgi aktarmak ve Suriye cephesinde toplanan istihbaratı Golan Tepeleri'nde İsrail'e karşı operasyonları kolaylaştırmak için bildirmek olduğu ifade edildi.

İsrail 1967 savaşında Golan Tepeleri’ni işgal etmiş ve çoğu ülke tarafından tanınmayan bir hareketle bölgeyi ilhak etmişti.

Günün erken saatlerinde Suriye televizyonu İsrail'in Humus kırsalındaki bir sanayi bölgesini ve Hama'daki bir askeri alanı hedef alan hava saldırıları düzenlediğini ve kayıpların ‘maddi hasarla sınırlı kaldığını’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Suriye televizyonunundun aktardığına göre sanayi sitesi müdürü Amir Halil, ‘İsrail'in hava saldırısında bir otomobil fabrikası ile tıbbi ve yardım malzemesi yüklü araçların hedef alındığını ve büyük bir yangının çıktığını’ belirterek, itfaiye ekiplerinin yangını söndürmek için çalıştığını ifade etti.

Devlet medyası Dera'da da patlama sesleri duyulduğunu ve bunların araştırıldığını bildirdi.

İsrail ordusu dün Iraklı grupların İsrail'in Eilat kentini insansız hava araçlarıyla (İHA) hedef aldıklarını açıklamasından dakikalar sonra, Kızıldeniz üzerinden İsrail'e yaklaşan ancak İsrail'e girmeyen bir İHA’yı önlediğini açıkladı.