Gazze’de savaşın 60. gününde tüm cephelerde en şiddetli çatışmalara tanık olundu

Filistinliler, İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Deyr el-Balah’a düzenlediği saldırının ardından yıkılan bir evin enkazı arasında cesetleri ve hayatta kalanları arıyor (AFP)
Filistinliler, İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Deyr el-Balah’a düzenlediği saldırının ardından yıkılan bir evin enkazı arasında cesetleri ve hayatta kalanları arıyor (AFP)
TT

Gazze’de savaşın 60. gününde tüm cephelerde en şiddetli çatışmalara tanık olundu

Filistinliler, İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Deyr el-Balah’a düzenlediği saldırının ardından yıkılan bir evin enkazı arasında cesetleri ve hayatta kalanları arıyor (AFP)
Filistinliler, İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Deyr el-Balah’a düzenlediği saldırının ardından yıkılan bir evin enkazı arasında cesetleri ve hayatta kalanları arıyor (AFP)

İsrail ve Hamas arasında süren Gazze Şeridi’ndeki savaşın 60. günü, Gazze’nin kuzeyi, merkezi ve güneyine yönelik saldırının tüm cephelerinde en şiddetli çatışmalara tanıklık etti.

İsrail, günlerce süren yüz yüze çatışmalar ve kayıplarla dolu bir günün ardından, Şucaiye mahallesi, Han Yunus ve Cibaliye’deki ilerleyişini duyurdu.

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları ise muharebe bölgelerinde İsrail güçlerine asker, tank ve araçlardan oluşan ağır kayıplar verdirdiklerini, Tel Aviv ve diğer bölgeleri füzelerle hedef aldıklarını bildirdi.

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, dün yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Kara harekatının üçüncü aşamasına geçtik. Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki birçok Hamas kalesinin kontrolünü ele geçirdik ve şu anda güneydeki ağırlık merkezlerine karşı çalışıyoruz. Son günlerde aralarında bazı üst düzey Hamaslı liderlerin de bulunduğu birçok önemli isim, etkisiz hale getirildi.”

 İsrail topçu birliği dün Gazze sınırında (Reuters)
 İsrail topçu birliği dün Gazze sınırında (Reuters)

İsrail Genelkurmay Başkanı, havadan, denizden ve karadan ortak harekatlarla Hamas’a yerin üstünden ve altından saldırdıklarını söyleyerek, “Güçlerimiz birçok sabotajcıyla karşı karşıya geliyor, onları etkili bir şekilde ve yüksek profesyonellikle hedef alıyor” dedi.

Ordunun 7 Ekim’de meydana gelen hatayı düzeltmeye çalışacağına dair söz veren Halevi, Gazze’deki Hamas lideri Yahya Sinvar başta olmak üzere tüm Hamas liderlerinin hedef alınacağını dile getirdi.

Hamas tünellerine su basma konusu

Halevi, Hamas tünellerinin deniz suyuyla doldurulması yönünde plan yapıldığına ilişkin çıkan haberler hakkında bir soruya yanıt verdi.

İsrail Genelkurmay Başkanı, bunun iyi bir fikir olduğunu ve Hamas’ın tünelleri kullanmasını engellemek için her türlü yolu ciddi şekilde incelediklerini söyledi. Mücadelenin uzun olduğunu ancak devam edeceğini de vurguladı.

FOTO: İsrail askerleri Gazze Şeridi’ndeki kara operasyonu sırasında (Reuters)
İsrail askerleri Gazze Şeridi’ndeki kara operasyonu sırasında (Reuters)

İsrail Güney Bölgesi Komutanı Tümgeneral Yaron Finkelman ise dün şu açıklamayı yaptı:

“Bugün kara harekâtının başlangıcından bu yana en şiddetli çatışmaları yaşıyoruz. Cibaliye’nin, Şucaiye’nin ve şimdi de Han Yunus’un kalbindeyiz. Çatışmalar yüz yüze oluyor ve yer üstünde ve altında terör silahlarını ve altyapısını yok ediyoruz.”

Tel Aviv’de patlama

İzzeddin el Kassam Tugayları, Tel Aviv ve Beerşeba’yı füzelerle hedef aldıklarını duyurdu.

İsrail ise Tel Aviv’e düşen şarapnel parçası nedeniyle bir kişinin yaralandığını doğruladı.

Tel Aviv’deki İsrail polisi dün Gazze’den atılan füze kalıntısının yanında duruyor (Reuters)
Tel Aviv’deki İsrail polisi dün Gazze’den atılan füze kalıntısının yanında duruyor (Reuters)

İzzeddin el Kassam Tugayları tarafından dün akşam yapılan açıklamada, “Mücahitlerimiz bu sabahtan bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik saldırının tüm cephelerinde işgal güçleriyle şiddetli çatışmalara giriyor. Sadece Han Yunus kentindeki çatışma alanlarında 24 askeri araç tamamen veya kısmen imha edildi” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, doğrudan saldırıda 18 askerin hedef alındığı, keskin nişancıların da 8 askeri hedef aldığı bildirildi. Ayrıca, önceden yerleştirilen patlayıcılarla İsrail askerlerinin olduğu bir evin havaya uçurulduğu ve işgal edilen alanların farklı menzillerdeki çeşitli hedeflere yoğun füze saldırısı düzenlendiği belirtildi.

7 İsrail askeri öldü

İsrail ordusu ölümleri kabul etti ve art arda yaptığı açıklamalarda subaylar da dahil olmak üzere 7 kişinin öldüğünü duyurdu.

Açıklanan bu sayıların artması da çatışmaların vahşetini gösteriyor.

Son açıklamayla birlikte, kara harekatının başlamasından bu yana öldürülen subay ve asker sayısı 84’e, 7 Ekim saldırısından bu yana toplam ölen sayısı ise 408’e yükseldi.

Şiddetli çatışmalara rağmen, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, rehinelerin geri dönüşü ve Hamas’ın yok edilmesi hedeflerine ulaşana kadar savaşın durdurulamayacağını vurguladı.

Gazze’deki rehinelerin geri dönüşü, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile rehine yakınları arasında hararetli bir tartışmaya neden oldu.

İsrail medyasına göre Netanyahu, rehine yakınlarıyla yaptığı gergin toplantıda, “Şu anda herkesi geri getirmenin bir yolu yok. Eğer böyle bir seçenek olsaydı bunu reddedeceğimizi düşünen var mı?” dedi.

Bu açıklama, rehinelerin yakınları arasında öfkeye neden oldu. Bazı vatandaşlar öfkeyle toplantıyı terk etti.

İsrail kara harekatını genişletirken, Gazze Şeridi’nin çoğu bölgesine yönelik şiddetli bombardımanı büyük yıkıma neden oldu ve can kayıpları arttı.

Filistin Sağlık Bakanı Mai El Kaila, İsrail ordusunun Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da üst üste 60. gün halka yönelik saldırılarına ilişkin son verilere göre, 16 bin 60 vatandaşın hayatını kaybettiğini duyurdu.

Bakan, yüzde 70’inden fazlası çocuk ve kadın olmak üzere toplam yaralı sayısının ise 40 bini aştığı bilgisini verdi.



Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.


Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.