Gazze’de ateşkes çabaları engellerle karşı karşıya

ABD’nin durumu sakinleştirmek için Mısır ve Katar ile çalışmaya devam edeceği yönündeki güvenceleri arasında

İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus şehrine düzenlediği hava saldırıları sonucu oluşan yıkım (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus şehrine düzenlediği hava saldırıları sonucu oluşan yıkım (AFP)
TT

Gazze’de ateşkes çabaları engellerle karşı karşıya

İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus şehrine düzenlediği hava saldırıları sonucu oluşan yıkım (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus şehrine düzenlediği hava saldırıları sonucu oluşan yıkım (AFP)

Filistin’in Gazze Şeridi’nde bir hafta süren insani aranın son bulmasının ardından işgalci İsrail güçleri, Gazze Şeridi’ndeki saldırılarına cuma günü kaldığı yerden devam etti. Bunun sonucunda yüzlerce kişi şehit olup yaralanırken Gazze’ye yardım girişleri de durduruldu. Bunun ışığında Mısır ve Katar ateşkesin tekrar sağlanması çabasıyla farklı taraflarla temaslarını ve çabalarını sürdürürken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, MOSSAD Heyeti’ni Katar’dan geri çağırdı. Böylece Gazze Şeridi’nde sakinliği sağlamaya çalışan Mısır-Katar arabuluculuk çabaları yeni engellerle karşılaştı.

xascdfe
İsrail’in Hamas’la yaptığı takas anlaşması kapsamında 30 Kasım’da serbest bırakılan Filistinli bir kadın (AP)

İsrail Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamada, “Gazze hakkındaki müzakerelerin çıkmaza girmesi” sebebiyle MOSSAD Heyeti’nin Katar’dan çağrıldığı bildirildi. Söz konusu açıklamada Hamas “kabul ettiği listede yer alan çocuk ve kadın rehinelerin hepsini serbest bırakma sözünü tutmamakla” suçlandı. Netanyahu’nun ofisine göre MOSSAD Başkanı ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) Direktörü’ne, Mısır İstihbarat Başkanı’na ve Katar Başbakanı’na çabalarından dolayı teşekkür etti.

Yeni rehine gruplarının salınması

Geçtiğimiz birkaç gün içinde Katar’ın başkenti, 24 Kasım’da başlatılan ilk insani arayı uzatmanın yollarını tartışmak üzere Katarlı yetkililerin yanı sıra Mısır, ABD ve İsrail’deki istihbarat servislerinin başkanları arasında yapılan güvenlik toplantılarına ev sahipliği yaptı.

Reuters’a konuşan güvenilir bir kaynağa göre İsrail güvenlik heyetinin Doha’dan ayrılmasının hemen öncesinde müzakerelerin kadınlar ve çocuklar dışında İsrailli yeni rehine gruplarının salınma olasılığına odaklandığını söyledi. Kaynak, heyet ayrılmadan önce üzerinde tartışılan insani aranın şartlarının cuma günü ‘çöken’ insani ara anlaşmasından farklı olduğunu söyledi.

sdefr
Yemek almaya çalışan Gazzeli çocuklar (Reuters)

Bir hafta süren insani ara sırasında İsrail ve Filistinli direniş örgütleri, 210 Filistinli tutuklu karşılığında 70 İsrailli esirin takasını gerçekleştirmişti. Hamas ayrıca İsrail’de çalışan ve insani ara anlaşmasına dahil olmayan çoğu Taylandlı yaklaşık 30 yabancıyı da serbest bırakmıştı. İnsani ara aynı zamanda, kuşatılmış ve harap olmuş Gazze Şeridi’ne daha fazla insani yardımın, özellikle de yakıt kamyonlarının girmesini de sağlamıştı. İsrail’in haftalarca Gazze Şeridi’ne yakıt girmeyeceği konusundaki ısrarı, başta hastaneler ve kamu hizmeti tesisleri olmak üzere hayati önem taşıyan tesislerin çoğunun durmasına neden olmuştu.

Karşılıklı suçlamalar

İsrail ve Hamas, birbirlerini insani aranın bozulmasına neden olmakla suçladı. İsrail, Hamas’ı esir aldığı tüm kadınları serbest bırakmayı reddetmekle suçlarken, Filistin direniş hareketi yaptığı açıklamada İsrail’i önerdiği alternatiflere yanıt vermemekten sorumlu tuttu ve savaşı yeniden başlatmaya çalışmakla suçladı. Öte yandan Filistinli bir yetkili Reuters’e, anlaşmanın çökmesinin “İsrail'in Hamas’ın kadın askerleri serbest bırakmasını talep etmesinden sonra gerçekleştiğini” söyledi.

