Mısır yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklandı

Yemame, Zahran ve Ömer’in Mısır Cumhurbaşkanlığına katılmasının partilerinin geleceğine etkisi nedir?

Hazim Ömer konferansında (seçim kampanyası)
Hazim Ömer konferansında (seçim kampanyası)
TT

Mısır yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklandı

Hazim Ömer konferansında (seçim kampanyası)
Hazim Ömer konferansında (seçim kampanyası)

Mısır önümüzdeki Pazar günü gerçekleştirilecek, üç gün sürmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklandı. Bu sırada üç aday Sosyal Demokrat Partisi Genel Başkanı Ferid Zahran, Vefd Partisi Genel Başkanı Abdussened Yemame ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Hazim Ömer’in cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılımının, cumhurbaşkanlığı yarışının bitimi ardından partilerinin faaliyetlerini ne ölçüde etkilediği konusunda sorular gündeme geldi.

Yurt dışındaki Mısırlılar, 1, 2 ve 3 Aralık'ta oylarını 121 ülkedeki Mısır büyükelçilikleri ve konsolosluklarındaki 137 seçim merkezi aracılığıyla kullandı. Ülke dahilindeki seçimler ise 10, 11 ve 12 Aralık’ta düzenlenecek.

Mevcut Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Zahran, Yemame ve Ömer’in yarıştığı Cumhurbaşkanlığı seçimleri, adayların medyada televizyon programlarında yer alması ve seçim konferansları aracılığıyla Mısır sokaklarındaki kitlelerle daha fazla etkileşim kurması için bir fırsat teşkil etti.

Ferid Zahran konferansında (seçim kampanyası)
Ferid Zahran konferansında (seçim kampanyası)

Kahire'deki Amerikan Üniversitesi (AUC) Siyaset Bilimi öğretim üyesi Dr. Tarık Fehmi, söz konusu üç partinin liderlerinin seçimlere katılımının birçok kazanım sağladığına inanıyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Fehmi, “Söz konusu üç aday Zahran, Yemame ve Ömer, cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılarak kazançlı çıktı. Kendilerini siyasi arenaya, medyaya ve kamuoyuna sunmuş oldular. Katılımları, seçimlerin bitimi ardından partilerinin faaliyetlerine olumlu yansıyacak, bu durum partileri ortaya çıkmaya, kitlelerle etkileşime girmeye, yapılanlardan faydalanmaya ve programlarını geliştirmeye itecek. Seçim kampanyası döneminde kendilerini kamuoyuna yeniden tanıtan bu üç aday, kişisel düzeyde, Mısırlılarla iletişim kurma mekanizmalarını geliştirmek, seçim yarışını yönetmek ve konferanslar düzenlemek gibi, gelecekte bundan faydalanmalarını sağlayacak çeşitli deneyimler kazandı” açıklamalarında bulundu.

Mısır Temsilciler Meclisi'nde 50, Senato'da 17 sandalyeye sahip olan Vefd Partisi, Mısır'ın en eski partilerinden biri sayılıyor. Kuruluşu 1919 yılında lider Saad Zalul’a kadar uzanan parti, parti sistemini ortadan kaldıran 1952 devrimine kadar çoğunluk partisiydi. Eski Cumhurbaşkanı Enver Sedat döneminde parti sistemine dönüş sonrasında 1978 yılında Yeni Vefd Partisi adı altında yeniden kuruldu.

Abdussened Yemame bir konferansta söz alıyor (seçim kampanyası)
Abdussened Yemame bir konferansta söz alıyor (seçim kampanyası)

2011 yılında kurulan Mısır Sosyal Demokrat Partisi, Temsilciler Meclisi'nde 7, Senato'da 3 sandalyeye sahip. 2012’de kurulan Cumhuriyet Halk Partisi ise Temsilciler Meclisi'nde 50, Senato'da 17 temsilciye sahip.

Adaylar, Salı günü Mısır'ın çeşitli illerinde televizyon röportajları ve seçim konferansları aracılığıyla seçim propagandalarını yoğunlaştırdı. Seçim kampanyası, Mısır'da oy verme işlemi başlamadan iki gün önce seçim sessizliğinin başlayacağı 8 Aralık Cuma gününe kadar devam edecek.

Mısır Ulusal Diyalog siyasi ekseninin raportör yardımcısı Dr. Mustafa Kamil es-Seyyid; Zahran, Yemame ve Ömer’in cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılımını partilerinin performansını geliştirmek için iyi bir fırsat olarak nitelendirdi. Şarku'l Avsat'a konuşan Seyyid, “Cumhurbaşkanlığı seçimleri ardından üç partinin de parti faaliyetlerini genişletmek için iyi bir fırsatı var. Takipçilerle bağlantı kurmak için daha fazla alana sahip olacaklar. Üç partinin başkanları, konferanslar düzenlerken veya vizyonlarını ifade etmek amacıyla halkla iletişim kurmak için uygun dili seçerken siyasi deneyim kazanmış oldular” ifadelerini kullanıyor.



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.