Kahire’deki Amerikan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi ve Orta Doğu Araştırmaları Ulusal Merkezi’nin İsrail Çalışmaları Birimi Başkanı Prof. Dr. Tarık Fehmi, “Mısır-Katar arabuluculuğunun karşılaştığı zorlu koşullara ve baskıcı engellere rağmen devam ettiğini” söyledi.

dvferb
Mısır’a açılan Refah Sınır Kapısı’ndan cumartesi günü Gazze Şeridi’ne giren bir yardım tırı (Reuters)

Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda Fehmi, Mısır-Katar arabuluculuğunun zorlu koşullardan geçmesini “tamamen İsrail’in inatçılığına ve Hamas tarafından salınacak kişilerin isimlerinin tam listesini alma konusunda ısrar ederken salınacak Filistinli esirlerin listeleri üzerinde oynama yapmasına” bağladı.

İsrail’in iç koşulları

“İsrail’in iç koşullarının sükunet yolunda ilerlemek için yeterli siyasi iradeyi sağlamadığına” dikkat çeken Fehmi sözlerini şöyle sürdürdü:

“İsrail’in içi insani aranın sürdürülmesi konusunda çekinceliydi. Ateşkesin devamının kaçınılmaz sonucu, hükümetin dağılması ve İsrail’in bilinmeyen bir tünele sürüklenmesiydi. Çünkü bu durumda hükümet, egemen nitelikte kararlar alamayan işgüder bir hükümete dönüşecekti.”

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi geçen hafta, Gazze Şeridi’nde insani aranın 10 günden fazla uzatılması yönünde yeni bir anlaşmaya varılması halinde partinin altı Knesset üyesinin tamamının hükümet koalisyonundan çekileceği tehdidinde bulunmuştu. Ben-Gvir, X platformundaki (eski adıyla Twitter) hesabında yaptığı paylaşımda “savaşı durdurmanın hükümeti dağıtmakla eşdeğer olduğunu” ifade etmişti.

sreg
Filistinli bir çocuk Gazze’deki bir hastanede tedavi görüyor (AP)

Fehmi, “İsrail hükümetinin ateşkesi bozmak için dalavere yapmasının nedenlerinden birinin savaş sonrası aşamada Gazze Şeridi’yle ilgilenme konusunda net bir güvenlik veya siyasi vizyona sahip olmaması” olduğuna dikkat çekti.

Fehmi “Kuzey Gazze’de tampon bir bölgeden söz etmek belirsiz bir şey ve İsrail’in şu anda sahip olmadığı bir güvenlik ve stratejik planı gerektiriyor. Ayrıca ABD tarafı, ABD yönetiminin özel hesapları olduğundan ötürü Netanyahu hükümetine yeterince baskı uygulamıyor” dedi.

Yeni taktikler

Fehmi, “Mısırlı ve Katarlı arabulucuların çatışmanın bir sonraki aşamasına uygun yeni taktikler ile çalışmalarına devam etmesini” beklediğini söyledi. Fehmi, “mevcut savaşın her iki tarafının da Mısırlı ve Katarlı arabuluculara ihtiyacı olduğunu, çünkü Kahire ve Doha’nın oynadığı rolün alternatifi olmadığını” vurguladı.

Cuma günü Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamada, insani aranın çökmesi ve İsrail’in şiddetli bir şekilde Gazze Şeridi’ni bombalamaya dönmesi kınanarak “Bu, ciddi bir gerileme teşkil etmektedir ve masum Filistinlilerin akan kanını durdurmak ve Gazze Şeridi sakinlerinin acilen ihtiyaç duyduğu yardımların daha fazla teminini sağlamak için ateşkesi uzatma yönünde günlerdir verilen çabaların hepsinin İsrail tarafından küçümsenmesi demektir” ifadeleri kullanılmıştı. Ayrıca Filistinlilerin zorla topraklarından göç ettirilmesinin sonuçları hakkında uyarıda bulunulmuştu.

Öte yandan Katar Dışişleri Bakanlığı, ateşkesin sona ermesinin ardından yaptığı açıklamada, Katar devletinin “tüm arabulucu ortaklarıyla birlikte insani araya yol açan çabaları sürdürmeye kararlı olduğunu ve sükunete dönmek için ne gerekiyorsa yapmakta tereddüt etmeyeceğini” vurgulamıştı.



ABD-Irak toplantısı çekilme takvimini netleştirecek

Uluslararası Koalisyon’un askeri eğitmeni, eğitim kampında Iraklı bir askerle tokalaşıyor. (CENTCOM)
Uluslararası Koalisyon’un askeri eğitmeni, eğitim kampında Iraklı bir askerle tokalaşıyor. (CENTCOM)
TT

ABD-Irak toplantısı çekilme takvimini netleştirecek

Uluslararası Koalisyon’un askeri eğitmeni, eğitim kampında Iraklı bir askerle tokalaşıyor. (CENTCOM)
Uluslararası Koalisyon’un askeri eğitmeni, eğitim kampında Iraklı bir askerle tokalaşıyor. (CENTCOM)

Üst düzey bir Iraklı yetkili bugün Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Bağdat ve Washington hükümetleri arasında Uluslararası Koalisyon güçlerinin çekilmesine ilişkin varılan nihai anlaşmanın iki ülke arasında mutabık kalınan tarihlere göre uygulanacağını belirtti. Bir başka yetkili de planın onaylanması için yakında toplantı yapılacağını doğruladı.

Iraklı yetkilinin açıklamaları, ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) bir yetkilinin Washington'un ‘şu anda çekilme konusunda herhangi bir açıklaması olmadığını’ söylemesinden saatler sonra geldi.

Cuma akşamı sekiz ABD'li ve Iraklı yetkili, iki ülkenin Uluslararası Koalisyon güçlerinin Irak topraklarından çekilmesine ilişkin bir plan üzerinde anlaşmaya vardığını doğruladı. Yetkililer tarafından yapılan açıklamada, “Söz konusu plan, yüzlerce koalisyon gücünün Eylül 2025'e kadar, geri kalanının da bir sonraki yılın sonuna kadar Irak'tan ayrılmasını içeriyor” denildi.

Sudani'nin ofisi tarafından yayınlanan ve Ocak 2024'te Uluslararası Koalisyon yetkilileriyle yapılan bir toplantı fotoğrafı (AFP)Sudani'nin ofisi tarafından yayınlanan ve Ocak 2024'te Uluslararası Koalisyon yetkilileriyle yapılan bir toplantı fotoğrafı (AFP)

Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan Iraklı yetkili, “Hükümet, Uluslararası Koalisyon’un misyonlarını sona erdirmeye ve Uluslararası Koalisyon’un parçası olan ülkelerle ikili ilişkilere geçmeye kararlı” dedi.

Yetkili, “Bölgede son dönemde yaşanan gerginlik, Dışişleri Bakanlığı tarafından geçen ay yapılan açıklamada da belirtildiği üzere, görüşmelerin nihai sonuçlarının açıklanmasını geciktirdi” ifadesini kullandı.

Yetkili sözlerini şöyle sürdürdü: “Plan geçen hafta Başbakan ile Uluslararası Koalisyon misyonunun komutanı arasında görüşüldü ve misyonun ikili ilişkiler çerçevesine aktarılması ele alındı.”

Şarku’l Avsat'a konuşan bir hükümet kaynağı ise kısa süre önce açıklanan anlaşmanın yeni bir anlaşma olmadığını, Irak-ABD Yüksek Askeri Komitesi toplantıları sırasında üzerinde mutabık kalınan bir çerçevenin parçası olduğunu söyledi.

Reuters'e göre anlaşma, iki ülke liderliğinin onayını ve duyurulması için bir tarih belirlenmesini bekliyor. Reuters üst düzey bir ABD'li yetkilinin şu sözlerini aktardı: “Bir anlaşmaya vardık ve şimdi tek mesele bunun ne zaman duyurulacağı.”

Iraklı kaynak, ‘Ocak 2024'te Irak hükümetinin Uluslararası Koalisyon’un görevlerini sona erdirmek için siyasi bir karar aldığını ve Irak ile Uluslararası Koalisyon ülkeleri arasında Ortak Yüksek Askeri Komite'nin kurulduğunu açıkladığını’ belirtti.

Kaynağa göre komite, takvimi belirlemek için temel vizyonlar üzerinde fikir birliğine vardığı ortak bir diyalog başlattı. Ancak bölgedeki gerilimin artması ortak duyuruyu erteledi. Her şeye rağmen diyaloglar yine de devam etti ve çekilme takviminin netleştirilmesi konusunda bir anlaşmayla sonuçlandı.

Irak ile ABD ve Uluslararası Koalisyon’un geri kalanı arasındaki ikili ilişkinin ‘Irak güvenlik güçleriyle eğitim, uzmanlık ve bilgi alışverişine’ kayması bekleniyor.

ABD Başkanı Joe Biden, Nisan 2024'te Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile yaptığı görüşme sırasında (AFP)  Ortaklığa geçişABD Başkanı Joe Biden, Nisan 2024'te Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile yaptığı görüşme sırasında (AFP)

Ortaklığa geçiş

Irak Başbakan Danışmanı Hüseyin Allavi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘Sudani’nin ABD Başkanı Joe Biden ile zirve toplantısında yürüttüğü diyalogların, Ortak Yüksek Askeri Komite'nin Uluslararası Koalisyon’un görevlerini sona erdirme, görevlerin sona erdirilmesi için takvim belirleme ve Uluslararası Koalisyon’un tüm ülkeleriyle ilişkileri ikili ortaklığa devretme sonuçlarını takip ettiğini’ söyledi.

Allavi, “İki ülke, DEAŞ'a karşı 10 yıllık ortak eylemin ardından görevlerin ortaklık ve iş birliğine devredilmesine ilişkin takvimi onaylamak için bir toplantı düzenlemek üzere” dedi.

Karada ise Irak güçleri ülkenin çeşitli bölgelerinde DEAŞ unsurlarını takip etmeye devam etti. Ortak Operasyonlar Komutanlığı'nın bugün yaptığı açıklamaya göre Irak uçakları, Diyala operasyonları bölgesindeki Hamrin dağlarında bir DEAŞ mevzisini hedef alarak üç teröristi öldürdü.

Açıklamada, “İstihbarat servisinden bir keşif gücü saldırı bölgesini inceledi ve patlayıcı kemerler, el bombaları, silahlar, lojistik malzemeler, cep telefonları ve çeşitli teçhizat buldu” denildi.